Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2022/178 E. 2022/180 K. 28.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/178
KARAR NO : 2022/180

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 22/11/2021
NUMARASI : 2021/829 Esas
TALEBİN KONUSU :İhtiyati Tedbir
KARAR TARİHİ : 28.01.2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 28.01.2022

İzmir 4.Asliye Ticaret Mahkemesinin 22.11.2021 tarih 2021/829 E. sayılı ara kararın Dairemizce incelenmesi ihtiyati tedbir isteyen davacı vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, başkan … tarafından düzenlenen rapor dinlenip, dosya içerisindeki tüm belgeler okunup, incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
TALEP : İhtiyati tedbir isteyen davacı vekili, müvekkilinin davalılardan …nin üyesi olup diğer davalıların bu kooperatifin genel kurul kararı ile atanan tasfiye heyeti olduklarını, davalı bu kişilerin tasfiye işlemlerini yapmadıkları gibi genel kurulun alacağı kararları etkilemek üzere yanıltıcı bilgiler yayarak çeşitli tasarruflarda bulunduklarını, kasıtlı ve planlı bir şekilde kooperatif üyelerinin yanıltıldığını, toplu yönetime geçildiğinde bölünme olacağı algısı yaratıldığını, kooperatife ait arsalardaki imar izni verilmesinin ortaklara bildirilmediğini, genel kurulun bilgisi dışında kooperatife ait taşınmazda düğün merasimi yaptırıldığını ileri sürerek davalıların tasfiye memurluğundan azillerine, tedbiren … ve …’ın tasfiye memuru olarak atanmalarını talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece, dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, somut olayda tasfiye memurlarının azli koşullarının bulunup bulunmadığı hususlarında sunulan delil ve belgelere göre tedbir kararı verilebilmesi için yaklaşık ispat şartları oluşmadığı kanaatine varılarak ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiştir.
Karara karşı ihtiyati tedbir isteyen davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ : İhtiyati tedbir haciz isteyen davacı vekili, tasfiye memuru kurulun görevden alınmasına yönelik davada yargılama aşamasında ekonomik menfaatlerin korunması gerektiğini, müvekkilinin ekonomik menfaatlerinin zedelenip zedelenmediği değerlendirilmeden talebinin reddine karar verilmesinin adil yargılanma hakkı ihlal ettiğini, delil sunmalarına fırsat verilmeden tedbir talebinin eksik inceleme ile reddedildiğini, delillerin bildirilmesi için süre verilmiş olsaydı kooperatif defter ve kayıtları ile birlikte denetleme kurulunun 02.10.2021 tarihli raporu ve yönetim kurulunun yazılı cevabını sunma imkanı bulacaklarını, hazırlık aşamasında müvekkilinin haklılığını ispatlayarak delillere ulaşma imkanının olmadığını, kooperatif defter ve ayıtları getirtilip çok daha güçlü ispat aracı olacağını, delillerin ibrazı sağlanmadan tedbir talebinin reddedilmesini kabul etmediklerini, ekte sundukları denetleme kurulu raporu 1. 3. ve 5.maddelerine göre ve tasfiye kurulunun bu raporlara verdikleri cevaba göre iddialarının itiraf edildiğini denetleme kurulu raporunun aksi ispat edilene kadar kesin delil niteliğinde bulunduğunu istinaf nedenleri olarak ileri sürmüştür.
GEREKÇE: Talep, kooperatif tasfiye memurlarının azline ilişkin esasa ilişkin davada tedbiren tasfiye memuru atanması istemine ilişkindir.
Dairemizce HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf nedenleriyle ve kamu düzenine ilişkin nedenlerle sınırlı olarak istinaf incelemesi yapılmıştır.
HMK’nun 389/1. maddesi uyarınca mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir. HMK’nın 390/3. maddesi uyarınca tedbir talep eden taraf, dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır.
Somut olayda, ilk derece mahkemesince davanın açılması ile birlikte sunulan deliller kapsamında delillerin 6100 sayılı HMK 389, 391 ve 390/3 maddesi kapsamında tedbir kararı verilebilmesi için aranan yaklaşık ispat şartlarının oluşmadığı ve o aşamada davanın sonucu önceden sağlar şekilde ihtiyati tedbir kararı verilemeyeceğinden talebin reddine karar verilmiştir. Konuyu düzenleyen 6100 sayılı HMK 390/3 maddesinde göre tedbir kararı verilebilmesi için davada haklılık konusunda tam bir ispat şartı aranmamakta ise de davanın esası yönünde haklılık durumunun aklaşık olarak ispat edilmesi zorunluluğu bulunmaktadır. Somut olayda dava ile birlikte anı zamanda tedbir talebinde bulunulmakta olup dava dilekçesi ve eklerindeki bilgi ve belgelere göre talep tarihi itibariyle değerlendirildiğinde tedbir kararı verilebilmesi için yaklaşık ispat şartlarının oluşmadığı anlaşılmaktadır. Her ne kadar davacı tarafça istinaf isteminde bulunulurken henüz delilerin sunulmadığı eksik inceleme ile karar verildiği ileri sürülmüş ise de dava esasa ilişkin bir dava olup yargılama aşamasında deliller sunuldukça yargılamada gelinen aşamalarda yaklaşık ispat şartlarının oluşması halinde ve yeniden talepte bulunulması halinde mahkemece her aşamada tedbir talebinde bulunulup konunun değerlendirilebileceği açıktır. Bu bakımdan somut olayda talep ve talep tarihi itibariyle sunulan deliller kapsamında istemler değerlendirildiğinde ihtiyati tedbir kararı verilebilmesi için yasanın aradığı yaklaşık ispat koşulları şartları yerine getirilmemiş odluğundan istemin yerine getirilmesinde yasal düzenlemeye bir aykırılık görülmemiştir.
Bu durumda istinaf kanun yoluna başvuranın dilekçesinde yer verdiği itirazların, açıklanan gerekçe ışığında yerinde olmamasına, kararda kamu düzenine ilişkin bir aykırılık bulunmamasına, kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olmasına göre, duruşma açılmasına gerek görülmeyerek Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1-b-1 maddesi gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM-Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-İhtiyati tedbir isteyen davacı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-İhtiyati tedbir isteyen davacı yönünden istinaf karar harcı olan 133,00 TL’den peşin alınan 59,30 TL’nin mahsubu ile eksik kalan 73,70 TL’nin ihtiyati tedbir isteyen davacıdan tahsiline,
3-İstinaf başvurusu nedeni ile ihtiyati tedbir isteyen davacının yaptığı giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362/1-f maddesi gereğince kesin olmak üzere 28.01.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.