Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2022/1608 E. 2022/1801 K. 02.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/1608
KARAR NO : 2022/1801

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 24.03.2021
NUMARASI : 2020/449 E. 2021/331 K.
DAVANIN KONUSU : Tazminat
KARAR TARİHİ : 02.12.2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 02.12.2022

Taraflar arasındaki davadan dolayı İzmir 1.Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 24.03.2021 gün ve 2020/449 E. 2021/331 K. sayılı hükmün istinaf yoluyla Dairemizce incelenmesi davacı tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için üye hakim … tarafından düzenlenen rapor dinlenip ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA : Davacı vekili, maliki olduğu taşınmazını davalı şirkete sigortalattığını, taşınmazını iş yerinden konuta dönüştürdüğünü, bu durumu zamanında davalı şirkete bildirdiğini, 11.08.2019 tarihinde işyerinin üst katında çıkan yangın sonucunda hasarın karşılanması için davalıya yaptığı başvurunun reddedildiğini, davalının zarar karşılama hükümlülüğü bulunduğunu, belirterek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000,00-TL’nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili, davaya bakmaya yetkili ve görevli mahkemenin İstanbul Anadolu Ticaret Mahkemeleri olduğunu, ilgili poliçede dain-i mürtehin kaydı bulunduğundan davanın öncelikle aktif husumet yokluğu nedeniyle reddi gerektiğini, davacıya ait iş yerinin, iş yeri paket sigorta poliçesi ile meydana gelebilecek rizikolara karşı teminat altına alındığını, davacı tarafça yapılan hasar ihbarı üzerine yaptırılan ekspertiz incelemesi sonucunda üst kat daireye ait sigorta poliçesinin bulunmaması nedeniyle hasarın teminat dışı olduğunun tespit edildiğini, belirterek; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece iddia, savunma, ve tüm dosya kapsamına göre, davacıya ait iş yerinde meydana gelen zararın dava konusu yapıldığı, arabuluculuğa ilişkin Kanun’un emredici nitelikteki düzenlenmesinin dava tarihine göre dava şartının aranması gerektiği, davanın görevsiz tüketici mahkemesine 03/10/2019 tarihinde açıldığı, 24/01/2020 tarihinde verilen görevsizlik kararı sonrası davacının dava şartı kapsamında arabulucuya başvurduğu, tarafların anlaşamadığına dair tutanak düzenlendiği, görevsizlik kararının kesinleşmesi üzerine davacının 07/08/2020 tarihinde dosyanın görevli İzmir Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesi için başvuruda bulunduğu, iş bu davanın TTK’nun 4/1 maddesine göre mutlak ticari dava niteliği taşıdığı tartışmasız olduğu halde, davacı tarafından tarafından dava açılmadan önce dava şartı arabulucuk kapsamında arabulucuya başvurulduğuna ilişkin son tutanağın dava dilekçesine eklenmediği, başka bir anlatımla arabulucuya başvurulmadığı, görevsiz mahkemeye dava açılmış olsa bile davanın açılma tarihinin görevsiz mahkemeye başvurma tarihi olduğu, hiç kimsenin kendi kusurundan faydalanamayacağı, ticari davanın arabulucuya başvurmadan açılması kanuna aykırı olduğu, belirtilerek; davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmiştir.
Karara karşı davacı tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ : Davacı, görevsizlik kararında sonra arabuluculuğa başvurduğunu, dava şartının yerine getirildiğini, belirterek; kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
Davalı vekili istinafa cevap dilekçesi ile davacının istinaf başvurusunun reddini talep etmiştir.
GEREKÇE : Dava, işyeri paket sigorta poliçesine dayalı hasar tazmini istemine ilişkin olup, ilk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçeyle arabuluculuk dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmiştir.
Dairemizce HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf nedenleriyle ve resen kamu düzenine ilişkin sebeplerle sınırlı olarak istinaf incelemesi yapılmıştır.
01.01.2019 tarihinde yürürlüğe giren 7155 sayılı yasanın 20. maddesi ile 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 5. maddesine eklenen 5/A- 1 maddesinde ” Bu Kanunun 4. maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.” hükmüne, 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A maddesinin 2. Fıkrasında ise “davacı arabuluculuk faaliyeti sonucunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması halinde mahkemece davacıya, son tutanağın 1 haftalık kesin süre içerisinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içerir davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir. Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir.” düzenlemesine yer verilmiştir.
Dava açılmadan önce arabulucuya hiç başvurulmamış olması dava şartı yokluğu sebebiyle davanın reddini gerektiren bir husus olup, arabulucuya başvurulmuş olmakla birlikte anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslının veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğinin mahkemece verilen kesin süre içerisinde sunulmamış olması ise davanın usulden reddi yaptırımına bağlanmıştır.
Eldeki dava, sigorta sözleşmesinden kaynaklı olup niteliği tibariyle TTK 4 maddesi uyarınca mutlak ticari dava niteliğindedir. Görevsiz mahkemede açılan dava tarihi itibariyle arabuluculuk dava şartına tabidir. Davacı tarafından 03.10.2019 tarihinde tüketici mahkemesinde dava açıldığı, tüketici mahkemesince verilen görevsizlik kararının istinaf incelemesi neticesinde 27.05.2020 tarihinde kesinleştiği, davacı tarafından 13.07.2020 tarihli dilekçe ile arabuluculuğa başvuru yapıldığının bildirildiği, 04.09.2020 tarihinde dosyanın görevli Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesini mütekaip aynı tarihte mahkeme esasına kaydının yapıldığı ve 10.09.2020 tarihinde tensip tutanağı düzenlendiği sabittir. Her ne kadar İDM tarafından gerekçeli kararda tarafların anlaşamadığına dair tutanak düzenlendiği belirtilmiş ise de dosya kapsamında tutanak içeriğine rastlanmamıştır.
Görevsizlik kararı üzerine dava dosyasının görevli mahkemenin esasına kaydı yapılmadan önce arabuluculuk başvuru şartının tamamlanması halinde görevsiz mahkemeye başvuru tarihinden önce arabuluculuk başvurusu yapılmadığından bahsile davanın reddi usül ekonomisi ilkesi ile bağdaşmaz. Bu durumda artık, arabuluculuk dava şartının tamamlandığı kabul edilerek yargılamaya devam edilmesi gerekir. ( Yargıtay 11. HDB’nın 27.09.2022 tarih ve 2022/4240 E. – 2022/6367 K., Yargıtay 17. HDB’nın 04.02.2021 tarih ve 2020/3187 E. – 2021/762 K. Sayılı ilamı ) Aynı ilke arabuluculuk başvurusu yapılmış ancak henüz anlaşılamadığına dair son tutanak sunulmamış olması halinde uygulama yeri bulmalıdır. Bu itibarla, görevsizlik kararından sonra dava şartı olan arabulucuk başvurusu yaptığını belirten davacı tarafa, tutanağa ilişkin bu eksikliği gidilmesi için 6235 sayılı HUAK’nun 18/A-2. maddesi gereğince son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini sunmak üzere süre verilmeli ve eksikliğin giderilmesi halinde yargılamaya devam edilmesi gerekirken dosya kapsamına uygun düşmeyecek şekilde arabuluculuk dava şartı yokluğundan davanın reddine karar verilmesinde hukuki isabet görülmemiştir.
Bu itibarla; ilk derece mahkemesince dava şartı hakkında hatalı şekilde karar verilmiş olması nedeniyle 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-a-4 maddesi uyarınca tarafların istinaf başvurusunun kabulüne ve ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve kaldırma kararının sebep ve şekline göre sair istinaf itirazlarının incelenmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenenlerle;
1-Davacının istinaf başvurusunun ESASA İLİŞKİN SEBEPLER İNCELENMEKSİZİN KABULÜNE,
2-İzmir 1.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 24.03.2021 tarih ve 2020/449 E. 2021/331 K. sayılı kararının KALDIRILMASINA,
3-Dairemizin kararına uygun şekilde yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın mahal mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
4-Kaldırma kararının sebep ve şekline göre sair istinaf itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına,
5-İstinaf yoluna başvuran davacı tarafından yatırılan istinaf harcının istek halinde istinaf yoluna başvurana iadesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-a-4 maddesi gereğince kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 02.12.2022