Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2022/1714 E. 2022/1691 K. 16.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/1714
KARAR NO : 2022/1691

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : MUĞLA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 01.07.2022
NUMARASI : 2022/845 E.
DAVANIN KONUSU : İhtiyati Haciz
KARAR TARİHİ : 16.11.2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 16.11.2022
Muğla Asliye Ticaret Mahkemesinin 01.07.2022 tarih 2022/845 E.sayılı kararının Dairemizce incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, başkan … tarafından düzenlenen rapor dinlenip, dosya içerisindeki tüm belgeler okunup, incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
TALEP : İhtiyati haciz isteyen davacı vekili, müvekkilinin borçlu olarak bulunduğu Muğla 1.icra Müdürlüğünün 2020/3864 E.sayılı dosyasında takibe konu senedin düzenleyen …’ın imzasının geçersiz olması nedeniyle müvekkilinin aval şerhinin de geçersiz olduğunu, buna göre aval veren olarak sorumluluğunun bulunmadığını, senet borçlusu …’ın Muğla İcra Hukuk Mahkemesindeki imzaya itiraz davasında imzanın bu kişinin el ürünü olmadığının ortaya çıktığını, buna göre bono niteliği taşımadığını, ayrıca aval veren durumunda olan müvekkilinin de aval şerhinin geçersiz olduğunu ileri sürerek takipten dolayı borçlu bulunmadığı ve icra tehdidi altında ödemiş olduğu bedelin istirdadı ile birlikte ihtiyati haciz kararı verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, her ne kadar İcra Hukuk Mahkemesince keşideci imzasının keşidecinin el ürünü olmadığına karar verilmiş ise de kararın istinaf edilmiş olup kesinleşmediğini, kesinleşmemiş bir rapor ve karara göre alacaklı davacının alacaklı olduğu hususunun İİK 257 maddesinde belirtilen yaklaşık ispat şartlarının oluşmadığı gerekçesiyle ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmiştir.
Karara karşı ihtiyati haciz isteyen davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ : İhtiyati haciz isteyen davacı vekili, müvekkili davacının senette avalist konumunda olup alacaklıya herhangi bir borcu olmadığı halde icra tehdidi altında zorunlu olarak ödeme yaptığını, İcra Hukuk Mahkemesinde bonoda müvekkilinin avalist konumunda olup dava dışı …’ın bonoyu tanzim eden kişi olduğunu, İcra Hukuk Mahkemesinde açılan davada imzanın bonoyu düzenleyenin eli ürünü olmadığını ispatladığını, bononun bono niteliği taşımadığı buna göre müvekkilinin aval şerhinin de geçersiz olduğu ve sorumluluğunun bulunmadığını ileri sürerek, kararın kaldırılmasını istemiştir.
GEREKÇE : Talep, ihtiyati haciz istemine ilişkin olup, ilk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçeyle talebin reddine karar verilmiştir.
İİK’nın 257/1. maddesi gereğince rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklarıyla diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir. Buradaki ispat, esas davadaki gibi tam bir ispat değildir. İİK’nın 258/2. maddesi uyarınca alacaklı alacağı ve icabında haciz sebepleri hakkında mahkemeye kanaat getirecek delilleri göstermeye mecburdur. İhtiyati haciz özel olarak para alacaklarına ilişkin bir geçici hukuki korumadır. İhtiyati haciz bir dava değildir. Bu nedenle ihtiyati haciz talep eden alacaklı alacağın varlığı ve haciz sebepleri hakkında yaklaşık ispatı sağlayacak delilleri ibraz etmek zorunda olup ihtiyati haciz bir dava olmadığından mahkemenin yaklaşık ispat için delil toplama yükümlülüğü bulunmamaktadır.
Somut olayda, davacı tarafça ileri sürülen borçlu bulunmadığının tespitine ilişkin İcra Hukuk Mahkemesi kararının kesinleşmediği ihtilaf konusu değildir. Davacının bonoda avalist olduğu sabittir. Dosya kapsamı ve delil durumuna göre davacının borçlu bulunup bulunmadığı hususu İİK 257 maddesi gereğince belli ölçüde ve yaklaşık olarak talep tarihi dikkate alındığında belli ölçüde ve yaklaşık ispat şartları açısından ihtiyati haciz şartları bulunmadığı ve buna göre karar tarihi itibariyle ilk derece mahkemesi kararında usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından, istinaf kanun yoluna başvuranın dilekçesinde yer verdiği itirazların açıklanan gerekçe ışığında yerinde olmamasına, kararda kamu düzenine ilişkin bir aykırılık bulunmamasına, kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olmasına göre, duruşma açılmasına gerek görülmeyerek Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-İhtiyati haciz isteyen davacı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-İhtiyati haciz isteyen davacı yönünden istinaf karar harcı olan 133,00 TL’den peşin alınan 80,70 TL’nin mahsubu ile eksik kalan 52,30 TL’nin ihtiyati haciz isteyen davacıdan tahsiline,
3-İstinaf başvurusu nedeni ile ihtiyati haciz isteyen davacının yaptığı giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362/1-f maddesi gereğince kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.16.11.2022