Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2022/1643 E. 2022/1731 K. 25.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/1643
KARAR NO : 2022/1731

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KARŞIYAKA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 03.10.2022
NUMARASI : 2022/509 E.
TALEBİN KONUSU : İhtiyati Tedbir
KARAR TARİHİ : 25.11.2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 25.11.2022
Karşıyaka Asliye Ticaret Mahkemesinin 03.10.2022 tarih 2022/509 E.sayılı kararın Dairemizce incelenmesi ihtiyati tedbir isteyen (davacı) vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, üye … tarafından düzenlenen rapor dinlenip, dosya içerisindeki tüm belgeler okunup, incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
TALEP : İhtiyati tedbir isteyen davacı vekili, müvekkil ile davalı …. arasında sözlü olarak yapılan anlaşma gereği … isimli dava dışı bir şirketin 2017 yılında Azerbaycan’da kurulduğunu, bu şirket görünüşte davalı … adına kayıtlı ise de müvekkil söz konusu şirketin finansmanını karşılayan kişi olarak gizli ortak konumunda olduğunu, aynı unvan adı altında Türkiye’de de 2020 yılı Aralık ayında davalı şirketin kurulduğunu, ortaklık anlaşması gereği davalı …’in de davalı şirkette resmiyette ortak olmayıp yalnızca münferiden yetkili müdür olarak atandığını, taraflar arasındaki anlaşma uyarınca müvekkilinin 2022 yılı Mart ayında Türkiye’de bulunan davalı şirketin %50 hissesini davalı …’e devrettiğini, aynı şekilde davalının, Azerbaycan’daki şirketin % 50 hissesini devretmesi amacıyla Azerbaycan’a gittiğini, davalının müvekkilline hisse devri yapmayacağını beyan ettiğini, müvekkilinin bir terslik olduğunu sezerek Türkiye’ye döndüğünde şirket muhasebecisi … vasıtasıyla 16.08.2022 tarihinde şirketi olağanüstü genel kurul toplantısına çağırmak amacıyla diğer ortağa çağrı kağıdı gönderdiğini, toplantı tarihinin 08.09.2022 günü saat 10:00 olarak belirlediğini, toplantı çağrısının Ticaret Sicil Gazetesinde ilan edildiğini, toplantı gün ve saati geldiğinde ise müvekkilinin toplantıya yalnızca 10-15 dk civarında geç kalacağını belirtmişse de müvekkili beklemeden alelacele bir şekilde genel kurul karar defteri şirket muhasebecisinin elinde zorla alınarak hukuk ve yasaya aykırı olarak tek başına davalılardan … tarafından alınan karar ile müvekkilin müdür ve müdürler kurulu başkanlığı görevinin sonlanmasına, davalı …’in ise şirketi münferiden temsile yetkili tek müdür olarak atanmasına karar verildiğini, kamera kayıtlarına göre davalı … şirket muhasebecisi …’in elinde zorla genel kurul karar defterini çekip aldığını, olay günü saat 10:16’da davalı …, muhasebecisi ve avukatı ile birlikte şirkete intikal ettiğini, şirket muhasebecisi bu sırada kendilerine beklemelerini rica etse de saat 10:31 50.saniyede davalı … zorla ve çekiştirerek adeta yangından mal kaçırır gibi genel kurul karar defterini alıp olay yerinden ayrıldığını, müvekilinin 10:47’de şirkete geldiğini, davalının müvekkilinin yokluğunda aldığı kararı tescil ve ilan ettirdiğini, müvekkilinin toplantıya katılması halinde bu kararın alınamayacağını ileri sürerek, 08.09.2022 tarihli şirket genel kurul kararının iptali, butlan nedeni ile ortadan kaldırılması istemli açtığı davada dava dilekçesiyle yargılama sonuçlanıncaya kadar şirket yönetiminin davacı müvekkiline verilmesine, aksi takdirde şirket yönetiminin bağımsız bir yönetim kayyımına bırakılmasına yönelik ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece, dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, dava konusu genel kurul toplantısının yapılmasının ve alınan karların hukuka aykırı olduğu iddiasının yaklaşık ispat seviyesinde ispatlanamadığı gerekçesiyle tedbir talebinin reddine akar verilmiştir.
Karara karşı ihtiyati tedbir isteyen davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ : İhtiyati tedbir isteyen davacı vekili, dava dilekçesini tekrar edip söz konusu karar adı altında işlemin şirket merkezi dışında yapıldığının hem kamera kaytıları hem de emniyette alınan tanık ifadeleri ile sabit olduğunu, tanıkların ifadelerinde davalı …’in avukatı ile birlikte müvekkilini beklemeden karar defterini zorla alıp şirket merkezinden ayırıldıkları dolayısıyla ticaret sicilde ilan edilen kararın şirket merkezinde alınmadığının çok açık ve net bir şekilde ortada olduğunu, ihtiyati tedbir şartlarını bulunduğunu, bağımsız ve tarafsız br kayyımın şirketi yönetmesi her iki tarafın da zararına olabilecek bir uygulama değilken mahkemece verilen red kararının doğru olmadığını istinaf nedenleri olarak ileri sürmekle kararın kaldırılmasını istemiştir.
GEREKÇE:Talep ihtiyati tedbiri istemine ilişkin olup ilk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçeyle istemin reddine karar verilmiştir.
Dairemizce HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf sebepleriyle ve kamu düzenine ilişkin nedenlerle sınırlı olarak istinaf incelemesi yapılmıştır.
HMK’nun 389/1. maddesi uyarınca mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir. HMK’nın 390/3. maddesi uyarınca tedbir talep eden taraf, dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır. Somut olayda, davacı müdürün azline de karar verilen genel kurul toplantısında alınan kararların iptali istemiyle açılan davada davacının müdür olarak veya üçüncü bir kişinin kayyım olarak atanmasına dair ihtiyati tedbir isteminde bulunulmuştur. Davacının müdürler kurulu başkanı olarak gündemi hazırladığı, toplantı çağrısını yaptığı dava konusu genel kurul toplantısı yönünden dava, dilekçeler teatisi aşamasında olup henüz HMK’nın 390/1. maddesinde öngörülen yaklaşık ispat koşulunun yerine getirilmemiş olması karşısında ilk derece mahkemesince verilen ihtiyati tedbir isteminin reddine dair kararında şimdilik bir isabetsizlik görülmemiştir.
Bu durumda istinaf kanun yoluna başvuranın dilekçesinde yer verdiği itirazların, açıklanan gerekçe ışığında yerinde olmamasına, kararda kamu düzenine ilişkin bir aykırılık bulunmamasına, kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olmasına göre, duruşma açılmasına gerek görülmeyerek Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1-b-1 maddesi gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM-Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-İhtiyati tedbir isteyen davacı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-İhtiyati tedbir isteyen davacı yönünden istinaf karar harcı olan 133,00 TL’den peşin alınan 80,70 TL’nin mahsubu ile bakiye 52,30 TL’nin ihtiyati tedbir isteyen davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-İstinaf başvurusu nedeniyle ihtiyati tedbir isteyen davacı tarafından yapılan giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362/1-f maddesi gereğince kesin olmak üzere 25.11.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.