Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2022/393 E. 2022/611 K. 12.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/393
KARAR NO : 2022/611

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 01.02.2022
NUMARASI : 2022/147 D.İş 2022/147 K.
TALEBİN KONUSU : İhtiyati Tedbir
KARAR TARİHİ : 12.04.2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 13.04.2022

İzmir 6. Asliye Ticaret Mahkemesinin 01.02.2022 tarih 2022/147 Dİş 2022/147 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi ihtiyati tedbir talep eden vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, üye … tarafından düzenlenen rapor dinlenip ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
TALEP: İhtiyati tedbir talep eden vekili, davalı banka müşterisi olan müvekkilini 17/01/2022 tarihinde … nolu telefon numarasından … Bankası Genel Müdürlüğü Sigorta bölümünde çalıştığını iddia eden bir kişinin aradığını ve bu yılın sigorta parası olarak 16.000,00 TL ödemesi gerektiğini söylediğini, daha önce bu kadar yüklü bir sigorta parası ödemeyen müvekkilinin bu parayı ödeyemeyeceğini beyan ettiğini, telefondaki kişinin bu ödemeyi iptal edeceğini ve müvekkilinin hesabından şimdiye kadar, kredi kartları için 620,00 TL sigorta parası kesildiğini ve bu parayı müvekkiline iade edeceğini beyan ettiğini, daha sonra da müvekkili adına kredi çıktığını ve bu krediyi iptal edeceğini beyan ettiğini, bu kişinin müvekkilinin diğer bankalardaki hesaplarını da bildiğini, davalı banka dışında … Bankası ve … Bankasından kesilen sigorta paralarını da iade edeceğini beyan ettiğini, bu sırada müvekkilinin … hesabına 161,31 TL para girişi olduğunu, durumdan şüphelenen müvekkilinin aramayı sonlandırdığını, … Bankası mobil bankacılık uygulamasına girmeye çalıştığında girdiği şifrenin yanlış olduğu uyarısı aldığını, bunun üzerine … Bankasını aradığında müvekkili adına 64.550,00 TL kredi çekildiğini, çekilen kredi tutarı ile birlikte vadesiz hesabında bulunan 1.450,00 TL olmak üzere toplam 66.000,00 TL’nin başka hesaplara EFT yapıldığını öğrendiğini, hesabına bağlı kartları iptal ettiren müvekkilinin ertesi gün yapılan bu para transferi işlemine karşı, karşı yan bankaya başvurarak işlemlerin iptali ile paranın kendisine iade edilmesini talep ettiğini, ancak karşı yan bankanın bu talebi reddettiğini, dolandırıcıların müvekkilinin … Bankası hesabından da ihtiyaç kredisi çektiklerini ve müvekkilinin … Bank hesabına EFT işlemi yaparak gönderdiklerini, ancak yapılan bu işlem hakkında … Bankası tarafından müvekkilinin arandığını ve mesaj gönderildiğini, bu sayede dolandırıcılar bu parayı kendi hesaplarına aktaramadan müvekkilinin müdahale ettiğini, ancak karşı yan bankanın müvekkilini aramadığını ve mesaj göndermediğini, müvekkilinin telefonda konuştuğu kişi ile hiçbir bilgi paylaşımında bulunmadığını, müvekkilinin uğradığı zararın tazmini için açılacak dava TTK’nın 4. ve 5. maddeleri uyarınca zorunlu arabuluculuğa tabi olduğundan, arabuluculuk süreci devam ederken tedbir talep etmek zorunda kaldıklarını iddia ederek, dolandırıcılar tarafından müvekkili adına 64.550,00 TL tutarında çekilen kredi geri ödemelerinin tedbiren teminatsız olarak durdurulmasına, mahkeme aksi kanaatte ise teminat karşılığında durdurulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece, ihtiyati tedbir talep eden ile karşı yan banka arasında ihtilaf yetkisiz, rızai olmayan, dolandırıcılık kaynaklı hukuki işlem sebepli işlemin geçerliliği ile müteakip edimlerin ifa edilip edilmeyeceğine yönelik olduğu, 5411 sayılı Bankacılık Kanunu, Borçlar Kanunu ve diğer kanuni ve idari düzenlemeler karşısında bahse konu haksız kredi sözleşmesinin iptali yahut yetkisiz tasarrufun iptali, sigorta vb kapsamında bedel iadesi mümkün olabileceği, temel ilişkinin taraflar arasında doğrudan dava ile çözümlenme zorunluluğu olmadığı, farklı şekillerde çözümlenebileceği gibi mevcut durumda aleyhine ihtiyati tedbir talep edilen bankanın alacaklı, dolandırıcılık vb kaynaklı da olsa ihtiyati tedbir talep edenin borçlu olduğu, ne ihtiyati haciz, ne de ihtiyati tedbir anlamında netice-i talebe esas “kredi geri ödemesinin durdurulmasına” hukuken değerlendirme yapıp karar verebilmenin mümkün olmadığı, talebin hem muhtevası hem muhatabı açısından ihtiyati haciz yahut ihtiyati tedbir ile karşılanabilecek bir talep mahiyetinde olmadığı gerekçesiyle ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiştir.
Karara karşı, ihtiyati tedbir talep eden vekilince istinaf yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ : İhtiyati tedbir talep eden vekili, 17.01.2022 günü saat 13:54’de müvekkili adına dolandırıcılar tarafından 34040540995 Kredi no’lu 64.550,00 TL tutarında kredi çekildiğini, aynı gün saat 14:09’da dava dışı …’ın TR … 24 İban No’lu hesabına 50.000,00 TL, saat 16:17’de … isimli şahsın TR … İban No’lu hesabına 16.000,00 TL olmak üzere toplam 66.000,00 TL tutarında havale işlemi yapıldığını, müvekkilinin daha önce karşı yan banka nezdindeki hesabından hiçbir zaman kredi kullanmadığını, ismi geçen şahıslarla daha önce hiçbir işlem yapmadığını ve bu şahısları da tanımadığını, müvekkilinin 17/02/2022 tarihinden itibaren her ay 3.800,00 TL kredi geri ödemelerini karşı yan bankaya ödemek zorunda kalacağını, oysa hafif kusurlarından dahi sorumlu olan bankaların mevduatı korumak ve gerekli güvenlik önlemlerini almak ile yükümlü olduklarını, bankanın interaktif bankacılık işlemleri sırasında şifre bilgilerinin üçüncü kişilerce ele geçirilmesini önleyecek bir güvenlik mekanizmasının oluşturması, kendi web sayfasından başka yerlere yönlendirmelere engel olması ve herhangi bir usulsüz işlemle karşılaştığında gerekli önlemleri almanın yanı sıra, mevduat sahiplerini de bilgilendirmesi gerektiğini, müvekkili adına dolandırıcılar tarafından kredi çekilmesine rağmen karşı yan bankanın müvekkilini aramadığını ve mesaf göndermediğini, müvekkilinin telefonda konuştuğu kişi ile hibir bilgi paylaşımında bulunmadığını, karşı yan bankanın internet bankacılığında kimlik doğrulama ve işlem güvenliğini sağlama yükümlülüğünün bulunduğunu, müvekkilinin karşı yan banka nezdindeki hesabından internet bankacılığı yolu ile para çekilmesine yönelik dolandırıcılık eyleminin bankaya yönelik olduğunu, bu nedenle oluşan zararın müvekkiline yansıtılmasının mümkün olmadığını belirterek kararın kaldırılmasına ve ihtiyati tedbir isteminin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE : Talep, ihtiyati tedbir istemine ilişkin olup ilk derece mahkemesince yazılı gerekçeyle ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiştir.
HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf incelemesi, istinafa başvuran tarafın istinaf başvuru dilekçesinde bildirdiği sebeplerle ve kamu düzeniyle sınırlı olarak yapılmıştır.
HMK’nın 389/1. maddesi uyarınca mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir. HMK’nın 390/3. maddesi uyarınca tedbir talep eden taraf, dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır.
Somut olayda, ihtiyati tedbir talep eden taraf vekili, müvekkilinin dolandırıcılar tarafından telefonla arandığını ve bu sırada müvekkili adına karşı yan bankadan kredi çekildiğini, ayrıca mevduat hesabından EFT yoluyla para gönderimi yapıldığını iddia ederek, çekilen kredi ödemelerinin durdurulması yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir. Dosya kapsamında delil olarak davacının karşı yan bankaya sunduğu itiraz formu, ve dava dışı … ile …’ye para gönderimine ilişkin dekont örnekleri sunulmuş olup, ihtiyati tedbir kararı verilmesi için gerekli olan yaklaşık ispat koşulunun yerine getirilmediği gözetilerek, ilk derece mahkemesince ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
İstinaf kanun yoluna başvuran vekilinin dilekçesinde yer verdiği itirazların açıklanan gerekçe ışığında yerinde olmamasına, kararda kamu düzenine ilişkin bir aykırılık bulunmamasına, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olmasına göre, duruşma açılmasına gerek görülmeyerek Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-İhtiyati tedbir talep eden vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2- İhtiyati tedbir talep eden yönünden istinaf karar harcı olan 133,00 TL’den peşin alınan 80,70 TL’nin mahsubu ile bakiye 52,30 TL’nin ihtiyati tedbir talep edenden tahsiline,
3-İstinaf başvurusu nedeniyle ihtiyati tedbir talep eden tarafından yapılan giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, HMK’nın 362/1-f bendi maddesi hükmü uyarınca kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 12.04.2022