Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2022/592 E. 2022/1192 K. 09.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/592
KARAR NO : 2022/1192

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : MANİSA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 05.01.2022
NUMARASI : 2021/1154 E.
TALEBİN KONUSU : İhtiyati Tedbir- İhtiyati Tedbire İtiraz
KARAR TARİHİ : 09.09.2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 09.09.2022

Manisa Asliye Ticaret Mahkemesinin 05.01.2022 tarih 2021/1154 E. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi ihtiyati tedbire itiraz eden vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, üye … tarafından düzenlenen rapor dinlenip ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA :Davalı şirketin tek ortağı olan …’in 09.12.2020 tarihinde vefat ettiğini, 30/03/2021 tarihli olağanüstü genel kurul kararı ile …’in hisse payı 200 adet kabul edilerek, bu hisselerin 125.000,00 TL sermaye karşılığı 50’şer adet payının müvekkili ile dava dışı …, … ve …’e devredildiğini, müvekkili ile …’in davalı şirketi 01/04/2021 tarihinden itibaren müştereken temsil ve ilzama yetkili müdürler olarak atandıklarını, 05/11/2021 tarihinde olağanüstü genel kurul toplantısı yapılmasına karar verildiğini, toplantıya 500.000,00 TL’lik sermayeye karşılık gelen 200 adet hisseden, 150 hissenin katıldığını, müvekkilinin davalı şirkette %25 hisseye sahip olması nedeniyle azınlıklara ilişkin hakları kullanma yetkisine sahip olduğunu, ayrıca şirketi temsile ve ilzama yetkili müdür sıfatının bulunmasından dolayı kanunen bir takım yetkilere sahip olduğunu, bu toplantıda müvekkilinin yokluğunda alınan 3 nolu karar ile, müvekkili ile …’in imza yetkilerinin iptaline, şirket müdürlüğüne …’in şirket müdürü olarak atanmasına, yasalar çerçevesinde hiçbir sınırlandırmaya tabi olmaksızın şirketi her hususta en geniş yetkiler ile aksi karar alınıncaya kadar münferiden temsil ve ilzam etmesine oy çokluğu ile karar verildiğini, olağanüstü genel kurul toplantısının yapılma usulünün ve alınan kararların hukuka aykırı olduğunu, çağrı hususunda müdürler kurulu tarafından herhangi bir karar alınmadığını, çağrının şirketin diğer müdürü olan ve tek başına temsil yetkisi bulunmayan … tarafından yapıldığını, asgari toplantı nisabının sağlanmadığını, toplantıya temsile yetkili olmayan kişi yahut kişilerin katıldığını, söz konusu toplantıda gündemle bağlılık ilkesine riayet edilmediğini, her ne kadar …’i temsilen Av. …’un imzası bulunuyor ise de, …’e yönelik kayyum davasının Karşıyaka 2. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2021/686 E. sayılı dosyasında devam ettiğini, vekilin tek başına …’i temsilen toplantıya katılmasının mümkün olmadığını, atanan kayyumun toplantıya katılmasının ve imzasının alınmasının yasal zorunluluk olduğunu, müvekkilinin imza yetkisine son verilmesinin mesnetsiz ve hukuka aykırı olduğunu, kiralanan taşınmazlara yönelik olarak müvekkilinin miras payına düşen kira bedellerinin ödenmediğini, …’in hukuka aykırı şekilde elden ödemeler aldığını, …’in müvekkiline bilgi vermeksizin ve rızasını almadan şirketlerin zararına işlemler yaptığını, şirket işleyişi ile ilgili hiçbir tecrübesi ve bilgisinin bulunmadığını, …’in müdür ve tek yetkili olmak istemesinin sebebinin davalı şirketin bankaya olan borcunu öteleyip, yeniden kredi çekerek şirketi borçlandırmak olduğunu, şirket mallarını satmak istediğini iddia ederek, 05.11.2021 tarihli olağanüstü genel kurul toplantısında alınan 3. nolu kararın iptaline, 3 nolu genel kurul kararının tedbiren yürütülmesinin geri bırakılmasına, hükmün kesinleşmesine kadar tedbir amaçlı olarak şirkete gözetim ve denetim kayyumu atanmasına, bu talebin uygun görülmemesi halinde bu davada şirketi temsil etmek üzere kayyum atanmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İlk derece mahkemesince 15.11.2021 tarihli ara karar ile, davacı vekilinin 05.11.2021 tarihinde alınan 3 nolu genel kurul kararlarının tedbiren yürütmesinin geri bırakılması yönündeki talebinin TTK’nın 449. maddesi uyarınca yönetim kurulunun görüşü alındıktan sonra değerlendirilmesine, davalı şirkete yaklaşık ispat kuralı gereği Yeminli Mali Müşavir …’un tedbiren gözetim ve denetim kayyımı olarak atanmasına karar verilmiştir.
Davalı vekili 08.12.2021 tarihli dilekçesi ile, davalı şirkete gözetim ve denetim kayyımı atanmasına ilişkin 15.11.2021 tarihli ara kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece, 05.01.2022 tarihli ara karar ile, HMK’nın 389. ve devamı maddelerinde düzenlenen ilkeler, sunulan mevcut deliller ile yaklaşık ispat kuralından hareket edilerek, tedbiren davalı şirkete denetim kayyımı atanmasına karar verildiği, davalı vekili tarafından tedbir kararına itiraz edildiği, itiraz üzerine murafaa duruşması yapıldığı, davalı tarafın itirazının değerlendirilmesinde mahkemenin kanaatinde değişiklik yapılmasını gerektirir nitelikte yeni bir delil ve belge sunulmadığı, bu aşamada koşullarda bir değişiklik olmadığı, dosyadaki mevcut delil durumuna göre yaklaşık ispat koşullarının bulunduğu gerekçesiyle, davalı vekilinin davalı şirkete gözetim ve denetim kayyımı atanmasına ilişkin kararın kaldırılmasına yönelik talebin reddine karar verilmiştir.
Karara karşı, davalı vekilince istinaf yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ :Davalı vekili, mahkemece gerekçelendirme yapılmadan, davaya konu deliller yeterince incelenmeden, hukuki şartlar oluşmadan hüküm kurulduğunu, telafisi güç zararlara sebebiyet verildiğini, 6102 sayılı kanunun md. 630/1 gereğince genel kurulun, müdürü veya müdürleri görevden alabileceğini, yönetim hakkını ve temsil yetkisini sınırlayabileceğini, davacının yönetici olarak gereken özeni göstermediğini, kasten görevlerini aksattığını ve yerine getirmediğini, şirketi zarara uğrattığını, imza yetkilerinin iptaline karar verilmesi için haklı sebeplerin doğduğunu, müvekkili şirketin ivedi karar alınabilmesi ve şirketin halihazırdaki borca batık durumundan kurtulabilmesi için davacının imza yetkisinin iptal edildiğini, davacı tarafından yapılandırma işlemlerinin yapılamaması sebebi ile de banka tarafından şirkete karşı icra takipleri başlatıldığını, ihtiyati haciz kararı ile şirketin ve davacı dışındaki tüm mirasçıların menkul, gayrimenkul, bankadaki mevduatları olmak üzere tüm değerlere haciz konulduğunu, davacının tüm malvarlığını nakde çevirdiği için bu durumdan etkilenmediğini, bu durumun bile davacının kötüniyetli bir şekilde şirketi zarar uğratma saiki ile hareket ettiğini gösterdiğini belirterek, 05.11.2021 tarihli olağanüstü genel kurul toplantısında alınan (3) nolu kararın yürütülmesinin durdurulmasına ve müvekkili şirketin yönetim organının karar ve işlemlerinin geçerliliğinin kayyım onayına bağlı kılınmasına dair 05/01/2022 tarihli ara kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE : Dava, limited şirket olağanüstü genel kurul toplantısında alınan kararın iptali, ihtiyati tedbir yoluyla kararların yürütülmesinin geri bırakılması, şirkete gözetim ve denetim kayyumu atanması, bu talebin uygun görülmemesi halinde bu davada şirketi temsil etmek üzere kayyum atanması istemlerine ilişkin olup, ilk derece mahkemesince, yukarıda yazılı gerekçeyle ihtiyati tedbir kararına karşı yapılan itirazın reddine karar verilmiştir.
HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf incelemesi, istinafa başvuran tarafın istinaf başvuru dilekçesinde bildirdiği sebeplerle ve kamu düzeniyle sınırlı olarak yapılmıştır.
HMK’nın 389 vd. maddeleri uyarınca ihtiyati tedbir kararı verilebilmesi için dava konusu hakkın elde edilmesinin zorlaşması ya da imkansız hale gelmesi veya gecikme sebebiyle ciddi bir sakınca yahut zararın doğmasının söz konusu olması gerekir. Mahkeme, tedbire konu olan mal veya hakkın muhafaza altına alınması veya bir yediemine tevdii ya da bir şeyin yapılması veya yapılmaması gibi, sakıncayı ortadan kaldıracak veya zararı engelleyecek her türlü tedbire karar verebilir. Yasal düzenleme içeriğinden anlaşılacağı üzere dava konusunun ihtilaflı olması halinde, davanın içeriğine uygun olarak ihtiyati tedbir kararı verilmesi mümkündür. İhtiyati tedbirin konusu sınırlı sayıda olmayıp, dava konusu hakkın elde edilmesinin zorlaşması ya da imkansız hale gelmesi veya gecikme sebebiyle ciddi bir sakınca yahut zararın doğmasının söz konusu olması halinde, sakıncayı ortadan kaldıracak veya zararı engelleyecek her türlü tedbire karar verilebilir. Dava, ticaret şirketi genel kurul kararının yürütmesinin durdurulması, şirkete gözetim ve denetim kayyumu atanması, mümkün olmaması halinde davada şirketi temsil etmek üzere kayyum atanması konusunda tedbir istemli olup, dosya kapsamı göz önüne alındığında, dava konusu olağanüstü genel kurul kararının yürütmesinin durdurulması ve şirkete gözetim ve denetim kayyımı atanması yönündeki ihtiyati tedbir kararı yerinde olup, ihtiyati tedbir kararına karşı yapılan itirazın reddine ilişkin mahkeme kararında isabetsizlik görülmemiştir.
Yukarıda yapılan açıklamalara göre; istinaf kanun yoluna başvuranın dilekçesinde yer verdiği itirazların, açıklanan gerekçe ışığında yerinde olmamasına, kararda kamu düzenine ilişkin bir aykırılık bulunmamasına, kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olmasına göre, duruşma açılmasına gerek görülmeyerek Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1-b-1 maddesi gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenenlerle;
1-İhtiyati tedbir kararına itiraz eden davalı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf yoluna başvuran yönünden alınması gereken 80,70 TL harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
3-İstinaf yoluna başvuran tarafından yapılan giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362/1-f maddesi gereğince kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.09.09.2022