Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2022/1783 E. 2023/3 K. 04.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/1783
KARAR NO : 2023/3

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 09.09.2022
NUMARASI : 2022/110 D.iş E. – 2022/110 D.iş K.
TALEBİN KONUSU : İhtiyati Haciz
KARAR TARİHİ : 04.01.2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 04.01.2023

İzmir 7.Asliye Ticaret Mahkemesinin 09.09.2022 tarih 2022/110 D.iş E. – 2022/110 D.iş K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi ihtiyati hacze itiraz eden vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, üye … tarafından düzenlenen rapor dinlenip, dosya içerisindeki tüm belgeler okunup, incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
TALEP : İhtiyati haciz isteyen vekili, ihtiyati haciz kararının dayanağının 11/05/2022 düzenleme 16/05/2022 vade tarihli, keşidecisinin müvekkilinin lehdarı davalı alacaklı olan 102.000- TL bedelli belgenin oluşturduğunu, müvekkilinin ihtiyati haciz kararını icra müdürlüğünden gelen ödeme emri kendisine tebliğ edilince öğrendiğini, takibe konu senet incelendiğinde düzenleme tarihi olarak yazılan 11/05/2022 tarihindeki 1 rakamının değiştirildiğini senet metninden açıkça anlaşıldığını, takibe konu senedin bono vasfında olmadığını, bu nedenle ihtiyati haciz kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
İTİRAZ : İhtiyati hacze itiraz eden vekili, ihtiyati haciz kararının dayanağını; 11.05.2022 düzenleme, 16.05.2022 vade tarihili, keşidecisi müvekkil, lehdarı davalı alacaklı olan 102.000TL bedelli belge oluşturmakta olduğunu, müvekkilin ihtiyati hacizden haberinin icra müdürlüğünden ödeme emri kendisine tebliğ edilince olduğunu, takibe konu belge incelendiğinde; düzenleme tarihinin değiştirildiği görüleceğini, düzenleme tarih olarak yazılan 11.05.2022 tarihindeki 1 rakamının değiştirildiğinin senet metninden açıkça anlaşıldığını, senetteki düzenleme tarihini değiştirenin müvekkil olmadığını, düzenleme tarihindeki değişiklikte müvekkilin imzası veya parafı bulunmamakta olduğunu, takibe konu senedin bono vasfında olmadığını, bu nedenle ihtiyati haciz kararının kaldırılmasını savunarak ihtiyati hacze itiraz etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece duruşma açılarak yapılan inceleme neticesinde, 2004 sayılı İcra İflas Kanunu’nun 257. maddesinde düzenlendiği üzere rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısının borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklarıyla diğer haklarını ihtiyaten haczettirebileceğini, ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için talep konusu alacağın varlığına dair yaklaşık ispat koşulunun sağlanması gerektiğini, dosyadaki mevcut bilgi ve belgelerden de anlaşılacağı üzere talebe dayanak çekin yasal süresinde ibraz edildiğini ve karşılıksız olduğunun tespit edildiğini, muaccel alacağın ihtiyaten haczine yönelik talep açısından 2004 sayılı İcra İflas Kanunu’nun 257/2. maddesinde yer verilen şartların vuku bulduğu dolayısıyla Mahkemece verilen ihtiyati haciz kararının İİK’nun 257 ve devamı maddelerine uygun olduğu, itiraz eden vekili her ne kadar aşkın haciz yapıldığı iddiasında bulunmuş ise de, değişik iş kararında 102.000,00 TL alacağı karşılayacak miktarda haczi caiz taşınır ve taşınmaz malları ile üçüncü şahıslardaki hak ve alacaklarının 2004 sayılı İcra İflas Kanunu’nun 257/1. maddesi uyarınca ihtiyaten haczine dendiği, aşkın haciz iddiasının ihtiyati haczin tatbiki ile ilgili bir şikayet olduğu fakat buna dair şikayetin somut olayda anılan ihtiyati haciz kararı icra takibine konu edildiğinden icra tetkik merciinde ileri sürülmesi gerektiği, ihtiyati hacze karşı itiraz dilekçesinde dile getirilen itirazlarda bir haklılık bulunmadığından bahisle itirazın reddine dair 09.09.2022 karar verilmiştir.
Karara karşı ihtiyati hacze itiraz eden vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ : İhtiyati hacze itiraz eden vekili, talebe konu senedin taraflar arasındaki sözleşmeye göre teminat olarak verildiğini, İzmir 12. İcra Hukuk Mahkemesinin 2022/300 Esas sayılı dosyasında icra dairesinin yetkisine ve borca itiraz edilerek şikayet yoluna başvurulduğunu, alacaklı …’ce dosyaya sunulan beyan dilekçesinden anlaşılacağı üzere takibe konu belgenin kambiyo senedi vasfını taşımadığını, söz konusu belgenin taraflar arasında satışı yapılacak olan gayrimenkul satışı için teminat olarak verildiğini, İzmir 7. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2022/110 D. İş sayılı kararın gerekçe kısmının dava ile uyumlu olmadığı, aşkın haciz itirazlarının bulunmadığını, ihtiyati haciz koşullarının oluşmadığını istinaf nedenleri olarak ileri sürerek kararın kaldırılmasını istemiştir.
GEREKÇE : Talep; bonoya dayalı olarak verilen ihtiyati haciz kararına itiraz nedeniyle verilen red kararının ve ihtiyati haciz kararının kaldırılması istemine ilişkin olup, ilk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçeyle itirazın reddine karar verilmiştir.
İİK’nın 257/1. maddesi gereğince rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklarıyla diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir. Buradaki ispat, esas davadaki gibi tam bir ispat değildir.
İcra İflas Kanunu’nun 265. maddesinde ihtiyati haczin dayandığı sebeplere, mahkemenin yetkisine ve teminata karşı itiraz edilebileceği, 167/ 1. maddesinde alacağı çek, poliçe veya emre muharrer senede müstenit olan alacaklının alacak rehinle temin edilmiş olsa bile, bu bölümdeki hususi usullere göre haciz yolu ile veya borçlu iflasa tabi şahıslardan ise iflâs yolu ile takipte bulunabileceği hükme bağlanmıştır.
Borçlunun talebe konu belgenin tetkikinde düzenleme tarihinin 11.05.2022 tarihi olarak yazıldığı, itiraz eden tarafça düzenleme tarihindeki 1 rakamının değiştirildiğinden bono vasfının haiz olmadığının iddia edildiği, senette ödeme tarihinin 16.05.2022 olarak yazıldığı, senedin borçlusunun isim ve adresi yanında düzenleme tarihi ile arasında iki adet imzanın atılı olduğu anlaşılmaktadır. Ayrıca belge itiraz eden tarafın talep eden tarafa karşı kayıtsız şartsız bir borç ikrarını içermektedir. İhtiyati haciz kararı verilebilmesi için dayanak belgenin TTK hükümlerine göre illa bono vasfını taşıması gerekmemektedir. İİK 257 maddesi gereğince alacak iddiasının bulunması hususunun yaklaşık olarak ispat olunması yeterlidir. Her ne kadar İDM’ce verilen ihtiyati haciz kararında dayanak belgenin senet fotokopisi olduğu belirtilmesine karşın itiraz üzerine verilen gerekçeli kararda sehven çek ibaresine yer verilmiş ise de, bu husus maddi hata olarak değerlendirilmekle kaldırma nedeni yapılmamıştır. Bu durumda İİK 257 maddesi gereğince talep ekindeki belgenin kayıtsız şartsız bir borç ikrarını içerdiği, vadesinin geldiği ve neticeten ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için yaklaşık ispat şartlarının oluştuğu anlaşıldığından istinaf istemine konu karar usul ve yasaya uygun bulunmuştur.
İstinaf kanun yoluna başvuranın dilekçesinde yer verdiği itirazların açıklanan gerekçe ışığında yerinde olmamasına, kararda kamu düzenine ilişkin bir aykırılık bulunmamasına, kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olmasına göre, duruşma açılmasına gerek görülmeyerek Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-İhtiyati hacze itiraz eden vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-İhtiyati hacze itiraz eden yönünden istinaf karar harcı olan 296,40 TL harçtan peşin alınan 80,70 TL’nin mahsubu ile bakiye 215,70 TL harcın ihtiyati hacze itiraz edenden alınarak hazineye gelir kaydına,
3-İstinaf başvurusu nedeniyle ihtiyati hacze itiraz eden tarafından yapılan giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362/1-f maddesi gereğince kesin olmak üzere 04.01.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.