Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2022/1885 E. 2023/452 K. 24.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/1885
KARAR NO : 2023/452

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 28/06/2022
NUMARASI : 2017/599 Esas 2022/680 Karar
BİRLEŞEN İZMİR 7.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİNİN 2020/732 ESAS 2021/37 KARAR SAYILI DOSYASINDA
DAVANIN KONUSU : Tazminat
KARAR TARİHİ : 24.03.2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 24.03.2023
Taraflar arasındaki davadan dolayı İzmir 5.Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 28.06.2022 gün ve 2017/599 Esas 2022/680 Karar sayılı hükmün istinaf yoluyla Dairemizce incelenmesidavacı vekili ile davalı … Sigorta A.Ş. vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için üye … tarafından düzenlenen rapor dinlenip ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
ASIL DAVA: Davacı vekili, 30.08.2013 tarihinde, müvekkilinin sevk ve idaresindeki … plakalı araç ile seyir halinde iken önünde giden araçtan dumanlar çıkmaya başladığını ve aracın takla attığını gördüğünü, kazaya müdahale için dörtlü flaşörlerini açarak aracını emniyet şeridine çektiğini, kaza yapan araçtakilere yardım etmeye gittiğini, başka bir kamyon sürüsünün de aracını emniyet şeridine çekerek gelen araçlara kaza nedeniyle yavaşlamalarını işaret ettiğini, müvekkilinin kaza yapan kişiyi aracından çıkartıp kendi aracına götürmeye çalışırken davalılardan …’un sevk ve idaresindeki … plakalı aracın müvekkilinin aracına çarptığını, davacıyı bariyerlere doğru sürüklediğini, müvekkilinin kendi aracı ile bariyerler arasında sıkışarak ağır şekilde yaralandığını, İzmir 10. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2014/112 Esas sayılı dosyasında ATK’dan alınan raporda müvekkilinin kusursuz, davalı araç sürücüsünün asli kusurlu olduğunun tespit edildiğini, Ege Üniversitesi Hastanesi’nden alınan Engelli Sağlık Kurulu Raporunda müvekkilinin maluliyetinin %54 olduğunu iddia ederek; davacının kaza öncesinde asgari ücretle sigortalı olarak çalıştığını, işyerinin ortağı olması nedeniyle halen aynı yerinde çalıştığını, 18.04.2017 tarihinde davalı sigorta şirketine başvuru yaptıklarını, ancak davalı sigorta şirketi tarafından herhangi bir yanıt verilmediğini, İzmir 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2014/507 Esas sayılı dosyasında aynı kaza nedeniyle maddi ve manevi tazminat açtıklarını, mahkemenin ara kararında maluliyete ilişkin talepte bulunulmadığı yönünde değerlendirmede bulunulduğunu, 6100 sayılı Kanunun 107. maddesi gereği belirsiz alacak davası niteliğinde olmak üzere, müvekkilinin meslekte kazanma gücü kaybından doğan maddi tazminatının tespiti ile, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 1.000,00 TL maddi tazminatın, kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte, sigorta şirketinin sorumluluğu sigorta poliçesi teminatıyla sınırlı olmak üzere davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

CEVAP :Davalı … vekili, dava konusu trafik kazası ile ilgili maddi tazminat davası açıldığını ve halen dosyasının derdest olduğunu, davanın derdestlik nedeniyle reddi gerektiğini, dava konusu kazanın meydana gelmeden hemen önce dava dışı …’ın kullandığı … plakalı aracın Gaziemir-Buca arasındaki otoban yolunda kaza geçirdiğini ve yolun solundaki refüjlere vurarak durduğunu, bu kazanın parçalarının yola kontrolsüz bir şekilde savrulduğunu, kaza yapan aracın arkasından seyir halinde davacının kullandığı … plakalı aracın gerekli önlemleri almadan aracın arkasında yardım için durduğunu, müvekkilinin bu kazadan yola saçılan parçalar nedeniyle fren yapmak durumunda kaldığını ve dava konusu kazanın gerçekleştiğini, ceza yargılamasında ve İzmir 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/507 Esas sayılı dosyasında tarafların kusur oranlarının incelenmediğini, keşif dahi yapılmadığını, bu nedenle uygun bir keşif ve bilirkişi incelemesi ile tarafların kusur durumunun belirlenmesinin gerektiğini, müvekkilinin meydana gelen kaza da kusurunun bulunmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … A.Ş. vekili, müvekkili şirket aleyhine husumet yöneltilemeyeceğini, müvekkili şirketin davaya konusu … plakalı aracın ruhsat sahibi olduğunu, ancak 01.07.2012 tarihli sözleşme ile 36 aylığına …. Şti’ne kiralandığını, 01.05.2013 tarihinde bu şirkete teslim edildiğini, sorumluluğun KTK Md. 85’e göre uzun süreli araç kiracısı … Şti’ne ait olduğunu, aracın … Sigorta A.Ş. tarafından Genişletilmiş Kasko Sigorta Poliçesi ile kasko teminatı altına alındığını, sözleşmeye ihtiyari mali sorumluluk klozu eklendiğini, kusur ve maluliyete ilişkin hususları kabul etmediklerini savunarak reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş. tarafından davaya cevap verilmediği anlaşılmıştır.
BİRLEŞEN DAVA : İzmir 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2020/732 E. Sayılı dosyasında davacı vekili, asıl davada belirsiz alacak davası niteliğinde olmak üzere 1.000,00 TL sürekli iş göremezlik tazminatının davalılardan tahsilini talep ettiklerini, bilirkişi ek raporu doğrultusunda dava değerini 190.107,49 TL olarak arttırdıklarını, ikinci defa alınan 09.09.2019 tarihli bilirkişi ek raporuna göre dava değerini yine arttırarak bu kez 227.874,00 TL olarak talep ettiklerini, ancak her ne kadar belirsiz alacak davası şeklinde açılmış olsa da yasa gereği talep sonucunun iki defa arttırılması mümkün olmadığından, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 37.766,51 TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen (davalı sigorta şirketi yönünden sigorta poliçesi teminatıyla sınırlı olmak üzere) tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
BİRLEŞEN DAVAYA CEVAP :Davalı … Sigorta A.Ş. vekili, kazaya karışan … plakalı aracın müvekkili şirket tarafından 24.04.2013-24.04.2014 tarihleri arasında ZMSS sigorta poliçesi ile sigortalı olduğunu, müvekkilinin sorumluluğunun sigortalının kusuru oranında olmak üzere, ölüm-sakatlık halinde azami 250.000,00 TL ile sınırlı olduğunu, davacının geçici iş göremezlik tazminatına ilişkin zararının karşılandığını ve davalı sigorta şirketinin başkaca bir sorumluluğunun kalmadığını, İzmir 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/507 E. Sayılı dosyasında davalı sigorta şirketi aleyhine SGK sorumluluğunda olmayan tedavi giderleri olan 6.055,30-TL’ye hükmedildiğini ve davalı sigorta şirketinin işbu karar doğrultusunda 7.172,00-TL geçici iş göremezlik tazminatı ödemesi yaptığını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı …. A.Ş. Vekili, dava konusu aracın uzun süreli araç kiralama sözleşmesi ile kiralandığını, müvekkilinin işleten sıfatının ortadan kalktığını, kusur ve maluliyete ilişkin olarak Adli Tıp Kurumu’ndan rapor alınması gerektiğini, dava konusu tazminat talebinin zamanaşımına uğradığını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, İzmir 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2014/507 Esas, 2017/685 Karar sayılı dosyasında davacının manevi zararı ile belgeli tedavi giderleri, tedavi amaçlı tıbbi malzeme gideri, tedavi amaçlı FTR Muhtemel gideri, tedavi amaçlı ulaşım gideri ve tedavi süresince yapılması muhtemel bakım ve refakat gideri zararının tazmininin istendiği, eldeki asıl ve birleşen davada talep edilen hususların farklı olduğu, Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı tarafından düzenlenen 03.03.2018 havale tarihli raporda davacının olay tarihindeki yaşına göre %31,2, bugünkü yaşına göre %32,2 oranında sürekli maluliyetinin bulunduğunun ve iyileşme süresinin 9 ay olduğunun tespit edildiği, İzmir 10. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2014/112 Esas sayılı dosyasında Adli Tıp Kurumu’dan alınan 13.06.2014 tarihli raporda davalı sürücü …’un asli kusurlu, davacı yaya …’ın kusursuz olduğunun tespit edildiği, İzmir 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2014/507 Esas sayılı dosyasında alınan 19.01.2016 tarihli Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi raporunda davalı sürücü …’un %100 oranında asli kusurlu, davacı yaya …’ın kusursuz olduğunun tespit edildiği, 20.06.2018 havale tarihli aktüerya raporunda davacının sürekli iş göremezlik tazminat tutarının progresif rant hesabına göre 173.882,55 TL, aktüeryal hesap sonucuna göre 160.880,09 TL olduğunun hesaplandığı, kaza tarihi itibariyle aktüeryal hesap üzerinden tazminata hükmedilecek ise kaza tarihi itibariyle aktüeryal tazminat miktarının yasal faiz üzerinden iskonto yapılmış halinin 112.374,74- TL olduğunun belirtildiği, 09.09.2019 tarihli ek raporda progresif rant hesabı sonucunda davacının muhtemel emeklilik yaşının 56 olduğu göz önüne alınarak 02.04.2032 tarihinden sonraki dönem için pasif dönem hesabı yapılarak toplam 227.874,00 TL olduğu, davalı sigorta şirketnin bu bedelden poliçe limitleri ile sorumlu olduğunun tespit edildiği, birleşen İzmir 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2020/732 Esas sayılı davasının, asıl davanın konusu olan kaza nedeniyle davacıda oluştuğu iddia edilen bedensel zararlar ile ilgili ek dava niteliğinde olduğu, davaya ilişkin arabuluculuk son tutanağının düzenlendiği, asıl dosyada düzenlenen ek raporda belirlenen bakiye 37.766,51 TL maddi tazminatın talep edildiği, birleşen dava içerisinde bulunan veriler ile davacının talep edebileceği zarar bedelinin güncel veriler dikkate alınarak hesaplanması ve birleşen dosya üzerinden bakiye zarar bedelinin belirlenmesi için alınan 14.07.2021 tarihli raporda, pasif dönemin 01.07.2015 tarihinden başlatılması halinde 2.536,39 TL bakiye geçici iş göremezlik tazminatı, 374.230,99 TL. sürekli iş göremezlik tazminatı hesaplandığı, pasif dönemin 02.04.2032 tarihinden başlatılması halinde 2.536,39 TL bakiye geçici iş göremezlik tazminatı, 394.506,48 TL sürekli iş göremezlik tazminatı hesaplandığı, davalı … Sigorta A.Ş.’nin geçici iş göremezlik tazminatından sorumluluğunun 250.000,00 TL Sağlık Gideri teminat limiti ile sınırlı olduğu, sürekli iş göremezlik tazminatından sorumluluğunun ise Ölüm/Sakatlanma teminat limiti 250.000,00 TL ile sınırlı olduğu yönünde kanaat bildirildiği; 07.03.2022 havale tarihli ek raporda ise 2022 yılı asgari ücret tarifesi, TRH 2010 yaşam tablosu ve progresif rant hesabı dikkate alınarak, pasif dönemin 01.07.2015 tarihinden başlatılması halinde 2.536,39 TL bakiye geçici iş göremezlik tazminatı, 526.219,10 TL sürekli iş göremezlik tazminatı hesaplandığı, pasif dönemin 02.04.2032 tarihinden başlatılması halinde 2.536,39 TL bakiye geçici iş göremezlik tazminatı, 532.140,74 TL sürekli iş göremezlik tazminatı hesaplandığı; kazaya karışan … plakalı aracın uzun süreli olarak kabul edilecek şekilde 36 ay süreli kira sözleşmesi ile 01.07.2012 tarihinde dava dışı …. Şti.’ne kiralandığı, bu şekilde işleten sıfatının KTK mad. 85 uyarınca davalı şirket yönünden ortadan kalktığı, davalı şirket ile dava dışı kiralayan şirket arasında imzalanan kira sözleşmesinin sigorta ve sorumluluk başlıklı 8 nolu bendinde sorumluluğa ilişkin hususun da ayrıca gösterildiği, araç maliki davalı şirket yönünden gerek asıl davanın gerekse birleşen davanın reddine karar verilmesi gerektiği, kazanın meydana gelmesinde … plakalı araç sürücüsü davalı …’un gerek İzmir 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2014/507 E. sayılı dava dosyasında ve gerekse İzmir 10. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2014/112 E. sayılı dava dosyasında yapılan yargılama ile ATK Trafik İhtisas Dairesi tarafından düzenlenen raporlara göre kazanın meydana gelmesinde tam ve asli kusurlu olduğunun tespit edildiği, bu nedenle ayrıca kusur incelemesi yapılmasına gerek görülmediği; davacının kalıcı iş göremezlik oranının tespitinde uygulanması gereken yönetmeliğin Çalışma Gücü Ve Meslekte Kazanma Gücündeki Azalma Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği olduğu, Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi tarafından düzenlenen 12.03.2018 tarihli raporda bu yönetmeliğe istinaden inceleme yapıldığı ve davacının meslekte kazanma gücündeki azalma oranının %32,2 olarak tespit edildiği, ve tıbbi iyileşme süresinin olay tarihinden itibaren 9 ay olarak belirlendiği, 07/03/2022 tarihli aktüer bilirkişi raporuna göre davacının 2.536,39 TL bakiye geçici iş göremezlik zararının ve 532.140,74 TL sürekli iş göremezlik zararının doğduğunun tespit edildiği, birleşen dosya yönünden hüküm fıkrasında sehven davalı … A.Ş. yönünden davanın reddine ilişkin hükmün eklenmediği, kısa karar ile gerekçeli karar arasında çelişki olmaması gerektiği kuralı dikkate alınarak bu hususta herhangi bir ekleme yapılmadığı belirtilerek sonuç olarak; asıl dosyada, davanın davalılar sigorta şirketi ve … yönünden kabulüne, 190.107,49 TL maddi tazminatın (davalı sigorta şirketinin sigorta poliçesinde gösterilen teminat limiti ile sınırlı sorumlu olduğu dikkate alınarak) davalı sigorta şirketi yönünden ödeme tarihi olan 03.04.2014 tarihinden itibaren, davalı … yönünden kaza tarihi olan 30.08.2013 tarihinden itibaren, işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine, davalı … A.Ş. yönünden davanın reddine, birleşen İzmir 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2020/732 Esas sayılı dosyasında, davanın davalılar sigorta şirketi ve … yönünden kabulü ile 344.569,64 TL tazminatın (davalı sigorta şirketinin sigorta poliçesinde gösterilen teminat limiti ile sınırlı sorumlu olduğu dikkate alınarak) davalı Sigorta Şirketi yönünden ödeme tarihi olan 03.04.2014 tarihinden itibaren, davalı … yönünden kaza tarihi olan 30.08.2013 tarihinden itibaren, işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
Karara karşı davacı vekili ile davalı … Sigorta A.Ş. vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ : Davacı vekili, davalı … A.Ş. yönünden davanın reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, müvekkilinin maruz kaldığı trafik kazasıyla nedeniyle maddi-manevi tazminat istemiyle … A.Ş. ile …’a karşı İzmir 1. Asliye Hukuk Mahkemesinde 06.11.2014 tarihinde 2014/507 E. Sayılı dosyasında dava açtığını, davanın … Sigorta A.Ş., … Sigorta A.Ş. ve … Şti.’ne ihbar edildiğini, mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verildiğini, manevi tazminat miktarının düşük belirlenmesi nedeniyle kararı istinaf ettiklerini, diğer davalıların ise kararı istinaf etmediklerini, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi’nce manevi tazminata ilişkin itirazları yerinde görülerek yerel mahkemesi kararının ortadan kaldırıldığını, yeni kararda manevi tazminat miktarının 30.000,00 TL olarak hüküm altına alındığını, bu davada davalı … A.Ş. vekilinin davaya cevap dilekçesinde, aracı 01.07.2012 tarihli araç kiralama sözleşmesi ile … Şti.’ne kiralandığını, araç sürücüsü olan davalının da bu şirkette çalıştığını, işleten sıfatının bu şirkete haiz olduğunu belirterek davanın reddini talep ettiği, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi’nin istinaf incelemesi sırasında …. A.Ş.’nin kazaya karışan aracın kayıtlı maliki olduğu gerekçesiyle yerel mahkeme kararında olduğu gibi davalıların “müşterek ve müteselsilen” sorumlu olduğunu hüküm altına aldığını, eldeki davada … A.Ş.’nin işleten sıfatının kalktığı iddiasıyla söz konusu kazadan dolayı oluşan zarardan sorumlu olmadığının kabul edildiğini, öte yandan maddi tazminat alacağı hesaplamalarının hatalı ve eksik olduğunu, kararın bu yönden de hatalı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş. vekili, davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddi gerektiğini, müvekkili şirketin yalnızca sigortalı/işleten ve araç sürücüsünün 3. kişilere vermiş olduğu zararlardan poliçe teminatı kapsamında sorumluluğunun bulunduğunu, mahkemece hem sigortalının işleten sıfatının ortadan kalktığına karar vermesi hem de müvekkili şirket yönünden davayı kabul etmesinin çelişki oluşturduğunu; mahkemece hükme esas alınan Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi adli sağlık kurulu raporuna itirazları değerlendirilmeden hüküm kurulduğunu, maluliyet oranındaki çelişkinin giderilmesi gerektiğini, maluliyete ilişkin itirazları kapsamında ATK 3. İhtisas Dairesinden yeni bir rapor alınması gerektiğini, müvekkili şirket tarafından alınan medikal firma raporunda davacının meslekte kazanma gücündeki azalmanın %18,2 olarak belirlendiğini, hesap raporunda esas alınan bakiye ömür tablosunun ve faizin hatalı olduğunu, Anayasa Mahkemesince verilen 17.07.2020 tarihli 2019/40 E. – 2020/40 K. sayılı iptal kararı, Anayasa’nın 153/5. maddesi gereği geriye yürümeyeceğini, bu nedenle eski genel şartlara tabi işbu dosyada TRH-progresif rant yöntemine göre hesaplama yapılmasının hatalı olduğunu, müvekkili şirketin yalnızca poliçe teminat limiti kapsamında sorumlu olduğunu, İzmir 19. İcra Müdürlüğü’nün 2016/2798 E. Sayılı dosyasına 5.151,60 TL asıl alacak olmak üzere ferileriyle birlikte toplamda 7.172,00-TL geçici iş göremezlik tazminatı ödemesi yapıldığını, İzmir 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/507 E. Sayılı dosyasında sigortalı aleyhine 6.055,30-TL tedavi giderine (SGK sorumluluğunda olmayan tedavi giderleri) hükmedildiğini, sigortalının işbu karar doğrultusunda başlatılan icra emrine karşı ödeme yaptığını, yaptığı ödemeyi müvekkili sigorta şirketinden rücuen tahsil ettiğini, yapılan ödemeler poliçe limitinden tenzil edildiğinde 238.793,10 TL bakiye teminat limiti kaldığını, davacının geçici iş göremezlik tazminatına ilişkin zararının karşılandığını, müvekkili şirketin başkaca sorumluluğunun kalmadığını, davacının geçici iş göremezlik tazminatı talep etmediği halde bilirkişi tarafından hesaplanan geçici iş göremezlik tazminatı üzerinden mahkemece hüküm kurulduğunu, İzmir 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2014/507 E. 2017/685 K. Sayılı dosyasında davacının bakiye geçici iş göremezlik zararının bulunmadığının saptandığını, hükmün kesinleştiğini, müvekkili sigorta şirketinin bu yönden usuli kazanılmış hakkının bulunduğunu, bu nedenle geçici iş göremezlik tazminatı isteminin reddi gerektiğini, kaldı ki davacının işbu dosyada geçici iş göremezlik tazminatı talep etmediği halde mahkemece geçici iş göremezlik tazminatına hükmedildiğini, davacının artık belirlenmiş talebi için açmış olduğu ek davada tekrar talep artırımında bulunmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, davacının İzmir 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2020/732 E. sayılı dosyası ile 37.766,51 TL tutarında açmış olduğu ek davasının artık belirlenebilir bir alacak niteliğinde olduğundan tekrar talep artırım yapılmasının mümkün olmadığını, kabul anlamına gelmemek kaydıyla, bir an için davacı lehine faize hükmedilmesi durumunda ancak dava tarihinden itibaren yasal faize hükmedilebileceğini, ıslah edilen kısım için ıslah tarihinden itibaren faiz işletilebileceğini, bilirkişi raporunda tespit edilen tazminat miktarının davacının sebepsiz zenginleşmesine yol açacak nitelikte fahiş olduğunu belirterek kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE : Asıl ve birleşen dava, trafik kazası nedeniyle karşı aracın işleteni, sürücüsü ve zorunlu mali sorumluluk sigortacısından sürekli iş göremezlik tazminatı istemine ilişkindir.
HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf nedenleriyle ve resen kamu düzenine ilişkin sebeplerle sınırlı olarak istinaf incelemesi yapılmıştır.

Davacı vekilince asıl davada, davalı …’un sevk ve idaresindeki … plakalı aracın otoyolda dava dışı kazazedelere yardım eden yaya durumdaki müvekkiline çarparak ağır şekilde yaralanmasına neden olduğunu iddia ederek, belirsiz alacak davası niteliğinde olmak üzere, 1.000,00 TL sürekli iş gücü kaybından doğan maddi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davacı tarafça bilirkişi ek raporu doğrultusunda dava değeri 190.107,49 TL’ye yükseltilmiş, ikinci ek raporda maddi tazminat tutarının 227.874,00 TL olarak belirlenmesi üzerine bakiye 37.766,51 TL tazminat tutarı yönünden fazlaya ilişkin hakları saklı tutularak birleşen dava açılmış, 07.03.2022 tarihli aktüer bilirkişi raporuna göre davacının sürekli iş göremezlik zararının 532.140,74 TL olarak belirlenmesi üzerine, bu tutarın 190.107,49 TL’si asıl davada talep edilmiş olduğundan, birleşen davadaki dava değeri 344.569,64 TL’ye yükseltilmiştir. İlk derece mahkemesince asıl ve birleşen davaların davalı sürücü ve sigorta yönünden kabulüne, davalı işleten yönünden reddine karar verilmiştir.
İzmir 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2014/507 E. 2017/685 K. Sayılı dosyasında davacı … tarafından davalılar ….A.Ş. ve … aleyhine aynı kaza nedeniyle manevi tazminat, araç değer kaybı ve tedavi masrafı talebinde bulunulduğu, davanın kısmen kabulü ile 8.000,00 TL manevi tazminat ve 6.055,30 TL tedavi gideri nedeniyle maddi tazminatın davalılardan tahsiline, araç değer kaybı tazminatı isteminin reddine karar verildiği; kararın istinaf edilmesi üzerine İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi’nin 2018/370 E. 2019/333 K. Sayılı ilamı ile kararın manevi tazminat yönünden kaldırılmasına, 30.000,00 TL manevi tazminatın davalılardan tahsiline karar verilerek hükmün diğer hususlarının aynen muhafaza edildiği anlaşılmakta olup, eldeki asıl ve birleşen dava ise davacının sürekli iş göremezlik zararının tazmini istemine ilişkindir.
Asıl dava kapsamında alınan 09.09.2019 tarihli ikinci ek raporda davacının maddi tazminat alacak tutarı 227.874,00 TL olarak tespit edilmiştir. Davacı vekilince 20.09.2019 tarihli dilekçesinde, bu ek rapordaki tespitlere ilişkin açık ve somut bir itiraz ileri sürülmemiş olup, bu ek raporda belirlenen tazminat tutarı benimsenerek, asıl davada ıslah edilen tutardan fazlasına ilişkin bakiye kısım için ek dava (birleşen dava) açılmıştır. Birleşen davaya ilişkin olarak alınan asıl ve ek rapor yönünden hesaplanan tazminat tutarının bakiye kısım yönünden davalılar için usuli kazanılmış hak oluşturup oluşturmadığı da tartışılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, birleşen dava yönünden alınan ek rapordaki tazminat tutarı yönünden davanın kabulüne karar verilmesi doğru bulunmamıştır. Davalı sigorta vekilinin bu yöndeki istinaf sebebi yerindedir.
Davalı sigorta şirketi tarafından düzenlenen 24.04.2013 başlangıç, 24.04.2014 bitiş tarihli sigorta poliçesinde kişi başına ölüm/sakatlık teminat limiti 250.000,00 TL olarak belirlenmiş olup, davalı sigorta şirketinin İzmir 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2014/507 E. 2017/685 K. Sayılı ilamı uyarınca ödeme yapan dava dışı sigortalıya rücuen ödendiği iddia olunan tutar ile İzmir 19. İcra Müdürlüğü’nün 2016/2798 E. Sayılı dosyasına ödendiği iddia olunan tutarlar yönünden gerekli belgeler getirtilip davalı sigorta şirketinin bakiye teminat limiti belirlenerek, bu limit icrada tereddüte yer bırakmayacak biçimde kararda gösterilerek hüküm kurulması gerekmektedir.
Mahkemenin kabulüne göre de, asıl ve birleşen davada davacının trafik kazası nedeniyle uğradığı sürekli iş göremezlik tazminatının davalılardan tahsili talep edilmiş olmasına rağmen, mahkemece 2.536,39 TL bakiye geçici iş göremezlik tazminatının da davacının tazminat tutarı içerisine dahil edilerek davalı sürücü ve sigorta şirketinden tahsiline karar verilmesi de doğru olmamıştır. Davalı sigorta vekilinin bu yönlerdeki istinaf sebepleri yerinde görülmüştür.
Bu durumda, ilk derece mahkemesince uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek ölçüde önemli delillerin toplanmamış ve değerlendirilmemiş olması nedeniyle istinaf istemine konu karara yönelik denetim yapılması mümkün değildir. O halde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-a-6 maddesi uyarınca davalı … Sigorta A.Ş. vekilinin istinaf başvurusunun esasa ilişkin hususlar incelenmeksizin kabulüne ve ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, kaldırma kararının sebep ve şekline göre davacı vekilinin tüm, davalı … Sigorta A.Ş. vekilinin sair istinaf itirazlarının incelenmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenenlerle;
1-Davalı … Sigorta A.Ş. vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-a-6 maddesi uyarınca ESASA İLİŞKİN SEBEPLER İNCELENMEKSİZİN KABULÜNE,
2- İzmir 5.Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 28.06.2022 gün ve 2017/599 Esas 2022/680 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
3-Dairemizin kararına uygun şekilde yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın mahal mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
4-Kaldırma kararının sebep ve şekline göre davacı vekilinin tüm, davalı … Sigorta A.Ş. vekilinin sair istinaf itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına,
5-İstinaf yoluna başvuranlar tarafından yatırılan istinaf karar harcının istek halinde istinaf yoluna başvuranlara iadesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-a-6 maddesi gereğince kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.24.03.2023