Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2022/1993 E. 2023/934 K. 15.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/1993
KARAR NO : 2023/934

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KARŞIYAKA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 20.10.2022
NUMARASI : 2022/389 E. – 2022/702 K.
DAVANIN KONUSU : Maddi Tazminat
KARAR TARİHİ : 15.06.2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 15.06.2023

Karşıyaka Asliye Ticaret Mahkemesinin 20.10.2022 tarih 2022/389 E. – 2022/702 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, üye … tarafından düzenlenen rapor dinlenip ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA : Davacı vekili, davalının ZMM sigortacısı olduğu aracın karıştığı gerçekleşen tek taraflı kazada araçta yolcu olarak bulunan davacının yaralanarak iş görmezlik zararına uğradığını, davalının zararı karşılamakla yükümlü olduğunu, yapılan başvuruya rağmen zararın tam olarak karşılanmadığını, belirterek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 2.000,00-TL maddi tazminatın kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlite davalıdan tahsiline karar verilmesini dava ve talep etmiş, ıslah ile toplam talebini 45.808,91-TL olacak şekilde artırmıştır.
CEVAP : Davalı vekili, davalının sorumluluğunun sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında gerçek zarar nispetinde poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, başvuru üzerine davacıya 44.603,00-TL ödeme yapmak suretiyle sorumluluğunun kalmadığını, maluliyet durumunun kanıtlanması gerektiğini, hatır taşıması bulunduğunu, belirterek; davanın reddini istemiştir.
KALDIRMA KARARINDAN ÖNCE İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; kaza anında yolcu olarak bulunan davacının araç sürücüsü ile amca yeğen oldukları, olayda hatır taşımasının söz konusu olduğu, bu itibarla belirlenen tazminatlardan takdiren % 20 oranında indirim yapılması gerektiği, davacının hak ettiği geçici iş göremezlik tutarının 7.878,04 TL, sürekli iş göremezlik zararı tutarı ise 30.369,08-TL olduğu, davalı sigorta şirketi sürekli iş göremezlik zararını davadan önce fazlasıyla karşıladığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile sürekli iş göremezlik maluliyet tazminatı davasının reddine, geçici iş göremezlik tazminatı davasının kısmen kabulüne, karar verilmiştir.
Karara karşı taraflarca istinaf yoluna başvurulmuştur.
DAİREMİZİN 27.06.2022 TARİH VE 2019/2566 E. – 2022/1004 K.SAYILI KALDIRMA KARARI ÖZETİ : Dava tarihinden önce yapılan ödemenin ödeme tarihi itibariyle davacının zararını karşılanıp karşılanmadığı belirlendikten sonra davacının zararının karşılanmadığı sonucuna ulaşılırsa davacının belirlenen geliri dikkate alınarak rapor tarihindeki verilere göre davacının TRH 2010 Yaşam Tablosuna ve progresif rant metoduna göre kalıcı iş göremezlik tazminatı hesaplanması, sürücü ile davacı arasında amca yeğen ilişkisi olduğu dikkate alıanarak yakın akrabalar arasında hatır taşıması olmayacağı için tazminatan hatır indirimi yapılması suretiyle ortaya çıkacak sonuca göre karar verilmesi gerektiği, belirtilerek; kararın kaldırılmasına karar verilmiştir.
KALDIRMA KARARINDAN SONRA İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davalı tarafından ileri sürülen zamanaşımı def’i hukuki dayanaktan yoksun olduğu, kazanın meydana gelmesinde sigortalı araç sürücüsünün % 100 kusurlu, araçta yolcu olarak bulunan davacının kazaya etken herhangi bir fiili bulunmadığı için kazanın oluşunda kusurunun bulunmadığı, davacının trafik kazası sonucunda % 10 oranında sürekli, 9 ay geçici iş göremezlik durumlarına maruz kaldığı, SGK tarafından davacıya geçici iş göremezlik tazminatı ödemesi yapılmadığı, sürücü ile davacı arasında amca yeğen ilişkisi olduğundan tazminatan hatır taşıması indirimi yapılmadığı, davacının 9.859,62-TL geçici 552.543,31-TL sürekli iş göremezlik zararı bulunduğu, davalı sigorta şirketince ödenen bedelin bu günkü değerinin 80.852,41-TL’ye tekabül ettiği, ödenen bedelin mahsubu ile davacının sürekli iş göremezlik zararının 471.690,90-TL olduğu, ıslah dilekçesinde dava değerini, istinaf kaldırma kararı öncesi bilirkişi raporundaki hesaplamalarla belirlenen bedele göre bildirildiği, belirtilerek; talep ile bağlı olmak üzere davanın kabulüne karar verilmiştir.
Karara karşı davalı tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ : Davalı vekili, davacının hasar başvurusu üzerine 11.10.2013 tarihinde davacı yana 44.603-TL ödeme yapıldığını, işbu ödemeye karşılık davacının davalıyı ibra ettiğini, bu ödemenin tamamının sürekli geçici iş göremezlik zararına ilişkin olarak ödediğinin kabul ediledildiğini, ilk hükme esas alınan raporda 37.961,36-TL sürekli, 9.847,55-TL geçici iş göremezlik olmak üzere toplam 47.808,91-TL tazminat hesaplandığını, kaldırma sonrası hükme esas alınan bilirkişi raporunda ise ödeme tarihi itibariyle 44.574,17-TL sürekli, 9.859,62-TL geçici iş göremezlik zararın bulunduğunun belirtildiğini, davalı tarafından yapılan sürekli iş göremezlik ödemesinin zararı karşıladığını, kaldırma kararında TRH yaşam tablosu kullanılması belirtilmişse de 2013 yılında böyle bir uygulamanın söz konusu olmadığını, davacının işe başladığı tarih SGK kayıtlarında belirli iken faraziye ile işlem tesis edilemeyeceğini, davacı geçici iş göremezlik döneminde maaşını almaya devam ettiğinden zarar söz konusu olmadığını, kazanın meydana gelmesinde sigortalı araç sürücüsüne atfı kabil kusur bulunmadığını, belirterek; kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
Davacı vekili istinafa cevap dilekçesinde davalının istinaf başvurusunun reddini talep etmiştir.
GEREKÇE : Dava, ZMMS poliçesi kapsamında trafik kazası nedeni ile davacının maddi tazminat istemine ilişkin olup, ilk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçeyle davanın kabulüne, karar verilmiştir.
1. Dairemizce HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf nedenleriyle ve resen kamu düzenine ilişkin sebeplerle sınırlı olarak istinaf incelemesi yapılmıştır.
2. 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1. 85/1. ve 85/son maddeleri ile Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarına göre trafik kazası nedeni ile davacının maddi zararından davalı sigorta şirketi ile işleten sıfatına haiz araç maliki ve sürücünün, sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında sorumlu olduğu amirdir.(Yargıtay HGK’nun 15.6.2011 tarih ve 2011/17-142 E. – 2011/411 K., 17. HD’nın 20/05/2013 tarih ve 2012/8984 E. – 2013/7276 K. )
3. Açıklanan tüm bu hukuki ve maddi vakıalar karşısında; bilirkişi raporlarının hüküm kurmaya ve denetime elverişli olmasına, kusurun olayın oluş şekli ve dosya kapsamına uygun olarak belirlenmesine, maluliyetin olay tarihinde geçerli olan yönetmelik hükümlerine uygun olarak tespit edilmesine, gerçek zarar hesabının belirlenen ve bilinen gelir üzerinden TRH 2010 yaşam tablosu ile progresif rant yöntemi esas alınarak hesaplanmasına, sigortacının davadan önce ödediği miktar ile ödemesi gereken miktar arasında açık yetersizlik bulunduğundan hak düşürücü süre içerisinde açılan eldeki davada davacının ibranın iptalini talep etme hakkı bulunmasına, davadan önce verilen ibranın makbuz hükmünde olmasına, ödenen bedelin güncelleştirilerek tazminattan mahsup edilmesine, hatır taşıması nedeniyle indirim yapılması gerektiren şartların oluşmamasına, bakiye tazminatın poliçe limiti dahilinde hüküm altına alınmasına, zararın poliçe kapsamı dışında kaldığının davalı sigorta şirketi tarafından ispat edilememiş olmasına, tarafların iddia ve savunmaları ile dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin doğru nitelendirilmesine, hükmün dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayanağı maddî delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, ilk derece mahkemesince verilen kararda bir hukuka aykırılık bulunmamakla, davalının istinaf itirazları yerinde değildir.
Bu durumda, istinaf kanun yoluna başvuranın dilekçesinde yer verdiği itirazların açıklanan gerekçe ışığında yerinde olmamasına, kararda kamu düzenine ilişkin bir aykırılık bulunmamasına, kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olmasına göre, duruşma açılmasına gerek görülmeyerek Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalının istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-Davalı yönünden istinaf karar harcı olan 3.265,82-TL’den peşin alınan 816,46-TL’nin mahsubu ile bakiye 2.449,36-TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-İstinaf başvurusu nedeniyle davalı tarafından yapılan giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca miktar itibariyle kesin olmak üzere 15.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.