Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2022/2030 E. 2023/225 K. 10.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/2030
KARAR NO : 2023/225

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KARŞIYAKA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 04.11.2022
NUMARASI : 2022/148 D.İş – 2022/148 K.
TALEBİN KONUSU : İhtiyati Haciz
KARAR TARİHİ : 10.02.2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 10.02.2023
Taraflar arasındaki davadan dolayı Karşıyaka Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 04.11.2022 gün ve 2022/148 D.İş – 2022/148 K. sayılı hükmün istinaf yoluyla Dairemizce incelenmesi ihtiyati haciz isteyen borçlu ve karşı taraf alacaklı vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için üye … tarafından düzenlenen rapor dinlenip ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
TALEP : İhtiyati haciz isteyen vekili, banka ile borçlu arasında genel nakdi gayrınakdi kredi sözleşmesi imzalandığını, sözleşme kapsamında borçluya ticari krediler ile ticari kredi kartı kulandırıldığını, ihtara rağmen borcun ödenmediğini, belirterek; ihtiyati haciz talep etmiştir.
CEVAP :Borçlu vekili, yetkili mahkemenin Karşıyaka mahkemeleri olduğunu, borçlunun tacir olmadığını, vadesi gelmiş bir alacak bulunmadığını, ihtiyati haciz şartlarının bulunmadığını, belirterek; talebin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece, dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, kredi kullanımına ilişkin sms ve log kayıtlarının sunulmadığı belirtilerek; ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmiştir.
Karara karşı ihtiyati haciz isteyen ve borçlu tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ : İhtiyati haciz isteyen vekili, borçlunun kredi geri ödemelerini yapmaması üzerine karşı tarafa tebliğ edildiğini gösterir tebliğ şerhli ihtarname, karşı tarafın ticari artı para ve taksitli ticari kredi kullanımlarını gösterir 01.03.2022- 05.09.2022 tarihleri arasındaki dönem için hesap hareketleri ve yine ihtara konu taksitli ticari krediye ilişkin ödeme planı da ve mobil onaylı sözleşme sureti sunularak ihtiyati haciz talep edildiğini, sözleşmenin dijital olarak imzalanmasına ve kredi kullanımına ilişkin SMS ve Log kayıtlarını temin etmek yapılan yazışmalar ve incelemeler gerektirmesi nedeni ile zaman almakta olup talebin reddine ilişkin kararın tebliği sonrası temin edilebildiğini, sms ve Log kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yapılması halinde karşı tarafın Genel Kredi Sözleşmesini onaylama ve kredi kullanımları tespit edilebileceğini, belirterek; kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
Borçlu vekili, ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmesine rağmen, lehlerine vekalet ücretine hükmedilmediğini, belirterek; kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
GEREKÇE : Talep, ihtiyati hacize ilişkin olup ilk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçeyle talebin reddine karar verilmiştir.
Dairemizce HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf nedenleriyle ve resen kamu düzenine ilişkin sebeplerle sınırlı alarak istinaf incelemesi yapılmıştır.
İİK’nın 257/1. maddesi gereğince rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklarıyla diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir. Buradaki ispat, esas davadaki gibi tam bir ispat değildir.
Geçici hukuki koruma yargılamasının asıl hukuki koruma yargılamasından ayıran özelliklerden biri ispat ölçüsüdür. Geçiçi hukuki koruma yargılamasında yaklaşık ispatla yetinilmiş olması, ispatın aranmayacağı ya da ispat kurallarının tamamen dışına çıkılacağı anlamına gelmemektedir.
Yargılamaya hakim olan temel ilkelerden taraflarca getirilme ( hazırlanma ) ilkesi 6100 sayılı HMK’nın 25. maddesinde düzenlenmiş olup anılan düzenlenemeye göre; kanunda ön görülen istisnalar dışında hakim iki taraftan birinin söylemediği şeyi veya vakıaları kendiliğinden dikkate alamaz kendiliğinden delil toplayamaz. 6100 sayılı HMK’nın 121. maddesine göre dava dilekçesinde gösterilen ve davacının elinde bulunan belgelerin asıllarıyla birlikte harç ve vergiye tabi olmaksızın davalı sayısından bir fazla düzenlenmiş örneklerinin veya sadece örneklerinin dilekçeye eklenerek, mahkemeye verilmesi zorunludur. 6100 sayılı HMK’nın 194. maddesine göre; Taraflar, dayandıkları vakıaları, ispata elverişli şekilde somutlaştırmalıdırlar. Tarafların, dayandıkları delilleri ve hangi delilin hangi vakıanın ispatı için gösterildiğini açıkça belirtmeleri zorunludur. İhtiyati haciz talebi niteliği, gereğince acele mevaddan iş olup mahkemece gecikmesizin mevcut delil durumuna göre karar verilmesi gerekir. Talep tarihi itibariyle dosyaya sunulmayan ve davacının dayanmadığı delilin toplanması sureti ile karar verilmesi özü itibariyle geçici bir hukuki koruma içeren talebin niteliği ile bağdaşmayacağı gibi değişen delil durumuna göre yargılama safahatında yeniden talepte bulunulması ve her aşamada bu hususta karar verilmesi de mümkündür.
Ancak, eldeki dava dosyasında İDM tarafından ihtiyati haciz talep eden alacaklıya eksik olan delilin sunulması için üç gün kesin süre verilmiş, süresinde eksik belgelerin ibraz edilmemesi halinde dosya kapsamına göre karar verileceği ihtar edilmiş olmasına rağmen karar tarihinden sonra istenilen belgelerin sunulduğu anlaşılmaktadır. 6100 sayılı HMK’nun 94. maddesi hükmünde, kanunda gösterilen veya hakim tarafından verilen kesin süre içinde yapılması istenen işlem yapılmazsa ilgilinin o işlemi yapma hakkının düşeceği açıklanmıştır. HMK’nun 94. maddesinin kabul edilmesindeki amaç, yargılama aşamasında verilen ara kararlarının ciddiyet ve özenle yerine getirilmesini sağlamak, bu yolla davaların uzamasını önlemektir. Kesin süreye uymamanın doğurduğu ağır sonuç gözetildiğinde mahkemece verilen sürenin kesin olduğundan söz edilebilmesi için; ara kararında yapılması istenen işlerin neler olduğunun ayrıntılı olarak ve kuşku yaratmayacak biçimde belirtilmesi, verilen sürenin işin yapılabilmesi için yeterli uzunlukta olması, kesin süre gereğinin yerine getirilmemesinin sonuçlarının ara kararında açıkça gösterilmesi ve ilgilinin bu konuda uyarılması gerekir. Bu nedenle, ihtiyati haciz talep edilen tarafa verilen üç günlük kesin süre makul olmadığından süresinde istenilen belgelerin sunulmadığından bahisle ihtiyati haczin reddine karar verilmesi yerinde değildir. Bu itibarla, itirazın süresinde olduğun borçlunun itirazının esası hakkında bir karar verilmesi gerekir.
Bu durumda, ilk derece mahkemesince talebin önemli bir kısmı hakkında karar verilmemiş olması nedeniyle istinaf istemine konu karara yönelik denetim yapılması mümkün değildir. O halde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-a-6 maddesi uyarınca davalının istinaf başvurusunun esasa ilişkin hususlar incelenmeksizin kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve kaldırma kararının sebep ve şekline göre sair istinaf itirazlarının incelenmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekmiştir.
H Ü K Ü M :Yukarıda açıklanan nedenenlerle;
1-İhtiyati haciz isteyen alacaklı ve karşı taraf borçlunun istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-a-6 maddesi uyarınca ESASA İLİŞKİN SEBEPLER İNCELENMEKSİZİN KABULÜNE,
2-Karşıyaka Asliye Ticaret Mahkemesinin 04.11.2022 tarih 2022/148 D.İş – 2022/148 K. sayılı kararının KALDIRILMASINA,
3-Dairemizin kararına uygun şekilde yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın mahal mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
4-Kaldırma kararının sebep ve şekline göre sair istinaf itirazlarının incelenmesine yer olmadığına,
5-İstinaf yoluna başvuran tarafından yatırılan istinaf karar harcının istek halinde istinaf yoluna başvurana iadesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-a-6 maddesi gereğince kesin olmak üzere 10.02.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.