Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2022/826 E. 2022/787 K. 20.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2022/826
KARAR NO : 2022/787

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 13/10/2021
NUMARASI : 2021/563 Esas 2021/592 Karar
KARAR TARİHİ : 20.05.2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 20.05.2022
Taraflar arasındaki davadan dolayı İzmir 6. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 13.10.2021 gün ve 2021/563 Esas 2021/592 Karar sayılı hükmün istinaf yoluyla Dairemizce incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için raportör başkan … tarafından düzenlenen rapor dinlenip ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA : Davacı vekili, davalının müracaatı üzerine müvekkili banka tarafından tahsil edilen kredi kartı uyarınca davalıya kredi kullandırıldığını, kullanılan kredi borçlarının ödenmemesi üzerine ihtar çekilmek suretiyle icra takibi başlatıldığını, davalının takibe itiraz ettiğini ileri sürerek itirazın iptali ile birlikte icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili, görev itirazında bulunarak öncelikle görev, sonra esas yönünden davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, dava dilekçesi, cevap dilekçesi ve tüm dosya kapsamına göre; davanın dava şartı niteliği olan arubuluculuğa tabi olduğu halde arabuluculuğa başvurulmadan dava açıldığından usulden reddine karar verilmiştir.
Karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ: Davacı vekili, davanın ilk olarak İzmir Tüketici Mahkemesinde açıldığını, talep tarihinde tüketici uyuşmazlıklarında dava şartı olan arabuluculuk yolunun henüz bulunmadığını, 28.07.2020 tarihli resmi gazetede yayınlanarak yürürlüğe girdiğini ileri sürerek kararın kaldırılmasını istemiştir.
GEREKÇE :Dava, kredi kartı kullanımından kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan takibe itirazın iptali istemine ilişkin olup, ilk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçeyle dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmiştir.
01.01.2019 tarihinde yürürlüğe giren 7155 sayılı yasanın 20. maddesi ile 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 5. maddesine eklenen 5/A- 1 maddesinde ” Bu Kanunun 4. maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır. ” düzenlemesi getirilmiş olup, bu madde hükmüne göre, Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen mutlak ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabuluculuğa başvurulmuş olması dava şartı olarak kabul edilmiştir. Ayrıca, her iki tarafın tacir ve uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili olduğu davalar, nisbi ticari dava olup, nisbi ticari davalardan kaynaklanan alacak ve tazminat talepleri de, zorunlu arabulucu kapsamındadır. 7155 sayılı yasanın 18/ A-2 maddesi uyarınca dava şartı olarak ticari davalarda zorunlu arabuluculuk söz konusu olduğunda ve taraflar uyuşmazlık hakkında arabulucuya başvurmadan dava açtığında, dosya üzerinden davanın dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilmesi gerekmektedir.
Somut olayda; davacı banka ile davalı taraf arasında kredi kartı tahsisine ilişkin sözleşmenin tetkikinde, business kart üyelik sözleşmesi kartı niteliğinde davacının ilişkili olduğu şirket adına kredi tahsil edildiği, söz konusu kredi kartının ticari nitelikte bir kredi kartı olduğu, buna göre taraflar arasındaki ihtilaf TTK 4 maddesi uyarınca mutlak ticari dava niteliğinde bulunmaktadır. Davanın mutlak ticari dava olması 7155 sayılı yasanın 18/ A-2 maddesi uyarınca ticari davalarda zorunlu arabuluculuğa başvuru şartı yerine getirilmeden davanın açılması karşısında, mahkemece dava şartı yokluğu nedeniyle, davanın usulden reddine karar verilmesi yerinde bulunduğundan davacı tarafın istinaf istemi yerinde görülmemiştir.
Bu durumda, istinaf kanun yoluna başvuranın dilekçesinde yer verdiği itirazların açıklanan gerekçe ışığında yerinde olmamasına, kararda kamu düzenine ilişkin bir aykırılık bulunmamasına, kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olmasına göre, duruşma açılmasına gerek görülmeyerek Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-Davacı yönünden istinaf karar harcı olan 80,70 TL peşin olarak alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
3-İstinaf başvurusu nedeni ile davacının yaptığı giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca miktar itibariyle kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 20.05.2022