Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2022/663 E. 2023/150 K. 30.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/663
KARAR NO : 2023/150

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KARŞIYAKA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 14.12.2021
NUMARASI : 2021/255 E. – 2021/710 K.
DAVANIN KONUSU : Maddi – Manevi Tazminat
DAVA TARİHİ : 30.12.2015
KARAR TARİHİ : 30.01.2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 30.01.2023

Karşıyaka Asliye Ticaret Mahkemesinin 14.12.2021 tarih 2021/255 E. – 2021/710 K.
sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davalı … Sigorta A.Ş. vekili, davalı … Sigorta A.Ş. vekili ve dahili davalılar (davalı … mirasçıları) vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, üye… tarafından düzenlenen rapor dinlenip ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA :Davacı vekili, 13.03.2008 tarihinde davalı …’nın sürücüsü, davalı … Şti.’nin işleteni, davalı … Sigorta A.Ş.’nin zorunlu mali mesuliyet sigortacısı olduğu … plakalı araç ile müvekkillerinin desteği olan …’in sevk ve idaresindeki davalı … Sigorta A.Ş.’nin zorunlu mali sorumluluk sigortacısı olduğu … plakalı aracın karıştığı trafik kazasında müvekkillerinin desteğinin vefat ettiğini ileri sürerek, belirsiz alacak davası niteliğinde olmak üzere desteğin eşi davacı … için 50.000,00 TL, desteğin çocuğu … için 10.000,00 TL destekten yoksun kalma nedeniyle maddi tazminatın işleten ve sürücü yönünden olay tarihinden, sigortacı davalılar yönünden dava tarihinden itibaren işletilecek avans faizi ile birlikte ortaklaşa ve zincirleme sorumlu olarak davalılardan tahsiline, davacı eş … için 50.000,00 TL, davacı çocuk … için 50.000,00 TL olmak üzere toplam 100.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte sürücü işletenden tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davacılar vekili 30.03.2017 tarihli bedel artırım dilekçesi ile davacı … için destek tazminat talebini 144.693,96 TL’ye, davacı … için destek tazminat talebini 20.370,26 TL’ye yükselterek, fazlaya ilişkin talep ve dava haklarının saklı tutulmasını istemiştir.
CEVAP: Davalı … vekili, davanın iki yıllık zamanaşımı süresi içerisinde açılmadığını, desteğin kazanın oluşumunda asli kusurlu olduğunu, desteğin kusurunun müvekkiline yansıtılamayacağını, Karşıyaka 3. Asliye Ceza Mahkemesi’nde alınan bilirkişi raporunda müvekkiline tali kusur atfedilmiş ise de bu kusuru kabul etmediklerini, fahiş tazminat talebinde bulunulduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş. vekili, davanın zamanaşımına uğradığını, uzamış ceza zamanaşımının uygulanamayacağını, destek poliçeye konu aracın sürücüsü olduğundan mirasçıları olan davacılar tarafından destekten yoksun kalma tazminatı istenemeyeceğini, talebin teminat kapsamında olmadığını, davacıların 3. kişi olarak kabul edilemeyeceğini, avans faizi istenemeyeceğini, poliçe teminat limitinin 100.000,00 TL olduğunu, müvekkilinin poliçe limiti ile sorumlu olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş. vekili, müşterek ve müteselsil sorumluluğa dayanılarak dava açılmış ise de somut olayda kazada vefat eden destek sürücünün kusurunun müterafik kusur olarak kabul edilerek, destek tazminatından indirim yapılması gerektiğini, mirasçıların ancak desteğin işlettiği araç sürücüsünün kusuruna isabet edecek oranda tazminat isteyebileceklerini, müvekkilinin ancak sigortalı araç sürücüsünün %25 kusuruna göre sorumlu tutulabileceğini savunarak davanın reddini istemiştir.
DAİREMİZİN KALDIRMA KARARINDAN ÖNCEKİ İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, 23.11.2016 tarihli bilirkişi raporunda desteğin %70, davalı sürücünün %30 oranında kusurlu olduğunun belirtildiği, rapordaki kusura ilişkin tespitin benimsendiği, raporda destek tazminatı toplam 233.229,50 TL hesaplanmış ise de davalıların olay nedeniyle müşterek ve müteselsil sorumluluğunun üst sınırının 129.968,85 TL olduğu, davalı … Sigorta A.Ş. tarafından davacılara yapılan ödemelere ilişkin belge sunulması üzerine alınan ek raporda, davacıların toplam destek kaybı tazminatının 216.880,76 TL olarak hesaplandığı, olay nedeniyle davalıların müşterek ve müteselsil sorumluluğu üst sınırının 125.064,22 TL olduğunun belirtildiği, alınan ikinci ek raporda müşterek ve müteselsil sorumluluğun üst sınırının 165.064,22 TL, davacı …’ın destek kaybının 144.693,96 TL, davacı …’nın destek kaybının 20.370,26 TL olmak üzere toplam 165.064,22 TL hesaplandığı, ikinci ek rapordaki hesaplamanın benimsendiği, davalı … Sigorta Şirketinin başvuru tarihinden 8 iş günü sonrasında temerrüdü gerçekleştiğinden bu davalı yönünden temerrüt tarihinin 20.08.2010 olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne, davacı … için 144.693,96 TL, davacı … için 20.370,26 TL olmak üzere toplam 160.064,22 TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, … Sigorta A.Ş. için sorumluluğun 77.356,51 TL, … Sigorta A.Ş. sorumluluğunun 100.000,00 TL ile sınırlı tutulmasına, davalı … Sigorta yönünden 20.08.2010, davalı … Sigorta yönünden dava tarihi, işleten ve sürücü davalılar yönünden kaza tarihinden itibaren avans faizi uygulanmasına, manevi tazminat davasının kısmen kabulü ile davacı … için 25.000,00 TL, davacı … için 15.000,00 TL manevi tazminatın işleten ve sürücü davalılardan kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsiline karar verilmiştir.
Karara karşı, davalı … Sigorta A.Ş. vekili, davalı … Sigorta A.Ş. vekili, davalı … vekili ve davalı …’nın istinaf dilekçesine karşı katılma yoluyla davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
DAİREMİZİN KALDIRMA KARARI : Dairemizin 17.03.2021 tarihli 2018/1371 E. 2021/339 K. Sayılı ilamı ile, davacı vekilinin 30.03.2017 tarihli dilekçesinde 17.02.2017 tarihli 1. Ek rapordaki hesaplamalardan sadece, poliçe limitlerinin 60.000,00 TL kabul edilerek yapılan hesaplama şekline itiraz ettiği, poliçe limitlerinin 2018 tarihinde 100.000,00 TL olarak arttırıldığını belirterek, raporda Sigorta şirketlerinin kusur oranları ile poliçe limiti esas alınarak belirlenen hesaplamada 65.064,22 TL+60.000,00=125.064,22 TL belirlemiş ise de 100.000,00 TL poliçe limitine göre davalıların sorumlu olduğu miktarın 165.06,22 TL olduğu açıklandıktan sonra, davacı … yönünden taleplerini 144.693,96 TL’ye, davacı … yönünden taleplerini 20.370,26 TL’ye yükseltildiği belirterek, toplam 165.064,22 TL’nin müştereken ve müteselsilen davalılardan tahsilini talep ettiği, ancak bu oranlamanın neye göre yapıldığı, hangi oranın esas alındığının açıklanmadığı, 08.06.2017 tarihli ikinci ek raporda, 100.000,00 TL olması gereken poliçe limitinin önceki raporda hatalı gösterildiği, taleple bağlı kalındığı açıklanarak davalıların müşterek müteselsil sorumluğunun 65.064,22 TL+100.000,00 TL=165.064,22 TL olduğu, itiraz üzerine alınan 3. ek raporda, davalı … Sigorta A.Ş.’nin davadan önce ödediği 22.643,49 TL, poliçe limiti olan 100.000,00 TL’den mahsup edilerek bakiye limiti 77.365,51 TL belirlendikten sonra … Sigorta A.Ş.nin bakiye limiti 77.365,51 TL ile davalı … Sigorta A.Ş.nin poliçe limiti olan 100.000,00 TL toplamı 142.429,73 TL’nin, zarar oranlamasıyla yapılan hesaplamaya göre, davacı … için 124.852,75 TL, davacı … için 17.576,98 TL olmak üzere toplam 142.429, 73 TL’den davalıların müştereken ve müteselsilen davalı sigorta şirketlerinin poliçe limitleriyle sorumlu olduğunun belirtildiği, raporda, hangi miktara ve hangi orana göre hesaplama yapıldığının belirtilmediği, ıslah dilekçesindeki oranlamaya göre belirlenen zararın tahsili istendiğinden yapılan oranlamaya göre 142.429,00 TL hesaplandığı açıklandığı halde, ilk derce mahkemesince kararın gerekçesinde ıslah edilen miktar üzerinden davanın kabulüne karar verilme sebebinin açıklanmadığı, zarar oranlamasına ilişkin hesaplamada hangi değer ve oranları esas alındığı, ayrıca, kusura veya müştereken ve müteselsilen veya müşterek miktar ile birlikte aşan kısım için kusura göre talepte bulunma gibi ilkelerden hangisine dayandığının ıslah dilekçesinde açıklanmadığı, ilk derece mahkemesince, davacı vekilinden yukarıda belirtilen hususlarda ıslah dilekçesinin açıklanması sağlandıktan sonra, hesap uzmanı bilirkişiden, davacının açıkladığı oranlamanın uygun olup olmadığı, önceki rapor da tartışılmak suretiyle davalıların istinaf itirazlarına konu rapora itirazları da tartışılmak suretiyle, PMF yaşam tablosuna ve TRH 2010 yaşam tablosuna göre seçenekli olarak ve taleple bağlı kalınrak davacıların destekten yoksun kaldıkları tazminatın hesaplanması hususlarında rapor alınarak, sonucuna göre usulü kazanılmış haklar ile taleple bağlılık ilkesi de nazara alınarak karar verilmesi gerektiği sonucuna varılarak HMK’nın 353/1-a-6 maddesi uyarınca kararın kaldırılmasına karar verilmiştir.
KALDIRMA KARARINDAN SONRAKİ İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece, kaldırma kararı uyarınca alınan 10.11.2021 tarihli bilirkişi raporunda; 2008 yılı kaza tarihi itibariyle ZMM sigortaları teminat limitinin 100.000,00 TL olduğu, 30.12.2015 tarihinde açılan davadan önce 20.08.2010 tarihinde davalı … Sigorta A.Ş. tarafından, davacılar eş …’a 15.593,16 TL, çocuk …’ya 7.050,33 TL toplam 22.643,49 TL destekten yoksun kalma ödemesi yapıldığı, bu halde davacıların zararları için ödenebilir teminat üst limitinin davalı … Sigorta A.Ş. bakımından 100.000,00-TL, … Sigorta A.Ş. bakımından 100.000,00-TL-22.643.49-TL=77.356,51-TL olduğu, ödemenin güncelleştirilerek zarardan mahsup edildiği, davacı yanca 30.03.2017 tarihli artırım dilekçesi ile … için 144.693,96-TL, … için 20.370,26-TL toplamı 165.064,22-TL maddi tazminatın davalı sürücü ve işletenden kaza tarihinden, ZMM sigortacısı olan … Sigorta A.Ş.’den temerrüt tarihinden ve … plakalı araç ZMM sigortacısı … Sigorta A.Ş.’den dava tarihinden itibaren talep edildiği, PMF 1931 yaşam tablosuna göre, davacı eş … için hesaplanan 457.264,14-TL tazminattan 31.572,25-TL güncellenmiş değerin indirimi sonucu 425.691,89-TL, çocuk … için hesaplanan 771.317,28-TL tazminattan 14.275,16-TL güncellenmiş değerin indirimi sonucu 63.042,12-TL toplamı 425.691,89-TL + 63,042,12-TL = 488.734,01-TL destek zararı tespit edildiği, … plakalı araç sürücüsünün %30 kusuruna isabet eden 146.620,20-TL, … plakalı araç sürücüsünün %70 kusuruna isabet eden tutarın 342.113,81-TL olduğu, TRH 2010 yaşam tablosuna göre, davacı eş … için hesaplanan |560.386,17-TL tazminat tutarından 31.572,25 TL güncellenmiş değer indirimi ile 528.813,92-TL, çocuk … için hesaplanan 77.317,28-TL tazminat tutarından 14.275,16-TL güncellenmiş değer indirimi ile 63.042,12-TL olmak üzere toplam 528.813,92-TL + 63.042,12-TL = 591.856,04-TL destek zararı tespit edildiği, … plakalı araç sürücüsünün %30 kusuruna 177.556,81-TL, … plakalı araç sürücüsünün %70 kusuruna 414.299,23-TL isabet ettiği, davacılar tarafından 30.03.20017 havale tarihli artırım dilekçesi ile, … için 144.693,96-TL, … için 20.370,26-TL toplamı 165.064,22-TL talep edildiği, dolayısıyla davacılar tarafından talep edilen bu bedellerin, rapor tarihine göre ister PMF yaşam tablosu, isterse TRH yaşam tablosu kullanılsın, hesap edilen destekten yoksun kalma zararından daha az olduğu yönünde görüş bildirildiği, davacılar tarafından talep edilen davacı … için 144.693,96 TL, … için 20.370,26 TL toplamı 165.064,22 TL tazminat tutarının hem PMF hem de TRH yaşam tablosu kullanılarak hesaplanan tazminat tutarlarından daha az olduğu gerekçesiyle maddi tazminat davasının kabulü ile davacı … için 144.693,96-TL, davacı … için 20.370,26-TL olmak üzere toplam 165.064,22-TL maddi tazminatın davalılar … Sigorta A.Ş., … Sigorta A.Ş., …. Şti. ve davalı sürücü … mirasçılarından müştereken ve müteselsilen tahsiline, … Sigorta A.Ş. için sorumluluğun 77.356,51-TL, … Sigorta A.Ş.’nin sorumluluğunun 100.000,00-TL ile sınırlı tutulmasına, … Sigorta A.Ş. yönünden 20.08.2010, … Sigorta A.Ş. yönünden dava tarihinden, … mirasçıları …, … ve … ve … Şti. yönünden kaza tarihinden itibaren avans faizi yürütülmesine karar verilmiştir.
Karara karşı davalı … Sigorta A.Ş. Vekili, davalı … Sigorta A.Ş. Vekili ve dahili davalılar (davalı … mirasçıları) vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ : Davalı … Sigorta A.Ş. vekili, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 2017/17-1315 E. 2017/1239 K. Sayılı içtihadı ile değiştirmiş olduğu görüşü doğrultusunda kendi kusuru ile vefat eden sürücünün zararından işletenin sorumlu tutulmasının mümkün olmadığını, dürüstlük ve iyiniyet kuralları gözetilerek kendi kusuruyla ölümüne sebebiyet veren sürücünün yakınlarının işletenden tazminat talebinde bulunamayacaklarının kabul edildiğini, müvekkili sigorta şirketinin poliçe ile işletenin sorumluluğunu teminat altına almış olduğunu, davanın tümden reddine karar verilmesi gerektiğini, kabul anlamına gelmemek üzere müvekkili şirketin poliçe kapsamında sorumluluğunun 100.000,00 TL ile sınırlı olduğunu, her ne kadar işbu limit hüküm kısmında belirtilmiş olsa da, müvekkili şirket aleyhine hükmedilen harç, vekalet ücreti ve yargılama giderleri bakımından da bu doğrultuda oranlanarak karar verilmesi gerektiğini, müvekkili şirket aleyhine avans faizine hükmedilmesinin de hatalı olduğunu, sigortalı aracın hususi kullanıma özgü olması nedeniyle yasal faiz uygulanması gerektiğini belirterek kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş. vekili, kaldırma kararından sonra alınan raporda, davacı tarafça müşterek müteselsil sorumluluk esasına göre talepte bulunulduğu belirtilerek, sigorta şirketleri arasında teselsül esasının uygulanması halinde, toplam zarardan davalı … Sigorta A.Ş.’nin poliçe limiti 100.000,00-TL ile sorumlu olduğu, müvekkilinin ise evvelce yaptığı ödemenin poliçe teminatı olan 100.000.00-TL’den düşümü ile 77.365.51-TL ile sorumlu olduğunun ifade edildiğini, kararda raporun aynen benimsenerek, müvekkili aleyhine 77.365,51 TL tazminata hükmedildiğini, bu durumda davacı talebi 165.064.22-TL olmasına rağmen, kabul tutarının 177.365,51 TL olarak, talebin de üstünde belirlendiğini, taleple bağlılık kuralı gereği bu şekilde verilen hükümde maddi hata bulunduğunu, müvekkili şirketin 77.365,51-TL ödeme yapmak zorunda kalması halinde davalı … Sigorta A.Ş.’nin 100.000,00 TL poliçe teminatının tamamını ödemekle tüketmiş olacağından, müvekkilinin sorumluluk oranı olan %30’a göre, 49.519.20-TL ödemesi gerekirken, 77.365.51-TL ödemekle, fazladan ödemek zorunda kalacağı 27.846.31-TL’yi davalı … Sigorta’dan tahsil etme imkanının kalmayacağını, sigorta şirketleri arasında teselsül olduğu kabul edilse dahi, bu teselsülün sorumluluk miktarından fazla ödeme yapılacak şekilde işletilemeyeceğini belirterek kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Dahili davalılar (davalı … mirasçıları) vekili; müvekkillerinin murisi …’nın 01.12.2020 tarihinde vefat ettiğinde müvekkillerinin murislerinin iş bu dosyasından ve tazminat sorumluluğundan haberdar olmadıklarını, kendilerine tebligat ulaşması üzerine murislerinin yüklü miktarda borcu olduğunu öğrenmeleri üzerine 04.11.2022 tarihinde İzmir 5. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2021/335 E. sayılı dosyasından terekenin borca batık olduğunun tespiti ile murisin mirasının hükmen reddine karar verilmesini talep ettiklerini, bu davanın bekletici mesele yapılmasını talep etmelerine rağmen ilk derece mahkemesince bu durumun göz ardı edildiğini, muris …’nın dava konusu kazada asli kusurlu olmadığını, davacıların murisi … ‘nun asli kusurlu olduğunu, tazminat talebinin reddi gerektiğini, Karşıyaka 3. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2008/213 E. sayılı dosyasından taksirle ölüme sebebiyet verme nedeni ile kamu davası açıldığını, ilk derece mahkemesince eski Yargıtay kararları dikkate alınarak murisin kusurunun davacılara yansıtılmamasının hukuka aykırı olduğunu, hükme esas alınan bilirkişi raporunun karar vermeye yeterli olmadığını, bir an için tazminat talepleri kabul edilecekse dahi bu takdirde kazanın oluşumunda sürücülerin kusurunun tespitinin zorunlu olduğunu, müvekkillerinin murisine atfedilen %30 kusur oranının fahiş olduğunu, mahkemece davacı eş …’ın yaşı, evlenme ihtimali gibi sosyal kriterleri dikkate almaksızın evlenme şansının %20 olarak kabulünün isabetsiz olduğunu, evlenme olasılığının daha fazla olduğunu, hükmedilen manevi tazminat miktarının fahiş olduğunu belirterek kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE :Dava, trafik kazasında desteğin vefat etmesinden kaynaklanan destekten yoksun kalınan tazminat ile manevi tazminatın tahsili istemine ilişkindir ilişkin olup, ilk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçeyle maddi tazminat davasının kabulüne, manevi tazminat davasının kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Dairemizce HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf nedenleriyle ve resen kamu düzenine ilişkin sebeplerle sınırlı olarak istinaf incelemesi yapılmıştır.
Dava konusu trafik kazasına ilişkin trafik kazası tespit tutanağında açık bir kusur tespiti yapılmadığı, ancak davacıların desteğinin tali yoldan gelip otoban köprü gelişi bulvar girişine kontrolsüz biçimde girerek aracının sol yan kısımları ile bulvarda seyir halinde olan davalı sürücü …’nın sevk ve idaresindeki araca çarptığının belirtildiği anlaşılmıştır.
Karşıyaka 3. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2008/213 E. Sayılı dosyasında kusur tespitine ilişkin Adli Tıp Kurumu’ndan alınan raporda davalı sürücü …’nın sevk ve idaresindeki tır ile bulvar üzerinde yokuş aşağı seyri sırasında kavşak noktasına yaklaştığı sırada hızını kontrollü biçimde azaltmadığı, istikamet yönüne göre sağ taraftaki tali yoldan ilerlemekte olduğunu gördüğü ve kontrolsüz biçimde yola giriş yapan otomobile karşı fren ve direksiyon tedbirlerinde yetersiz kaldığı olayda dikkat ve özen yükümlülüklerine aykırı davranış ile tali kusurlu olduğu, müteveffa sürücü … lu’nun ise sevk ve idaresindeki araçla tali yol üzerinde seyri sırasında anayola giriş yapmadan önce “yol ver” levhasını ve kendisinin tali yoldan anayola giriş yapıyor olması durumunu göz önünde bulundurmadan ilk geçiş hakkını anayol üzerindeki araca vermeden kontrolsüz biçimde yola giriş yaptığı olayda dikkat ve özen yükümlülüklerine aykırı davranışı ile asli kusurlu olduğu tespit edilmiş olup, ceza mahkemesince davalı (müteveffa) …’nın taksirle ölüme neden olma suçundan mahkumiyetine karar verildiği, kararın Yargıtay tarafından düzeltilerek onanmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
İlk derece mahkemesince alınan 23.11.2016 tarihli bilirkişi raporunda, davacıların desteği … ‘nun sevk ve idaresindeki araç ile anayol tali yol kesişim kavşağına geldiğinde durarak ilk geçiş hakkını geçiş üstünlüğü olan araçlara vermediğinden meydana gelen kazada %70 oranında asli kusurlu olduğu, davalı …’nın ise köprüye yaklaşırken hızını azaltmaması nedeniyle %30 oranında tali kusurlu tespit edilmiş olup, belirlenen kusur oranının dosya kapsamı ve özellikle aksi sabit oluncaya kadar resmi belge niteliğinde olan kaza tespit tutanağı ile uyumlu olmasına, taraflarca kusur oranlarının tespit edilenden farklı olduğuna dair kanıt ileri sürülememesine göre, ilk derece mahkemesince bilirkişi raporunda belirlenen kusur oranlarının esas alınmasında usul ve yasaya aykırılık görülmemiş olup, dahili davalılar vekilinin kusur oranlarına yönelik istinaf sebebinin reddi gerekmiştir.
Mahkemece alınan 23.11.2016 tarihli raporda PMF 1931 yaşam tablosuna göre davacı …’ın destek kaybı 198.379,93 TL, davacı …’nın destek kaybı ise 34.849,57 TL olmak üzere toplam 233.229,50 TL tazminat hesaplandığı, kusur oranlarına göre davalı sürücü ile birlikte davalılar … Şti. ve … Sigorta A.Ş.nin 69.968,85 TL’sinden müştereken ve müteselsilen; davalı … Sigorta A.Ş.’nin 163.260,65 TL’sinden sorumlu olduğu tespit edilmiş; davalı … Sigorta A.Ş. Tarafından yapılan ödemeler dikkate alınarak düzenlenen 17.02.2017 tarihli 1. ek raporda, raporun düzenlendiği tarihte değişen asgari ücret de dikkate alınarak, 20.08.2010 tarihinde davacı … için 15.593,16 TL, davacı … için 7.050,00 TL yapılan ödemenin güncellenen değeri hesaplanarak, toplam tazminat miktarının 216.880,76 TL olarak belirlendiği, … Sigorta A.Ş.’nin bakiye poliçe limiti 60.000,00 TL’den yapılan 22.643,49 TL ödeme mahsup edilerek bakiye teminat limitinin 37.356,51 TL hesaplandığı, davalılar …, …. Şti.ve … Sigorta A.Ş.nin sorumluluk miktarı belirlenerek ve poliçe limitlerinin 60.000,00 TL olduğu açıklanarak, 65.064,22 TL (işleten, sürücü ile … Sigorta A.Ş.nin sorumlu olduğu miktar) +60.000,00 (… Sigorta A.Ş.nin desteğin kusuruna isabet eden miktarı limitinin üstünde olduğundan poliçe limitini esas alarak) =125.064,22 TL’den davalıların sorumlu olduğu yönünde görüş bildirilmiştir. Davacılar vekilince 30.03.2017 tarihli dilekçe ile, teminat limiti 100.000,00 TL olarak esas alınarak, toplam dava değeri 165.064,22 TL’ye yükseltilmiştir. 01.06.2017 tarihli 2. ek raporda 01.01.2008 – 30.06.2008 tarihleri arasında otomobiller için geçerli trafik sigortası sakatlanma ve ölüm teminatı 100.000,00 TL olduğundan, kaza tarihi itibariyle geçerli olan teminat tutarı üzerinden davalılardan … Sigorta A.Ş. zararın 100.000-TL.’ndan sorumlu olması gerektiği, davacı …’nun kök rapordaki hesap tarihinde destek kaybının 190.115.92 TL, davacı …’nun destek kaybının 26.764,84 TL olduğu, davacıların toplam zararının 190.115,92 TL + 26.764.84 TL= 216.880.76 TL olduğu, davalı … Sigorta AŞ.’nin bakiye poliçe limiti olan (100.000,00 TL – 22.643,49 TL ödeme = 77.356,51 TL ile sınırlı olarak) sorumluluğunun 216.880,76 TL’nin %30’u olan 65.064,22 TL’den müştereken ve müteselsilen, davalı … Sigorta AŞ’ nin sorumluluğunun ise 216.880,76 TL’nin %70’i olan 151.816.53 TL ise de, poliçe limiti olan 100.000,00 TL ile sınırlı olduğu, davacıların toplam zararı 216.880.76 TL ise de; davalıların müşterek ve müteselsil sorumluluğunun 65.064,22 TL + 100.000,00 TL = 165.064,22.-TL olduğu, davacıların fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla davacı … için 144.693,96 TL, davacı … için 20.370,26.-TL olmak üzere toplam 165.064.22.-TL destek tazminatından davalıların müştereken ve müteselsilen sorumlu oldukları yönünde görüş bildirilmiştir.
Tazminatı isteminde bulunan hak sahiplerinin bakiye ömürleri daha önceki yıllarda 1931 tarihli PMF cetvellerine göre saptanmakta ise de gerçek zarar hesabı özü itibariyle varsayımlara dayalı bir hesap olup, gerçeğe en yakın verilerin kullanılması esastır. Bu nedenle TRH 2010 yaşam tablosu’na göre bakiye ömür sürelerinin belirlenmesi güncel veriler ve ülkemiz gerçeklerine daha uygun olduğundan tazminat hesaplamasında TRH 2010 yaşam yönteminin kullanılması gerekir. (Yargıtay 4. HD’nın 03.01.2022 tarih ve 2021/9412 E – 2022/3622 K.,17. HD 23.03.2021 tarih 2020/ 6173 E. – 2021/ 3121 K. Sayılı ilamları ) Aynı şekilde, yeni genel şartlar zamanında düzenlenen poliçelerde yeni genel şartlardaki hesaplama tekniği uygulanamayacağı için tazminat hesabında eski uygulamalardaki gibi progresif rant yönteminin kullanılması ile bilinmeyen (işleyecek) devredeki gelirlerin her yıl için % 10 artırılıp % 10 iskonto edilmesi icap etmektedir. (Yargıtay 17. HD 24.02.2021 tarih ve 2019/3292 E. 20121/1848 K. sayılı ilamı )
Dairemizin kaldırma kararından sonra ilk derece mahkemesince alınan 10.11.2021 tarihli aktüerya raporunda, hesap tarihi itibariyle geçerli asgari ücret üzerinden, TRH 2010 yaşam tablosu ve bilinmeyen dönem için %10 artırım %10 iskonto yöntemi ile yapılan hesaplama sonucunda davacı … için toplam 528.813,92 TL, davacı … için 63.042,12 TL olmak üzere toplam 591.856,04 TL destekten yoksun kalma zararı tespit edildiği, davalı sürücü …’nın %30 kusuruna isabet eden tutarın 177.556,81 TL olduğu, davacı tarafça 30.03.2017 tarihli talep artırım dilekçesi ile davacılar için toplam 165.064,22 TL talep edildiği tespit edilmiştir. Mahkemece alınan aktüerya bilirkişi raporundaki hesaplamaların yukarıda belirtilen usul ve esaslara uygun olduğu, davalı … Sigorta A.Ş.’nin sorumluluğunun sigortalının kusur oranına göre ve yapılan ödeme güncelleştirilip mahsup edilmek suretiyle tespit edilmiş olduğu anlaşılmakla, mahkemece davacılar vekilinin bedel artırım dilekçesindeki tutarlar dikkate alınarak hüküm kurulması doğru bulunmuştur. Davalı … Sigorta A.Ş. Vekilinin bu yöndeki istinaf sebebi yerinde değildir.
Poliçe tarihi olan 31.03.2007 tarihi itibariyle, 01.06.2015 tarihli Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının henüz yürürlüğe girmediği anlaşılmaktadır. Poliçe tarihi itibariyle yürürlükte bulunan eski genel şartlar, KTK hükümleri ve Yargıtay 4. ve 17. Hukuk Dairesi’nin yerleşik içtihatlarına göre davacıların desteğin mirasçısı sıfatıyla değil üçüncü kişi sıfatıyla dava açmış olması nedeniyle destek sürücünün kusuru davacılara yansıtılamayacağından davacıların destek tazminatından davalı sigorta şirketi sigortalısının kusuru oranında sorumludur. Yargıtay 4. ve kapatılan 17. Hukuk Dairesi 01.06.2015 tarihinde yürürlüğe giren Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarından önce tanzim edilen poliçeler için yukarıda açıklanan görüş yönünde kararlar vermeye devam etmektedir. Nitekim Yargıtay HGK’nın 15.06.2011 gün ve 2011/17-142 esas-411 karar, 2011/17-787 E, 2012/92 K, 4. HD 2022/682 E. 2022/8712 K., 17. H.D 2013/14063 E -2015/245 K, 17. HD 2015/11772 E, 2018/6434 K, 24.04.2018 tarih 2015/9649 E., 2018/4463 K. sayılı ilamları da bu yöndedir. Bu nedenlerle davalı … Sigorta A.Ş. vekilinin zararın teminat dışı olduğuna yönelik istinaf itirazlarının reddi gerekmiştir.
Davacıların murisinin sevk ve idaresinde iken kazaya karışan … plakalı aracı zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesi ile sigortalayan davalı … Sigorta A.Ş. yönünden, taraflar arasındaki ilişkinin TTK’da düzenlenen zorunlu mali sorumluluk sigortası sözleşmesinden kaynaklanmasına ve bu tür sözleşmelerin TTK’nın 3. ve 4. maddeleri hükmü uyarınca, tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın, mutlak ticari işlerden olmasına göre, ilk derece mahkemesince avans faizine hükmedilmesi yerinde olup, davalı … Sigorta A.Ş. Vekilinin faiz türüne ilişkin istinaf sebebi yerinde görülmemiştir. (Yargıtay 17. HD 2014/3827 E. 2015/10179 K. Sayılı ilamı)
Ne var ki, sigorta şirketleri limitle sorumlu olduğu için yargılama gideri ve vekalet ücretinden poliçe limitiyle orantılı olarak sorumlu tutulması gerekmekte olup, istinafa gelen davalı … Sigorta A.Ş.’nin yargılama gideri ve vekalet ücretinin tamamından sorumlu tutulması doğru değildir. Davalı … Sigorta A.Ş. vekilinin bu yöndeki istinaf sebebi yerindedir.
Bu durumda, davalı … Sigorta A.Ş. vekili ve dahili davalılar vekilinin istinaf başvurularının HMK’nın 353/1-b-1 maddesi uyarınca esastan reddine; davalı … Sigorta A.Ş. vekilinin yargılama giderleri ve vekalet ücretine yönelik istinaf başvurusunun kabulü ile yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığından Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-2 maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden esas hakkında karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı … Sigorta A.Ş. vekili ve dahili davalılar (davalı … mirasçıları) vekilinin istinaf başvurularının Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ayrı ayrı ESASTAN REDDİNE,
2-Davalı … Sigorta A.Ş. vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile Karşıyaka Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 14.12.2021 tarihli 2021/255 E. 2021/710 K. sayılı kararının Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-2 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA,
3-A-Maddi tazminat davasının KABULÜ ile; Davacı … için 144.693,96 TL, davacı … için 20.370,26 TL olmak üzere toplam 165.064,22 TL maddi tazminatın davalılar … Sigorta A.Ş., … Sigorta A.Ş., …. Şti. ve dahili davalılar (davalı … mirasçıları) …, … ve …’dan (davalı … Sigorta A.Ş.’nin sorumluluğu 77.356,51 TL, … Sigorta A.Ş.’nin sorumluluğu 100.000,00-TL ile sınırlı olmak üzere); … Sigorta A.Ş. yönünden 20.08.2010, … Sigorta A,Ş. yönünden dava tarihinden, dahili davalılar (davalı … mirasçıları) …, …, … ile … Şti. yönünden kaza tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsiline,
Kabul edilen bedel üzerinden alınması gereken 11.275,53-TL harçtan, davacılar tarafından yatırılan 204,93-TL peşin harç ile 359,00-TL ıslah harcından mahsubu ile, eksik 10.711,60 TL harcın davalılardan (Davalı … Sigorta A.Ş.’nin poliçe limitiyle sorumlu tutulduğu miktar orantılanarak bu miktarın 6.489,35 TL’sinden sorumlu tutulmak üzere) tahsili ile hazineye gelir kaydına,
AAÜT uyarınca kabul edilen bedel üzerinden 19.631,10-TL vekalet ücretinin davalılardan (Davalı … Sigorta A.Ş.’nin poliçe limitiyle sorumlu tutulduğu miktar orantılanarak bu miktarın 11.892,52 TL’sinden sorumlu tutulmak üzere) alınarak davacılara ödenmesine,
Davacılar tarafından sarf edilen bozma öncesi 27,70 başvurma harcı, 204,93-TL peşin harç, 8,20-TL vekalet harcı, 359,00 TL ıslah harcı, 2.115,00-TL müzekkere, tebligat, bilirkişi ücreti ile bozma sonrası yapılan 914,60-TL yargılama gideri toplamı olan 3.629,43-TL’nin davalılardan (Davalı … Sigorta A.Ş.’nin poliçe limitiyle sorumlu tutulduğu miktar orantılanarak bu miktarın 2.198,70 TL’sinden sorumlu tutulmak üzere) alınarak davacılara verilmesine,
B-Manevi tazminat davasının KISMEN KABULÜ ile, davacı … için 25.000,00-TL, davacı … için 15.000,00-TL manevi tazminatın dahili davalılar (davalı … mirasçıları) …, … ve … ile davalı …. Şti.’den kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline, fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
Kabul edilen 40.000,00-TL bedel üzerinden alınması gereken 2.732,40-TL harçtan, davacılar tarafından yatırılan 341,55-TL peşin harcın mahsubu ile, eksik 2.390,85TL harcın dahili davalılar (davalı … mirasçıları) …, … ve … ile davalı … Şti.’den tahsili ile hazineye gelir kaydına,
AAÜT uyarınca kabul edilen 40.000,00-TL bedel üzerinden hesaplanan 6.000,00-TL vekalet ücretinin dahili davalılar (davalı … mirasçıları) …, … ve … ile davalı … Şti.’den alınarak davacılara verilmesine,
AAÜT uyarınca reddedilen manevi tazminat bedeli üzerinden hesaplanan 6.000,00 TL vekalet ücretinin davacılardan tahsil edilerek dahili davalılar (davalı … mirasçıları) …, … ve …’ya verilmesine,
Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
4-Davalı … Sigorta A.Ş. yönünden istinaf karar harcı olan 5.281,54 TL’den peşin alınan 2.818,88 TL’nin mahsubu ile bakiye 2.462,66 TL’nin davalı … Sigorta A.Ş.’den alınarak hazineye gelir kaydına,
5-Dahili davalılar (davalı … mirasçıları) …, … ve … yönünden istinaf karar harcı olan 11.275,53 TL’den peşin alınan 3.501,98 TL’nin mahsubu ile bakiye 7.773,55 TL’nin dahili davalılar (davalı … mirasçıları) …, … ve …’dan alınarak hazineye gelir kaydına,
6-İstinaf yoluna başvuran davalı … Sigorta A.Ş.’nin ödediği istinaf karar harcının istek halinde kendisine iadesine,
7-İstinaf başvurusu nedeniyle davalı … Sigorta A.Ş. ve dahili davalılar (davalı … mirasçıları) …, … ve … tarafından yapılan giderlerin kendi üzerlerinde bırakılmasına,
8-İstinaf yoluna başvuran davalı … Sigorta A.Ş’nin istinaf başvurusu nedeniyle sarf ettiği 220,70 TL başvurma harcından oluşan istinaf yargılama giderinin davacılardan alınarak davalı … Sigorta A.Ş.’ye verilmesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca miktar itibariyle kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 30.01.2023