Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2022/1874 E. 2022/1974 K. 30.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/1874
KARAR NO : 2022/1974

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 01.11.2022
NUMARASI : 2022/152 Esas
TALEBİN KONUSU : İhtiyati Hacze İtiraz
KARAR TARİHİ : 30.12.2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 30.12.2022
İzmir 5.Asliye Ticaret Mahkemesinin 01.11.2022 tarih 2022/152 Esas sayılı kararın Dairemizce incelenmesi ihtiyati hacze itiraz eden davalı … A.Ş. vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, üye … tarafından düzenlenen rapor dinlenip, dosya içerisindeki tüm belgeler okunup, incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
TALEP : İhtiyati haciz isteyen davacı vekili, 18.03.2020 tarihinde davalı … A.Ş’nin işleteni, davalı … Sigorta A.Ş’nin zorunlu mali sorumluluk sigortacısı, davalı …’in sürücüsü olduğu … plakalı aracın müvekkilinin yolcu olarak bulunduğu motosiklete çarpması sonucunda müvekkilinin ağır şekilde yaralandığını ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 1.000,00 TL maddi tazminatın tüm davalılardan, ayrıca 75.000,00 TL manevi tazminatın davalı sürücü ve işletenden tahsili istemiyle açtığı davada, dava dilekçesiyle davalılar hakkında ihtiyati haciz kararı verilmesini talep etmiş, mahkemece dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde 17.06.2022 tarihli ara kararla, sanık sürücü …’in asli kusurlu olduğu ve asli kusuru sebebiyle cezalandırılmasına karar verildiği gerekçesiyle davalı sürücü ve işleten hakkındaki ihtiyati haciz talebinin kabulüne, davalı sigorta şirketi hakkındaki ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmiştir.
İTİRAZ : İhtiyati hacze itiraz eden davalı … A.Ş. vekili, ceza mahkemesi tarafından verilen kararların hukuk hakimini bağlamayacağını, ceza mahkemesi kararının kesinleşmediğini, davalı sigorta hakkında hiçbir gerekçe gösterilmeden ihtiyati haciz talebinin reddedildiğini, müvekkilinin Türkiye’de 10.200’den fazla mağazası bulunduğunu, tedbirde ölçülü olunmadığını, ihtiyati haciz şartlarının oluşmadığını savunarak öncelikle ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına, mahkeme aksi kanaatte ise belirlenecek uygun bir teminat yatırılarak veya teminat mektubu sunularak teminat karşılığında kaldırılmasına, ihtiyati haciz bedeli kadar teminatın mahkeme dosyasına depo edilerek ihtiyati haczin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece dosya üzerinden yapılan değerlendirme sonucunda 23.06.2022 tarihli ara karar ile, ihtiyati haciz kararına itirazın reddine karar verilmiş, davalı … A.Ş. Tarafından ara kararın istinaf edilmesi üzerine Dairemizin 05.10.2022 tarih 2022/1240 E. 2022/1386 K. Sayılı ilamı ile taraflar davet edilmeden dosya üzerinden inceleme yapılmış olması nedeniyle ara kararın kaldırılmasına karar verilmiştir. İlk derece mahkemesince Dairemizin kaldırma kararı uyarınca duruşma günü belirlenip taraflar davet edilmiş, 01.11.20122 tarihli ara karar ile Dikili 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2020/300 E. – 2022/222 K. sayılı kararında sanık sürücü …’in asli kusurlu olduğu ve asli kusuru sebebiyle cezalandırılmasına karar verildiği, eldeki davada sürücü …’in davalı olduğu ve zararın oluşmasında ceza kararına göre kusuru bulunduğundan davalı … A.Ş. vekilinin ihtiyati hacze itirazının reddine karar verilmiştir.
Karara karşı davalı … A.Ş. vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ : Davalı … A.Ş. vekili, ihtiyati haciz kararına ilişkin itirazın reddine karar verilen celse itibariyle, ihtiyati haciz kararının kaldırılmış durumda olduğunu, mahkemece davacı yanın talebi doğrultusunda müvekkili dinlenilmeden 17.06.2022 tarihli ara karar ile ihtiyati haciz kararı verildiğini, İzmir Bölge Adliye Mahkemesince 17.06.2022 tarihli kararın kaldırılmasına karar verildiğini, bu kararın ilk derece mahkemesinin müvekkili şirket aleyhine vermiş olduğu ihtiyati haciz kararı olduğunu, kaldırma kararı üzerine ilk derece mahkemesince 01.11.2022 tarihinde duruşma açıldığını ve ihtiyati hacze itirazın reddine karar verildiğini, mahkemece açılan duruşma kapsamında taraflarınca beyan sunulmasına ilişkin talep reddedilerek bir kez daha hukuki dinlenilme haklarının ihlal edildiğini, duruşma kapsamında beyan sunma taleplerinin reddedildiğini, tekrar dosya üzerinden inceleme yapılarak karar verildiğini, ihtiyati haciz şartlarının oluşmadığını, ceza mahkemeleri tarafından verilen kararların hukuk mahkemesini bağlamayacağını, ceza mahkemesi kararının hukuki anlamda kesinleşmediğini, kabul anlamına gelmemek üzere, verilen ihtiyati haciz kararının davacının tazminat talebi ile orantılı ve borçlu şirketin ticari hayatını etkilemeyecek biçimde “tedbirde ölçülülük” ilkesine uygun bir ihtiyati haciz kararı olmadığını, müvekkili şirketin Türkiye’nin önde gelen şirketlerinden birisi olduğunu, … mağazalarının Türkiye’de 10.200’den fazla mağazası olduğunu, verilen geniş kapsamlı ihtiyati haciz kararı ile müvekkili şirketin tüm mal varlığına hukuka aykırı bir şekilde ihtiyati haciz konulabileceğini, ihtiyati haciz kararının tazminat talebi ile orantılı olmadığını, tedbirde ölçülülük ilkesi ile bağdaşmadığını, mal kaçırma teşebbüsü olmadığını, davacının davasındaki talebini karşılamaya yetecek mali gücünün fazlası ile bulunduğunu belirterek kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir
GEREKÇE : Talep, karşı aracın işleteni, sürücüsü ve zorunlu mali sorumluluk sigortacısından maddi tazminatın tahsili, ayrıca işleten ve sürücüden manevi tazminat istemlerine ilişkin davada, ilk derece mahkemesince verilen ihtiyati haciz kararına itiraza ilişkin olup, ilk derece mahkemesince yukarıda yazılı gereçeyle itirazın reddine karar verilmiştir.
İİK’nın 257/1. maddesi gereğince rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklarıyla diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir. Buradaki ispat, esas davadaki gibi tam bir ispat değildir. İİK’nın 265. maddesinde de ihtiyati hacze itiraz sebepleri tahdidi olarak belirtilmiş olup bunlar; ihtiyati haczin dayandığı sebeplere, mahkemenin yetkisine ve teminata ilişkindir.
Somut olayda, ihtiyati haciz isteyen davacı vekili, davalı … A.Ş’ye ait, davalı … Sigorta A.Ş. tarafından zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesi ile sigortalanan, davalı …’in sevk ve idaresindeki … plakalı aracın müvekkilinin yolcu olarak bulunduğu motosiklete çarpması sonucunda müvekkilinin ağır şekilde yaralandığını iddia ederek maddi ve manevi tazminat talebinde bulunmuş, ayrıca davalılar adına kayıtlı taşınır ve taşınmaz mallar ile üçüncü kişilerdeki hak ve alacakları üzerinde ihtiyati haciz konulmasını talep etmiştir. Mahkemece ihtiyati haciz talebi kabul edilmiş, itiraz ise reddedilmiştir.
Her ne kadar davalı … A.Ş. vekilince, ilk derece mahkemesinin ihtiyati hacze itirazın reddine dair 23.06.2022 tarihli ara kararının istinaf edilmesi üzerine Dairemizin 05.10.2022 tarih 2022/1240 E. 2022/1386 K. Sayılı ilamı ile ihtiyati haczin kaldırıldığı iddia edilmiş ise de; Dairemizin sözü edilen kararının gerekçesinde ihtiyati haczin kaldırılması gerektiğine dair bir gerekçe bulunmamasına, Dairemizce ilk derece mahkemesi tarafından taraflar duruşmaya davet edilmeksizin, dosya üzerinde yapılan inceleme ile ihtiyati hacze itiraz konusunda karar verilmesinin hatalı olduğu gerekçesiyle kaldırma kararı verilmiş olmasına, hüküm kısmında sehven ihtiyati tedbir kararının verildiği ara karar tarihinin yazılmış olması nedeniyle ihtiyati tedbirin kaldırıldığını iddia etmenin TMK’nın 2. maddesindeki dürüstlük kuralına aykırılık teşkil etmesine göre, davalı … A.Ş. vekilinin bu yöndeki istinaf sebebi yerinde görülmemiştir.
Haksız fiilden kaynaklanan tazminat davalarında tazmin yükümlülüğü olay tarihi itibariyle muaccel hale gelir. Kaza tespit tutanağı, ceza dosyasında alınan kusur tespit raporu ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, muaccel bir alacağın varlığı hususunda yaklaşık ispat koşulu yerine getirildiği için, ihtiyati hacze itirazın reddi kararında bir isabetsizlik görülmemiştir. İİK’nın 257/1. maddesi uyarınca muaccel bir alacağın tahsiline yönelik ihtiyati haciz kararı verilmiş olup ortada İİK’nın 257/2. maddesinde düzenlenen müeccel bir alacak bulunmadığı için borçluların mal kaçırıp kaçırmadığının incelenmesine gerek bulunmamaktadır.
Bu durumda, istinaf kanun yoluna başvuranın dilekçesinde yer verdiği itirazların açıklanan gerekçe ışığında yerinde olmamasına, kararda kamu düzenine ilişkin bir aykırılık bulunmamasına, kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olmasına göre, duruşma açılmasına gerek görülmeyerek Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-İhtiyati hacze itiraz eden davalı … A.Ş. vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-İhtiyati hacze itiraz eden davalı … A.Ş. yönünden istinaf karar harcı olan 133,00 TL’den peşin alınan 80,70 TL’nin mahsubu ile bakiye 52,30 TL’nin ihtiyati hacze itiraz eden davalı … A.Ş.’den tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-İstinaf başvurusu nedeniyle ihtiyati hacze itiraz eden davalı … A.Ş. tarafından yapılan giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, HMK’nın 362/1-f maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 30.12.2022