Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2022/1736 E. 2023/93 K. 20.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/1736
KARAR NO : 2023/93

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 02/11/2018
NUMARASI : 2017/194 Esas 2018/1139 Karar
DAVANIN KONUSU : Alacak
DAVA TARİHİ : 22.02.2017
KARAR TARİHİ : 20.01.2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 23.01.2023
İzmir 3.Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 02.11.2018 tarih 2017/194 Esas 2018/1139 Karar sayılı kararı hakkında Dairemizce verilen 23.12.2020 tarih 2019/475 Esas 2020/1178 Karar sayılı kararı Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 13.09.2022 tarih 2021/1379 Esas 2022/5822 Karar sayılı ilamı ile kararın bozulması üzerine HMK’nın 356. maddesi uyarınca duruşma açılarak yapılan yargılama sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili, müvekkilinin 29.09.2016 tarihinde davalı bankadan yıllık % 18 faiz ile 5 yıl vadeli 8.700.000,00 TL kredi kullandığını, müvekkilinin vadesinden önce kredi borcunu kapatmak istediğini, davalının müvekkilinden 166.000,00 TL kredi kullanım komisyonu, 21.720,00 TL BSMV, 1.087.500,00 TL erken kapama ücreti olmak üzere toplam 1.275.220,00 TL tahsil ettiğini, müvekkilinin itirazi kayıtla ödeme yaptığını, haksız ödemenin tahsili için davalı bankaya gönderdiği ihtarnameden sonuç alamadığını, davalının eyleminin 4054 sayılı yasanın 4. maddesi uyarınca yasaya aykırı olduğunu, elde ettiği menfaatin 3 katı oranında tazminat ödemesi gerektiğini, TBK’nın 20. maddesi uyarınca genel işlem şartı taşıyan sözleşmenin uygulanmasının dürüstlük kuralına aykırı olduğunu ileri sürerek, müvekkilinden haksız olarak tahsil edilen(ana para ve faiz borcu dışında başkaca nam ve ad altındaki) 1.275.220,00 TL’nin hesaba girdiği tarihten itibaren en yüksek banka mevduat faizi-avans faizi ile tahsiline, 4054 sayılı Kanunu 4. maddesi atfıyla 58. maddesinde bildirilen 3 katı tazminatın tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili, genel kredi sözleşmesinin Erken Geri Ödeme Başlıklı 12.1. maddesi ve Ticari Kredi Erken Kapama Taahhütnamesi uyarınca 1.212.268,05 TL erken kapama komisyonu, 137.035,00 TL kredi kullandırma komisyonu, 2.100,00 TL ipotek fek masrafı olmak üzere 1.351.393,05 TL tahsil edildiğini, davacının basiretli tacir olarak imzaladığı sözleşme ile bağlı olduğunu, sözleşmenin eki olan Ticari Kredi Erken Kapama Taahhütnamesinde davacının vadesinden önce kapatılan kredinin kalan ortalama bakiyesi üzerinden kredi vadesi sonuna kadar olan süre için yıllık % 4 üzerinden hesaplanacak erken kapama komisyonu ödeyeceğinin belirtildiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, dava dilekçesinde erken kapama ile ilgili kalemlerin tek tek belirtildiği, 4054 sayılı Kanunu 58. maddesi uyarınca zararın üç katı tazminat da talep edildiği belirtilmiş ise de bu zarar dolayısıyla tazminatın miktarının dilekçede ortaya konulmadığı, buna ilişkin harç da yatırılmadığı, böylelikle 4054 sayılı Kanun 58. maddesi kapsamındaki talebin dava konusu olmadığı, uyuşmazlığın 1.275.220,00 TL fazla tahsilat iddiasına dayandığı, sözleşmede kredi komisyonu devreliğinin % 2 olarak belirlendiği, davalının sözleşmeye göre 174.000,00 TL komisyon tahsil etmesi gerekirken daha düşük olan 137.035,00 TL tahsil ettiği, Ticari Kredi Erken Kapama Taahhütnamesinde vadesinden önce kapatılan kredinin kalan ortalama bakiyesi üzerinden kredi vadesinin sonuna kadar olan süre için yıllık % 4 üzerinden hesaplanacak erken kapama komisyonu uygulanacağının belirtildiği, % 4 oranı üzerinden yapılan hesaplamaya göre erken kapama komisyonunun 1.392.000,00 TL’ye tekabül etmesine rağmen davalı bankaca daha azı olan 1.212.268,05 TL tahsil edildiği, ipotek fek masrafı konusunda sözleşmede hüküm bulunmadığı için diğer bankaların uygulamaları dikkate alınarak hakkaniyete uygun bir miktarın belirlenmesi icap ettiği, ortalama ipotek fek ücreti 375,00 TL iken davalı bankaca 2.100,00 TL ipotek fek ücreti tahsil edildiği, böylelikle 1.725,00 TL fazla tahsilatın söz konusu olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile 1.725,00 TL fazla alınan ipotek bedelinin 12.02.2017 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle tahsiline karar verilmiştir.
Karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ : Davacı vekili, yargılama sırasında alınan 20.12.2017 tarihli bilirkişi raporu ile 20.06.2018 tarihli rapor arasında çelişki açıkça giderilmediğini, ilk raporda 899.068,05 TL erken ödeme komisyonu tutarı, 1.725,00 TL ipotek fek ücreti belirtilmiş iken, ikinci raporda tamamıyla davalı beyanı dikkate alınarak fazla alınan erken ödeme komisyonu olmadığı yönünde hatalı görüş bildirildiğini, erken kapama komisyonu diğer bankaların uygulamalarından anlaşıldığı üzere bir kereye mahsus alınması gerektiğini, buna göre müvekkilinden % 4 oranında erken kapama komisyonu alınması gerekirken % 16 oranında erken ödeme komisyonu tahsil edildiğini, genel işlem koşullarının güçsüz olan taraf lehine yorumlanmasının icap ettiğini, uygulamada erken kapama komisyonun oranının % 2 olduğunu istinaf nedenleri olarak ileri sürmekle kararın kaldırılmasını istemiştir.
DAİREMİZCE DURUŞMA AÇILARAK VERİLEN İLK KARAR : Dairemizce, HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf nedenleriyle ve kamu düzenine ilişkin sebeplerle sınırlı olarak istinaf incelemesi yapılarak ve HMK’nın 356. maddesi uyarınca duruşma açılarak inceleme yapılmıştır.
Somut olayda davacı şirketin 29.09.2016 tarihli genel kredi sözleşmesi imzaladığı, Ticari Kredi Kullandırma Talimatında kredi tutarının 8.700.000,00 TL, kredi faizinin yıllık % 18, vadenin ilk yıl ödemesiz kalan yıllar aylık eşit taksit ödemeli toplam 5 yıl, kredi komisyonunun % 2 devrevi olarak belirlendiği, sözleşmenin 10. maddesinde bankanın komisyon alabileceğinin ifade edildiği, “Erken Ödeme” başlıklı 12.1. maddesinde de bankanın erken ödeme nedeniyle erken ödeme tarihi ile belirlenen vade tarihi arasında mahrum kalacağı faiz tutarına ya da anılan miktarı başka bir kaynakta değerlendirmiş olsaydı elde edeceği gelire göre belirleyeceği miktarda bir erken ödeme ücreti talep edebileceği ifade edildiği, 29.09.2016 tarihli “Ticari Kredi Erken Kapama Taahütnamesi” başlıklı belgede erken kapama halinde kapatılan kredinin kalan ortalama bakiyesi üzerinden kredi vadesi sonuna kadar olan süre için yıllık % 4 üzerinden hesaplanacak erken kapama komisyonunun bankaya ödeneceği yönünde taahhütte bulunulduğu, davacı şirketçe henüz aylık 300.379,92 TL’lik taksitler başlamadan yaklaşık 9 ay önce 16.01.2017 tarihinde 8.700.000,00 TL kredi bedeli, 484.282,55 TL ödeme tarihine kadar tahakkuk eden faiz ile erken kapama komisyonu, kredi tahsis komisyonu ve BSMV ödenerek kredi borcunun kapatıldığı, borcun taksitler halinde vadesinde ödemesi halinde 6.132.522,22 TL faiz ödenmesi gerektiği hususlarında bir ihtilaf bulunmamaktadır. Davacı taraf, erken kapama komisyonu ve kredi tahsis komisyonun tahsil edilmesinin TBK’nın 19 ve 20. maddelerinde belirtilen genel işlem şartlarına aykırı olduğunu savunarak fazladan yapılan tahsilatın iadesini istemiştir. Mahkemece alınan bilirkişi kök raporunda erken kapama taahütnamesine göre tek seferde % 4 oranında erken kapama komisyonu tahsil edildiğinde 348.000,00 TL erken kapama komisyonu tahsil edilmesi gerektiği, bankaca % 13,93’e denk gelecek şekilde 1.212.268,05 TL erken kapama komisyonu tahsil edildiği, emsal banka incelemesinde 4 bankanın % 2, 1 bankanın % 1, 1 bankanın % 10 olmak üzere ortalamasının yıllık % 3,60 olduğu, bu orana göre 313.2000,00 TL erken kapama komisyonu tahsil edilmesi gerekirken bankaca fazla tahsilat yapıldığı, kredi kullandırma talimatında % 2 kredi kullandırma komisyonu belirlendiği, emsal bankaların uygulamalarının da bu yönde olduğu, davalı banka bu orana göre 174.000,00TL kredi tahsis komisyonu tahsil etmesi gerekirken daha azı olan 137.025,00 TL tahsil ettiği belirtilmiştir. Kök rapora itiraz üzerine alınan ek raporda sözleşmenin eki olan Ticari Kredi Erken Kapama Taaahhütnamesine göre yıllık % 4 oranında erken kapama komisyonu hesaplandığında 1.252.800,00 TL erken kapama komisyonu tespit edildiği, davalı bankaca daha azı olan 1.212.268,05 TL erken kapama komisyonu tahsilatı yapıldığı rapor edilmiştir. Mahkemece kredi erken kapama taahütnamesinin kredi sözleşmesinin eki olduğu ve davacıyı bağladığı, bu taahütnamede kalan ana para tutarı üzerinden yıllık % 4 oranında erken kapama komisyonu alacağının belirtildiği, ticari kullandırma talimatında bankanın % 2 oranında kredi tahsis komisyonu uygulayabileceği kararlaştırıldığı, bilirkişi ek raporunda bu hükümlere göre yapılan hesaplamaya göre davacından fazladan tahsilat yapılmadığı gerekçesiyle davacının erken kapama ve kredi tahsis komisyonu ile ilgili talebi reddedilerek 1.727,00TL fazladan alınan ipotek fek bedelinin tahsiline karar verilmiştir. İpotek fek bedeli istinaf konusu olmayıp davalı banka yönünden miktar itibariyle de kesindir.
Dairemizce sözleşme tarihi öncesinde davalı bankanın Merkez Bankasına bildirdiği erken kapama komisyonu ve kredi tahsis komisyonlarının ne olduğunun sorulması, emsal araştırması yapılan bankalardaki kredi kapama komisyonunun yıllık mı tek seferde mi tahsil edildiğine dair yazılar yazılıp bilirkişi raporu alınmak üzere HMK’nın 356. maddesi uyarınca duruşma açılmıştır. Bankacı bilirkişi … raporunda, bankanın kredi kullandırma talimatında krediden devrevi % 2 kredi kullandırma komisyonu alacağını belirttiği, bu durumun emsal banka uygulamalarına uygun olduğu, bankanın Merkez Bankasına %1, minimum 250 TL, maksimim % 5 olarak erken kapama komisyonu uygulayacağını bildirildiği, davalı bankaca % 2 oranından da daha az olan 137.025,00 TL tahsil edildiği, erken ödeme taahütnamesinde yıllık % 4 oranında erken kapama komisyonu uygulanacağı belirtildiği, bu oranın Merkez Bankasına bildirilen oran ile aynı olduğu, dosyadaki kök raporda belirtilen emsal banka ortalamalarına göre % 3,60 x 4 oranında erken kapama komisyonunun 1.252.800,00 TL olmasına rağmen daha azı olan 1.212.268,05 TL tahsilat yapıldığı, sözleşmenin 12.1 maddesi uyarınca 4.404.039,30 TL erken kapama komisyonu alması gerektiği, Merkez Bankasına bildirilen yıllık % 4 oranına göre ise kalan süre 4 yıl 8,5 aya göre 1.635.123,29 TL, kalan 4 yıla göre ise 1.392.00,00 TL erken kapama komisyonu tahsili icap ettiği, davalı bankaca fazlaca tahsilat yapılmadığı bildirmiştir. Bilirkişi ek raporunda kredinin açıldığı tarihe ait kredi hesap ekstresi gönderilmediğinden kredinin kapandığı işlemleri gösteren hesap ekstresinden tespit edilen 137.025TL kredi tahsis komisyonu ile ilgili değerlendirme yapılmış ise de 14.10.2016 tarihinde 45.675,00TL, 16.01.2017 tarihinde 137.025,00TL olmak üzere toplam 174.000,00 TL( % 5 vergisiyle 182.700.00 TL) kredi tahsis komisyonu kesildiği, bankanın Merkez Bankasına kredi tahsis komisyonu için bildirdiği en fazla % 5 oranından % 3 oranında indirim yaparak % 2 oranında erken kapama komisyonu uyguladığı belirtilmiştir.
Davacı vekili, kök rapora karşı başka bankalardan da örnek uygulamanın sorulması gerektiğini, çoğu bankada erken kapama oranı % 2 iken sadece bir bankada % 10 olduğunu, ortalama alınırken fahiş olanın çıkartılması icap ettiğini, bilirkişinin 3,6×4= % 14,4 oranı üzerinden hesaplama yaptığını, erken kapama için genel uygulamanın yıllık değil tek seferde ve fahiş olmayan % 2 lik oran üzerinden olduğunu, 10.02.2020 tarihinde Resmi Gazetede yayınlanan Bankalarca Ticari Müşterilerden Alınabilecek Ücretlere İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Tebliğin 11/3. maddesinde erken ödeme halinde bankaya erken ödenen tutarın kalan vadesi yirmi dört ayı aşan kredilerde yüzde birini, kalan vadesi yirmi dört ayı aşan kredilerde ise yüzde ikisini geçemeyeceğinin belirtildiğini, istinaf dilekçelerinde başkaca talepleri de olmasına rağmen kredi kapama komisyonu, haksız tutarların BSMV’si, haksız alınan tutarların ödeme tarihinden itibarin faizi ile 4054 sayılı K.4. madde ile 58. maddesinde yer alan 3 katı tazminat hakkında inceleme yapılmadığını belirterek rapora itiraz etmiştir. HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen nedenlerle istinaf incelemesi yapılmış olup istinaf dilekçesinde açıkca erken kapama komisyonu ile ilgili itirazlar bildirilmiş ise de kredi komisyonu ile ilgili net bir itiraz bulunmamaktadır. Bilirkişi raporuna itiraz edildiğine dair genel ifadeden mahkemenin aldığı bilirkişi raporunda kredi komisyonu hesap edildiğinden reddedilen kredi komisyonuna ilişkin de istinaf başvurusunda bulunduğu kabul edilse bile Dairemizce alınan bilirkişi raporunda zaten kredi komisyonu ve BSMV ile ilgili inceleme yapıldığından bu yönündeki itirazı haksız bulunmuştur. Tazminat istemiyle ilgili olarak mahkemece açık bir gerekçeye yer verilmemiş olsa da bu talep yönünden açıkca istinaf yoluna başvurulmadığından bu talep yönünden bir inceleme yapılmasına gerek görülmemiştir. Yine bilirkişi raporuna itiraz dilekçesinde davalı bankaya ait erken kapama komisyon oranın tek seferde % 2, kredi tahsis komisyonu oranlarının % 0.025 olarak gözüktüğü ticari masraf komisyon ücretleri başlıklı belge eklenmiş ise de T.C Merkez Bankasına Dairemizce yazılan yazıya kredi sözleşmesinin imzalandığı dönemi kapsayan 01.01.2016-13.08.2017 tarihleri için kalan bakiye üzerinden yıllık % 4 oranında erken kapama, 01.01.2016-31.12.2017 tarihleri arasında % 1 , minimum 250 TL, maksimum % 5 oranında kredi tahsis komisyonu tahsil edileceğine dair ilan karşısında sözleşme tarihinden sonraki dönemlere ilişkin belgelere itibar edilmemiştir.
Ticari kredilere ilişkin erken kapama ve kredi tahsis komisyonu ile ilgili alacak davalarının temyiz incelemesi Yargıtay 11. Hukuk Dairesince, aynı konuda itirazın iptali şeklinde açılan davaların temyiz incelemesi ise Yargıtay 19. Hukuk Dairesince(Kaatılan) temyiz incelemesi yapılmaktadır. Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin erken kapama komisyonu ile ilgili kararları değişkenlik göstermekle birlikte son dönemdeki kararlarından sözleşme tarihine göre ikili ayrıma gittiği, 818 sayılı Borçlar Kanunun zamanında düzenlenen sözleşmeler yönünden sözleşmede bir oran belirtilmesi halinde bu oran, bir oran belirtilmemesi halinde bankanın T.C. Merkez Bankasına bildirdiği oran, bu da yok ise emsal banka uygulamalarına göre makul bir oran belirlenmesi gerektiği, sözleşme tarihi 6098 sayılı TBK döneminde ise sözleşme hükümleri yönünden aynı yasanın 19, 20 . maddesi uyarınca genel işlem koşulları yönünden incelemeye tabi tutulması, kredi sözleşmelerinde yer alan masraf tahsiline ilişkin hükümlerin yazılmamış sayılması sebebiyle oluşan boşlukların öncelikle bankanın 09.12.2006 tarihli Resmi Gazete’de Merkez Bankası tarafından yayınlanan ve 2014/6 sayılı Tebliğ ile güncellenen 2006/1 sayılı Tebliğin 3., 4. ve 6/2 maddeleri uyarınca belirleyip ilan ettiği oranlar, bankanın bu yönde yapmış olduğu bir ilan bulunmadığının tespit edilmesi halinde ise emsal banka uygulamaları gözetilerek doldurulması gerektiği yönündedir. (Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 16/12/2019 tarih 2018/4910 E -2019/8174 K, 30.09.2019 tarih 2018/5750 E- 2019/5991K, 26.09.2019 tarih 2018/4650 E- 2019/5901K sayılı kararları).
İstinafa konu dosyada Dairemizce TC. Merkez Bankasına yazı yazılmış, ilgili kurumca verilen cevapta davalı bankanın dava konusu kredi sözleşmesinin imzalandığı ve borcun kapatıldığı dönemi kapsayan 01.01.2016-13.08.2017 tarihleri için kalan bakiye üzerinden yıllık % 4 oranında erken kapama, yine kredi sözleşmesinin imzalandığı ve borcun kapatıldığı dönemi kapsayan 01.01.2016-31.12.2017 tarihleri arasında % 1, minimum 250 TL, maksimim % 5 oranında kredi tahsis komisyonu tahsil edileceğine ilişkin bildirimde bulunduğu belirtilmiştir. Davalı bankanın bu bildirime uygun olarak iki seferde olmak üzere toplam % 2 oranında kredi tahsis komisyonu uyguladığı, yine bu bildirime(yıllık %4) göre bakiye süre 4 yıl 8,5 ay alındığında 1.635.123,29 TL, bakiye süre 4 yıl kabul edildiğinde ise 1.392.000,00 TL erken kapama komisyonu uygulaması gerekirken bunların da altında 1.212.268,05 TL erken kapama komisyonu uygulayarak fazladan tahsilat yapmadığı anlaşılmıştır. Basiretli bir tacirin seçenek özgürlüğü içinde kendisine en uygun kredi şartlarını sağlayan banka ile sözleşme yapması icap eder. Kredi kullanan tacirin bankaların uyguladığı erken kapama oranı ve diğer masrafları araştırması, bankalarla müzakere etmesi, T.C. Merkez Bankasına bildirilen masrafları öğrenmesi bir tacirden beklenmesi gereken bir durumdur. Sözleşmenin orana ilişkin kısımları önceden müzakere edilmediği için genel işlem koşulu olarak kabul edilmesi durumunda kredi kullanan tacirin bankanın internet sitesinde de yayınlanan T.C. Merkez Bankasına bildirdiği erken kapama komisyonu ve masrafından haberdar olması gerektiği için Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin yukarıda anılan kararlarında belirtildiği üzere bu boşluğun bankanın T.C. Merkez Bankasına bildirdiği oran üzerinden belirlenmesi gerektiği kanaatiyle davalı bankanın fazladan tahsilat yapmadığı sonucuna varılmıştır.
Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu’nun 07.07.2020 tarihli kararıyla 19. Hukuk Dairesi kapatılarak işleri 11. Hukuk Dairesi’ne devredilmiş olmakla Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nin uygulamaları da dikkate alınarak uyuşmazlığın incelenmesi gerekmektedir. Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 08.05.2019 tarih 2018/426E, 2019/3029 K sayılı kararında sözleşmedeki erken ifa hali her iki tarafın menfaatlerini korumaya yönelik bir düzenleme olduğundan genel işlem şartı olarak kabul edilmesi mümkün olmadığı, sözleşmede bir oran belirlenmiş ise bu oranın uygulanması gerektiği belirtilmiştir. Böylelikle Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin 6098 sayılı TBK’dan sonra düzenlenen sözleşmelerde aynı yasanın 19, 20 maddeleri uyarınca genel işlem koşullarına yönelik denetim yapılmaması, sözleşmedeki oranın uygulanması görüşünde olduğu anlaşılmaktadır. Eldeki dosyada taraflarca imzalı Erken Kapama Taahhütnamesinde kalan ana para üzerinden yıllık % 4 oranında erken kapama komisyonu tahsil edileceği, yine taraflarca imzalı Ticari Kredi Kullandırma Talimatında da % 2 kredi tahsis komisyonu uygulanacağı belirtilmiş olup, davalı bankaca taahhütnamede belirtilenden daha az erken kapama komisyonu tahsil edildiğinden yine Ticari Kredi Kulladırma Taahhütnamesinde belirtilen orana denk gelecek şekilde (toplamda %2) kredi tahsis komisyonu uygulandığı tespit edildiğinden davalı bankanın fazladan tahsilat yapmadığı anlaşılmıştır.
Bu durumda gerek Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin gerekse Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin(Kapatılan) kararlarına göre yapılan incelemede davalı bankaca fazladan erken kapama komisyonu ve kredi tahsis komisyonu tahsil edilmediğinden Dairemizce yapılan inceleme sonucunda ilk derece mahkemesinin davanın reddine dair verdiği karar sonucu itibariyle doğru bulunmakla 22.07.2020 tarih 7251 sayılı Kanunun 36. maddesiyle değişik HMK’nın 356/2 maddesi uyarınca istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
YARGITAY BOZMA İLAMI : Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 13.09.2022 tarih 2021/1379E, 2022/7-5822 K sayılı ilamı ile bölge adliye mahkemesi tarafından yapılacak incelemenin biri denetim, biri dava konusu uyuşmazlık olmak üzere iki yönü bulunduğu, bölge adliye mahkemesince duruşma açılmalarak dava konusu uyuşmazlık üzerinde bir inceleme yapılması halinde HMK’nın 356/2. maddesi uyarınca yeniden esas hakkında bir karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle Dairemizin kararının bozulmasına karar verilmiştir.
GEREKÇE: Dairemizce, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf incelemesi sırasında HMK’nın 356. maddesi uyarınca duruşma açıldıktan sonra ilk derece mahkemesi kararı sonucu itibariyle doğru bulunarak 22.07.2020 tarih 7251 sayılı Kanunun 36. maddesiyle değişik HMK’nın 356/2 maddesi uyarınca istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş ise de Yargıtay 11. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun esastan reddi kararı yerine yeniden esas hakkında karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle Dairemizin kararı bozulmuş olup bozmaya uyulmuş olmakla usuli kazanılmış hak doğmuştur.
İlk derece mahkemesince verilen karar davacı tarafça istinaf edilmiş, sadece erken kapama komisyonu ve kredi tahsis komisyonu istinaf konusu edilmiştir. İpotek fek ücretiyle ve 4054 sayılı Kanun uyarınca tazminat istemiyle ilgili kurulan hükümle ilgili bir istinaf bulunmamaktadır.
Uyulan Yargıtay bozma ilamı kapsamında yapılan yargılama neticesinde, yukarıda ayrıntısına yer verildiği üzere taraflarca imzalı Erken Kapama Taahhütnamesinde kalan ana para üzerinden yıllık % 4 oranında erken kapama komisyonu tahsil edileceği, yine taraflarca imzalı Ticari Kredi Kullandırma Talimatında da % 2 kredi tahsis komisyonu uygulanacağı belirtilmiş olup, davalı bankaca taahhütnamede belirtilenden daha az erken kapama komisyonu ile yine Ticari Kredi Kulladırma Taahhütnamesinde belirtilen orana denk gelecek şekilde (toplamda %2) kredi tahsis komisyonu uygulandığı, yapılan tahsilatın davalı bankanın sözleşme öncesi Merkez Bankasına yaptığı bildirime uygun olduğu tespit edildiğinden davalı bankanın fazladan tahsilat yapmadığı, ilk derece mahkemesince verilen kararın sonuç itibariyle doğru olduğu kanaatine varılmıştır. Buna göre istinafa gelenin sıfatı, istinaf nedenleri ve usuli kazanılmış haklar gözetilerek ilk derece mahkemesi kararı aynen tekrar edilecek şekilde yeniden hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle,
1-Davacının davasının KISMEN KABULÜ ile 1.725,00 TL fazla alınan ipotek fek bedelinin 12.02.2017 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
İpotek fek bedeline ilişkin fazlaya dair talebin, erken kapama komisyonu ile kredi kullandırma komisyonuna ilişkin taleplerin reddine,
Davacının 4054 sayılı yasanın 58. maddesi uyarınca üç katı tazminat talebinin harcı ödenmemiş ve usulüne göre dava konusu haline getirilmiş bir talep olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 117,83 TL karar harcının başlangıçta peşin olarak alınan 21.777,57 TL harçtan mahsubu ile fazla yatan 21.659,74 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesap edilen 1.725,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden reddedilen miktar yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 149.879,60 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Davacı tarafından bozma öncesi yapılan 707,20 TL yargılama gideri ile 121,30 TL istinaf yoluna başvuru harcı, 292,10 TL temyiz yoluna başvuru harcı, 250,00 TL bilirkişi ücreti, 442,90 TL tebligat ve posta masrafı olmak üzere toplam 1.813,5‬0 TL yargılama giderinden kazanıp kaybetme oranına göre hesap edilen 1,81 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde Yargıtay ilgili hukuk dairesinde temyiz yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 20.01.2023