Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2022/1727 E. 2022/1894 K. 21.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/1727
KARAR NO : 2022/1894

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 11.10.2022
NUMARASI : 2022/722 Esas
DAVANIN KONUSU : İhtiyati Tedbir – İhtiyati Haciz
KARAR TARİHİ : 21.12.2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 21.12.2022
İzmir 7.Asliye Ticaret Mahkemesinin 11.10.2022 tarih 2022/722 Esas sayılı ara kararın Dairemizce incelenmesi ihtiyati tedbir talep eden davacı vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, üye … tarafından düzenlenen rapor dinlenip ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
TALEP : İhtiyati tedbir isteyen vekili, müvekkili …’ın 18/11/2020 tarihinde idaresindeki elektrikli bisiklet ile çift şerit olan yolda, gerekli kontrolü yaparak karşıya geçmek üzere hareket ettiği ve kavşakta mevcut adaya girdiği sırada davalı …’ın … plakalı araçla kendisine çarpması sonucu ağır yaralandığını ve hastaneye kaldırıldığını, hastanede yapılan muayenesinde hayati tehlikesinin bulunduğunu, vücudunda kırıkların bulunduğunu, müvekkilinin hastaneden taburcu olduktan sonra ise 6 aydan daha uzan yatakta bir süre yatalak kaldığını, kazadan önce ziraat ile uğraşan müvekkilinin ekonomik açıdan iyi kazançlar elde etmekteyken gerek tedavi sürecinde gerekse tedavi sürecinin sonunda bedelsel engelinden dolayı çalışamadığını, başkalarının ziraai işlerini yapamadığını ve ekonomik yönden ciddi zararlar ettiğini, açıklanan nedenler ile karşı taraflardan alınacak maddi ve manevi tazminatlarla müvekkilinin acılarının bir parça olsa hafifleyeceğini, müvekkilinin şu anki durumu göz önüne alınarak teminatsız olarak kazaya karışan … plakalı araca ve varsa davalılar adına kayıtlı menkul ve gayrimenkul malvarlıkları üzerine ihtiyati tedbir niteliğinde ihtiyati haciz kararı verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece, dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, 18/11/2020 tarihli trafik kazasında davacının uğramış olduğu zararların davalı …’tan ve davalı sigorta şirketinden tahsili talebi ile açılan tazminat isteğine ilişkin olduğunu, açılan davanın niteliğine göre uyuşmazlık konusu olmadığından davalının malvarlığına ihtiyati tedbir konulmasına yasal olanak bulunmadığı gibi, trafik kazasının meydana gelmesinde kimin kusurunun bulunduğu ve davacının zarar görüp görmediğinin tespiti yapılacak yargılama sonucu belirlenebileceğinden ihtiyati haciz koşullarının gerçekleştiğinden de söz edilemeyeceğinden davacının ihtiyati tedbir niteliğindeki haciz talebinin reddine karar verilmiştir.
Karara karşı ihtiyati tedbir talep eden davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ : İhtiyati haciz isteyen davacı vekili, meydana gelen kaza sebebiyle davalı … hakkında Ödemiş 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 2021/289 Esas sayılı dosyasında kamu davası açıldığını, davacının kaza neticesinde %24 oranında engelli kaldığını, davacının alacağının olay tarihi olan 18.11.2020 tarihinde muaccel hale geldiğini, çekişmeli olan hususun tazminat miktarı olduğunu, bununda yaklaşık olarak ispat edildiğinin varsayılması gerektiğini, bu nedenle dava değeri üzerinden açılan davanın sonuçsuz kalmaması için ihtiyati tedbir niteliğinde ihtiyati haciz kararı verilmesi gerektiğini ileri sürerek kararın kaldırılmasını istinaf konusu etmiştir.
GEREKÇE : Talep, ihtiyati hacze yönelik olup ilk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçeyle talebin reddine karar verilmiştir.
HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf incelemesi, istinafa başvuran tarafın istinaf başvuru dilekçesinde bildirdiği sebeplerle ve kamu düzeniyle sınırlı olarak yapılmıştır.
İİK’nın 257/1. maddesi gereğince rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklarıyla diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir. Buradaki ispat, esas davadaki gibi tam bir ispat olmamakla birlikte yaklaşık olarak ispattır.
Somut olayda, davacı tarafından davalı işleten ve sigortacıya karşı açılan tazminat istemli dava da ihtiyati haciz istenmekte olup, mahkemece talebin reddine ilişkin karar davacı tarafından ihtiyati haciz kararı verilmesi gerektiği ileri sürülerek istinaf konusu edildiğinden istinaf incelemesi istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılmıştır. Dosya kapsamı ve delil durumuna göre davanın başlangıcında davacı aracında meydana geldiği ileri sürelen maddi ve manevi tazminat tutarları ile tarafların kusur durumları konusunda İİK’nın 258/2. maddesi gereğince dosya bir bütün olarak değerlendirildiğinde anılan bu hususlar yönünden yaklaşık ispat şartları henüz oluşmamış olup yargılama aşamasında bu hususlarda deliller toplandıktan sonra tekrar ihtiyati haciz istemi değerlendirilebilecek olup istem tarihinde ihtiyati haciz şartları oluşmadığından ihtiyati haciz isteminin talep tarihi itibariyle reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamıştır.
Bu durumda, istinaf kanun yoluna başvuranın dilekçesinde yer verdiği itirazların açıklanan gerekçe ışığında yerinde olmamasına, kararda kamu düzenine ilişkin bir aykırılık bulunmamasına, kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olmasına göre, duruşma açılmasına gerek görülmeyerek Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-İhtiyati tedbir talep eden davacı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-İhtiyati tedbir talep eden yönünden istinaf karar harcı olan 133,00 TL’den peşin alınan 80,70 TL’nin mahsubu ile eksik kalan 52,30 TL’nin ihtiyati tedbir talep eden davacıdan tahsiline,
3-İstinaf başvurusu nedeni ile ihtiyati tedbir talep eden davacının yaptığı giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362/1-f maddesi gereğince kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.21.12.2022