Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2022/796 E. 2022/745 K. 16.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/796
KARAR NO : 2022/745

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : MUĞLA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 18/01/2022
NUMARASI : 2022/145 Esas 2022/115 Karar
DAVANIN KONUSU : Tazminat
DAVA TARİHİ : 14.12.2020
KARAR TARİHİ : 16.05.2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 16.05.2022

Taraflar arasındaki davadan dolayı Muğla Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 18.01.2022 gün ve 2022/145 Esas 2022/115 Karar sayılı hükmün istinaf yoluyla Dairemizce incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için başkan … tarafından düzenlenen rapor dinlenip ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA :Davacı vekili, müvekkili sigorta şirketin nezninde zmm sigorta poliçesi ile sigortalanan dava dışı …’a ait sevk ve idaresindeki … plakalı aracın 30.09.2012 tarihinde dava dışı araçlarla karıştığı kazada araç işleteni … ile …’ın vefat edip ayrıca karşı araçta yolcu olarak bulunan …’ın malul kaldığını, davalı …’ın kazada sürücü konumundaki babası … ile annesi …’ın vefatı sebebiyle destek kaybı zararına yönelik Sigorta Tahkim Komisyonu’nda başvurusu sonucunda hüküm altındaki tazminatın başlatılan takip dosyasına ödendiğini, ayrıca karşı araçta malul olan … tarafından açılan tazminat davasında hükmolunan zararında müvekkili tarafından ödendiğini, sigortalılara ait aracın müteveffa … tarafından kaza sırasında 1.19 promil alkollü olarak kullanıldığının tespit olduğunu, alkollü araç kullanmanın rücuen talep hakkı oluşturduğunu, sigortalı kişinin kazada vefat etmesi nedeni ile tek mirasçısı konumundaki davalının rücuen sorumlu bulunduğunu ileri sürerek ödenen bedelin rücuen davalıdan tahsiline karar verilmesine talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili vasıtasıyla sunduğu cevap dilekçesinde davanın zaman aşımına uğradığını, tüketici mahkemelerinin görevli bulunduğunu ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Davanın açıldığı Bodrum 2. Asliye Hukuk Mahkemesince (asliye ticaret mahkemesi sıfatıyla) HSK 1. Dairesinin 08.07.2021 tarih ve 568 sayılı kararı uyarınca 01.09.2021 tarihinden itibaren muğla asliye ticaret mahkemesinin faaliyetine başlaması nedeni ile davanın usulden reddine karar verilmiş, dosyanın gönderildiği Muğla Asliye ticaret mahkemesinde HSK’nın 07.07.2021 tarih ve 608 sayılı kararın 01.09.2021 tarihinden itibaren uygulanmasına karar verilip hali hazırda açılan davaların yeni kurulan mahkemeye devredileceğine, kanuni bir düzenleme bulunmadığından davanın görevsizlik nedeni ile usulden reddine karar verilmiştir.
Karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ : Davacı vekili, Muğla Asliye Ticaret Mahkemesi’nin uyuşmazlıkta görevli mahkeme olduğundan, görevli mahkeme olmadğını için davaya ticaret mahkemesi sıfatıyla bakan asliye hukuk mahkemesinin görevli ticaret mahkemesi bulunduğu aşamada görevsiz hale geleceğinden ticaret mahkemesinin görevsizliiğine yönelik kararın kaldırılmasını istemiştir.
GEREKÇE :Dava, zmm sigortacısı olan davacının sigortalısının alkollü olarak araç kullanması nedeni ile meydana gelen kazadan 3. Kişilere ödenen tazminatın rücuen sigortalısının vefat etmesi nedeni ile tek mirasçısı olan davalıdan tahsili istemine ilişkindir.
Dairemizce HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf nedenleriyle ve resen kamu düzenine ilişkin sebeplerle sınırlı olarak istinaf incelemesi yapılmıştır.
6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun geçici 73. maddesinde; “Tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemeleri görevlidir.” ifadesi ile tüketici mahkemelerinin görev alanı tüketici işlemleri ile sınırlandırılmıştır. Aynı yasanın 3/l maddesinde ise, mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlem, tüketici işlemi olarak tanımlanmıştır.
HMK’nın 1. maddesi uyarınca mahkemelerin görevi kanunla düzenlenir ve kamu düzenine ilişkindir.
Somut olayda davacı vekili, müvekkilinin zmm sigortacısı olduğu, vefat eden sigortalısının alkollü araç kullanması nedeni ile 3. Kişilere ödenen tazminat bedelinin rücuen kazada vefat eden sigortalının tek mirasçısı olan davalıdan tahsilini isteminde bulunmuştur. Davayı sigorta akitinin vefat etmesi nedeni ile onun tek mirasçısı olan davalıya mirasçısı sıfatıyla açmış bulunmaktadır. Taraflar arasındaki sigorta sözleşmesinin konusu hususi araç olup davacının akiti gerçek kişi şahıstır. Taraflar arasında ticari bir ilişki bulunmamakta olup davalı taraf dava konusu somut olayda 6502 sayılı kanunun 73. Maddesi gereğince tüketici konumunda bulunmaktadır. Bu bakımdan davanın açıldığı Bodrum Asliye Hukuk Mahkemesi’nde tüketici mahkemesi sıfatıyla davaya bakılması gerekirken yanılgıya düşülerek ticaret mahkemesi sıfatıyla bakılmak suretiyle ayrıca görevsizlik kararı verilmesi usul ve yasaya uygun bulunmamıştır. Her ne kadar ilgili gönderme kararı kesinleşme şerhi konularak Muğla Asliye Ticaret Mahkemesi’ne gönderilse de bu karar yasa yolu denetiminden geçmediğinden kesinleşmiş sayılmaz. Dosyanın gönderildiği Muğla Asliye Ticaret Mahkemesi’nce davaya asliye ticaret mahkemesi sıfatıyla bakılıp davanın açılış tarihinden mahkemelerin henüz faaliyette olmadığı gerekçe gösterilerek görevsizlik nedeniyle dava dilekçesinin usulden reddine karar verilmiş ise de bu gerekçe davaya bodrummahkemelerince tüketici mahkemeleri sıfatıyla bakılması gerektiğinden yerilde görülmemiş ise de sonucu itibareyle görevsizlik kararı doğru bulunmuştur.
Bu durumda, davanın ilk açıldığı Bodrum Asliye Hukuk Mahkemesi’nce davaya tüketici mahkemesi sıfatıyla davaya bakılması gerekirken yanılgıya düşülerek ticaret mahkemesi sıfatıyla davaya bakılması ve görevsizlik kararı verilmesi doğru bulunmadığnıdan, Muğla Asliye Ticaret Mahkemesi kararı her ne kadar sonuç itibariyle doğru ise de asliye ticaret mahkemesi sıfatıyla Bodrum Mahkemelerine görevsizlik kararı verilmesi gerekçesi yerinde olmadığından davacı tarafın istinaf isteminin kabulü ile Muğla Asliye Ticaret Mahkemesi kararının HMK 353/1-b-2 maddesi gereğince kaldırılmasına davanın açılış tarihiyle belirtilerek Bodrum Tüketici Mahkemesi sıfatıyla bakılması gerektiğinden hmk nın 114/1-c maddesi delaletiyle 115/2 maddesi gereğince görev dava şartı noksanlığı nedeni ile usulden reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile Muğla Asliye Ticaret Mahkemesinin 18.01.2022 gün ve 2022/145 Esas 2022/115 Karar sayılı kararının Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-2 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA,
2-6100 sayılı HMK.nun 114/1-c maddesi delaletiyle 6100 sayılı HMK.nun 115/2 maddesi gereğince davanın dava şartı noksanlığı nedeniyle USULDEN REDDİNE,
6100 sayılı HMK:nun 20/1 maddesi gereğince görevli ve yetkili mahkemenin Bodrum 2. Asliye Hukuk (Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla) Mahkemesi olduğunun tespitine,
Kararın tebliği üzerine davacının iki haftalık sürede dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesini istediği gözetilerek, dava dosyasının görevsizlik kararı veren ilk derece mahkemesince görevli mahkemeye gönderilmesine,
HMK’nın 331/2 maddesi uyarınca davaya görevli mahkemece bakılması halinde yargılama giderlerine görevli mahkemece hükmedilmesine, davanın görevli mahkemede devam etmemesi ve talep bulunması halinde ilk kararı veren ilk derece mahkemesince yargılama giderlerine hükmedilmesine,
3-İstinaf yoluna başvuranın ödediği istinaf karar harcının istek halinde istinaf yoluna başvurana iadesine,
4-İstinaf başvurusu nedeniyle davacı tarafından yapılan giderlerin takdiren kendi üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, HMK’nın 23/2 maddesi uyarınca kesin olmak üzere 16.05.2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.