Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2022/281 E. 2022/464 K. 18.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/281
KARAR NO : 2022/464

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 05.01.2022
NUMARASI : 2021/826 Esas
TALEBİN KONUSU : İhtiyati Tedbir
KARAR TARİHİ : 18.03.2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 18.03.2022

İzmir 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 05.01.2022 tarih 2021/826 Esas sayılı kararın Dairemizce incelenmesi ihtiyati tedbir talep eden davacı vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, üye … tarafından düzenlenen rapor dinlenip ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendi.

DAVA :Davacı vekili, müvekkilinin davalı … A.Ş.’nin büyük hissedarı olduğunu, 2016 yılında şirketin mali sıkıntıya girmesi üzerine müvekkilinin sermaye ihtiyacı için hisselerinin bir kısımını, eşi ve oğlunun ise hisselerinin tamamını dava dışı …’ya devrettiğini, bu kişinin de 03.06.2020 tarihinde hisselerini davalı … A.Ş.’ye devrettiğini, davalı … A.Ş.’nin davalı … A.Ş.’ye borçlandırıldığını, 07.08.2020 tarihli genel kurulda davalı … A.Ş.’nin şirketten olan alacaklarının sermayeye ilavesi yoluyla şirketteki payının %95,32’ye yükseltilmesine dair karar alındığını, taraflar arasında çeşitli icra takipleri ve davaların açıldığını, davalı … A.Ş,’nin İzmir 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2021/551 Esas sayılı dosyasında müvekkili …’in ortaklıktan çıkarılması istemiyle dava açtığını, 15.09.2021 tarihli olağan genel kurul toplantısının 5, 6 ve 8 no’lu kararları TTK’nın 395, 396 ve 379. maddeleri hükümlerinde yer alan yetkilerin Yönetim Kuruluna verilmesine karar verildiğini, ayrıca gündemin 5 no’lu kararı ile Yönetim Kurulu üyelerinin ibralarına karar verildiğini, kararların oy çokluğu ile alındığını, oysa Yönetim Kurulu Başkanı … ve Kardeşi …’nın birlikte iştirak halinde davalı … A.Ş.’yi zarara uğrattıklarını bu kişiler hakkında görevi kötüye kullanma suçundan İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2021/144711 Soruşturma nolu dosyasında şikayette bulunduklarını, ibra kararının kanuna, dürüstlük kuralına ve esas sözleşmesine aykırı olduğunu iddia ederek; 15.09.2021 tarihli olağan genel kurul toplantısında alınan 5 , 6 ve 8 numaraları kararlarının emredici hükümlere aykırı olarak önemli derecede eksiklik ve yanlışlık içermesi nedeniyle batıl olduğunun tespitine, mahkeme aksi kanaatte ise 15.09.2021 tarihli genel kurulun gündeminin 5 , 6 ve 8 numaraları kararlarının iptaline karar verilmesini, TTK 449. Madde uyarınca ihtiyati tedbir yoluyla 15.09.2021 tarihli genel kurulda alınan kararların icrasının geri bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP : Davalılar vekili, davacının kötü niyetle dava açtığını, …’nın sahip olduğu hisselerin tamamını 03.06.2020 tarihinde davalı … A.Ş.’ye devredek ortaklık sıfatını yitirdiğini, devrin sebebinin davalı … AŞ’nin davalı … A.Ş.’ye 85.967.301,53 TL’den fazla borcunun bulunması olduğunu, genel kurul toplantısında alınan kararların butlanı ve iptali talep edilmesi için kanunen öngörülen koşulların sağlanmadığını, davacının bahsettiği satışların 2017 yılında gerçekleştirilen satışlar olduğunu, 2019 ve 2020 yıllarına ait genel kurullar yapılmış olduğundan yönetim kurulunun o dönemdeki faaliyetlerine ilişkin ibranın söz konusu olduğunu, oy çokluğuyla yönetim kurulu ibrasında herhangi bir hukuka aykırılık bulunmadığını, TTK’nın 395, 396 ve 379 maddelerinde anılan yetkilerin verilmesinin ana sözleşmeye, dürüstlük kuralına aykırı olmadığını, ihtiyati tedbir şartlarının oluşmadığını savunarak davanın ve ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece, dava konusu edilen genel kurul kararlarının batıl olup olmadığı, ya da iptali koşullarının mevcut olup olmadığı hususunun yapılacak yargılama sonucu belirlenebileceği, HMK’nın 389 ve devamı maddeleri gereğince ihtiyati tedbir koşullarının mevcut olmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiştir.
Karara karşı, davacı vekilince istinaf yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ : Davacı vekili, TTK’nın 449. maddesinde Yönetim Kurulu üyelerinin görüşünün alınması şartının arandığını, davalılar vekili tarafından beyan dilekçesi mahiyetinde sunulan dilekçeye itibar edilerek tedbir şartlarının oluşmadığı gerekçesiyle tedbir talebinin reddinin TTK’nın 449. Maddesine aykırı olduğunu, … A.Ş.’nin borsada faaliyet göstermediğini, TTK’nın 379. Maddesine dayalı yetkinin ne için alındığının somut bir şekilde izah edilemediğini, şirketin kendi payını iktisap edebilmesinin şartlarının yerine getirildiğine dair bir açıklama dahi yapılmadığını, TTK 395 ve 396 maddelerinde ise davalı … A.Ş’nin hali hazırda … A.Ş’nin %75 pay sahibi olduğu ve hali hazırda … A.Ş.’ye ödenemeyecek derecede borç rezervi olduğunun gözardı edildiğini, 8 no’lu karara ilişkin yapılan açıklamanın Yönetim Kurulu üyelerinin … A.Ş’yi kendi menfaatlerine kullandıklarını gösterdiğini, müvekkilinin hakettiği huzur hakkını ödemeyen yönetim kurulunun şirketin mali durumunun el vermediği halde huzur hakkı ödemesi yaptığını, TTK’nın 449. maddesi özel olarak düzenlenen bir hüküm olduğunu, yargılama süreci içinde Yönetim Kurulu üyelerinin kanunca yasaklanan ancak Genel Kurul izniyle elde edebilecek yetkileri bu süreçte kullanmaya devam edeceklerini belirterek kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE : Talep, davalı şirketin 15.09.2021 tarihinde yapılan olağan genel kurul toplantısında alınan kararların iptaline yönelik olarak açılan davada, TTK’nun 449. maddesi uyarınca iptali istenen kararların yürütmesinin geri bırakılması istemine ilişkin olup, ilk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçeyle davacının anılan tedbir isteminin reddine karar verilmiştir.
Davacının yürütmenin geri bırakılmasını istediği genel kurul kararlarının yasaya, ana sözleşmeye ve objektif iyi niyet kurallarına aykırı olup olmadığının yapılacak yargılama sırasında taraf delilleri toplanıp değerlendirildikten sonra belirlenecek olup, genel kurulda alınan kararların niteliği, toplantı ve karar nisapları göz önüne alındığında bu aşamada yaklaşık haklılık ölçüsünün de henüz gerçekleşmediği anlaşılmakla mahkemece verilen genel kurul toplantısında alınan kararların yürütmesinin geri bırakılmasının reddine dair kararda bir isabetsizlik görülmemiştir.
İstinaf kanun yoluna başvuran davacı vekilinin dilekçesinde yer verdiği itirazların açıklanan gerekçe ışığında yerinde olmamasına, kararda kamu düzenine ilişkin bir aykırılık bulunmamasına, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olmasına göre, duruşma açılmasına gerek görülmeyerek Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1- İhtiyati tedbir talep eden davacı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2- İhtiyati tedbir talep eden davacı yönünden istinaf karar harcı olan 133,00 TL ‘den peşin alınan 80,70 TL’nin mahsubu ile bakiye 52,30 TL’nin ihtiyati tedbir talep eden davacıdan tahsiline,
3-İstinaf başvurusu nedeniyle İhtiyati tedbir talep eden davacının yaptığı giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, HMK’nın 362/1-f bendi maddesi hükmü uyarınca kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verilmiştir. 18.03.2022