Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2022/2028 E. 2023/342 K. 02.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/2028
KARAR NO : 2023/342

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KARŞIYAKA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 29.11.2022
NUMARASI : 2022/419 E. 2022/870 K.
DAVANIN KONUSU : Kıymetli Evrak İptali (Çek İptali)
KARAR TARİHİ : 02.03.2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 02.03.2023
Karşıyaka Asliye Ticaret Mahkemesinin 29.11.2022 tarih 2022/419 E. 2022/870 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, başkan … tarafından düzenlenen rapor dinlenip ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA : Davacı vekili, … Mah. … …/İzmir adresinde … vergi numarası ile … Vergi Dairesi’ne kayıtlı … Şirketi tarafından … Ortaklığı … namına 15.08.2009 tarihinde tanzim edilen 15.08.2009 vadeli … Bankası Göztepe Şubesi’nin 6944705 seri numaralı 22.000,00-TL bedelli ve vadesinde ödenmemesi nedeniyle 17.08.2009 tarihinde karşılıksız kalan çeki müvekkili tarafından bedeli ödenerek 06.07.2022 tarihinde teslim alındığını, müvekkilinin … Ortaklığı …’e ödemek suretiyle teslim aldığı ve hamili bulunduğu çeki 07.07.2022 tarihinde İzmir’de cebinden düşürmek suretiyle kaybettiğini ileri sürerek, 15.08.2009 vadeli … Bankası Göztepe Şubesi’nin 6944705 seri numaralı çekin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, 15.08.2009 vadeli … Bankası Göztepe Şubesi’nin 6944705 seri numaralı 22.000,00-TL bedelli çekin … Bankası A.Ş.’ye takasa verilmiş olduğu, … Bankası A.Ş.’ye mahkemece yazılan müzekkereye verilen cevapta çek aslının 10 yıllık zamanaşımı kapsamında imha edildiğinin bildirildiği, davacının dava konusu çeki keşide edenin yanında çalıştığı, davacı vekilince dava konusu çekin yetkili hamilinin davacı olduğu iddia edilmiş ise de davacının keşidecinin yanında çalışıyor olması, 2009 tarihli bir çekin bedelinin 2022 yılında davacı tarafından ödendiğinin iddia edilmesi, takasta bulunan çek aslının … Bankası A.Ş. Yazısında bildirildiği üzere imha edilmiş olması davacı iddialarını şüpheli hale getirmekte olup, keşideci yanında çalışan davacının çekin yetkili hamili bile olamayacağı, yetkili hamil olmayanın çek iptalini talep edemeyeceği, ayrıca … Bankası A.ş. Tarafından 10 yıllık zamanaşımı kapsamında imha edildiği bildirilen dava konusu çek aslının kıymetli evrak niteliğini yitirdiği, dolayısıyla kıymetli evrak niteliğinde olmayan belgenin TTK’nın ilgili hükümlerine göre iptalinin istenmesinin mümkün olamayacağı belirtilerek davanın reddine karar verilmiştir.
Karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ : Davacı vekili, banka yazı cevabının çekin imhası anlamına gelmediğini, banka kayıtlarından 10 senelik sürenin geçtiği için imha edildiğinin anlaşılması gerektiğini, çek bedelinin müvekkili tarafından ödenip 06.07.2022 tarihinde teslim alındığını, teslim alınan çeki elinde bulunduran müvekkilinin yetkili hamili olduğu, müvekkilinin çeki 07.07.2022 tarihinde İzmir’de yolda yürürken düşürdüğünü, çalıştığı şirketin kredi borcu bulunduğundan kredilerin devamı ve karşılıksız kaydının kaldırılması amacıyla çeki teslim aldığını, çek müvekkilinin elinde bulunduğu sırada zayi olduğundan müvekkilinin şirketi 22.000,00 TL zarara sokmuş olacağından zayi davasının kabul edilmesi halinde çeki şirkete teslim mükellefiyeti kalmayacağını istinaf nedenleri olarak ileri sürmekle kararın kaldırılmasını istemiştir.
GEREKÇE : Dava, çek iptali istemine ilişkin olup ilk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmiştir.
Dairemizce HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf nedenleriyle ve resen kamu düzenine ilişkin sebeplerle sınırlı olarak istinaf incelemesi yapılmıştır.
6102 sayılı TTK’nın 818/s maddesi yollamasıyla çekler hakkında da uygulanması gereken iptale ilişkin aynı Kanunun 757 ve devamı maddelerinde, iradesi dışında çek elinden çıkan kişinin başvurabileceği kanuni yollar ve mahkemece verilebilecek kararlar açıkça düzenlenmiştir. Somut olayda davacı, keşideci … Şirketi’ne ait çeki kaybettiğini ileri sürerek söz konusu çekin iptalini talep etmiş ise de yürürlükte bulunan 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 818/1-s maddesindeki atıf uyarınca aynı Kanunun 757 ve devamı maddelerine göre iptale ilişkin istemde bulunma hakkının iradesi dışında çek elinden çıkan hamile ait bulunduğu, çekin iptalini isteyen davacının iptal istemine konu çekte lehtar veya ciranta olarak gözükmediği, talep dilekçesinde de keşideci şirketin bankadaki kredilerinin önünü açmak için çeki aldığını bildirmiş olduğu, davacı …’nın keşideci şirkette ön büro elemanı olarak çalıştığı, yetkili hamil sıfatını taşımayan davacının işbu davayı açmaya yasal olarak hakkının olmadığı anlaşıldığından çek iptali talebinin reddine ilişkin olarak mahkemece verilen kararda bir isabetsizlik görülmemiştir.
Bu durumda, istinaf kanun yoluna başvuranın dilekçesinde yer verdiği itirazların açıklanan gerekçe ışığında yerinde olmamasına, kararda kamu düzenine ilişkin bir aykırılık bulunmamasına, kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olmasına göre, duruşma açılmasına gerek görülmeyerek Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-Davacı yönünden istinaf karar harcı olan 179,90 TL’den peşin alınan 80,70 TL’nin mahsubu ile eksik kalan 99,20 TL’nin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-İstinaf başvurusu nedeni ile davacının yaptığı giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, HMK’nın 362/1-ç maddesi uyarınca kesin olmak üzere 02.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.