Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2022/389
KARAR NO : 2022/383
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 05/08/2021
NUMARASI : 2021/253 D.İş 2021/253 Karar
TALEBİN KONUSU : İhtiyati Tedbir
KARAR TARİHİ : 04.03.2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 04.03.2022
İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesinin 05.08.2021 tarih 2021/253 D.İş 2021/253 Karar sayılı kararın Dairemizce incelenmesi ihtiyati tedbir isteyen vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, başkan … tarafından düzenlenen rapor dinlenip, dosya içerisindeki tüm belgeler okunup, incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
TALEP : İhtiyati tedbir talep eden vekili, 17.06.2021 tanzim, 10.07.2021 vade tarihli ve 150.000,00 TL bedelli senedin karşı taraça ödenmek üzere müvekkilinden talepte bulunulduğunu, bu sebepten dolayı herhangi bir borçlarının olmadığını daha sonra açılacak menfi tespit davasında ticari defterlerinin incelenmesi sonucunda bu hususun ortaya çıkacağını ileri sürerek senet bedelinin davalıya veya 3.kişilere ödenmesinin engellenmesi için icra takipleri ile ilgili takibe konu edilmemesi konusunda ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece, söz konusu tedbir talebinin esas hakkında zorunlu arabuluculuk dava şartına başvurmaksızın açılabilecek davada veya sonraki aşamalarda istenebileceği, ayrıca tedbir talep edenin talebi açısından hukuki yararı bulunmadığı kanaatine varılarak talebin reddine karar verilmiştir.
Karara karşı ihtiyati tedbir talep eden vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ : İhtiyati tedbir talep eden vekili, alınan kararların usul ve yasaya aykırı olduğunu, ticari davalarda TTK’nın 5/a maddesi uyarınca arabuluculuk dava şartının kabul edildiğini, bu konuda kararlar bulunduğunu, davanın zorunlu arabuluculuğa tabi olduğunun açık olup açılacak menfi tespit davasında zorunlu arabuluculuk süresi geçirilene kadar müvekkili aleyhine muhtemel icra takipleri nedeniyle telafisi güç zarara upramaması adına senedin takibe konu edilmemesi yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesi gerektiğini ileri sürerek kararın kaldırılmasını istinaf konusu etmiştir.
GEREKÇE : Talep, kıymetli evraktan kaynaklanan talepte bulunanın keşidecisi arşı tarafın lehtarı olduğu senedin icra takibine konu edilmemesi yönünde ihtiyati tedbir istemine ilişkin olup ilk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçeyle istemin reddine karar verilmiştir.
Dairemizce HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf nedenleriyle ve kamu düzeniyle sınırlı olarak istinaf incelemesi yapılmıştır.
Talepte bulunan talebine konu ettiği 17.06.2021 tanzim 10.07.2021 vadeli senedin lehtarına herhangi bir borçları bulunmadığını ileri sürerek açacakları menfi tespit davasında arabuluculuk dava şartı nedeniyle takibe konulması halinde telafisi imkansız zararlar oluşacağı ileri sürülerek takibe konu edilmemesi yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesi isteminde bulunmuştur. Dilekçe ekindeki bononun tetkikinde yasal unsurları taşıdığı, talepte bulunanın keşideci karşı tarafın lehtar durumunda bulunduğu anlaşılmaktadır. Talep içeriğine göre henüz başlatılmış bir takipte bulunmamaktadır. Konuyu düzenleyen İİk 72/2 maddesi gereğince icra takibinden önce açılacak bir menfi tespit davasında mahkemece teminat karşılığında takibin durdurulmasına karar verilebileceği düzenlenmiştir. Davacı tarafın istinafında ileri sürdüğü durumun aksine menfi tespit davaları bir miktar paranın alacak istemine ilişkin olmadığından TTK 5/A maddesi gereği zorunlu arabuluculuk dava şartına tabi değildir. Bu bakımdan takipten önce açılacak bir menfi tespit davasında mahkemece icra takibi başlatılması halinde her zaman İİK 72/2 maddesi gereğince takibin durdurulması konusunda bir karar verilebilecek, henüz başlatılmış bir takip bulunmadan talepte bulunan kişilerin takip başlatma hakkını sınırlayıcı bir şekilde takip başlatılmaması yönünde ihtiyati tedbir istemine bulunmalarında hukuki yararları da bulunmamaktadır. Anılan bu nedenle istemde bulunanın istemi yerinde bulunmamıştır.
İstinaf kanun yoluna başvuranın dilekçesinde yer verdiği itirazların yerinde olmamasına, kararda kamu düzenine ilişkin bir aykırılık bulunmamasına, kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olmasına ve yaklaşık ispatın yerine getirilememesine göre, duruşma açılmasına gerek görülmeyerek Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-İhtiyati tedbir isteyen vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-İhtiyati tedbir isteyen yönünden istinaf karar harcı olan 133,00 TL’den peşin alınan 59,30 TL’nin mahsubu ile eksik kalan 73,70 TL’nin ihtiyati tedbir isteyenden tahsiline,
3-İstinaf başvurusu nedeni ile ihtiyati tedbir isteyenin yaptığı giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362/1-f maddesi gereğince kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.04.03.2022