Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2022/436 E. 2022/414 K. 10.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/436
KARAR NO : 2022/414

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 09/12/2021
NUMARASI : 2019/547 Esas 2021/1056 Karar
DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit
KARAR TARİHİ : 10.03.2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 10.03.2022

İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin 09.12.2021 tarih 2019/547 Esas 2021/1056 Karar sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, başkan … tarafından düzenlenen rapor dinlenip ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA :Davacı vekili, müvekkilinin davalı firmanın bayisi olup çeşitli markalarda alkol alımı yaptığını, açık hesap yöntemi ile çalıştıklarını, davalı ile bu şekilde çalışıldığını, davalı firma çalışanı olan İstanbul bölge sorumluları tarafından müvekkili firmaya karşı ürün gönderilmeyerek ve ödeme olarak gönderilen senedin protesto yapılması sonrasında bankalar nezdinde gerekli işlemleri yapmayarak müvekkilinin mağdur edildiğini, siparişlerinin karşılanmadığını, davalı şirket çalışanları tarafından düzenlendiğini tahmin ettikleri senette yer alan imza ve yazılarda müvekkili şirkete ya da yetkilisine ait olmadığını, davalı tarafından sahte imza atılmak suretiyle hareket edildiğini, taraflarına iletilen 17.12.2019 ödeme tarihli 75.000,00 TL bedelli senedin bildirildiğini, müvekkili firma sorumlusunun söz konusu senedin taraflarınca düzenlenmediğinin bildirildiğini, müvekkilinin buna rağmen haciz tehdidi altında olduğunu, müvekkili şirket yetkilisi …’ın imzasının ya da yazısının senette yer alan imza ve yazılar ile alakasının bulunmadığını ileri sürerek dava konusu 17.12.2019 tarihli senedin iptaline ve muhtemel icra takiplerinin durdurulması yönünde tedbir kararı verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili, davaya konu edilen senedin davalının talebi ve başka bir senet verme teklifi ile davacıya iade edildiğini, ellerinde böyle bir senet bulunmadığından davacının hukuki yararı bulunmadığını ve bu nedenle reddi gerektiğini, ayrıca esas yönünden ise davacı tarafın müvekkiline verdiği senedin herhangi bir işlem yapılmadan kendisine iade edilmesi karşılığında 118.000,00 TL tutarında senet vereceğini belirttiğini, bu talebin müvekkilince kabul edilerek davacıdan 118.000,00 TL tutarlı senet alınıp, davaya konu senedin davacıya iade olunduğunu, yeni aldıkları senedin ödenmemesi üzerine İzmir 9.İcra Müdürlüğünden senetten kalan bakiye cari hesap alacağı için icra takibi başlatıldığını ileri sürerek davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece iddia, savunma, celp olunan tarafların ticari defterleri, benimsenen bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamına göre, davalı şirket tarafından davaya konu senedin iade edildiği ve iade edildiği tarihten itibaren defterler üzerideki davalı şirketin davacıdan 152.458,39 TL alacağının olduğu anlaşıldığından davanın reddine karar verilmiştir.
Karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ :Davacı vekili, dava dilekçesindeki hususları tekrar etmekle birlikte davalının müvekkili firmadan alacaklı olduğuna dair açmış olduğu İzmir 9.İcra Müdürlüğündeki takiplerin söz konusu senede ilişkin olmadığını, cari hesap ilişkisinden kaynaklı olduğunu, dava konusu senede ilişkin olmaması nedeniyle davanın araştırılmadan ve eksik araştırma sonucu karar verildiğini, senetteki imzaya ilişkin itirazlarının ayrıca incelenmeden karar verildiğini, söz konusu senedin üzerindeki imzaların müvekkiline ait olmadığını, çıplak gözle dahi görülecek durumda olduğunu, mahkemece bu konuda herhangi bir inceleme dahi yapılmadığını ileri sürerek kararın kaldırılmasını istinaf konusu etmiştir.
GEREKÇE :Dava, kambiyo senedinden kaynaklanan menfi tespit istemine ilişkin olup, ilk derece mahkemesince yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmiştir.
Dairemizce HMK 355 maddesi uyarınca istinaf nedenleriyle ve resen kamu düzenine ilişkin sebeplerle sınırlı olarak istinaf incelemesi yapılmıştır.
Somut olayda, davacı vekili davalı yanda bulunan davalı şirket çalışanları tarafından düzenlendiğini iddia ettikleri 17.12.2019 ödeme tarihli ve 75.000,00 TL bedelli senedin müvekkili şirket tarafından imzalanmadığını, yazıların da kendilerine ait olmadığını ileri sürerek bu senetten dolayı borçlu olmadıklarının tespiti mahiyetinde senedin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı tarafın cevap dilekçesinde de bu senedin davacının talebi üzerine davacıya iade edildiğini, alacaklarına karşılık 118.000,00 TL bedelli yeni bir senet aldıklarını ileri sürmüştür. Mahkemece ise, davanın açıkça 17.12.2019 tarih ve 75.000,00 TL bedelli senedin kendilerince düzenlenmediği, imza ve yazılarının kendilerine ait olmadığı ileri sürülerek iptali talep edildiği halde icra takip dosyaları suretleri getirtilerek tarafların ticari defterleri de incelenmek suretiyle cari hesap ve ticari ilişki kapsamında davacının borçlu bulunup bulunmadığı yönünde konu değerlendirilmek suretiyle esas hakkında karar verilmiştir. Dosya içerisinde bulunan İzmir 9.İcra Müdürlüğünün 2019/16523 esas sayılı takibin 118.000,00 TL bedelli kambiyo senedine dayalı olarak başlatıldığı, aynı dairenin 2019/16524 esas sayılı takibin de cari hesap mutabakatını dayanılarak cari hesaba ilişkin olarak başlatıldığı belirlenmiştir. Bu takip dosyalarının içeriği dava konusu senede dayalı değildir. Davacı açıkça davaya konu edilen ve takibe konu edilmediği dosya kapsamından sabit olan 17.12.2019 ödeme tarihli ve 75.000,00 TL bedelli senedin imza ve yazılarının müvekkiline ait olmadığından iptalini talep ettiği halde mahkemece taleple bağlı kalınarak bu konuda deliller toplanıp inceleme yapılması gerekirken konusu bu senede bağlı olmayan başka bir kambiyo senedinden kaynaklanan ve ayrıca cari hesap ilişkisinden kaynaklanan takiplerin de araştırılarak davacının o takiplere ilişkin açılmış bir menfi tespit davası olmamasına rağmen konuyu değerlendirmek suretiyle talep dışına çıkarak karar vermesi usul ve yasaya aykırı bulunmuştur. Dava açıkça 17.12.2019 ödeme tarihli ve 75.000,00 TL bedelli senetteki imza ve yazıların kendilerine ait olmadığından dolayı bu senedin iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, taleple bağlı kalınarak talep hususundaki deliller toplanıp değerlendirilmek suretiyle karar verilmesi gerekirken yanılgıya düşülerek yukarıda yazılı şekilde tarafların ticari ilişkileri değerlendirilerek karar verilmesi usul ve yasaya aykırı bulunmuştur.
Bu durumda, ilk derece mahkemesince verilen kararda, dava şartlarına aykırılık bulunduğundan 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-a-4 maddesi uyarınca istinaf başvurusunun esasa ilişkin hususlar incelenmeksizin kabulüne ve ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun ESASA İLİŞKİN SEBEPLER İNCELENMEKSİZİN KABULÜNE,
2-İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin 09.12.2021 tarih 2019/547 Esas 2021/1056 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
3-Dairemizin kararına uygun şekilde yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın mahal mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
4-İstinaf yoluna başvuran tarafından yatırılan istinaf harcının istek halinde istinaf yoluna başvurana iadesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-a-4 maddesi gereğince kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 10.03.2022