Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2022/580 E. 2022/799 K. 23.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/580
KARAR NO : 2022/799

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : MUĞLA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 22.02.2022
NUMARASI : 2021/684 Esas
TALEBİN KONUSU : İhtiyati Tedbire İtiraz
KARAR TARİHİ : 23.05.2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 23.05.2022

Muğla Asliye Ticaret Mahkemesinin 22.02.2022 tarih 2021/684 Esas sayılı kararın Dairemizce incelenmesi ihtiyati tedbire itiraz eden davalı vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, raportör üye … tarafından düzenlenen rapor dinlenip, dosya içerisindeki tüm belgeler okunup, incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
TALEP : Talep, ihtiyati tedbire itiraza ilişkin olup, ilk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçeyle itirazın reddine karar verilmiştir.
Davacı vekili, davalının elinde bulunan bonolardaki imzaların müvekkiline ait olmadığını ileri sürerek bu bonolar nedeniyle borçlu olunmadığının tespitine ve İİK’nun 72/2. maddesi gereğince teminat karşılığında icra takibiplerinin durdurulmasına yönelik ihtiyati tedbir talebinde bulunmuş, mahkemece ihtiyati tedbir talebinin %15 oranında teminat karşılığında kabulü ile, dava konusu bonoların sadece davalı … tarafından icra takibine konu edilmemesi yönünde ihtiyati tedbir konulmasına karar verilmiştir. Davalı vekilinin ihtiyati tedbir kararına itiraz etmesi üzerine ilk derece mahkemesinin 08.12.2021 tarihli ara kararı ile davalı vekilinin ihtiyati tedbir kararına itirazının reddine karar verilmiş, bu ara karar davalı vekilince istinaf edilmiştir.
İhtiyati tedbir Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 389 vd. maddelerinde düzenlenmiştir. HMK’nın 389. maddesinde ”Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme sebebiyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir.” 390/3. maddesinde ise ”Tedbir talep eden taraf, dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır. ” şeklinde düzenleme bulunmaktadır.
İİK’nun 72/2. maddesinde “İcra takibinden önce açılan menfi tespit davasına bakan mahkeme, talep üzerine alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere gösterilecek teminat mukabilinde, icra takibinin durdurulması hakkında ihtiyati tedbir kararı verebilir.” şeklinde düzenleme mevcuttur.
İcra takibinden önce açılan işbu menfi tespit davasında davacı vekilinin bonoların icra takibine konu edilmemesi ve takip başlatılmış ise durdurulması isteminin özel kanun niteliğinde olan İİK’nun 72/2. maddesi çerçevesinde değerlendirilmesi gerekir. Her ne kadar sahtelik iddiasına konu belgelerin aslı üzerinde bilirkişi incelemesi yapılması gerekliyse de, ihtiyati tedbir konusu senetlerin kambiyo senedi niteliğinde olması, ticari hayattaki tedavül kabiliyeti ve ticari senetlere güven ilkesi çerçevesinde iyiniyetli 3. kişilerin hak kaybına sebebiyet vermemek amacıyla, dava konusu bonoların iyiniyetli 3. kişilere devir ve temliki neticesi bu kişilerin senette mündemiç hak sahipliğine zarar vermemek hususları dikkate alınarak icra takibine konu edilmesinin engellenmesi usul ve yasaya uygundur. Öte yandan yargılama sırasında imza incelemesi yapıldıktan sonra HMK’nın 396/1 maddesinde yer alan “Durum ve koşulların değiştiği sabit olursa, talep üzerine ihtiyati tedbirin değiştirilmesine veya kaldırılmasına teminat aranmaksızın karar verilebilir ” hükmü gereği yeniden değerlendirme yapılabileceği, ihtiyati tedbir kararının teminat karşılığı verilmiş olduğu da dikkate alınarak İİK’nın 72/2 maddesi gereğince ihtiyati tedbir talebinin kabulüne yönelik ara kararda isabetsizlik bulunmamaktadır.
Bu durumda, istinaf kanun yoluna başvuranın dilekçesinde yer verdiği itirazların açıklanan gerekçe ışığında yerinde olmamasına, kararda kamu düzenine ilişkin bir aykırılık bulunmamasına, kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olmasına göre, duruşma açılmasına gerek görülmeyerek Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1-b-1 maddesi gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-İhtiyati tedbire itiraz eden davalı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-İhtiyati tedbire itiraz eden davalı yönünden istinaf karar harcı olan 133,00 TL’den peşin alınan 80,70 TL’nin mahsubu ile eksik kalan 52,30 TL’nin ihtiyati tedbire itiraz eden davalıdan tahsiline,
3-İstinaf başvurusu nedeniyle ihtiyati tedbire itiraz eden davalının yaptığı giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362/1-f maddesi gereğince kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 23.05.2022