Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2022/293 E. 2022/468 K. 21.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/293
KARAR NO : 2022/468

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : MUĞLA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 28.12.2021
NUMARASI : 2021/906 E.
DAVA : Limited Şirketin Yöneticisinin (Müdürünün) Azli (6102 Sayılı
TTK’nın 630/2 Maddesine ve Haklı Sebebe Dayanan)

BİRLEŞEN DOSYA MARMARİS 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NİN 19/10/2020
TARİH VE 2020/218 ESAS, 2020/122 KARAR
DAVA : Limited Şirketin Yöneticisinin (Müdürünün) Azli, Kayyım
Atanması (6102 Sayılı TTK’nın 630/2 Maddesine ve Haklı
Sebebe Dayanan)

BİRLEŞEN DOSYA MARMARİS 3. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NİN 12/03/2019
TARİH VE 2018/675 ESAS, 2019/156 KARAR
DAVA : Limited Şirketin Yöneticisinin (Müdürünün) Azli (6102 Sayılı
TTK’nın 630/2 Maddesine ve Haklı Sebebe Dayanan)

BİRLEŞEN DOSYA MAHKEMEMİZİN 01/12/2021 TARİH VE 2021/1450 ESAS,
2021/1084 KARAR SAYILI DOSYASI:
DAVA : Limited Şirketin Yöneticisinin (Müdürünün) Azli (6102 Sayılı
TTK’nın 630/2 Maddesine ve Haklı Sebebe Dayanan)

DAVANIN KONUSU : Müdahale Talebi – İhtiyati Tedbir
KARAR TARİHİ : 21.03.2022
KARAR YAZIM TARİHİ: 21.03.2022

Muğla Asliye Ticaret Mahkemesinin 28.12.2021 tarih 2021/906 E. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi fer’i müdahale talebindi bulunan vekilince istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, üye … tarafından düzenlenen rapor dinlenip ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA :Asıl davada davacı … Şti. vekili, müvekkili şirketin davalı … Şti.’nin %50 hissedarı olduğunu, davalı ortak müdür … ve diğer davalı …’nun ortaya çıkan değeri kendi çıkarlarına dönüştürme gayreti içerisine girdiklerini, hukuka aykırı uygulamalar yaptıklarını, müvekkili şirket hisselerinin davalılar tarafından ele geçirilmeye çalışıldığını iddia ederek; TMK’nın 427/4 ve sair ilgili mevzuat gereği yönetim kayyımlarının atanmasına, tarafların şirket sermayeleri ve halihazırda şirketten alacakları değerlendirilerek diğer tarafa da arzu ederse ek sermaye vazı suretiyle sermayede hisselerini dengeleme imkanı da verilerek şirketin bu suretle tarafların oluşacak sermaye haklarına göre ve bu suretle devamına, davalı hissedarların sermaye katkısı yapamayacağı durumda ise sermayelerinin azaltılmasına ve hisselerinin sermayeleri oranında belirlenmesine, müdür …’un mevcut faaliyetleri ve şirket sermayesinin de defter kayıtlarına göre esasen şirketin kayyımlarca yönetildiği de dikkate alınarak müdürlükten azline/görev yapmaktan men edilmesine, genel kurulun olağanüstü olarak mahkemece belirlenecek tarihte yapılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davaya fer’i müdahil olarak katılma talebinde bulunan … vekili müdahale dilekçesinde müvekkilinin davalı … Şti.’nden hisse devraldığını belirterek müdahale istemlerinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
İlk derece mahkemesince 22.12.2021 tarihli ara karar ile asıl ve birleşen davalarda müdürler … ve … Şti.’ni temsilen …’nün azline yönelik olması ve dosya kapsamı itibariyle henüz resmi olarak şirket ortağı olmadığı gibi, şirket ortağı olsa bile açılan davaların müdürlerin şahsı ile ilgili davalar olması dikkate alındığında müdahalede talep eden yönünden hukuki yarar bulunmadığı gerekçesiyle müdahale talebinde bulunan …’ın müdahale talebinin HMK’nın 65. vd. maddeleri gereğince reddine karar verilmiş, bu ara karara karşı fer’i müdahale talebinde bulunan … vekilince istinaf yoluna başvurulmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece, HMK’nın 341/1 maddesi gereğince istinaf edilen ara kararın, ilk derece mahkemelerinden verilen nihai karar ile ihtiyati tedbir, ihtiyati haciz taleplerinin reddi ve bu taleplerin kabulü hâlinde, itiraz üzerine verilen karar niteliğinde olmadığı, bu ara kararla ancak esas hüküm ile birlikte istinaf yoluna başvurulabileceği gerekçesiyle müdahale talebinde bulunan … vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 341/1 maddesi delaletiyle aynı kanunun 346/1 maddesi gereğince ara kararın istinafa tabi kararlardan olmaması nedeniyle reddine karar verilmiştir.
Karara karşı, fer’i müdahale talebindi bulunan vekilince istinaf yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ :Fer’i müdahale talebinde bulunan … vekili fer’i müdahale taleplerinin reddedildiği 22/12/2021 tarihli duruşmaya ait tutanağın 6. sayfasında uyuşmazlık konularının belirlenmesi sırasında “Davalının %19 oranındaki hissesini, şirket ana sözleşmesine aykırı olarak, 23/11/2021 tarihli olayın şüphelisi ve işçi olarak alımı yapılan …’a muvazaalı olarak devredip devretmediği” şeklinde belirlendiğini, duruşma tutanağında belirtilen açık uyuşmazlıkkonuları arasında, müvekkilinin hisse devri, hisse devrinin muvazaalı olup olmadığı hususunun bulunmasına rağmen, dava sonucunun müvekkilinin hukuki durumunu etkilemediğinin kabul edilemeyeceğini, duruşma tutanağında açıkça belirtilen diğer uyuşmazlık konularına rağmen, dava konusu uyuşmazlığın sadece müdürlerin şahsı ile ilgili olduğu gerekçesinin hatalı olduğunu, müvekkilinin fer’i müdahil olarak kabul edilmemesinin hak arama özgürlüğüne aykırı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE : Dava, limited şirket müdürünün azli istemine ilişkin olup, ilk derece mahkemesince davalı … yanında fer’i müdahale talebinde bulunan …’ın müdahale talebinin reddine karar verilmiş, bu ara kararın fer’i madahale talebinde bulunan tarafından istinaf edilmesi üzerine ilk derece mahkemesince istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir. Fer’i müdahale talebinde bulunan vekilince istinaf dilekçesinin reddine dair ara karar istinaf edilmekle dosya istinaf incelemesi için Dairemize gönderilmiştir.
Dairemizce HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf nedenleriyle ve resen kamu düzeniyle sınırlı olarak istinaf incelemesi yapılmıştır.
HMK’nın 66. maddesinde “Üçüncü kişi, davayı kazanmasında hukuki yararı bulunan taraf yanında ve ona yardımcı olmak amacıyla, tahkikat sona erinceye kadar, fer’î müdahil olarak davada yer alabilir.” 67. maddesinde “Müdahale talebinde bulunan üçüncü kişi, yanında katılmak istediği tarafı, müdahale sebebini ve bunun dayanaklarını belirten bir dilekçeyle mahkemeye başvurur. Müdahale dilekçesi, davanın taraflarına tebliğ edilir. Mahkeme, gerekirse taraflarla birlikte üçüncü kişiyi de dinlemek üzere davet eder, gelmeseler dahi müdahale talebi hakkında karar verir.” şeklinde hüküm bulunmaktadır.
Somut olayda, fer’i müdahale talebi ön inceleme duruşmasında tarafların huzurunda incelenek reddine karar verilmiş olup, fer’i müdahale talebinin reddi ara kararına karşı, HMK’nın 341. maddesi gereğince ancak asıl hüküm verildikten sonra lehine müdahale edilmek istenen taraf aleyhine verilmiş olan hükümle birlikte ve HMK’nın 66. ve devamı maddeleri gereğince, yanında katıldığı tarafla birlikte istinaf yoluna başvurma hakkı bulunduğundan, ilk derece mahkemesinde fer’i müdahale talep eden … vekilinin istinaf başvurusunun reddine ilişkin kararı isabetli olup, fer’i müdahale talep edenin istinaf sebebi yerinde görülmemiştir.
İstinaf kanun yoluna başvuran davacı vekilinin dilekçesinde yer verdiği itirazların açıklanan gerekçe ışığında yerinde olmamasına, kararda kamu düzenine ilişkin bir aykırılık bulunmamasına, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olmasına göre, duruşma açılmasına gerek görülmeyerek Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Fer’i müdahale talep eden … vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Fer’i müdahale talep eden … yönünden istinaf karar harcı olan 80,70 TL peşin olarak alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
3-İstinaf başvurusu nedeniyle fer’i müdahale talep edenin yaptığı giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 21.03.2022