Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2022/1866 E. 2023/103 K. 20.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/1866
KARAR NO : 2023/103

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 15/09/2022
NUMARASI : 2022/317 Esas 2022/769 Karar
DAVANIN KONUSU : Zayi Belgesi Verilmesi
KARAR TARİHİ : 20.01.2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 20.01.2023

İzmir 5.Asliye Ticaret Mahkemesinin 15.09.2022 tarih 2022/317 Esas 2022/769 Karar sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, üye … tarafından düzenlenen rapor dinlenip ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA : Davacı vekili, müvekkili şirketin e-defter ve e-fatura mükellefi olduğunu, tüm yasal defter ve belgelerinin elektronik ortamda tutulduğunu, 2016 ve 2017 yıllarına ait yasal defterlerinin incelemeye tabi tutulmak üzere müfettişler tarafından talep edildiğini, şirket muhasebesini tutan personel tarafından bilgisayar sistemindeki kayıtların müfettişlere ulaştırıldığını, şirket genel müdürü tarafından vergi incelemesine alınmış olan defterlerden, incelemesi biten 2016 yılına ait defter ve kayıtların müfettiş tarafından teslim edilirken, şirket muhasebesi tarafından gönderilenler içerisinde 2017 e-defter beratlarının defter kayıtlarının yedeklerinin bulunmadığının bildirildiğini, bunun üzerine şirketin bilgisayar kayıtları üzerinde yapılan incelemede, 2017 ve 2018 yılı defter beratlarına maliye sisteminden ulaşılmakla birlikte, beratların defter kayıtlarına ulaşılamadığını, şirket ortağı …’ın alacaklısı olduğu Kemalpaşa İcra Müdürlüğü’nün 2018/1249 Tal. sayılı icra dosyası ile 10.10.2018 tarihinde davacı şirket merkezinde haciz işlemi yapıldığını, şirketin maliyeye online bağlı bulunan bilgisayar sistemin sökülerek yediemin deposuna götürüldüğünü, şirket tarafından 11.10.2018 tarihli yazı ile GİB Bilgi İşlem Merkezine bilgi verildiğini, haciz işlemi esnasında şirket elemanları tarafından şirketin data yedekleri alınmış ise de, e-defterlerin yedeklerinin sistemden alınamadığının anlaşıldığını, bu duruma 28.03.2022 tarihinde muttali olunduğunu, şirketin tüm bilgilerini içinde barındırmakta olan ve haczedilen serverin 11.04.2019 tarihinde icra müdürlüğünce satıldığını iddia ederek, davacı şirketin 2017 ve 2018 yılları e-defter beratlarının defter kayıtlarının yedeklerinin zayi olduklarının tespitine, buna ilişkin zayi belgesi verilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece, davacı şirketin kayıtlarının içerisinde olduğu bildirilen bilgisayarın 10.10.2018 tarihinde haczedilerek 11.04.2019 tarihinde satıldığının bildirildiği, bu tarihten dava tarihine kadar gerekli işlemlerin yapıldığını gösterir veya bu konuda ilgili kurum veya kişilere başvurulduğunu gösterir kayıt ve belgelerin tespit edilemediği, haciz tarihi olan 10.10.2018 tarihinden itibaren davacı tarafından ticari defterlerin kendi uhdesine alınmasına ilişkin herhangi bir kaydın veya işlemin dosyaya bildirilmediği, zayi belgesi düzenlenmesi istemine konu sebeplerin sınırlı olarak kanunda gösterildiği, ticari defter ve belgelerin saklama süresi içinde yitirilmesi halinde tacirin zıyaı öğrendiği tarihten itibaren 15 gün içerisinde içerisinde zayi belgesi düzenlenmesi isteminde bulunması gerektiği, davanın TTK md 82/7 maddesi uyarınca hak düşürücü süre içerisinde açılmadığı, ayrıca dijital ortamda kayıt altına alınıp saklanması gereken e-defter kayıtlarının saklanması veya ziyaı durumunda yapılacak işlemler hususunda kanunda herhangi bir hükmün var olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Karara karşı, davacı vekilince istinaf yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ : Davacı vekili, davanın süresi içerisinde açıldığını, müvekkili şirketin defter kayıtlarının zıyaa uğradığını müfettişlerin beratların defter kayıtlarının bulunmadığını şirkete bildirdiği tarih olan 30.03.2022 tarihinde öğrendiğini, bu tarihten başlayarak 15 gün içerisinde 11.04.2022 tarihinde davanın açıldığını, şirketin durumdan haber olduğu tarih olarak haciz tarihi değerlendirilecekse bile Kemalpaşa İcra Müdürlüğü’nün 2018/1249 Tal. sayılı icra dosyası ile 10.10.2018 tarihinde müvekkili şirket merkezinde haciz işlemi yapılmak suretiyle, maliyeye online bağlı bilgisayar sisteminin sökülerek yediemin deposuna götürüldüğü hakkında şirket tarafından 11.10.2018 tarihli yazı ile GİB Bilgi İşlem Merkezine bilgi verildiğini, tüm bilgileri içinde barındırmakta olan serverin 10.10.2018 tarihinde haczedilerek muhafaza altına alındığını, 11.04.2019 tarihinde icra müdürlüğünce satıldığını, haciz esnasında tüm yedeklemelerin yapıldığı sanılırken teknik bir nedenden 2017 ve 2018 yılları e-defterlerinin yedeklerinin yedeklenemediğini, icra yolu ile yapılan satış neticesinde elden çıkmış bulunan server içinde kalan bilgilere de ulaşmanın imkansız hale geldiğini belirterek kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE : Dava; davacı şirketin bilgisayarının icra yoluyla haczedilip satılması sonucunda, haciz esnasında yedeklenmeyen e-defter kayıtları hakkında zayi belgesi verilmesi istemine ilişkin olup, ilk derece mahkemesince, hak düşürücü sürenin geçmiş olması nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir.
Dairemizce HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf nedenleriyle ve resen kamu düzenine ilişkin sebeplerle sınırlı olarak istinaf incelemesi yapılmıştır.
6102 sayılı TTK’nın 82/7. maddesinde, bir tacirin saklamakla yükümlü olduğu defterler ve belgelerin yangın, su baskını veya yer sarsıntısı gibi bir afet veya hırsızlık sebebiyle ve kanuni saklama süresi içinde zıyaa uğraması halinde, tacirin zıyaı öğrendiği tarihten itibaren onbeş gün içinde ticari işletmesinin bulunduğu yer yetkili mahkemesinden kendisine bir belge verilmesini isteyebileceği düzenlenmiş olup, maddede belirtilen 15 günlük süre hak düşürücü nitelikte olmakla, başlangıcı zıyaının öğrenildiği tarihtir. Somut olayda, davacı vekili davacı şirkete ait ticari verilerinin işlendiği sistemin icra yoluyla haczedildiğini, tüm yedeklemelerin yapıldığı sanılırken teknik bir nedenden dolayı 2017 ve 2018 yılları e-defterlerinin yedeklenemediğini, bu yıllara ait e-defter dosyalarının zayi olduğunu, bu durumun maliye müfettişleri tarafından şirkete 30.03.2022 tarihinde bildirildiğini, 15 günlük yasal süresi içerisinde eldeki davanın açıldığını iddia etmekte ise de, davacı şirketin e-defterlerinin ziyaa uğradığını iddia ettiği olayın yasada sınırlı olarak sayılan durumlar arasında yer almadığı, davacı şirketin basiretli bir tacir olarak haciz işlemi sırasında tüm e-defter kayıtlarının yedeklerinin eksiksiz ve sorunsuz şekilde alınıp alınmadığının kontrol ve tespit edilmesinin mümkün olduğu, davacı tarafça zıyanın yedekleme işleminden yaklaşık 3 yılı aşkın süre sonra 30.03.2022 tarihinde öğrenildiğine ilişkin iddia ve istinaf itirazlarına bu sebeple itibar edilemeyeceği, davanın açıldığı 11.04.2022 tarihinde TTK’nın 82/7. maddesinde düzenlenen hak düşürücü nitelikteki 15 günlük sürenin geçtiği anlaşılmakla, mahkemece verilen kararda bir isabetsizlik görülmemiştir.
İstinaf kanun yoluna başvuranın dilekçesinde yer verdiği itirazların açıklanan gerekçe ışığında yerinde olmamasına, kararda kamu düzenine ilişkin bir aykırılık bulunmamasına, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olmasına göre, duruşma açılmasına gerek görülmeyerek Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM-Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Davacı yönünden alınması gereken istinaf karar harcı olan 179,90 TL maktu harçtan, peşin alınan 80,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 99,20 TL harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-İstinaf başvurusu nedeniyle davacının yaptığı giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, HMK’nın 362/1-ç maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.20.01.2023