Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2022/529 E. 2023/641 K. 27.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/529
KARAR NO : 2023/641

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 28.12.2021
NUMARASI : 2018/669 E. 2021/1172 K.
DAVANIN KONUSU : Tazminat
KARAR TARİHİ : 27.04.2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 27.04.2023

İzmir 2.Asliye Ticaret Mahkemesinin 28.12.2021 tarih 2018/669 E. 2021/1172 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, üye … tarafından düzenlenen rapor dinlenip ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA : Davacı vekili, davalı tarafından ZMMS poliçesi kapsamında sigortalı aracın karıştığı kazada davacının yaralanarak malul kaldığını, davalının zararı karışılama yükümlülüğü bulunduğunu, belirterek; 100,00-TL geçici 100,00-TL sürekli maluliyet tazminatının olay tarihinden işleyecek faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini dava ve talep etmiş, geçiçi iş görmezlik zararı yönünden dava değerini 1433,46-TL olarak artırmıştır.
CEVAP : Davalı vekili, davalı sigorta nezdinde kaza tarihinde geçerli bir poliçe bulunmadığını, belirterek; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davalı sigortanın sigortacısı olduğu araç sürücüsünün % 75, davacının ise % 25 oranında kusurlu olduğu, olay nedeni ile davacının sürekli maluliyetinin bulunmadığı, 3 ay süreli geçici iş göremezlik süresinin bulunduğu, geçici iş göremezlik maddi tazminatı tutarının 1.433,46-TL olarak hesaplandığı, müterafik kusur indirimi uygulanmasının gerekmediği, belirtilerek; davanın kısmen kabulüne, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
Karara karşı davacı tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ : Davacı vekili, maluliyet raporuna yönelik itirazın dikkte alınmadığını, davacıya ait tedavi evraklarından dava konusu trafik kazası nedeniyle davacıda sol skapula kırığı meydana geldiğinin tespit edildiğini, Çalışma Gücü Ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği kapsamında meslekte kazanma gücünde azalma oranın yaşa göre % 2,3 olması gerektiğini, eksik inceleme yapıldığını, ATK raporu alınması gerektiğini, raporun davacının gerçek maluliyetini yansıtmadığını, hak kaybına neden olacağını, belirterek; kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
GEREKÇE :Dava, ZMMS poliçesi kapsamında trafik kazası nedeni ile davacının maddi istemine ilişkin olup, ilk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçeyle davanın kısmen kabulüne, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
1. Dairemizce HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf nedenleriyle ve resen kamu düzenine ilişkin sebeplerle sınırlı olarak istinaf incelemesi yapılmıştır.
2. 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1. 85/1. ve 85/son maddeleri ile Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarına göre trafik kazası nedeni ile davacının oluşan maddi zararından, sigorta şirketinin sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında sorumlu olduğu amirdir.(Yargıtay HGK’nun 15.6.2011 tarih ve 2011/17-142 E. – 2011/411 K., 17. HD’ nın 20/05/2013 tarih ve 2012/8984 E. – 2013/7276 K.)
3. Haksız fiil sonucu çalışma gücünde kayıp olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebin bulunması halinde, zararın kapsamının tespiti açısından maluliyetin varlığı ve oranının doğru bir şekilde belirlenmesi gerekmektedir. Söz konusu belirlemenin ise Adli Tıp Kurumu veya Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalı bölümleri gibi kuruluşlarının çalışma gücü kaybı olduğu iddia edilen kişide bulunan şikâyetler dikkate alınarak oluşturulacak uzman doktor heyetinden kaza tarihi 11/10/2008 tarihi ile 01/09/2013 tarihleri arasında ise Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri dikkate alınarak yapılması gerekmektedir.(Yargıtay 4.HD’nın 20/06/2022 tarih ve 2021/13933 E. – 2022/9109 K. )
4. Açıklanan tüm bu hukuki ve maddi vakıalar karşısında; bilirkişi raporlarının hüküm kurmaya ve denetime elverişli olmasına, maluliyetin olay tarihinde geçerli olan yönetmelik hükümlerine uygun olarak tespit edilmesine, davacının kaza nedeniyle oluşan skapula kırığının hali hazır durumu ile kalıcı sekel bırakmadan iyileşmiş olduğundan sürekli maluliyet tayin edilmesine gerek olmadığının tespit edilmesine, gerekçede rapora ilişkin itiraz üzerine 20.07.2020 tarihli rapor alınığına ilişkin hususun maddi yazım hatasından kaynaklandığının anlaşılmasına, tarafların iddia ve savunmaları ile dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin doğru nitelendirilmesine, hükmün dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayanağı maddî delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, ilk derece mahkemesince verilen kararda bir hukuka aykırılık bulunmamakla, davacının istinaf itirazları yerinde değildir.
Bu durumda, istinaf kanun yoluna başvuranın dilekçesinde yer verdiği itirazların açıklanan gerekçe ışığında yerinde olmamasına, kararda kamu düzenine ilişkin bir aykırılık bulunmamasına, kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olmasına göre, duruşma açılmasına gerek görülmeyerek Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-Davacı yönünden istinaf karar harcı olan 179,90-TL’den peşin alınan 80,70-TL’nin mahsubu ile eksik kalan 99,20-TL’nin davacıdan tahsiline,
3-İstinaf başvurusu nedeni ile davacının yaptığı giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde Yargıtay ilgili Hukuk Dairesinde temyiz yolu açık olmak üzere 27.04.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.