Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2022/310 E. 2022/293 K. 21.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/310
KARAR NO : 2022/293

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 11.01.2022
NUMARASI : 2021/397 D.İş 2021/402 K.
TALEBİN KONUSU : İhtiyati Haciz
KARAR TARİHİ : 21.02.2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 21.02.2022

İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 11.01.2022 tarih 2021/397 D.İş E. 2021/402 D.İş K. kararın Dairemizce incelenmesi ihtiyati hacze itiraz eden borçlu vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, başkan … tarafından düzenlenen rapor dinlenip, dosya içerisindeki tüm belgeler okunup, incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
TALEP : İhtiyati haciz isteyen vekili, müvekkili şirketin karşı taraf borçludan 15.01.2021 tanzim, 30.06.2021 vade tarihli 100.000,00 TL bedelli senet nedeniyle alacağı bulunduğunu, vadesinde ödeme yapılmadığını, ayrıca rehinde temin edilmediğini, borçlunun mal kaçırma ihtimali de bulunduğunu ileri sürerek ihtiyati haciz kararı verilmesini talep etmiş olup, mahkemece dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ihtiyati haciz isteminin kabulüne karar verilmiştir.
İTİRAZ : İhtiyati hacze itiraz eden vekili, taraflar arasında … plakalı çekicinin alımına ilişkin satış işlemi gerçekleştirildiğini, müvekkilinin 24 adet senet imzaladığını, 17 tanesinin ödenmiş olup, sadece 11 tanesinin iade edildiğini anlaşmazlık yaşanması üzerine ticari faaliyetinin son bulduğunu, karşı tarafın müvekkili tarafından verilmeyen ve imza dilmeyen senedi ,icraya koyduğunu ileri sürerek ihtiyati haczin kaldırılmasını istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece duruşma açılarak yapılan inceleme neticesinde, talebe konu bononun kambiyo senedi niteliği taşıdığı, vadenin gelmiş olduğu ve buna göre İİK 257 .maddesindeki ihtiyati haciz koşullarının bulunduğu sonuç ve kanaatine varılarak itirazın reddine karar verilmiştir.
Karara karşı ihtiyati hacze itiraz eden borçlu vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ : İhtiyati hacze itiraz eden borçlu vekili, itirazın dayanağı sendin müvekkili tarafından imzalanmadığını, bu konuda İzmir 3. İcra Hukuk Mahkemesinde dava açıldığını, imza incelemesi aşamasında bulunduğunu, talepte bulunan şirketin kötü niyetli olarak müvekkiline zarar verme maksadı ile hareke ettiğini ileri sürerek kararın kaldırılmasını istinaf konusu etmiştir.
GEREKÇE :Talep; bonoya dayalı olarak verilen ihtiyati haciz kararına itiraz ve ihtiyati haciz kararının kaldırılması istemine ilişkin olup, ilk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçeyle itirazın reddine karar verilmiştir.
İİK’nın 257/1. maddesi gereğince rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklarıyla diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir. Buradaki ispat, esas davadaki gibi tam bir ispat değildir.
İcra İflas Kanunu’nun 265. maddesinde ihtiyati haczin dayandığı sebeplere, mahkemenin yetkisine ve teminata karşı itiraz edilebileceği, 167/ 1. maddesinde alacağı çek, poliçe veya emre muharrer senede müstenit olan alacaklının alacak rehinle temin edilmiş olsa bile, bu bölümdeki hususi usullere göre haciz yolu ile veya borçlu iflasa tabi şahıslardan ise iflâs yolu ile takipte bulunabileceği hükme bağlanmıştır. Borçlu talebe konu bonoda ismi ve imzası bulunmaktadır. Her ne kadar borçlu tarafından imza inkarında bulunmuş ise de bu husus açılacak başka bir davada ileri sürülebilecek hususlardandır. Somut uyuşmazlıkta; ihtiyati haciz talebine ekli keşidecisi borçlular, lehdarı talep eden taraf olan ve vadesi gelen bonoya dayalı olarak ihtiyati haciz kararı verilmiştir. İhtiyati hacze itiraz eden vekili, talep konusu bonodaki imzanın müvekkiline ait olmadığını ileri sürmüştür. Anılan bu husus ihtiyati haciz aşamasında değerlendirilebilecek hususlar olmayıp borçlu tarafından açılabilecek başka esasa ilişkin davalara ileri sürülebilecek hususlardandır. İhtiyati hacze itiraz sebepleri olarak bildirilen bu itirazların İİK.265. maddesinde sınırlı olarak belirtilen itiraz sebepleri arasında olmadığı, söz konusu itirazların açılacak ayrı bir davada yargılama konusunu oluşturabileceği, İİK’nın 167. maddesi gereğince rehinle temin edilmiş alacak olsa bile kambiyo senedine dayalı olarak takip yapılmasının mümkün olduğu, bononun illetten mücerret olması ve vadesinin geçmiş olması nedeniyle ihtiyati haciz için yaklaşık ispat koşulunun yerine getirildiği anlaşılmakla ilk derece mahkemesince itirazların reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamakta olup itiraz eden borçlu vekilinin istinaf itirazları yerinde değildir.
İstinaf kanun yoluna başvuranın dilekçesinde yer verdiği itirazların açıklanan gerekçe ışığında yerinde olmamasına, kararda kamu düzenine ilişkin bir aykırılık bulunmamasına, kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olmasına göre, duruşma açılmasına gerek görülmeyerek Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerektiği mütala olunur.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-İhtiyati hacze itiraz eden borçlunun istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-İhtiyati hacze itiraz eden borçlu yönünden istinaf karar harcı olan 80,70 TL harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
3-İstinaf başvurusu nedeni ile ihtiyati hacze itiraz eden borçlunun yaptığı giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362/1-f maddesi gereğince kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.21.02.2022