Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2022/728 E. 2022/690 K. 27.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/728
KARAR NO : 2022/690

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 21.02.2022
NUMARASI : 2022/192 D.İş 2022/192 K.
TALEBİN KONUSU : İhtiyati Haciz
TALEP TARİHİ : 11.02.2022
KARAR TARİHİ : 27.04.2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 27.04.2022

İzmir 6. Asliye Ticaret Mahkemesinin 21.02.2022 tarih 2022/192 D.İş sayılı kararın Dairemizce incelenmesi ihtiyati haciz isteyen alacaklı vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, başkan … tarafından düzenlenen rapor dinlenip, dosya içerisindeki tüm belgeler okunup, incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP : İhtiyati haciz isteyen alacaklı vekili, müvekkili banka ile dava dışı kişi arasında 08.09.2020 tarihli genel kredi sözleşmesi imzalanarak kredi kullanıldığı borçlu … tarafından müşterek borçlu ve müteselsil kefil olarak sözleşme imzalandığını, kredi borcunun ödenmemesi üzerine Bayındır Noterliğince hesap kat edilerek muacceliyet ihtarı ve hesap özeti tebliğ olunduğunu, alacakların muaccel hale gelip ödenmediğini ileri sürerek 194.130,48 TL banka alacağının tahsilini teminen borçlu davalılara ait menkul ve gayrımenkul mallar ile 3. şahıslardaki hak ve alacaklarının ihtiyaten haczine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece, dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, alacağın varlığının yanı sıra vadesinin geldiği konusunda mahkemeye kanaat verecek delillerin getirilmesi gerektiği bu yönde ipotek resmi senedinin tam okunaklı olarak eksiksiz sunulmadığı, ipoteğin borçlu mu yoksa şahıs için mi verildiğinin anlaşılamadığı bordun rehinle temin olasılığı bulunu yargılamayı gerektirdiğinden talebin reddine karar verilmiştir.
Karara karşı ihtiyati haciz isteyen alacaklı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ : İhtiyati haciz isteyen alacaklı vekili, mahkemenin bahsetmiş olduğu ipotek senedi ve eklerinin okunaklı suretlerinin dosyaya sunulduğunu, ipotek belgesine göre ipoteğin talep edilen borcu kapsamına almadığı, mahkemece eksik inceleme sonucu karar verildiğini ileri sürmekle kararın kaldırılmasını istemiştir.
GEREKÇE : Talep, ihtiyati hacize ilişkin olup ilk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçeyle talebin reddine karar verilmiştir.
Dairemizce HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf nedenleriyle ve resen kamu düzenine ilişkin sebeplerle sınırlı alarak istinaf incelemesi yapılmıştır.
İİK’nın 257/1. maddesi gereğince rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklarıyla diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir. Buradaki ispat, esas davadaki gibi tam bir ispat değildir.
Yargıtay 11. H.D’nin 05.12.2006 tarih 2016/13792 E, 2016/9336K sayılı kararında belirtildiği üzere hesabın kat edilmesi, kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın muacceliyeti için yeterlidir, ayrıca ihtarın tebliği şartı aranmaz; asıl borçluya gönderilen ihtar, borçlunun temerrüdünün yanı sıra, 6098 sayılı TBK’nın 586’ncı maddesinde öngörülen müteselsil kefilin takibi koşullarının gerçekleşmesi bakımından da gerekli bir unsurdur.
Somut olayda davacı vekili, genel kredi sözleşmesinin kefili olan borçlu hakkında ihtiyati haciz isteminde bulunmuştur. Mahkemenin 14.02.2022 tarihli tensip tutanağı gereğince ihtiyati haciz isteyen tarafından dava dışı borçlu ile yapılan genel kredi sözleşmesi, ipotek belgesi dosyaya bir dilekçe ekinde sunulmuştur. Buna göre taraflar arasında düzenlenen 08.09.2020 tarihli genel kredi sözleşmesi uyarınca 200.000,00 TL limit üzerinden asıl borçluya kredi kullandırıldığı, ihtiyati hacze konu borçlunun bu sözleşmenin ipotek verilmek suretiyle müteselsilen aynı limit üzerinden kefili bulunduğu, ayrıca alacaklı tarafça sunulan sözleşme ekinde Bayındır Noterliğinin 02.12.2021 tarih 4761 yevmiye nolu hesap kat ihtarının düzenlendiği, asıl borçlu ile kefile bu hesap kat ihtarnamesinin tebliğ olunduğu anlaşılmaktadır. İpotek sözleşmesinin ekinde bu sözleşmenin kefillerin borcu için verildiği hususu belirlenmemiştir.
İİK’nın 257. maddesine göre, ihtiyati haciz istenebilmesi için alacağın vadesinin gelmesi ve rehinle temin edilmemiş olması gerekmektedir. Adı geçen yasanın 45. maddesinde rehinle temin edilmiş bir alacağın borçlusu iflasa tabi şahıslardan olsa bile alacaklı yalnız rehinin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapabileceği, ancak rehinin tutarı borcu ödemeğe yetmezse alacaklı kalan alacağını iflas veya haciz yoluyla takip edebileceği belirtilmiş, TBK’nın 586/1 maddesinde de kefil, müteselsil kefil sıfatıyla veya bu anlama gelen herhangi bir ifadeyle yükümlülük altına girmeyi kabul etmişse alacaklı, borçluyu takip etmeden veya taşınmaz rehnini paraya çevirmeden kefili takip edebileceği, ancak, bunun için borçlunun, ifada gecikmesi ve ihtarın sonuçsuz kalması veya açıkça ödeme güçsüzlüğü içinde olması gerektiği açıklanmıştır. Yasal düzenlemeler ışığında somut olaya dönüldüğünde; 08.09.2020 tarihli genel kredi sözleşmesine istinaden alacaklı vekilince kefil hakkında ihtiyati haciz istenmiş olup dosyadaki ipotek belgelerine göre sadece kefilin borcu için ipotek verildiğini belirlenmediği, buna göre müteselsil kefilin borcunu teminen verilen bir ipotek bulunmadığı anlaşılmış olmakla, ipotekler sadece bu ipotek miktarı kadar asıl borçlu şirket hakkında ihtiyati haciz kararı verilmesine engel ise de, TBK’nın 586/1. maddesi uyarınca kefiller hakkında ihtiyati haciz kararı verilmesine engel değildir.
Yukarıda yazılı olduğu üzere alacaklı banka tarafından hesap kat ihtarı çıkarılarak ayrı ayrı tebliğ olunduğuna göre borcun da muaccel hale geldiği, ipotek bedelinin talep edilen miktarı da kapsadığı anlaşılmış olup, ihtiyati haciz talebinin kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle talebin reddine karar verilmesi yerinde görülmemiş, yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığından Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-2 maddesi uyarınca istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden esas hakkında karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-İhtiyati haciz isteyen alacaklı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile İzmir 6. Asliye Ticaret Mahkemesinin 21.02.2022 tarih 2022/192 D.İş sayılı kararının KALDIRILMASINA,
2-İhtiyati haciz talebinin KABULÜNE,
İİK.nun 257/1 maddesi gereğince 194.130,48 TL alacağı karşılayacak şekilde borçlunun menkul ve gayrimenkul malları ile 3. şahıslardaki hak ve alacakları üzerine İHTİYATİ HACİZ KONULMASINA,
İhtiyati haciz isteyen alacaklı bankanın Türkiye … A.Ş.’ nin Kurulması ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair 19.08.2016 tarih ve 6741 sayılı Kanun uyarınca …na devrine karar verilmiş olması nedeniyle aynı Kanun’un 8./2 maddesi uyarınca teminat alınmasına yer olmadığına,
Kararın yerine getirilmesi için bir örneğinin ilgili icra müdürlüğüne gönderilmesine,
Harç peşin alındığından ayrıca tahsiline yer olmadığına,
Talepçi vekili için takdir olunan 1.140,00 TL vekalet ücretinin ileride haklı çıktığı takdirde karşı taraf borçludan tahsiline,
İhtiyati haciz isteyen alacaklı tarafından yapılan 133,00 TL peşin harç, 80,70 TL başvuru harcı, 11,50 TL vekalet harcı 37,50 TL tebligat ve posta masrafı olmak üzere toplam 262,70 TL’nin karşı taraf borçludan alınarak ihtiyati haciz isteyene (alacaklıya) verilmesine,
3-İstinaf yoluna başvuran ihtiyati haciz isteyen (alacaklının) ödediği istinaf karar harcının istek halinde iadesine,
4-İstinaf başvurusu nedeni ile ihtiyati haciz isteyen (alacaklı) tarafından yapılan 220,70 TL başvuru harcı, 80,70 TL posta gideri olmak üzere toplam 301,40 TL yargılama giderinin karşı taraf borçludan alınarak ihtiyati haciz isteyene (alacaklıya) verilmesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362/1-f maddesi gereğince kesin olmak üzere 27.04.2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.