Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2022/341 E. 2022/1051 K. 01.07.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/341
KARAR NO : 2022/1051

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : MUĞLA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 22.12.2021
NUMARASI : 2021/906 E.
BİRLEŞEN MARMARİS 1.ASHM’NİN 2020/218 E.SAYILI DOSYASINDA;
BİRLEŞEN MARMARİS 3.ASHM’NİN 2018/675 E.SAYILI DOSYASINDA;
BİRLEŞEN MUĞLA ATM’NİN 2021/1450 E. SAYILI DOSYASINDA;
TALEBİN KONUSU : İhtiyati Tedbire İtiraz
KARAR TARİHİ : 01.07.2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 05.07.2022

Muğla Asliye Ticaret Mahkemesinini 22.12.2021 tarih 2021/906 E. sayılı kararların Dairemizce incelenmesi ihtiyati tedbire itiraz eden davalı …-… vekili ve asıl davada davalı … ve … vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, üye … tarafından düzenlenen rapor dinlenip, dosya içerisindeki tüm belgeler okunup, incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
TALEP: Birleşen 2021/1450 E. sayılı dosyada ihtiyati tedbir isteyen davacı …. Şti vekili, 30.11.2021 tarihli dilekçesiyle, davalının … Şti’nin % 20 hissedarı olduğunu, davalı ile …’nün şirketi müştereken temsile yetkileri bulunduğunu, 2017 yılı ve sonrası ortaya çıkan uyuşmazlıklar nedeniyle müvekkil şirket defalarca genel kurul toplantı çağrısında bulunmasına, … şirketinin gelir-gider hesapları hakkında bilgi istemesine rağmen davalı tarafından bu bilgilendirmeler yapılmadığı gibi hesap verme yükümlülüğü ihlal edildiğini, müşterek müdür …’nün imzasını gerektiren işlem ve sözleşmelerde, bu imza olmaksızın tek başına hareket ettiğini, şirketi maddi zarara uğrattığını, şirket aleyhine haksız rekabet hükümlerini ihlal ettiğini, şirkete karşı icra takibi yaparak şirket ile hasım haline geldiğini, şirketin ortaklarına defalarca fiziksel şiddette bulunduğunu, hakaret ve tehdit ettiğini, davalının paravan olarak kurulan şirketlerine kazanç sağlamak suretiyle zimmet, nitelikli dolandırıcılık, görevi ve güveni kötüye kullanma suçlarını işlediğini ileri sürerek, TTK’nın 630. maddesi uyarınca davalının müdürlük görevinden alınmasına dair açtığı davada, dava sonuçlanıncaya kadar davalının yönetim ve temsil yetkisinin kaldırılmasına, aksi kanaatte ise müdürlük görevinin sınırlandırılmasına yönelik ihtiyati tedbir karır verilmesi talep etmiştir.
Mahkemenin 01.12.2021 tarih ve 2021/906 Esas sayılı ara kararı ile; davalı …-…’un yönetim ve temsil yetkisinin davanın esası yönünden verilecek kararının kesinleşmesine kadar tedbiren kaldırılmasına, davanın esası yönünden verilecek kararının kesinleşmesine veya yeni müdür/müdürler seçilinceye kadar; davalı … müdürü olarak görev yapan …’nün şirket adına yapılacak tüm iş ve işlemlerde münferit imzası ile şirket temsil ve ilzam yetkisi verilmesine karar verilmiştir.
İTİRAZ : Davalı …-… vekili, davacının uhdesindeki … hisselerini iade etmesi gerektiğini, … şirket ortağı olan …’in sahibi, … eski ortağı olan …’nun … şirketine devrettiği … şirketinin % 50 hissesinin devir bedelinin ödenmemesi nedeniyle sözleşmenin iptali ve paranın iadesi için 2018/340E, 2020/7 K sayılı dosya ile dava açtığını, mahkemenin yanılgılı bir karar vererek davayı reddettiğini, davacının baştan itibaren kötü niyetli olduğunu, davacının iftira suçunu işlediğini, suç duyuruları ile işyerinde arama ve el koyma kararı aldıran bu şahısların arama ve el koyma kararı ile birlikte … çalışanı olmayan onlarca kişi ile şirketi işgal ettiklerini ve 48 saat süreyle kolluk marifetiyle dahi bu kimseler işyeri dışına çıkmadığını, işyerinin halen … Şirketi çalışanı olan ve … tarafından … de görevlendirdiği kişilerce silahlı araçlarla işgal altında olduğunu, 01.10.2012 tarihinde … çekek alanındaki slipway (denizden karaya çekme rampası) … ve adamlarının getirdiği araçlar park edilmek suretiyle kapatıldığını ve tekne çekimi fiilen engellendiğini, şirketin ticari faaliyetini engelleyen kişiye müdürlük yetkisi verilemeyeceğini savunarak ihtiyati tedbirin kaldırılmasına veya değiştirilerek şirketin yönetiminin taraflar dışında teşekkül edecek kayyıma tevdi edilmesi ve şirkete temsil ve yönetim kayyımı tayinine karar verilmesini istemiştir.
Asıl davada davalı … vekili, ihtiyati tedbir kararına itiraz ederek tedbirin kaldırılmasına ya da dava sonuçlanıncaya kadar … temsil ve yönetiminin bağımsız bir temsil ve yönetim kayyımına teslimine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece, duruşma açılarak yapılan inceleme neticesinde, yargılamanın kısa sürede sonuçlanma ihtimalinin bulunmadığı, işlemez hale gelen şirketi doğrudan etkiyeyecek ihtiyati tedbir kararı verilmemesi halide tüzel kişilik yönünden halen mevcut olan ve devam eden telafisi imkansız zararlar devam edeceği, davacının davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat edecek deliller ibraz ettiği, davalı şirkette organ eksikliği bulunmadığı, kayyım atanması şartlarının oluşmadığı gerekçesiyle ihtiyati tedbire itirazın ve kayyım tayyini talebinin reddine karar verilmiştir.
Karara karşı davalı …-… vekili ve asıl davada davalı … ve … vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ : Davalı …-… vekili, davanın ve uyuşmazlığın esasını halleder şekilde ihtiyati tedbir kararı verilemeyeceğini, ihtiyati tedbir koşullarını bulunmadığını, müvekkili aleyhine sorumluluk davası açılmadığını, bilirkişi raporlarının lehine olduğunu, davacının kötü niyetli eylemlerinin kanıtlandığını, davacının uhdesindeki … hisselerini iade etmesi gerektiğini, … şirket ortağı olan … in sahibi, … eski ortağı olan …’nun … şirketine devrettiği … şirketinin % 50 hissesinin devir bedelinin ödenmemesi nedeniyle sözleşmenin iptali ve paranın iadesi için 2018/340E sayılı dosya ile dava açtığını, bilirkişi raporunda devir bedelinin ödenmediğinin ve temlikin de söz konusu olmadığının belirtildiğini, …. şirketinin … şirketindeki alacaklarına karşılık 3.234.397,15 TL ADAT faturası düzenlediğini bilirkişi incelemesinde toplam 439.694,01 TL ADAT faizi talep edebileceğinin rapora bağlandığını, taraflar arasında davalar bulunduğunu, hiçbir kısıtlama olmaksızın şirketin tek başına temsil ve ilzamına dair tedbir kararı verilmesinin hukuka aykırılık teşkil ettiğini, kayyım atanma talebinin şirketin organsız kalmadığı gerekçesiyle reddedildiğini, ancak diğer taraftan bu organ yapısıyla şirketin temsilinin imkansız kaldığı inancında olduğunun açıklandığını istinaf nedenleri olarak ileri sürmekle kararın kaldırılmasını istemiştir.
Asıl davada davalı … ve … vekili, davanın ve uyuşmazlığın esasını halleder şekilde ihtiyati tedbir kararı verilemeyeceğini, ihtiyati tedbir koşullarını bulunmadığını, müvekkili …’un % 30 pay sahibi olduğu halde en ufak bir kontrol ve hesap verme mekanizmasına tabi tutulmadan şirketin tamamen azli istenen müdürlerden birinin insafına terk edildiğini, müvekkilinin 2018/340 E sayılı dosya ile … şirketi ortağı …’in sahbi, … eski ortağı …’nun … şirketine devrettiği … şirketinin % 50 hissesinin devir bedelinin ödenmemesi nedeniyle sözleşmenin iptali ve devir edilen payların iadesi istemli dava açtığını, bu yönde bilirkişi raporu ve ikrarlar bulunduğunu, 2019/189 E sayılı dosyada … şirketinin …tan alacaklı olduğu ileri sürülerek muarazanın giderilmesi davası açıldığını, … şirketinin … şirketine 3.234.397,15 TL ADAT faturası düzenlediğini, bilirkişi incelemesi sonunda 439.694,01 TL ADAT talep edilebileceğinin rapor edildiğini, mahkemenin şirketin organsız kalmadığını gerekçe göstererek kayyım atamamasının hukuki zemini bulunmadığını, ortaklığı dahi çekişmeli olan tarafa hiç bir kısıtlama olmaksızın şirketi tek başına temsil yetkisi verilmesinde yasaya uyarlılık bulunmadığını istinaf nedeni olarak ileri sürmekle kararın kaldırılmasını istemiştir.
GEREKÇE: Talep, ihtiyati tedbire itiraza ilişkin olup ilk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçeyle tedbire itirazın reddine karar verilmiştir.
Dairemizce HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf nedenleriyle ve resen kamu düzenine ilişkin sebeplerle sınırlı olarak istinaf incelemesi yapılmıştır.Somut olayda birleşen 2021/1450 E sayılı dosyada davacı ortak/müşterek müdür tarafından diğer müşterek müdür davalı …-…’un … şirketindeki müdürlük görevinden azli istemiyle açılan davada, ihtiyati tedbir yoluyla davalı müdürün yetkilerinin kaldırılması veya sınırlandırılması husususunda talepte bulunulduğu, mahkemece davanın esası yönünden verilecek kararının kesinleşmesine veya yeni müdür/müdürler seçilinceye kadar ihtiyati tedbir talebi kabul edilerek davalı müdürün yetkileri kaldırılıp diğer ortaklardan davacı şirketin yetkilisi olan …’nün şirketi tek başına temsil ve ilzam etmesine dair ihtiyati tedbir kararı verildiği anlaşılmaktadır. Mahkemece ihtiyati tedbir kararına kaşı yapılan itiraz reddedilmiştir. İhtiyati tedbire itirazın reddi kararından sonra dosyaya giren Türkiye Ticaret Sicil Gazetesi’nin 21.02.2022 tarih ve 10521 numaralı sayısı ilanına göre Muğla Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/1434E. 2021/1059K. sayılı kararıyla … şirketinin genel kurulunun toplantıya çağrılmasına izin verildiği, 18.02.2022 tarihinde yapılan genel kurul toplantısında davacı … Şti’ni izafeten …’nün … şirketini münferiden temsil ve ilzama yetkili müdür olarak seçildiği anlaşılmakla, genel kurulca müdürlük konusunda yeni bir karar verildiği, ihtiyati tedbir talebinin konusuz kaldığı anlaşılmakla istinaf başvurusu hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerektiği sonucuna ulaşılmıştır.
Bu durumda, ihtiyati tedbir kararına itirazın reddine ve kayyım tayini talebinin reddine ilişkin karara yönelik istinaf istemi konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-İhtiyati tedbir kararına itirazın reddine ve kayyım tayini talebinin reddine dair karara yönelik istinaf istemi konusuz kaldığından KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-İstinaf yoluna başvuranlar tarafından yatırılan istinaf karar harçlarının istek halinde kendilerine iadesine,
3-İstinaf yargılama giderinin istinaf yoluna başvuranlar üzerinde bırakılmasına, Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, HMK’nın 362/1-f maddesi uyarınca kesin olmak üzere 01.07.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.