Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2022/384 E. 2022/375 K. 04.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/384
KARAR NO : 2022/375

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 12.10.2021
NUMARASI : 2021/242 E. 2021/809 K.
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali
KARAR TARİHİ : 04.03.2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 04.03.2022

Taraflar arasındaki davadan dolayı İzmir 7. Asliye Hukuk Mahkemesince verilen 12.10.2021 gün ve 2021/242 Esas 2021/809 Karar sayılı hükmün istinaf yoluyla Dairemizce incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için başkan … tarafından düzenlenen rapor dinlenip ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA : Davacı, müvekkilinin ortağı bulunduğu dava dışı limited şirkette bulunan 1/3 hissesinin tüm hak ve borçları ile birlikte diğer hissedar olan davalıya 70.000,00 TL karşılığında noter sözleşmesi ile devrettiğini, hisse devir sözleşmesi gereğince belirlenen ve ödenmeyen bedelin tahsili için takip başlattığını, takibe itiraz edildiğini ileri sürerek davalı tarafın itirazının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili, davanın TTK 5/A maddesi uyarınca arabuluculuk dava şartına tabi olduğunu, arabuluculuk dava şartı yokluğundan ve ayrıca esastan da reddi gerektiğini savunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, dava, cevap dilekçesi, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamı birlikte değerledirilerek 6102 sayılı TTK 5/A maddesi ve 7155 sayılı kanunun 23.maddesi ile 6325 sayılı hukuk uyuşmazlıklarından arabuluculuk kanununa eklenen 18/A-2 maddesi uyarınca arabuluculuğa başvurulmadan dava açılması nedeniyle davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmiştir.
Karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ: Davacı vekili, davanın açıldığı İzmir 3. Asliye Hukuk Mahkemesince görevsizlik kararı verilmesi üzerine 30.03.2021 tarihinde taraflarınca arabuluculuğa başvurularak 05.04.2021 tarihli son tutanağı düzenlenmiş olduğunu ve bunun mahkemeye sunulduğunu, dosyanın 09.04.2021 tarihli talep dilekçeleri ile görevli mahkemeye tevzi olunduğunu, anlaşamama tutanağının sunulmuş olduğundan dolayı davanın esasına girilerek yargılama yapılması gerekirken dava şartı noksanlığından reddedilmesinin doğru olmadığını, ayrıca davanın usulden reddedilmiş olması nedeniyle davalı vekiline 6.322,77 TL nispi vekalet ücretine hükmedilmesinin de avukatlık asgari ücret tarifesi 7/2 maddesi uyarınca yerinde bulunmadığını ileri sürerek kararın kaldırılmasını istinaf konusu etmiştir.
GEREKÇE :Dava, dava dışı limited şirket hisse devrinden kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan takibe itirazın iptali istemine ilişkin olup, ilk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçeyle davanın usulden reddine karar verilmiştir.
01.01.2019 tarihinde yürürlüğe giren 7155 sayılı yasanın 20. maddesi ile 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 5. maddesine eklenen 5/A- 1 maddesinde ” Bu Kanunun 4. maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır. ” düzenlemesi getirilmiş olup, bu madde hükmüne göre, Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen mutlak ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabuluculuğa başvurulmuş olması dava şartı olarak kabul edilmiştir. Ayrıca, her iki tarafın tacir ve uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili olduğu davalar, nisbi ticari dava olup, nisbi ticari davalardan kaynaklanan alacak ve tazminat talepleri de, zorunlu arabulucu kapsamındadır. 7155 sayılı yasanın 18/ A-2 maddesi uyarınca dava şartı olarak ticari davalarda zorunlu arabuluculuk söz konusu olduğunda ve taraflar uyuşmazlık hakkında arabulucuya başvurmadan dava açtığında, dosya üzerinden davanın dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilmesi gerekmektedir.
Somut olayda; davacı tarafça dava dışı hissedarı bulunduğu limited şirketindeki hissesinin davalıya devrine ilişkin sözleşme gereği ödenmeyen şirket hisse bedelinin tahsili talep edilmektedir. Anılan husus TTK da düzenlendiğinden mutlak ticari dava niteliği taşımaktadır. Davanın mutlak ticari dava olması ve 7155 sayılı yasanın 18/ A-2 maddesi uyarınca ticari davalarda zorunlu arabuluculuğa başvuru şartı yerine getirilmeden davanın açılması halinde mahkemece dava şartı yokluğu nedeniyle, davanın usulden reddine karar verilmesi gerekir.
Somut olayda, dava her ne kadar görevsiz mahkemede açılmış ise de açılış tarihi 01.03.2021 tarihi olup görevsizlik kararı üzerine ve talep uyarınca dosya görevli Asliye ticaret Mahkemesine gönderilmiştir. Davacı tarafça dava tarihi ve öncesini kapsayacak şekilde arabuluculuk dava şartı talebinde bulunulmadığı, ihtilaf konusu bulunmayan arabuluculuk dava şartının dava açılırken var olması gereken bir dava şartı olup sonradan tamamlanması mümkün bulunmamaktadır. Bu bakımdan davacı tarafın bu yöndeki istinaf istemi yerinde değildir.
Diğer bir ihtilaf mutlak ticari dava niteliğinde bulunan bu davada arabulucuk dava şartı yerine getirilmediği nedeniyle davanın dava şartı yokluğu nedeniyle reddine karar verilirken vekalet ücretinin belirlenmesi noktasında toplanmaktadır. AAÜT 7/2 maddesinde davanın dinlenebilmesi için kanunlarda ön görülen ön şartın yerine getirilmemiş olması ve husumet nedeniyle davanın reddine karar verilmesinde, davanın görüldüğü mahkemeye göre tarifenin 2.kısmının 2.bölümünde yazılan miktarları geçmemek üzere 3.kısımda yazılı avukatlık ücretine hükmolunacağı açıkça düzenlenmiştir. Somut olayda dava değeri 42.482,85 TL olarak gösterilmiş olup, arabuluculuk dava şartı yokluğu nedeniyle dava usulden reddedilmiştir. AAÜT 7/2. maddesi uyarınca hükmolunacak vekalet ücreti tarifenin 2.kısmının 2.bölümünde yazılı miktarı (hüküm tarihi itibariyle 4.080,00 TL’yi geçmemek üzere) 3.kısımda yazılı avukatlık ücretine hükmolunmalıdır. Dava değeri gözetildiğinde mahkemece davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilirken AAÜT 7/2.maddesi uyarınca tarife hükümleri gereğince 4.080,00 TL vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken yanılgıya düşülerek daha yüksek bir vekalet ücretine hükmedilmesi usul ve yasaya aykırı bulunmuştur.
Bu durumda, davacı vekilinin istinaf isteminin vekalet ücreti yönünden yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığından Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-2 maddesi uyarınca kısmen kabulü ile ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden esas hakkında karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile İzmir 7. Asliye Hukuk Mahkemesince verilen 12.10.2021 gün ve 2021/242 Esas 2021/809 Karar sayılı kararının Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-2 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA,
2- 7155 Sayılı Kanunun 20. Maddesi ile 6102 Sayılı TTK’na eklenen 5/A maddesi ve 7155 Sayılı Kanunun 23. Maddesi ile 6325 Sayılı Hukuk uyuşmazlıklarında Arabulucuk Kanununa eklenen 18/A-2 maddesi uyarınca arabuluculuğa başvurulmadan dava açılması nedeniyle , TTK’nın 5/A 6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-2 ve HMK’nun 114 (2 ) ve 115 (2) maddeleri uyarınca davanın DAVA ŞARTI YOKLUĞU NEDENİYLE USULDEN REDDİNE,
492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70 TL’den peşin alınan 59,30 TL ‘nin mahsubu ile bakiye 21,40 TL’nin davacıdan tahsiline,
Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
Davalı tarafça yapılmış yargılama gideri bulunmadığından bu konuda hüküm kurulmasına yer olmadığına,
Taraflarca peşin olarak yatırılan gider avansından arta kalanın HMK 333 maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Davalı taraf duruşmada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT tarifesine göre hesap ve takdir edilen 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
3-İstinaf yoluna başvuranın ödediği istinaf harcının istek halinde istinaf yoluna başvurana iadesine,
4-İstinaf başvurusu nedeniyle davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin taktiren kendi üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca miktar itibariyle kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.04.03.2022