Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2022/1618 E. 2022/1730 K. 25.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/1618
KARAR NO : 2022/1730

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 13.07.2022
NUMARASI : 2022/498 E. 2022/604 K.
DAVANIN KONUSU : Şirketin İhyası
KARAR TARİHİ : 25.11.2022
KARAR YAZIM TARİH : 25.11.2022
İzmir 7. Asliye Ticaret Mahkemesinin 13.07.2022 tarih 2022/498 E. 2022/604 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davalı … vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, üye… tarafından düzenlenen rapor dinlenip ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA : Davacı vekili, müvekkilinin …Şti aleyhine işçilik alacaklarının tahsili amacıyla açtığı davada Karşıyaka 1. İş Mahkemesinin 2011/479E, 2020/49K sayılı kararıyla sonuçlandığını, istinaf incelemesi sonucu kararın kaldırıldığını, kaldırma kararı sonrasında mahkemece şirketin 05.12.2011 tarihinde sicilden terkin edildiği gerekçesiyle şirketin ihyasına dair dava açılması için süre verildiğini ileri sürerek, şirketin ihyasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı …, davaya cevap vermemiştir.
Davalı … Müdürlüğü, 02.12.2011 tarihli genel kurul kararıyla tasfiye işlemlerinin tamamlanması nedeniyle 05.12.2011 tarihinde şirketin kapanışının sicile tescil edildiğini, tasfiyenin tamamlanmamasından tasfiye memurunun sorumlu olduğunu savunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davacının şirketin sicilden kerkininden önce 14.09.2011 tarihinde dava açtığı, taraf teşkilinin sağlanması için şirketin ihyası gerektiği, tasfiye sırasında alacak davasının derdest olduğu, davalı tasfiye memurunun kusurlu olarak tasfiyeyi tamamladığı, bu davanın açılmasına sebebiyet verdiği gerekçesiyle davanın kabulü ile şirketin Karşıyaka İş Mahkemesinin 2022/1/E sayılı dosyasıyla sınırlı olarak ihyasına, ek tasfiye işlemleri yapmak üzere tasfiye memuru olan davalı …’ın ek tasfiye memuru olarak atanmasına karar verilmiştir.
Karara karşı davalı … vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ : Davalı … vekili, müvekkilinin şirketi usulüne uygun şekilde tasfiye ettiğini, eksik incelemeyle hüküm kurulduğunu, mahkemenin müvekkilinin hangi tarihte ve hangi şekilde ilgili davadan haberdar olduğunun araştırılmadığını, müvekkilinin davadan çok sonra haberdar olduğunu, alacak davasının için çıkarılan tebligatta şirket adresinin yanlış yazıldığını, müvekkiinin alacak davasından haberdar olmadığını, kanuni hasım olan müvekkilinden yargılama gideri ve vekalet ücreti talep edilemeyeceğini, bu giderlerin davacı üzerinde bırakılması gerektiğini, müvekkiline husumet düşmeyeceğini istinaf nedenleri olarak ileri sürmekle kararın kaldırılmasını istemiştir.
GEREKÇE : Dava, tasfiye nedeniyle sicilden terkin olan şirketin ihyası istemine ilişkin olup, ilk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçeyle davanın kabulüne karar karar verilmiştir.
Dairemizce HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf nedenleriyle ve resen kamu düzenine ilişkin sebeplerle sınırlı olarak istinaf incelemesi yapılmıştır.
Davanın tasfiye nedeniyle sicilden terkin eden … Müdürlüğüne ve son tasfiye memuruna karşı açılması gerekli ve yeterlidir. Dava dilekçesinin davalılar kısmında son tasfiye memurunun yanı sıra “… Müdürlüğü” ibarelerine yer verilmiş olup davalılar arasında … Müdürlüğünün gösterildiği, dolayısıyla doğru hasma dava açıldığı anlaşılmaktadır. Nitekim davalı …. Müdürlüğünce de davaya cevap verilmiştir. Mahkemece karar başlığında davalı olarak … Müdürlüğü yerine …. Başkanlığının gösterilmesi mahallinde her zaman giderilebilecek maddi hata olarak görülmüştür.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun (TTK) 547/1. maddesinde “Tasfiyenin kapanmasından sonra ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğu anlaşılırsa, son tasfiye memurları, yönetim kurulu üyeleri, pay sahipleri veya alacaklılar, şirket merkezinin bulunduğu yerdeki Asliye Ticaret Mahkemesinden, bu ek işlemler sonuçlandırılıncaya kadar, şirketin yeniden tescilini isteyebilirler” hükmüne yer verilmiştir.
Somut olayda davacının ihyası istenen şirket aleyhine açtığı işçilik alacakları davası derdest iken tasfiye işemleri tamamlanarak sicilden terkin edildiği için tasfiye memuru kusurlu olup yargılama gideri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulması doğrudur. (Yargıtay 11. H.D’nin 06.09.2022 tarih 2022/4108 E, 2022/5553K sayılı kararı). Davalı tasfiye memuru alacak davasından haberdar olmadığını istinaf nedeni olarak bildirmiş ise de davalı, tasfiye memuru olarak usulünce tasfiyeyi tamamlamakla görevi olup alacak isteminden haberdar olabilecek konumda bulunduğu için bu yöndeki istinaf itirazı haklı görülmemiştir.
Bu durumda, istinaf kanun yoluna başvuranın dilekçesinde yer verdiği itirazların açıklanan gerekçe ışığında yerinde olmamasına, kararda kamu düzenine ilişkin bir aykırılık bulunmamasına, kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olmasına göre, duruşma açılmasına gerek görülmeyerek Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı … vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-Davalı yönünden istinaf karar harcı olan 80,70 TL peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
3-İstinaf başvurusu nedeni ile davalının yaptığı giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde Yargıtay ilgili Hukuk Dairesinde temyiz yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.25.11.2022