Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2022/1760 E. 2023/5 K. 04.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/1760
KARAR NO : 2023/5

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : AYDIN ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 26.09.2022
NUMARASI : 2022/750 Esas
TALEBİN KONUSU : İhtiyati Haciz
KARAR TARİHİ : 04.01.2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 04.01.2023

Aydın Asliye Ticaret Mahkemesinin 26.09.2022 tarih 2022/750 Esas sayılı kararın Dairemizce incelenmesi ihtiyati haciz isteyen davacı vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, üye … tarafından düzenlenen rapor dinlenip ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
TALEP : İhtiyati haciz isteyen(alacaklı) vekili, temlik eden … Bankası A.Ş. ile imzalanan sözleşme hükümlerine uyulmaması üzerine Kuşadası İcra Müdürlüğünün 2018/16273 esas sayılı icra dosyası ile borçlular … Şti., … A.Ş. ve … aleyhine icra takibi başlatıldığını, söz konusu bankanın alacağını davacı şirkete temlik ettiğini, borcun tahsili amacı ile yapılan icra takibi ve icra takip işlemleri kapsamındaki harici tespitlerde; borçluların krediyi kullandıkları tarihten bu yana organik bağ içinde bulunan kişi adına (borçlu şirket eski çalışanı adına) kurulu ticaret şirketi ile nam’ı müstear ilişkisi kurmak suretiyle alacaklılardan mal kaçırdıklarını, perdeli şekilde grup şirketleri aracı kullanarak kredilerden faydalandıkları ve kurdukları iç ilişki ile borcun ödenmesi yollarını engellediklerinin tespit edildiğini, borçluların alacaklılardan mal kaçırma saikiyle hareket ettiklerini, nam’ı müstear aracılığı ile ticari faaliyet esnasındaki işlerin semerelerini başka bir kişiye / şirkete yaptırılmasını sağladıklarını, paravan şirket olarak tanımladıkları davalı şirket ile borçluların arkasında gizlenen ve yasal yollar kullanılarak hukuksal korunma sağlamaya çalışılan perdenin kaldırılması gerektiğini, paravan şirket niteliğindeki davalı … Şirketi ve …’ın ile borçlular arasındaki bu perde kalktığında, aslında paravan şirketin davalı/borçlulardan bir farkı olmadığını, bilakis borçlu ile yapışık olduğu ve bu nedenle müvekkil şirketin işbu davaya konu ettiği alacaklarını, adı geçen davalılardan da tahsil etmekte haklı olduğu hususunun ortaya çıkacağını, davaya konu edilen fazlaya ilişkin tüm talep ve haklarının saklı kalmak kaydıyla alacaklarının tahsiline teminen teminatsız olarak davalı … Şirketi ve …’ın menkul, gayrimenkul malları ile 3. şahıslardaki alacaklarının ihtiyati haczine karar verilmesini, mahkeme teminat hususunda aksi kanaatte ise teminat oranının ölçülük ilkesine uygun olarak belirlenmesini, tazminat alacaklarının tamamına dair taleplerinin dikkate alınarak teminat mukabilinde ihtiyati haciz kararı verilmesini ve davanın kabulü ile fazlaya ilişkin talepleri saklı kalmak kaydıyla 3.000.000,00.-TL alacağın davalılardan tahsili ile birlikte işbu miktar alacak yönünden borçluların taşınır, taşınmaz mallarıyla üçüncü şahıslardaki hak ve alacaklarına ihtiyati haciz konulmasını talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece, dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, davalılar ile asıl borçlular arasında muvazaalı ilişki bulunduğu, davalıların bu sebeple borçtan asıl borçlular gibi birlikte sorumlu olacakları ve tüzel kişilik perdesinin kaldırılması gerektiğine yönelik iddialarının bulunduğu, bu iddiaların ispatının yargılamayı gerektirdiği, bu aşamada dava konusu borçtan, davalıların sorumlu olacağı hususunun yaklaşık olarak henüz ispat edilmediği kanaatine varıldığından ihtiyati haciz talebinin reddine 26.09.2022 tarihinde karar verilmiştir.
Karara karşı ihtiyati haciz isteyen davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ : İhtiyati haciz isteyen davacı vekili, borcun tahsili amacıyla yapılan icra takip işlemleri kapsamındaki harici tespitlerinde borçluların krediyi kullandıkları tarihten bu yana organik bağ bulunan borçlu şirket eski çalışanı adına kurulup, ticaret şirketi ile nam’ı müstear ilişkisi kurmak suretiyle alacaklılardan mal kaçırdıklarını, perdeli şekilde grup şirketleri aracı kullanarak kredilerden faydalandıkları ve kurdukları iç ilişki ile borcun ödenmesi yollarını engellediklerini tespit edildiğini, işbu davada borçluların alacaklılardan mal kaçırma saiki ile hareket ettiğini, nam’ı müstear aracılığı ile ticari faaliyet esnasındaki işlerinin semerelerini başka bir kişiye/şirkete davalılara yaptırılmasını sağladıklarını, bu nedenle yaklaşık ispat koşulunun mahkemeye sunulan beyanları, haciz zaptı ve takibin devamı kararı ile sağladıklarını istinaf nedenleri olarak ileri sürmekle kararın kaldırılarak ihtiyati hacze karar verilmesini istemiştir.
GEREKÇE : Talep, ihtiyati hacze ilişkin olup ilk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçeyle talebin reddine karar verilmiştir.
HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf incelemesi, istinafa başvuran tarafın istinaf başvuru dilekçesinde bildirdiği sebeplerle ve kamu düzeniyle sınırlı olarak yapılmıştır.
İİK’nın 257/1. maddesi gereğince rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklarıyla diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir. Buradaki ispat, esas davadaki gibi tam bir ispat değildir. İİK’nın 258/2. maddesi uyarınca alacaklı alacağı ve icabında haciz sebepleri hakkında mahkemeye kanaat getirecek delilleri göstermeye mecburdur. İhtiyati haciz özel olarak para alacaklarına ilişkin bir geçici hukuki korumadır. İhtiyati haciz bir dava değildir. Bu nedenle ihtiyati haciz talep eden alacaklı alacağın varlığı ve haciz sebepleri hakkında yaklaşık ispatı sağlayacak delilleri ibraz etmek zorunda olup ihtiyati haciz bir dava olmadığından mahkemenin yaklaşık ispat için delil toplama yükümlülüğü bulunmamaktadır.
Somut olayda, davacı temlik alan şirketin Kuşadası İcra Müdürlüğünün 2018/16273 Esas sayılı dosyası ile … Şirketi, … A.Ş. Ve … aleyhine icra takibi başlatıldığından borçluların kredi kullandıkları tarihten beri perdeli şekilde grup şirketleri aracı kullanarak kredilerden faydalanmak suretiyle kurdukları iç ilişki ile borcun ödenmesi yollarını engellediklerinin tespit edildiğini ileri sürerek fazlaya ilişkin talep ve dava hakkı saklı kalmak kaydıyla davalılardan 3.000.000,00 TL tutarındaki alacağın tahsili istemi ile alacak davası ikame ettiği, dosyanın görevsizlik kararı ile gönderildiği Aydın Asliye Ticaret Mahkemesince 2022/750 Esasa kaydı icra kılınarak taraf delillerinin toplanılması ve delillerin ibrazı yönünden kesin süre verildiği, dava dosyasının tensibinin yapıldığı, bilahare davacı vekilinin ihtiyati haciz istemi nedeniyle 26.09.2022 tarihli gerekçeli ara karar ile talebin reddolunduğu, işbu dava dosyasında delillerin tamamının henüz toplanmadığı, davacının tüzel kişilik perdesinin kaldırılması ve buna bağlı alacak isteminin yargılamayı gerektirdiği, ihtiyati haciz talebinde mahkemenin yaklaşık ispat için delil toplama yükümlülüğünün bulunmadığı, İİK 258/2 maddesi kapsamında yaklaşık ispat koşulları yerine getirilmediğinden ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiş olup istinaf itirazları yerinde değildir.
Bu durumda, istinaf kanun yoluna başvuranın dilekçesinde yer verdiği itirazların açıklanan gerekçe ışığında yerinde olmamasına, kararda kamu düzenine ilişkin bir aykırılık bulunmamasına, kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olmasına göre, duruşma açılmasına gerek görülmeyerek Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-İhtiyati haciz isteyen davacı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-İhtiyati haciz isteyen davacı yönünden istinaf karar harcı olan 296,40 TL’den peşin alınan 80,70 TL’nin mahsubu ile eksik kalan 215,70 TL’nin ihtiyati haciz isteyen davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-İstinaf başvurusu nedeniyle ihtiyati haciz isteyen davacının yaptığı giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362/1-f maddesi gereğince kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 04.01.2023