Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2022/204 E. 2022/212 K. 03.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/204
KARAR NO : 2022/212

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : AYDIN ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 10.12.2021
NUMARASI : 2021/781E.
TALEBİN KONUSU : İhtiyati Tedbir/Haciz
KARAR TARİHİ : 03.02.2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 03.02.2022

Aydın Asliye Ticaret Mahkemesinin 10.12.2021 tarih 2021/781 E. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi ihtiyati tedbir/haciz isteyen davacı vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, başkan … tarafından düzenlenen rapor dinlenip, dosya içerisindeki tüm belgeler okunup, incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
TALEP : İhtiyati tedbir/haciz isteyen davacı vekili, davalının dava dışı … Bankasından kullanmış olduğu ticari kredinin teminatı olarak dava dışı …’ın malik olduğu mesken niteliğindeki taşınmazın bu kredinin teminatı olarak ipotek verildiğini, bu taşınmazın müvekkili tarafından satın alındığını, ancak davalının ticari kredi borcunu ödememesi üzerine taşınmazı ipotekli satın alan müvekkili tarafından borcun ödendiğini, ödenen bedelin tahsili için başlatılan takibe davalının itiz ettiği ileri sürerek dava miktarı ile birlikte ihtiyati haciz kararı verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı taraf davanın reddini savunarak müvekkilinin davacı taraftan faturadan kaynaklı alacağı olduğunu, davacı hakkında başlattıkları takibe itiraz sonucu itirazın iptali davası açtıklarını, davanın derdest olduğunu, davacının dava konusu taşınmazı dava dışı …’a devrettiğini, ekonomik sıkışıklık içinde bulunan davacının kredi çekemediğini ve müvekkiline taşınmazın ipotek ettirilerek kredi kullanmasını istediğini, hem ipotek tesis eden hem de krediye ihtiyacı olan davacı olup müvekkilinin davacının ihtiyacı için bu krediyi kullandığını ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece, dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, dosyadaki belge ve delillerden alacağın yaklaşık ispat şartlarının oluşmadığı sonuç ve kanaatine varılarak ihtiyati tedbir/haciz talebinin reddine karar verilmiştir.
Karara karşı ihtiyati tedbir/haciz isteyen davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ : İhtiyati haciz isteyen davacı vekili, dava dilekçesindeki hususları tekrar ederek ipotek veren 3. Şahıs olarak davalı borcunun ödendiğini, davalının haksız olarak takibe itiraz ettiğini, müvekkili alacağının vadesinin gelip rehinle de temin edilmediğini ve İİK 257.maddesindeki şartların oluştuğunu ileri sürerek kararın kaldırılmasını istinaf konusu etmiştir.
GEREKÇE: Talep, itirazın iptali davasında ihtiyati haciz istemine ilişkin olup ilk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçeyle talebin reddine karar verilmiştir.
Dairemizce HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf nedenleriyle ve kamu düzenine ilişkin nedenlerle sınırlı olarak istinaf incelemesi yapılmıştır.
HMK’nun 389/1. maddesi uyarınca mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir. HMK’nın 390/3. maddesi uyarınca tedbir talep eden taraf, dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır.
İİK’nın ihtiyati haciz koşullarını düzenleyen 257. maddesinde, vadesi gelmiş ve rehinle temin edilmemiş bir para borcunun alacaklısının borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz malları ve alacakları ile diğer haklarını ihtiyaten haczettirebileceği düzenlenmiştir. Aynı Yasa’nın 258. maddesi uyarınca alacaklının, alacağın varlığı ile haciz sebepleri hakkında mahkemede olumlu şekilde kanaat uyandırması gerekli ve yeterli olup, buradaki ispat asıl davadaki gibi tam bir ispat değil yaklaşık ispattır.
Somut olayda, davacı taraf davalının kullandığı kredinin ipotek teminatı olan taşınmazı satın aldığını, borcun ödenmemesi üzerine kullanılan kredi borcunun kendisi tarafından ödendiğini ileri sürerek ödenen bedelin rücuen tahsili için başlatılan takibe karşı ileri sürülen itirazın iptali davasında ihtiyati haciz talep etmektedir. Talep ve karar tarihi itibariyle davalı tarafın dava dışı bankadan kredi kullanıp kullanmadığı, kullanılmış ise miktarı, ödeme yapılıp yapılmadığı, yapılmış ise miktarı, gerçekte davacı tarafı ödediğini iddia ettiği miktar kadar davalının kredi borcu bulunup bulunmadığı hususlarında deliller tam olarak toplanmamış olup somut olayda dosya kapsamındaki deliller değerlendirildiğinde açıklanan bu nedenlerle ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için İİK 258 maddesinde talep edildiği üzere yaklaşık olarak ispat şartları henüz oluşmadığı anlaşılmaktadır. Deliller toplandıkça dava aşamasında talebin yeniden ileri sürülmesi mümkün olmakla birlikte talep ve talep tarihi itibariyle anılan bu sebeplerle ihtiyati haciz şartları oluşmadığından davacı tarafın istinaf sebepleri yer,inde değildir.
Bu durumda istinaf kanun yoluna başvuranın dilekçesinde yer verdiği itirazların, açıklanan gerekçe ışığında yerinde olmamasına, kararda kamu düzenine ilişkin bir aykırılık bulunmamasına, kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olmasına göre, duruşma açılmasına gerek görülmeyerek Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1-b-1 maddesi gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM-Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-İhtiyati tedbir/haciz isteyen davacı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-İhtiyati tedbir/haciz isteyen davacı yönünden istinaf karar harcı olan 133,00 TL’den peşin alınan 59,30 TL’nin mahsubu ile bakiye 73,70 TL’nin ihtiyati tedbir/haciz isteyen davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-İstinaf başvurusu nedeniyle ihtiyati tedbir/haciz isteyen davacı tarafından yapılan giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362/1-f maddesi gereğince kesin olmak üzere 03.02.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.