Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2022/682 E. 2022/820 K. 25.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/648
KARAR NO : 2022/817

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 14.09.2021
NUMARASI : 2021/513 E.
İHTİYATİ TEDBİR
TALEBİN KONUSU : İhtiyati Tedbir
KARAR TARİHİ : 24.05.2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 24.05.2022
İzmir 2.Asliye Ticaret Mahkemesinin 14.09.2021 tarih 2021/513 Esas sayılı kararın Dairemizce incelenmesi ihtiyati tedbir isteyen davacı vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, üye … tarafından düzenlenen rapor dinlenip ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
TALEP :İhtiyati tedbir isteyen davacı vekili, davalı şirket hissedarı olan dava dışı …’in davalı şirkette %25 oranında paya sahip olduğunu, 20.03.2021 tarihli hisse devir sözleşmesiyle % 12.5 hissesini müvekkiline devrettiğini, hisse devrinin şirket kayıtlarına işlenmesi amacıyla gönderdiği ihtarnameyi, davalı şirketin 17.09.2015 tarihli genel kurul toplantısında sermaye artırımına gidildiği ancak … tarafından taahhüt edilen sermayenin ödenmediği, dolayısıyla bedeli ödenmemiş payların şirket onayı olmadan devrinin mümkün olmadığı, … aleyhine ortaklıktan çıkarma davası açıldığı, bu sebeple pay durumunun netlik kazanmadığı, Karşıyaka 2. İcra Müdürlüğünün 2015/7029E sayılı dosyası kapsamında …’in şirkette bulunan hisselerine haciz konulduğu, haczin pay defterine işlendiği, Ticaret Sicil Müdürlüğüne bildirildiği için bahse konu pay devrinin kabul edilemeyeceği ve şirket defterlerine işlenmeyeceği ifade edildiğini, ancak bu sebeplerin pay devrine engel olmayacağını ileri sürerek, 10.03.2021 tarihli hisse devri sözleşmesi kapsamında hissedar …’e ait % 12,5 oranındaki 1.437.500,00 TL sermayeye denk gelen 57.5000 adet payın 1.437.5000,00 TL bedel ile müvekkiline kanuna ve usulüne uygun devredildiğinin tespitine bağlı olarak 10.03.2021 tarihli hisse devir sözleşmesi uyarınca pay devrinin şirket kayıtlarına işlenmesine dair açtığı davada, 07.09.2021 tarihli dilekçesiyle davalı şirketin 15.09.2021 tarihinde 2019-2020 yılı olağan genel kurul toplantısının yapılacağını belirterek müvekkilinin hisse devir sözleşmesi ile devir aldığı şirketteki payları temsilen şirket genel kurul toplantısına katılması ve bu konuda yetkilendirilmesi hususunda ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece, dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, TTK’nın 490,491, 492. maddesindeki düzenlemelere göre bedeli tamamen ödenmemiş nama yazılı paylar ile şirket esas sözleşmesinde hüküm bulunması halinde pay devrinin şirketin onay şartına bağlanabileceği hususları da dikkate alındığında, davacı tarafın devir aldığı pay bedelinin ödenip ödenmediği, ödenmemiş ise devir alanın pay bedelini ödeme yeterliliğine sahip olup olmadığı, bu hususta teminat gösterip gösteremeyeceği, yine şirket esas sözleşmesinde payın devrinin şirketin onayına tabi tutulup tutulmadığı hususu ile payı devreden şirketteki payına haciz konulup konulmadığı, konulmuş ise hangi tarihte konulduğu, iş bu haczin devre engel olup olmadığı, iş bu nedenle pay devrinin şirket kayıt ve defterlerine işlenmesi gerekip gerekmediği hususlarının yargılamayı gerektirdiği, henüz bu hususta karar verilmeden iş bu davanın konusu edilen payların, genel kurulda davacı tarafça temsili ile oylamaya katılmasının genel kurul kararlarının iptali sonucunu doğuracak hukuki aykırılıklara sebebiyet vereceği gerekçesiyle tedbir talebinin reddine karar verilmiştir.
Karara karşı ihtiyati tedbir isteyen davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ : İhtiyati tedbir isteyen davacı vekili, davalı şirkete ait 1.437.500,00 TL sermayeye denk gelen 57.500 adet payı müvekkiline devredildiğinin ve pay sahibinin müvekkili olduğunun sabit olduğunu, mahkemenin davacı tarafın devir aldığı pay bedelinin ödenip ödenmediği, ödenmemiş ise devri alanın pay bedelini ödeme yeterliliğine sahip olup olmadığı yönündeki gerekçesinin maddi gerçeğe aykırılık teşkil ettiğini, hisse bedelinin ödenip ödenmediği hususunda herhangi bir tartışma bulunmadığını, müvekkilinin davalı şirket bünyesinde gerçekleşecek genel kurul toplantısına katılmaması halinde telafisi imkansız zararlar doğacağını istinaf nedenleri olarak ileri sürmekle kararın kaldırılmasını istemiştir.
GEREKÇE : Talep, ihtiyati tedbir istemine ilişkin olup ilk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçeyle ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiştir.
Dairemizce HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf nedenleriyle ve resen kamu düzenine ilişkin sebeplerle sınırlı olarak istinaf incelemesi yapılmıştır.HMK’nun 389/1. maddesi uyarınca mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir. HMK’nın 390/3. maddesi uyarınca tedbir talep eden taraf, dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır.
Somut olayda, davacı, dava dışı şirket ortağıyla yaptığı şirket hisse devir sözleşmesine dayanarak hisse devrinin şirket kayıtlarına işlenmesi talebiyle açtığı davada yargılama sırasında 15.09.2021 tarihli genel kurul toplantısına dava konusu hisseleri temsilen katılması yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesi isteminde bulunmuştur. Genel kurul toplantılarına katılabilmek için ortak sıfatının bulunması gerekmekte olup eldeki davanın konusunu da bu oluşturmaktadır. Davacının dava konusu hisseleri temsilen genel kurul toplantısına katılması yeni uyuşmazlıklara sebebiyet verebileceği için ihtiyati tedbir talebinin reddedilmesi doğru olup ihtiyati tedbir talebine konu genel kurul toplantısı istinaf tarihi itibariyle geçtiği için bu aşamada yeni bir karar verilmesi de zaten mümkün değildir.
Bu durumda istinaf kanun yoluna başvuranın dilekçesinde yer verdiği itirazların, açıklanan gerekçe ışığında yerinde olmamasına, kararda kamu düzenine ilişkin bir aykırılık bulunmamasına, kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olmasına göre, duruşma açılmasına gerek görülmeyerek Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1-b-1 maddesi gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM-Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-İhtiyati tedbir isteyen davacı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-İhtiyati tedbir isteyen davacı yönünden istinaf karar harcı olan 133,00 TL’den peşin alınan 59,30 TL’nin mahsubu ile eksik kalan 73,70 TL’nin ihtiyati tedbir isteyen davacıdan tahsiline,
3-İstinaf başvurusu nedeni ile ihtiyati tedbir isteyen davacının yaptığı giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362/1-f maddesi gereğince kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.24.05.2022