Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2022/1679 E. 2022/1949 K. 29.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/1679
KARAR NO : 2022/1949

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : AYDIN ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 09.02.2022
NUMARASI : 2022/190 E. 2022/179 K.
DAVANIN KONUSU : Adi Ortaklığın Tasfiyesi, Alacak
KARAR TARİHİ : 29.12.2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 25.01.2023

Aydın Asliye Ticaret Mahkemesinin 09.02.2022 tarih 2022/190 E. 2022/179 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, üye … tarafından düzenlenen rapor dinlenip ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA : Davacı vekili, müvekkili ile davalı şirket 26.12.2018 tarihli adi ortaklık sözleşmesi imzalayarak restaurant işletmeye başladıklarını, bu güne kadar adi ortaklık yönetiminden sorumlu davalının müvekkiline hiç cevap vermediğini, adi ortaklığın elde ettiği son derece yüksek miktardaki kazançtan müvekkilinin nam ve hesabına düşen kar hissesini de ödemediğini, müvekkilinin bu amaçla gönderdiği ihtarnameden cevap alamadığını ileri sürerek, HMK’nın 107. maddesi uyarınca belirsiz alacak davasına esas olmak üzere 20.000,00 TL kar payının dava tarihinden itibaren işleyecek reeskont avans faizi birlikte tahsiline, haklı sebeple adi ortaklığın feshi ve tasfiyesine, tedbiren adi ortaklık yönetimi için bir kayyım atanmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece, dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, davacının tacir olmadığı, adi ortaklığın tasfiyesine ilişkin davalara bakmakla asliye hukuk mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle göreve ilişkin dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine, dosyanın Kuşadası Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine dair hüküm kurulmuş, aynı kararla, tedbir talebine ilişkin iddiaların bu aşamada soyut nitelik taşıdığı, yaklaşık ispatın gerçekleşmediği belirtilerek tedbir talebinin reddine karar verilmiştir.
Karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ : Davacı vekili, davalı şirket yetkilisinin bugüne kadar ne hesap verdiğini ne de inceleme yapılabilmesi için girişimde bulunduğunu, müvekkiline kar payı ödenmediğini, adi ortak yöneticisinin yönetim yetkisini kötüye kullandığına dair güçlü emareler elde edilmiş olmakla yönetim yetkisinin kaldırılmasına karar verilmesi gerektiğini, iddiaların somut nitelikte bulunduğunu, mevcut delil durumu itibariyle yaklaşık ispatın gerçekleştiğini, kararın sadece ihtiyati tedbir talebinin reddiyle ilgili kısmını istinaf ettiklerini belirtmiştir.
GEREKÇE : Dava, adi ortaklığın fesih ve tasfiyesi, alacak istemine ilişkin olup, ilk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçeyle davanın göreve ilişkin dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmiştir.
Dairemizce HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf nedenleriyle ve resen kamu düzenine ilişkin sebeplerle sınırlı olarak istinaf incelemesi yapılmıştır.
Somut olayda davacının tacir olduğu iddia ve ispat edilmemiş olmamakla TBK’da düzenlenen adi ortaklığın fesih ve tasfiyesini içeren eldeki davada asliye hukuk mahkemesi görevlidir. Mahkemece görevsizlik kararıyla birlikte ihtiyati tedbir talebi de reddedilmiştir. Davacı vekili, kayyım tayinine ilişkin ihtiyati tedbir talebinin reddedilmesini istinaf nedeni olarak bildirmiştir. Mahkemece, görevsizlik kararı verilmekle dosyadan el çekildiği için ihtiyati tedbir talebinin incelememesi gerekiyor ise de HMK’nın 390/1. maddesi uyarınca görevli mahkemece ihtiyati tedbir talebi hakkında yeni bir karar verilmesi gerektiğinden bu aşamada kararın kaldırılması sonuca etkili görülmemiştir.
Bu durumda, istinaf kanun yoluna başvuranın dilekçesinde yer verdiği itirazların açıklanan gerekçe ışığında yerinde olmamasına, kararda kamu düzenine ilişkin bir aykırılık bulunmamasına göre, duruşma açılmasına gerek görülmeyerek Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf karar harcı olan 80,70 TL peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
3-İstinaf başvurusu nedeniyle davacı tarafından yapılan giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, HMK’nın 362/1-f maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.29.12.2022