Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2022/38 E. 2022/33 K. 10.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO: 2022/38
KARAR NO : 2022/33

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARI
MAHKEMESİ : İZMİR(KAPATILAN) 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 10.11.2021
NUMARASI : 2012/167 Esas 2013/68 Karar
DAVANIN KONUSU : Ticari Şirket
KARAR TARİHİ : 10.01.2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 10.01.2022

İzmir 3.Asliye Ticaret Mahkemesinin (İzmir Kapatılan 14.Asliye Ticaret Mahkemesi) 10.11.2021 tarih 2012/167 Esas 2013/68 Karar sayılı dosyasından verilen 10.11.2021 tarihli ek kararın Dairemizce incelenmesi davada taraf olmayan tasfiye memuru vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, raportör başkan … tarafından düzenlenen rapor dinlenip ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
TALEP: İstinaf talebinde bulunan tasfiye memuru, mahkemesine başvurarak tasfiye süreci devam eden … Şti tasfiye memurluğundan görevine devam etme imkanı bulunmadığını, istifasının kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece 10.11.2021 tarihli ek karar ile tasfiye memurunun istifa yolu ile görevine son verilmesi talebinin reddine karar verilmiştir.
Mahkemenin tasfiye memurunun istifa talebinin reddine ilişkin ek kararı tasfiye memuru tarafından istinaf konusu edilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ : Davalı tasfiye memuru vekili, müvekkilinin tasfiye memuru görevini basiretli bir şekilde yapmasına rağmen şirket ortaklarından kaynaklanan sebeplerle tasfiye sürecinin uzayıp tamamlanmasının mümkün olmadığını, Yargıtay’ın yerleşik kararlarına göre tasfiye memurlarının sebep göstermek zorunda olmadan istedikleri zaman istifa edip görevini bırakabileceklerini, şirketin tasfiye giderlerini karşılayacak varlık ve nakit parasının bulunmaması ya da bunları karşılamaya yanaşmamaları, şirket ortaklarının tasfiyenin tamamlanmasında zorluk çıkarmaları, uzun zamandır tasfiye memuru ücretinin ödenmemesi gibi müvekkilinin çok sayıda haklı nedeni bulunduğunu, mahkemenin talebi reddetmiş olmasının tasfiye sürecinde basiretli tüccar gibi ve mevzuata uygun tasfiye işlemlerini yürüten müvekkilinin maddi ve manevi külfetler yüklemek suretiyle haksız yere cezalandırmak anlamına geldiğini ileri sürerek ek kararın kaldırılmasını istinaf konusu etmiştir.
GEREKÇE: Dava, fesih ve tasfiye işlemi devam eden şirkete atanan tasfiye memurunun tasfiye memurluğundan istifa isteminin reddine ilişkin ek kararın istinaf istemine ilişkindir.
Dairemizce HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf nedenleriyle ve resen kamu düzenine ilişkin sebeplerle sınırlı olarak istinaf incelemesi yapılmıştır.
HMK’nın 341. maddesinde, ilk derece mahkemelerinden verilen nihai kararlar ile ihtiyati tedbir, ihtiyati haciz taleplerinin reddi ve bu taleplerin kabulü hâlinde, itiraz üzerine verilecek kararlara karşı istinaf kanun yoluna başvurulabileceği düzenlenmiştir.
Somut olayda, tasfiyesine karar verilen şirketin tasfiye işlemlerini yürüten tasfiye memurunun memurluktan istifası talebinin reddine ilişkin istinafa konu karar ek karar niteliğinde olup, HMK 341.maddesinde tarif edilen istinaf yolu caiz olan kararlardan olmadığından tasfiye memuru vekilinin istinaf dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle,
Davalı tasfiye memuru vekilinin tasfiye işlemi devam eden şirkete atanan tasfiye memurunun tasfiye memurluğundan istifa istemi talebinin reddine yönelik mahkeme kararının HMK’nın 341. maddesi uyarınca istinafı mümkün olmadığından davalı tasfiye memuru vekilinin istinaf dilekçesinin REDDİNE, istinaf karar harcının istek halinde istinaf yoluna başvurana iadesine 10.01.2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.