Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2022/625 E. 2022/602 K. 12.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/625
KARAR NO : 2022/602

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : MUĞLA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 16.02.2022
NUMARASI : 2021/1225 E.
TALEBİN KONUSU : İhtiyati Tedbir
KARAR TARİHİ : 12.04.2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 12.04.2022

Muğla Asliye Ticaret Mahkemesinin 16.02.2022 tarih 2021/1225 Esas sayılı ara kararın Dairemizce incelenmesi ihtiyati tedbir talep eden davacı vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, başkan … tarafından düzenlenen rapor dinlenip, dosya içerisindeki tüm belgeler okunup, incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
TALEP :ihtiyati tedbir talep eden davacı vekili, müvekkili şirketin kripto varlık hizmet sağlayıcısı olduğunu, davalıların ise dünya çapında sosyal medya platformuna sahip bir uluslararası şirket ve onun Türkiye temsilciliği için TTK hükümleri uyarınca kurulmuş şirket olduğunu, www…..com alan adlı web sitesinin ve … mobil uygulamasının sahibi, işleteni, yayıncısı olduklarını, davalıların …’in işleticisi ve yayıncısı olarak, müvekkili şirketin rakiplerinin reklamlarını yoğun şekilde kabul ettikleri halde müvekkilinin reklamlarını ise hiç bir makul sebep yokken reddettiğini, TTK m. 54 uyarınca haksız rekabete sebebiyet verdiklerini, Bodrum 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2020/124 D. İş sayılı dosyasında tespit yaptırdıklarını belirterek; davalılara ait sitenin mobil ve web versiyonunun, https protokolleri ve IP bazlı şekilde olması fark etmeksizin, HMK uyarınca tedbiren erişime engellenmesine, davalıların eylemlerinin TTK’nın m. 54 vd. hükümleri uyarınca haksız rekabet niteliğinde olduğunun tespitine, bu eylemlerin durdurulmasına, men’ine ve eski hale iadesine, …’ın davacı şirkete uyguladığı reklam yasağının hem ihtiyati tedbir yoluyla tedbiren hem de nihai hükümle kaldırılmasına, haksız rekabetin tespitine dair kararın kesinleşmesinden sonra davalıların web sitesi’nde ve Türkiye’nin en yüksek tirajlı gazetesinde ilan ettirilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince, 10.11.2021 tarihli ara karar uyarınca derdest olan davada davacı tarafın ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiş bu kararın istinafı üzerine Dairemizce davacı istinafının esastan reddine karar verilmiş, yargılamaya devamı sırasında davacı tarafın yen,i bir tedbir talebi üzerine bu defa mahkemece haksız rekabetin olup olmadığı hususunun yargılamayı gerektirdiği, ve diğer kripto paraların reklamının yapılması ve davacının reklamının yapılmaması hususunun HMK 389/1 maddesi yönünden mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin zorlaşması ya da imkansız hale gelmesi durumu yaratmadığından talebin reddine karar verilmiştir.
Karara karşı ihtiyati tedbir talep eden davacı istinaf yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ: ihtiyati tedbir talep eden davacı vekili, ilk derece mahkemesinin red gerekçesindeki haksız rekabet hususunun yargılama gerektirdiği değerlendirmesinin isabetli olmadığını, davalı tarafın diğer kripto paraların reklamlarını artan bir şekilde yer vermekte ve yayınlamakta olduğunu, bu uygulamanın müvekkili rakiplerini rekabette öne çıkardığını ve hukuka uygun bir yönü bulunmadığını, eldeki davada sunulan ve iddiaların tespitini içeren raporun HMK 390/3 gereği davanın esası yönünden haklılığı yaklaşık olarak ispat teşkil etmiyorsa bu kriteri tam olarak sağlayacak emtianın ne olacağı sorusunu ortaya çıkardığını, davalı tarafın rakipleri komunundaki şirketlerin reklamlarını defalarca vermek suretiyle rekabette haksız biçimde öne çıkarttığını bu nedenle mahkemenin haksız rekabetin olup olmadığı hususundaki gerekçesinin yerinde olmadığını, taleplerinin erişim engeli olup bunun sebebinin de müvekkili rakiplerinin reklamlarının yapılmaya devam edilmesi halinde zararlarının giderilemeyecek potansiyele sahip olması olduğunu, davalı tarafın cevap dilekçesinde savunduğu hususların gerçek dışı olduğunu, reklam politikalarının ayrımcı olup müvekkiline verikleri müphem cevapların yanıltıcı ve oyalama gayretine ilişkin olduğunu, bu politika uygulamalarının rakipleri haksız şekilde avantajlı kılıp öne geçirdiğini ileri sürerek kararın kaldırılmasını ve aleyhine tespit istenen sitenin mobil ve web versiyonu üzerinden Türkiyedeki yayınlarında yapılan kripto para ve kripto borsa reklamlarının tedbiren durdurulmasını istinaf konusu etmiştir.
GEREKÇE :Talep, haksız rekabetin tespiti ve durdurulması istemi ile açılan davda tedbire davacıya uygulanan reklam yasağının durdurularak aleyhine tespit istenilen sitenin mobil ve web versiyonu üzerinden yapılan tüm kripto para reklamlarının yayınlanmasının ihtiyati tedbir kararı ile durdurulması istemine ilişkin olup, ilk derece mahkemesince ihtiyati tedbir isteminin reddine karar verilmiştir.
Dairemizce HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf nedenleriyle ve kamu düzenine ilişkin nedenlerle sınırlı olarak istinaf incelemesi yapılmıştır.
HMK’nın 389/1. maddesi uyarınca mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir. HMK’nın 390/3. maddesi uyarınca tedbir talep eden taraf, dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır.
6100 sayılı HMK 390/3 maddesine göre, tedbir kararı verilebilmesi için davada haklılık konusunda tam bir ispat şartı aranmamakta ise de, davanın esası yönünde haklılık durumunun yaklaşık olarak ispat edilmesi zorunluluğu bulunmaktadır. Aynı şekilde mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağı veya tamamen imkansız hale geleceği veya gecikme nedeniyle ciddi bir zararın olacağından endişe edilmesi halinde ihtiyati tedbir kararı verilebilecektir. Davanın esası hakkında ilk derece mahkemesince yargılamaya devam edilmekte olup, tarafların haklılık durumu hususu ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde davacı tarafça istenen ihtiyati tedbir istemi aynı zamanda uyuşmazlığın esasını çözer mahiyete olup dava dışı şirketlerin reklamlarının yapılmaması yönünde ihtiyati tedbir istemi hakkında dava esasa ilişkin bir dava olup uyuşmazlığın esası çözer mahiyete tedbir kararı verilemeyeceğinden ve ayrıca davanın esası hakkında yaklaşık ispat şartlarının oluşmadığı sonuç ve kanaatine varıldığından davacı tarafın bu aşamada istinaf isteminin yerinde olmadığı değerlendirilmiştir.
Bu durumda istinaf kanun yoluna başvuranın dilekçesinde yer verdiği itirazların, açıklanan gerekçe ışığında yerinde olmamasına, kararda kamu düzenine ilişkin bir aykırılık bulunmamasına, kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olmasına göre, duruşma açılmasına gerek görülmeyerek Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1-b-1 maddesi gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-İhtiyati tedbir isteyen davacı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-İhtiyati tedbir isteyen davacı yönünden istinaf karar harcı olan 133,00 TL’den peşin alınan 80,70 TL’nin mahsubu ile eksik kalan 52,30 TL’nin ihtiyati tedbir isteyen davacıdan tahsiline,
3-İstinaf başvurusu nedeni ile ihtiyati tedbir isteyen davacının yaptığı giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362/1-f maddesi gereğince kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.12.04.2022