Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2022/334 E. 2022/339 K. 28.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/334
KARAR NO : 2022/339

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 27.07.2021
NUMARASI : 2021/242 D.İş 2021/241 K.
TALEBİN KONUSU : İhtiyati Hacze İtiraz
KARAR TARİHİ : 28.02.2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 28.02.2022

İzmir 7. Asliye Ticaret Mahkemesinin 24.09.2021 tarih 2021/242 D.İş 2021/241 K. sayılı ek kararın Dairemizce incelenmesi ihtiyati hacze itiraz eden borçlu vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, başkan … tarafından düzenlenen rapor dinlenip, dosya içerisindeki tüm belgeler okunup, incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
TALEP : İhtiyati haciz isteyen vekili, müvekkilinin karşı taraf borçludan 15.05.2019 ödeme tarihli 75.000,00 TL bedelli senetten dolayı alacaklı olduğunu, vadesinde borcun ödenmediğini, malları kaçırma çabası içerisinde bulunduğunu ileri sürülerek ihtiyati haciz kararı verilmesini talep etmiş olup, mahkemece dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ihtiyati haciz isteminin kabulüne karar verilmiştir.
İTİRAZ : İhtiyati hacze itiraz eden borçlu vekili, kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, seneteki imzanın müvekkiline ait olmadığını, senet aslının dosyada mevcut olmadığını, var olması halinde dahi senette tahribat yapılıp piyasaya sürülmesi ihtimalinin olduğunu, resmi belgede sahtecilik suçuna dalalet etmesi muhtemel bir eylem olduğunu, müracaat edenin elinde alacağını gösterir belge bulunmadığını ileri sürerek ihtiyati haczin kaldırılmasını talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece duruşma açılarak yapılan inceleme neticesinde, borçlu itirazının esasa ilişkin yapılacak bir yargılamada değerlendirilebileceği, damga pulu bulunamaması ve senedin düzenleme tarihi üzerinde yazan tarihten daha eski olması gerektiği yönündeki iddianın ihtiyati haciz incelemesi yapan mahkemece değerlendirilemeyeceği, somut olayda yaklaşık ispat şartlarının oluştuğu sonuç ve kanaatine varılarak itirazın reddine karar verilmiştir.
Karara karşı ihtiyati hacze itiraz eden borçlu vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ : İhtiyati hacze itiraz eden borçlu vekili, bono üzerinde 25.000,00 lira bedelli bedelli damga pulunun yapıştırılı bulunduğu, bu durumun 2003 yılında bonoya yapıştırılması uygulamasının sona eren damga pulunun 13.12.2019 tarihinde düzenlendiği iddia edilen bonoda bulunmasının bu bononun eski tarihli ve sonra doldurulduğuna işaret ettiği, müvekkilinin borcu bulunmadığı gibi imzanın da müvekkiline ait olmadığı, bono aslının icra dosyasına ibraz edilmediği, takibin fotokopiye dayalı olduğunu, bu nedenle ihtiyati haciz kararı verilmesinin yerinde olmadığını, alacaklının elinde alacağını gösterir müvekkilden sadır belge bulunmadığını ileri sürerek kararın kaldırılmasını istinaf konusu etmiştir.
GEREKÇE :Talep; bonoya dayalı olarak verilen ihtiyati haciz kararına itiraz ve ihtiyati haciz kararının kaldırılması istemine ilişkin olup, ilk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçeyle itirazın reddine karar verilmiştir.
İİK’nın 257/1. maddesi gereğince rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklarıyla diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir. Buradaki ispat, esas davadaki gibi tam bir ispat değildir.
İcra İflas Kanunu’nun 265. maddesinde ihtiyati haczin dayandığı sebeplere, mahkemenin yetkisine ve teminata karşı itiraz edilebileceği, 167/ 1. maddesinde alacağı çek, poliçe veya emre muharrer senede müstenit olan alacaklının alacak rehinle temin edilmiş olsa bile, bu bölümdeki hususi usullere göre haciz yolu ile veya borçlu iflasa tabi şahıslardan ise iflâs yolu ile takipte bulunabileceği hükme bağlanmıştır.Borçlunun talebe konu bonoda isim ve soy ismi ile keşideci kısmında 2 adet imza bulunduğu görülmektedir. Aynı bonoda davalının lehtar olduğu, vade bitiminden itibaren ihtiyati haciz talebinde bulunulduğu anlaşılmaktadır. İhtiyati hacze itiraz eden vekilini müvekkilinin alacaklıya herhangi bir borcu bulunmayıp imzanında müvekkiline ait olmadığı ev ayrıca damga pulu nedeniyle eski tarihli düzenlenmiş olabileceği itirazlarını ileri sürmüş ise de anılan bu husular ihtiyati haciz isteminde değerlendirilemeyecek olup açılabilecek başka davalarda ileri sürülebilecek hususlardadır. Kayıtsız şartsız borç ikrarını içeren bir belgeye dayalı olarak verilmiş olan ihtiyati haciz kararının yerinde olduğu, kararın usul ve yasaya uygun olduğu, ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için yasanın aradığı yaklaşık ispat koşullarının oluştuğu anlaşılmakla ilk derece mahkemesince itirazların reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamakta olup itiraz eden borçlu vekilinin istinaf itirazları yerinde değildir.
İstinaf kanun yoluna başvuranın dilekçesinde yer verdiği itirazların açıklanan gerekçe ışığında yerinde olmamasına, kararda kamu düzenine ilişkin bir aykırılık bulunmamasına, kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olmasına göre, duruşma açılmasına gerek görülmeyerek Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerektiği mütala olunur.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-İhtiyati hacze itiraz eden borçlunun istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-İhtiyati hacze itiraz eden borçlu yönünden istinaf karar harcı olan 80,70 TL’den peşin alınan 59,30 TL’nin mahsubu ile eksik kalan 21,40 TL’nin ihtiyati hacze itiraz eden borçludan tahsiline,
3-İstinaf başvurusu nedeni ile ihtiyati hacze itiraz eden borçlunun yaptığı giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362/1-f maddesi gereğince kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.28.02.2022