Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2022/1695 E. 2022/1694 K. 16.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/1695
KARAR NO : 2022/1694

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 27.09.2022
NUMARASI : 2022/395 E. 2022/689 K.
DAVANIN KONUSU : Zayi Belgesi Verilmesi
KARAR TARİHİ : 16.11.2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 16.11.2022

İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 27.09.2022 tarih 2022/395 Esas 2022/689 Karar sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, başkan … tarafından düzenlenen rapor dinlenip ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA :Davacı vekili, müvekkilinin … Vergi Dairesinin vergi mükellefi olup, aydınlatma ekipmanları toptan ticareti ile iştigaline 01.11.2018 tarihinde başlayıp, 15.06.2020 tarihinde terkin olduğunu, 2018 yılı basit usul defteri ile 2019 yılı gerçek usul defterlerini annesinin iş yerinin arşiv odasına koyduğunu, ancak İzmir depremi sonucunda zayi olduğunu annesini ziyareti sırasında öğrendiğini ileri sürerek, bu defterlerin zayi olduğuna karar verilmesin talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece iddia ve tüm dosya kapsamına göre, davacı tarafın tacir olmadığı, TTK 82 maddesi gereğince eldeki davanın tacirler tarafından açılabileceği sonuç ve kanaatine varılarak davanın reddine karar verilmiştir.
Karara karşı davacı tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ : Davacı vekili, mahkemece eksik inceleme yapılarak karar verildiğini, Bornova VD’den gelen yazı cevabına göre hüküm kurulduğunu ancak müvekkilinin … VD mükellefi olduğunu ve buradan sorularak tacirlik sıfatının belirlenmesi gerektiğinden eksik ve hatalı olarak Bornova VD’den sorulduğundan kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek kararın kaldırılmasını istinaf konusu etmiştir.
GEREKÇE : Dava, zayi belgesi verilmesi istemine ilişkin olup, ilk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmiştir.
Dairemizce HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf nedenleriyle ve resen kamu düzenine ilişkin sebeplerle sınırlı olarak istinaf incelemesi yapılmıştır.
Davacı tarafından, açılan davada 2018 ve 2019 yıllarına ait basit usul defteri ile gerçek usul defterlerinin annesine ait iş yeri arşivinde iken İzmir depreminde göçük altında kalarak zayi olduğu ileri sürülerek zayi belgesi istenmiştir. Mahkemece davacının tacir olmadığı kanaatine varılarak davanın reddine karar verilmiştir. Konuyu düzenleyen 6102 TTK’nın 82 maddesi gereğince tacirin saklamakla yükümlü olduğu defter ve belgelerin ziyaa uğraması halinde ziyaa uğraması tarihinden itibaren 15 gün içerisinde bunların ziyaa uğradığından dolayı zayi belgesi verilmesinin açabileceği düzenlenmiştir. Dava dilekçesinde zayi belgesi istenen belgelerin 2018 ve 2019 yı9lına ait olup bunların İzmir depreminde annesinin iş yeri arşivinde bu yerin yıkılması sonucu zayi olduğu iddia edilmiştir. Dava açılış tarihi 07.05.2022 tarihi olmasına göre bilinen İzmir depreminin 2020 yılı Ekim ayı içinde olduğu değerlendirildiğinde, davacının tacir olup olmadığı aranmaksızın depremin olma hususu da herkesçe bilinecek bir husus olduğu gözet,ildiğinde davanın yasanın aradığı zorunlu süre içinde açılmadığı sabittir. Bu durumda davacı tarafın davayı açma konusunda tacir olup olmadığı hususundaki araştırmanın eksik olup olmadığına bakılmaksızın davanın yasanın aradığı süre içinde açılmadığı, eğer davacı tacir ise kendi iş yeri dışında başka bir yerde bıraktığı defterlerin 2020 yılındaki deprem sonucu zayi olduğunu, yaklaşık 2 takvim yılı sonunda ileri sürmüş olması birlikte değerlendirildiğinde davanın yasal süresi içinde açılmadığı sabittir.
Açıklanan nedenlerle her ne kadar ilk derece mahkemesince davanın davacı tarafın tacir olmaması nedeniyle reddine karar verilmiş ise de esasen davanın süresinde açılmadığı sabit olduğundan, davanın bu nedenlerle reddine karar verilmesi gerektiği anlaşıldığından istinaf kanun yoluna başvuranın dilekçesinde yer verdiği itirazların açıklanan gerekçe ışığında yerinde olmamasına, kararda kamu düzenine ilişkin bir aykırılık bulunmamasına, kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olmasına göre, duruşma açılmasına gerek görülmeyerek Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf karar harcı olan 80,70 TL peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
3-İstinaf başvurusu nedeni ile davacının yaptığı giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, HMK’nın 362/1-ç maddesi uyarınca kesin olmak üzere 16.11.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.