Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2022/1917 E. 2023/153 K. 30.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO: 2022/1917
KARAR NO : 2023/153

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: MUĞLA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 13.09.2022
NUMARASI : 2022/328 E. 2022/327 K.
TALEBİN KONUSU : İhtiyati Tedbir
KARAR TARİHİ : 30.01.2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 30.01.2023
Muğla Asliye Ticaret Mahkemesinin 13.09.2022 tarih 2022/328 E. 2022/327 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi ihtiyati tedbir talep eden vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, üye … tarafından düzenlenen rapor dinlenip ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
TALEP : İhtiyati tedbir isteyen vekili, davalı …’nün davalı … Şti.’nin tüm paylarına sahip tek paydaşı ve aynı zamanda tek yetkili müdürü iken, sahibi olduğu payların %25’ine karşılık gelen 125 adet payı noterde düzenlenen 20.12.2021 tarihli Limited Şirket Pay Devri Sözleşmesi ile 125.000,00 TL bedel karşılığında müvekkiline devrettiğini, gerek taahhüt edilen pay bedellerinin ödenmesi ve gerekse çeşitli ticari faaliyetlerin gerçekleştirilmesi maksadıyla davalı şirkete 130.000,00 TL ve 232.000,00 TL bedellerde ödemeler yapıldığını, buna rağmen şirket genel kurulunda pay devrine ve tescile ilişkin onay kararı alınmadığını, ticaret sicil müdürlüğü ile diğer kurumlar nezdinde tescile ilişkin işlemlerin gerçekleştirilmediğini, paylarını devreden davalı …’nün şirketin tek pay sahibi olması nedeniyle genel kurul onayına dahi gerek bulunmadığını, pay devir işlemlerinin gerçekleştirilmemesinin hiçbir gerekçesi bulunmadığı, müvekkili tarafından pay devrine ilişkin ihtarname gönderildiğini, ancak ihtarnamenin sonuçsuz kaldığını, davalı şirketin faaliyet alanı kapsamında maden araştırma ruhsatı alarak karot ve analiz çalışmalarına başladığını, maden araştırma ve analiz faaliyetlerine başlanmasıyla birlikte davalı şirketin piyasa değerinin her geçen gün artmakta olduğunu, davalının müvekkiline devrettiği payları yüksek bedellerle üçüncü kişilere satma tehlikesi bulunduğunu iddia ederek, davalı …’nün davalı … Şti. nezdindeki payları üzerine üçüncü kişilere devri engelleyici nitelikte ve ayrıca davalı şirket tarafından alınan arama-analiz ruhsatının devrini engelleyici nitelikte ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece, talep dilekçesinin ekindeki belgeler incelendiğinde, talep edenin davalı şirketin sahip olduğu maden arama ruhsatının devrinin önlenmesine ilişkin talebinin yaklaşık ispata yarar delil ibraz edilmediği, bu konuda ihtiyati tedbir kararı verilmesi için gerekli şartların oluşmadığı, davalı …’nün davalı şirketteki %25 (125 pay) hissesinin 3. kişilere devrinin önlenmesine yönelik talebinin ise, meydana gelebilecek bir değişme nedeni ile hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağı ya da tamamen imkansız hale geleceği veya gecikmesinde sakınca bulunması yahut ciddi bir zararın ortaya çıkacağı endişesi bulunan hallerden olduğu, dosyaya ibraz edilen pay devri sözleşmesi doğrultusunda yaklaşık ispat koşullarının oluştuğu sonucuna varılarak, ihtiyati tedbir talebinin kısmen kabulü ile, HMK’nın 389/1 ve 390/3 maddesi gereğince talep eden vekilinin davalı … Şti.’nin sahip olduğu maden arama ruhsatının devrinin önlenmesine ilişkin ihtiyati tedbir talebinin reddine, talep eden vekilinin ihtiyati tedbir talebinin kabulü ile, 125.000,00 TL’nin %15’i olan 18.750,00 TL tutarında teminat karşılığında, davalı …’nün … Şti.’ndeki %25 (125 pay) hissesinin 3. kişilere devrinin önlenmesine karar verilmiştir.
Karara karşı ihtiyati tedbir talep eden vekili tarafından, reddedilen kısma yönelik olarak istinaf yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ : İhtiyati tedbir talep eden vekili, müvekkilinin davalı …’nün tek ortağı ve sahibi olduğu davalı şirket paylarının %25ine karşılık gelen 125 adet payı 20.12.2021 tarihinde noterde düzenlenen Limited Şirket Pay Devri Sözleşmesi ile 125.000,00-TL bedel karşılığında devraldığını, bedeli peşin olarak ödediğini, ancak davalı …’nün pay devrini gerçekleştirmediğini, bu süreçte davalı şirket tarafından Milas’da bulunan ER:2135401 nolu ihalelik sahanın alınmasıyla birlikte faaliyet alanı kapsamında maden araştırma ruhsatı da alınarak karot ve analiz çalışmalarına başlandığını, bu maden ruhsatının madencilik faaliyetinin asli değer/kazanç unsurlarından biri olduğunu, şirketin ve hatta maden işletmesinin üçüncü kişilere devredilme tehlikesi olduğunu, ruhsat devrini önleyici nitelikte ihtiyati tedbir kararı verilmesinin hayati önem taşıdığını, müvekkilinin davalıya ulaşamadığını, haricen alınan bilgilere göre davalı şirketin ve şirket malvarlığının devrine ilişkin görüşmeler yapıldığını, davalının pay devir yükümlülüğünü yerine getirmeden şirket malvarlığını yüksek bedellerle satacağını, müvekkilinin şirket ortağı olması nedeniyle elde edeceği menfaatin elde etmesinin önüne geçeceğini belirterek, maden arama ruhsatının devrinin önlenmesi yönündeki ihtiyati tedbir isteminin reddine dair kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE : Talep, ihtiyati tedbir istemine ilişkin olup, ilk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçeyle ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiştir.
Dairemizce HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf nedenleriyle ve resen kamu düzenine ilişkin sebeplerle sınırlı olarak istinaf incelemesi yapılmıştır.HMK’nun 389/1. maddesi uyarınca mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir. HMK’nın 390/3. maddesi uyarınca tedbir talep eden taraf, dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır.
İhtiyati tedbir talep eden tarafın, davalı şirkete ait arama-analiz ruhsatının devrini engelleyici nitelikte ihtiyati tedbir kararı verilmesine ilişkin talebi yönünden yapılan değerlendirmede, davanın niteliğine göre ve HMK’nın 389. ve devam eden maddeleri uyarınca, davalı …’nün halen davalı şirketin resmi olarak tüm hisselerine sahip bulunması ve ileride yeni uyuşmazlıkların doğabileceği gözetildiğinde, davalı şirkete ait arama-analiz ruhsatının devrini engelleyici ihtiyati tedbir kararı verilemeyecek olması karşısında mahkemece bu istem yönünden red kararı verilmesi doğru olup, davacı vekilinin istinaf itirazları yerinde değildir.
Bu durumda istinaf kanun yoluna başvuranın dilekçesinde yer verdiği itirazların, açıklanan gerekçe ışığında yerinde olmamasına, kararda kamu düzenine ilişkin bir aykırılık bulunmamasına, kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olmasına göre, duruşma açılmasına gerek görülmeyerek Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1-b-1 maddesi gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM-Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-İhtiyati tedbir isteyen vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-İhtiyati tedbir isteyen yönünden istinaf karar harcı olan 296,40 TL’den peşin alınan 80,70 TL’nin mahsubu ile eksik kalan 215,70 TL’nin ihtiyati tedbir isteyenden alınarak hazineye gelir kaydına,
3-İstinaf başvurusu nedeniyle ihtiyati tedbir isteyen tarafından yapılan giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362/1-f maddesi gereğince kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.30.01.2023