Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2022/1896 E. 2023/87 K. 19.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/1896
KARAR NO : 2023/87

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 17.10.2022
NUMARASI : 2022/135 Esas
TALEBİN KONUSU : İhtiyati Tedbir
KARAR TARİHİ : 19.01.2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 19.01.2023

İzmir Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin 17.10.2022 tarih 2022/135 Esas sayılı kararın Dairemizce incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, üye … tarafından düzenlenen rapor dinlenip, dosya içerisindeki tüm belgeler okunup, incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
TALEP : İhtiyati tedbir isteyen davacılar vekili, tasarım hakkına yönelik tecavüz nedeniyle maddi ve manevi tazminatın tahsili ile dava konusu tasarımın davalının iİnternet sitesinde, kataloglarında ve sair kullanımlarının önlenmesinin durdurulması amacıyla tedbir kararı verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemecee 10.10.2022 tarihli ara kararla, davacı tarafa ait 2015/01663-9 numaralı tasarımın, Karaburun Asliye Hukuk Mahkemesi 2020/55 D.iş sayılı dosyasında alınan raporla karşı tarafça davalı tarafından davacı tarafa ait tasarımın ayırt edilemeyecek derecede benzer mahiyette olduğunu, belirtilerek; 20.000-TL nakit veya kesin banka teminat mektubunu ibraz edilmesi halinde ihtiyati tedbirin isteminin kabulü ile davalı karşı tarafa ait https://www….com.tr… internet sitesine erişimin engellenmesine, amacıyla HMK’nın 389 ve devamı maddeleri uyarınca ihtiyati tedbir konulmasına, karar verilmiştir.
Mahkemece 17.10.2022 tarihli dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, davacının 17.10.2022 tarihli tavzih talebinin, tasarımı içeren tekliflerin verilmesinin infaz kabiliyetinin bulunmadığı, bu meyanda herhangi bir tedbir kararının verilmesinin mümkün olmadığı, aleyhine tedbir istenen davalı tarafın nerede ne şekilde kime ve nasıl teklif verdiği hususlarında davacı tarafça açıklayıcı bir beyanda bulunulmadığı, zaten internet erişimi hakkında tedbir kararı verilmiş olduğu, diğer yandan davacı tarafça davalının hangi kataloglarının, nerede bulunan ve hangi hususa ilişkin kataloglarının toplatılması ve tedbir kararı talep edildiğinin somutlaştırılmadığı, bu itibarla da bu yönde herhangi bir tavzihe yer ve gerek bulunmadığı belirtilerek; tavzih talebinin reddine karar verilmiştir.
Ara kararlara karşı davacı vekili ve davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ : Davacı vekili, davacıya ait tasarım hakkının ihlal edilmiş olması sebebiyle açılan tecavüzün tespiti ve meni davasında davacıya ait 2015/01663 tescil ve 09 ve 22 nolu tasarımlara tecavüz oluşturduğunun tespitine, durdurulmasına ve men’ine; tecavüz oluşturan ürünler ile münhasıran bu ürünlerin üretiminde kullanılan cihaz, makine, kalıp gibi ürünlere, tecavüz konusu oluşturmayan ürünlerin üretimini engellemeyecek şekilde el konulmasına karar verildiğini, akabinde davacının mezkur davayı ikame ederek 2015/01663-09 numaralı tasarıma tecavüz sebebiyle şimdilik 10.000,00-TL maddi ve 20.000,00-TL manevi tazminat talebi yanında davalının dava konusu tasarımı internet sitesinde, kataloglarında kullanımlarının önlenmesi konusunda ihtiyati tedbir talep ettiğini, 10.10.2022 tarihli karar ile yalnızca davalının internet sitesine erişimin engellenmesine karar verilmesi üzerine 17.10.2022 tarihli tavzih dilekçesi ile her türlü kullanımlarının önlenmesi ve bahse konu tasarım veya tasarımın uygulandığı ürünün üretilmesi, piyasaya sunulması, satılması, ithal edilmesi, ticari amaçlı kullanılması veya bu amaçlarla elde bulundurulmasının ya da bu tasarım veya tasarımın uygulandığı ürünle ilgili sözleşme yapmak için öneride bulunulmasının önlenmesi yönünde tedbir kararı verilmesi talep edildiğini, tavzih talebinin reddine karar verilmiş ise de talep edilen ihtiyati tedbir sebepleri gerçekleştiğini, tasarımı içeren tekliflerin verilmesinin infaz kabiliyetinin bulunmadığı yönündeki yorumun hatalı olduğunu, davalı tarafından davacının tasarımı kopyalanarak hak elde etmeye çalışıldığını, davalının kullandığı ürünlerin davacıya ait tasarımlara genel izlenim itibarıyla ayırt edilemeyecek kadar benzer olduğunu, belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
Davalı vekili, dava dayanağı olan İzmir FSHHM 2021/41 E. Sayılı dava dosyasının henüz kesinleşmediğini, 2015/01663 09.1 ve 22. sayılı tasarım konusu ürünlerin davacıdan önce yurtdışı firmalar tarafından kullanıldığını, tedbir kararının hükmün yerine geçer nitelikte olduğunu, belirterek; kararın kaldırolamsını talep etmiştir.
GEREKÇE : Talep, ihtiyati tedbir istemine ilişkin olup, mahkemece yukarıda yazılı gerekçeyle davacıların tedbir talebinin kabulüne, karar verilmiştir.
6100 sayılı HMK’nın 394/1. maddesinde karşı taraf dinlenmeden verilmiş olan ihtiyati tedbir kararlarına itiraz edilebileceği belirtilmiş, aynı yasanın 394/4. maddesinde mahkemece ilgililer davet edildikten sonra itiraz hakkında karar verilebileceği, 394/5. maddesinde de itiraz hakkında verilen karara karşı kanun yoluna başvurulabileceği belirtilmiştir. 6100 sayılı HMK’nın 341. maddesinde ilk derece mahkemelerinden verilen nihai kararlar ile ihtiyati tedbir, ihtiyati haciz taleplerinin reddi ve bu taleplerin kabulü halinde, itiraz üzerine verilecek kararlara karşı istinaf yoluna başvurulabileceği düzenlenmiştir.
Somut olayda; davacının dava dilekçesindeki dava konusu tasarımın davalının internet sitesinde, kataloglarında ve sair kullanımlarının önlenmesinin durdurulmasına dair tedbir talebinin 10.10.2022 tarihli karar ile kabulüne karar verilmiştir. Bu karara karşı davacı tarafından 17.10.2022 tarihli dilekçe ile tavzih yoluna başvurulmuş ise de 17.10.2022 tarihli karar ile davacının tavzih talebi red edilmiş, karara karşı istinafa başvurulabileceği belirtilmiştir.
HMK’nın 305. Maddesi gereğince hüküm fıkrasında taraflara tanınan hakların ve yüklenen borçların tavzih yoluyla sınırlandırılamayacağı, genişletilemeyeceği ve değiştirilemeyeceği amiridr. Bir başka anlatımla, tavzih ile taraflara tanınan hakları ve yüklenen borçlar değiştirir mahiyette hüküm genişletilemez ve sınırlanamaz. Bu nedenle, İDM tarafından değişik gerekçe ile tavzih talebinin reddine karar verilmesi sonucu itibariyle doğru olduğundan kararda bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yine davalı tarafından her ne kadar internet sitesine erişimin engellenmesine ilişkin tedbir kararından bahisle 17.10.2020 tarihli tavzih talebinin reddi kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş ise de esasen tedbir talebinin kabulüne ilişkin karar 10.10.2022 tarihli karardır. 10.10.2022 tarihli ihtiyati tedbir talebinin kabulü kararı yönünden yasanın amir hükmü gereğince davacı tarafından öncelikle ihtiyati tedbirin kaldırılması için süresinde mahkemeye başvurulması gerekmekte olup doğrudan istinaf yoluna başvurulması mümkün değildir.
Bu durumda, 10.10.2022 tarihili ara kararın istinafı kabil olmadığından HMK’nın 341. maddesi uyarınca davalının istinaf dilekçesininin reddine, 17.10.2022 tarihli ara karar yönünden ise istinaf kanun yoluna başvuranın dilekçesinde yer verdiği itirazların açıklanan gerekçe ışığında yerinde olmamasına, kararda kamu düzenine ilişkin bir aykırılık bulunmamasına, kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olmasına göre, duruşma açılmasına gerek görülmeyerek Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının 10.10.2022 tarihli ihtiyati tedbir talebinin kabulüne dair ara karara karşı verdiği istinaf dilekçesinin HMK’nın 341. maddesi uyarınca REDDİNE,
2-Davalının tedbir talebine karşı mahkemece verilen 17.10.2022 tarihli ara karara karşı istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
3-İstinaf yoluna başvuran davacı tarafından yatırılan istinaf karar harcının talep halinde kendisine iadesine,
4-Karşı taraf davalı yönünden istinaf karar harcı olan 296,40-TL’den peşin alınan 80,70-TL’nin mahsubu ile eksik kalan 215,70-TL’nin davalıdan tahsiline,
5-İstinaf başvurusu nedeni ile tarafların yaptıkları giderlerin kendi üzerlerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362/1-f maddesi gereğince kesin olmak üzere 19.01.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.