Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2022/827 E. 2022/1080 K. 07.07.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/827
KARAR NO : 2022/1080

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 05.04.2022
NUMARASI : 2022/202 E.
TALEBİN KONUSU : İhtiyati Haciz
KARAR TARİHİ : 07.07.2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 19.07.2022

İzmir 6. Asliye Ticaret Mahkemesinin 05.04.2022 tarih 2022/202 Esas sayılı kararın Dairemizce incelenmesi ihtiyati haciz isteyen davacı vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, üye … tarafından düzenlenen rapor dinlenip ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
TALEP : İhtiyati haciz isteyen davacı vekili, müvekkili bankanın davalı …. Şti lehine 420.000,00 TL, 260.000,00 TL ve 600.000,00 TL meblağlı kesin teminat mektubu düzenlediğini ve kullandırdığını, muhatap kurumlar tarafından süresinde tazmin talebinde bulunulduğu için teminat mektupları nakte çevrilerek ödendiğini, bu şekilde davalı şirketin müvekkiline borçlu olduğunu, 15.01.2019 tarihli noter ihtarnamesiyle muacceliyet ihtarı ve hesap özetinin tebliğ edildiğini, 600.000 TL meblağlı kesin teminat mektubu alacağıyla ilgili olarak İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2019/158D.İş sayılı ihtiyati haciz kararı alınarak İzmir 13. İcra Müdürlüğünün 2019/1411 E sayılı dosyası üzerinden genel haciz yolu ile yine 400.000,00 TL ve 260.000,00 TL meblağlı kesin teminat mektubundan kaynaklanan alacak için İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2019/254D.İş sayılı ihtiyati haciz kararı alınarak İzmir 13. İcra Müdürlüğü’nün 2019/2754 E sayılı dosyası üzerinden genel haciz yolu ile icra takip işlemleri başlatıldığını, takiplerin kesinleşmesi üzerine borçulunun tüm bilinen adreslerinde menkul haciz işlemleri gerçekleştirilmiş ise de tüm borcu karşılamaya yetecek haczi kabil malı bulunamadığını, müvekkili bankanın yaptığı istihbarat çalışmasında borçlu şirket ile diğer davalılar arasında fiili ve organik bağ bulunduğu, borçulunun mal kaçırmak için muvazaalı olarak ve namı müstear kullanarak faaliyetlerini kanuna karşı hile yaparak bu firmalar üzerinden devam ettirdiğinin tespit edildiğini, borçlu şirket ile diğer davalıların aynı adreste neredeyse aynı unvan ve aynı alanda faaliyet gösterdiğini ileri sürerek, fazlaya ilişkin alacak ve faiz haklarını saklı kalmak ve tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile borçlu şirketin müvekkili bankaya olan borcundan şimdilik 100.000,00 TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili istemiyle açtığı davada dava dilekçesiyle davalı … ve … şirketi hakkında ihtiyati haciz kararı verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece, dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, iddia ve talebin yargılamayı gerektirdiği, İİK’nun 257 ve devamı maddeleri gereğince ihtiyati haciz koşullarının oluşmadığı sonucuna ulaşıldığı gerekçesiyle ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmiştir.
Karara karşı ihtiyati haciz isteyen davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ : İhtiyati haciz isteyen davacı vekili, borçlu şirket ile davalıların aynı adreste faaliyet gösterdiğini, aralarında organik bağ bulunduğunu, 2019/1411E sayılı dosyasında söz konusu adrese menkul haczine gidildiğinde şirketi muhasebecisinden borçlu … firması sorulduğunu, muhasebecilerinin dahi aynı kişi olduğunun tespit edildiğini, haciz zapıtları, firmalar arasındaki organik bağın ne derece güçlü olduğunu, firmaların birbirleri ile nasıl iç içe geçerek ticari hayatına adeta tek bir firma gibi devam ettiklerini açıkca ortaya koyduğunu, davalılar arasındaki iş ve işlemler danışıklı ve muvazaalı olup müvekkili bankadan mal kaçırma kastı ile hareket edildiğini, teminatsız olarak ihtiyati haciz kararı verilmesi gerektiğini ihtiyati haciz kararı verilmesi için yaklaşık ispatın yeterli olduğunu istinaf nedeni olarak ileri sürmekle kararın kaldırılmasını istemiştir.
GERAKÇE : Talep, ihtiyati haciz istemine ilişkin olup ilk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçeyle istemin reddine karar verilmiştir.
İİK’nın 257/1. maddesi gereğince rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklarıyla diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir. Buradaki ispat, esas davadaki gibi tam bir ispat değildir. Somut olayda, kanuna karşı hile ve muvazaa iddiasına dayalı olarak alacak istemiyle açılan eldeki davada yargılama henüz dilekçeler teatisi aşamasında olup alacağın varlığı hususunda yaklaşık ispat koşulu bulunmadığından ihtiyati haciz isteminin reddine dair verilen kararda bir isabetsizlik görülmemiştir.
Bu durumda, istinaf kanun yoluna başvuranın dilekçesinde yer verdiği itirazların açıklanan gerekçe ışığında yerinde olmamasına, kararda kamu düzenine ilişkin bir aykırılık bulunmamasına, kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olmasına göre, duruşma açılmasına gerek görülmeyerek Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-İhtiyati haciz isteyen davacı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-İhtiyati haciz isteyen banka 4603 sayılı Kanun 4684 Sayılı Kanunla değişik geçici 4/2. fıkrası gereğince harçtan muaf olduğu için harç alınmasına yer olmadığına, alınan 80,70 TL istinaf harcının talep halinde kendisine iadesine,
3-İstinaf başvurusu nedeniyle ihtiyati haciz isteyen davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362/1-f maddesi gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.07.07.2022