Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2022/429 E. 2022/413 K. 10.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/429
KARAR NO : 2022/413

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 04.11.2021
NUMARASI : 2021/600 E. 2021/958 K.
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali
KARAR TARİHİ : 10.03.2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 10.03.2022

İzmir 7. Asliye Ticaret Mahkemesinin 04.11.2021 tarih 2021/600 E. – 2021/958 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, başkan … tarafından düzenlenen rapor dinlenip ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA :Davacı vekili, müvekkili bankanın Torbalı Şubesi ile davalı şirket arasında genel kredi sözleşmesi imzalandığını, diğer davalının bu sözleşmenin kefili olduğunu, kullanılan kredilerin ödenmemesi üzerine hesapların katedilerek icra takibinin başlatıldığını, davalıların takibe itiraz ettiklerini itirazlarının haksız olduğunu ileri sürerek itirazın iptali ile birlikte icra inkar tazminatına hükmolunmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalılar vekili, Torbalı İcra Dairelerinin yetkili olduğunu, bu yönde icra dairesine yetki itirazında bulunduklarını ve ayrıca esasa ilişkin de ihtarnamenin yök hükmünde olup dürüstlük kurallarına aykırı olduğunu, müvekkili kefile başvurulabilmesi için borçlunun ifada gecikmesi ve ihtar çekilmesi gerektiğini, borcun muaccel hale gelmediğini ileri sürerek öncelikle yetki yönünde ve ayrıca esas yönünde davanın reddini savunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirilerek davalıların icra takip dosyasında yetki itirazları uyarınca İzmir İcra Dairelerinin yetkisiz olduğunu, yetkisiz icra dairesinde başlatılan takibin geçerli bir takip olmadığını İİK ‘nın 50. maddesi atfıyla HMK nın 114/2 veğ 115/2. maddeleri gereğince dava şartı yokluğunu gereğiyle davanın usulden reddine karar verilmiştir.
Karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ :Davacı vekili, dava dilekçesindeki hususları tekrar ile birlikte davaya konu takipte iki borçlunun bulunmakta olup davanın her iki borcu yönünden açıldığını, davalı şirket yönünden verilen karar hususunda istinaf talepleri bulunmadığını, davalı … yönünden istinaf ettiklerini, ödeme emri bu davalıya 29.11.2019 tarihinde tebliğ edilmesine rağmen üzerinden üç ay geçmesinden sonra 24.02.2020 tarihinde takibe itiraz edildiğini, İİK 60. maddesi uyarınca ödeme emri tebliğinden sonra yedi günlük süre içerisinde itirazın sunulması gerektiğini bu davalının itirazının süresinde olmadığını, bu nedenle mahkemece bu davalı yönünden geçerli bir itirazın bulunmadığı nedeni ile hukuki yararı yokluğuyla davanın reddine karar verilmesi gerekirken geçersiz takip nedeniyle reddine karar verilmesini hatalı olduğunu ileri sürerek kararın davalı … yönünden kaldırılmasını istinaf konusu etmiştir.
GEREKÇE :Dava, itirazın iptali istemine ilişkin olup, ilk derece mahkemesince yazılı gerekçeyle davanın usulden reddine karar verilmiştir.
Dairemizce HMK 355 maddesi uyarınca istinaf nedenleriyle ve resen kamu düzenine ilişkin sebeplerle sınırlı olarak istinaf incelemesi yapılmıştır.
Somut olayda davacı tarafça davalıların takibe yapmış oldukları itirazın iptali talep edilmiş, mahkemece icra dairesindeki davalı tarafın yetki yönündeki itirazın gerekçe gösterilerek her iki davalı yönünden de davanın dava şartı yokluğunda reddine karar verilmiştir. Karar davacı tarafça davalı gerçek kişi yönünden verilen kısmi yönünden istinaf edilmiştir.
Uyuşmazlık davalı gerçek kişi yönünden yetkili icra dairesinde yapılan geçerli bir takip olup olmadığı başka bir anlatımda bu davalının yetki itirazının süresinde olup olmadığı noktalarında toplanmaktadır. UYAP sisteminden çıkartılan davaya konu İzmir 27. İcra Müdürlüğü’nün 2019/13703 esas sayılı takip dosyasının tetkikinden; davalı …’a ödeme emrini 29.11.2019 tarihinde usulünce tebliğ olunduğunu, davalılar müvekkilinin yetki itirazı ise 24.02.2020 tarihinde icra dosyasına sunulduğu belirlenmiştir. Konuyu düzenleyen İİK’nın 62. maddesine göre borçlunun itirazını ödeme emrinin tebliğ tarihinden itibaren yedi gün içinde dilekçe ile veya sözlü ile icra dairesine bildirilmek zorunda olduğu hususu açıkça düzenlenmiş olup eldeki davada her ne kadar diğer davalı şirket yönünden süresinde yetki itirazında bulunulmuş ise de davalı … yönünden ödeme emri tebliğinden itibaren yedi günlük süre içerisinde yetki dahil ödeme emri konusunda bir itirazda bulunulmadığı, itirazın yasada belirlenen bu süre geçtikten sonra ileri sürüldüğü anlaşılmıştır. Bu bakımdan mahkemece davalılardan … yönünden yasada ön görülen süre içesinde borca ve yetkiye süresinde itirazda bulunup bulunulmadığı araştırılmadan yanılgıya düşülerek bu davalı yönünden geçerli bir icra takibi bulunmadığı sonucuna varılarak davanın usulden reddine karar verilmesi doğru bulunmamıştır.
Bu durumda, ilk derece mahkemesince uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek ölçüde önemli delillerin toplanmamış ve değerlendirilmemiş olması nedeniyle istinaf istemine konu karara yönelik denetim yapılması mümkün değildir. O halde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-a-6 maddesi uyarınca istinaf başvurusunun esasa ilişkin hususlar incelenmeksizin kabulüne ve ilk derece mahkemesi kararının davalı … yönünden kaldırılmasına karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-a-6 maddesi uyarınca ESASA İLİŞKİN SEBEPLER İNCELENMEKSİZİN KABULÜNE,
2-İzmir 7. Asliye Ticaret Mahkemesinin 04.11.2021 tarih 2021/600 E. – 2021/958 K. sayılı kararının KALDIRILMASINA,
3-Dairemizin kararına uygun şekilde yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın mahal mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
4-İstinaf yoluna başvuran tarafından yatırılan istinaf karar harcının istek halinde istinaf yoluna başvurana iadesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-a-6 maddesi gereğince kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.10.03.2022