Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2022/1576 E. 2022/1567 K. 01.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/1576
KARAR NO : 2022/1567

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 16.09.2022
NUMARASI : 2022/551 Esas
TALEBİN KONUSU : İhtiyati Tedbire İtiraz
KARAR TARİHİ : 01.11.2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 01.11.2022

İzmir 2.Asliye Ticaret Mahkemesinin 16.09.2022 tarih 2022/551 Esas sayılı ara kararın Dairemizce incelenmesi ihtiyati tedbire itiraz eden davalı vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, başkan … tarafından düzenlenen rapor dinlenip, dosya içerisindeki tüm belgeler okunup, incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
TALEP : İhtiyati tedbir talep eden davacı vekili, müvekkillinin davalı kooperatife üye olan …’na ait üyelik hak ve hissenin tamamını aktif ve pasifi ile birlikte 29.01.2018 tarihinde devraldığını, 20.12.2019 tarihinden kooperatiften istifa ettiğini, kooperatifin ferdileşmeye geçmesiyle beraber davalı adına tapuya kayıtlı olan 9 adet taşınmaz üzerinde hissedar olduğunu ancak .. İli, … ilçesi, … Mahallesi … ada … parselde bulunan taşınmazın ferdileşmeye rağmen davalı adına kayıtlı kaldığını, müvekkilinin adına hissesinin devri yapılmadığını ileri sürerek taşınmazın üçüncü kişilere devrinin önlenmesi amacıyla tedbir konulmasını istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece, 05.07.2022 tarihli ek ara karar ile, davaya konu taşınmazın teminat karşılığında 1/131 oranındaki hissesinin üçüncü kişilere devrinin önlenmesi hususunda tedbir kararı verilmiş, bu karara itiraz üzerine duruşma yapılmak suretiyle alınan 16.09.2022 tarihli gerekçeli karar ile, ihtiyati tedbir kararına konu olan taşınmazın davalı kooperatif adına kayıtlı olduğu, davacının hissesi oranında hak iddia ettiği, taşınmazın davanın konusu olduğu, davacının davayı açma hakkının bulunup bulunmadığı ve taşınmazla ilgili ferdileşme kararının bulunup bulunmamasının davacının talep hakkını engelleyip engellemediği hususları yargılamayı gerektirecek nitelikte olduğu, taşınmazın üçüncü kişiye satış yapılması durumunda davacının hakkını hakkını elde etmesinin çok güç ya da imkansız hale gelebileceği, davacının üyelik kayıtları ve daha önce kendisi adına tescil edilen taşınmaz hisseleri ile yaklaşık ispat şartının sağlandığı, taşınmazın 1/131 oranında hissesine tedbir uygulandığı, teminat miktarının yeterli olduğunu belirterek ihtiyati tedbir kararına itirazın reddine karar verilmiştir.
Karara karşı ihtiyati tedbire itiraz eden davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ :İhtiyati tedbire itiraz eden davalı vekili, davacının 20.12.2019 istifa ettiğini, davanın açıldığı tarihte kooperatif üyesi olmadığını, davayı açmakta hukuki yararını bulunmadığını, aktif dava ehliyetine ve talep hakkınını bulunmadığını, davacının 9 adet taşınmazla ilgili talebi olduğunu , dava konusu taşınmazla ilgili kooperatifçe alınmış ferdileşme kararı olmadığını, tapu müdürlüğüne ve belediye verilen ferdileşme çizelgelerinden dava konusu taşınmazın bulunmadığını, tedbir kararının müvekkilinin mülkiyet hakkını kısıtladığını, takdir edilen teminat miktarının düşük olduğunu ileri sürerek tedbir kararının kaldırılmasını istemiştir.
GEREKÇE :Talep ihtiyati tedbire itiraz istemine ilişkin olup ilk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçeyle istemin reddine karar verilmiştir.
Dairemizce HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf sebepleriyle ve kamu düzenine ilişkin nedenlerle sınırlı olarak istinaf incelemesi yapılmıştır.
HMK’nın 389/1. maddesi uyarınca mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir. HMK’nın 390/3. maddesi uyarınca tedbir talep eden taraf, dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır. HMK’nın 392/1 maddesi uyarınca ihtiyati tedbir talep eden, haksız çıktığı takdirde karşı tarafın ve üçüncü kişilerin bu yüzden uğrayacakları muhtemel zararlara karşılık teminat göstermek zorundadır. Talep, resmî belgeye, başkaca kesin bir delile dayanıyor yahut durum ve koşullar gerektiriyorsa, mahkeme gerekçesini açıkça belirtmek şartıyla teminat alınmamasına da karar verebilir.
HMK’nın 394/2 maddesi uyarınca ihtiyati tedbire itiraz eden ancak ihtiyati tedbirin şartlarına, mahkemenin yetkisine ve teminata ilişkin olarak, kararı veren mahkemeye itiraz edebilir.
İhtiyati tedbire itiraz eden davalı taraf , mahkemece belirlenen teminat miktarının düşük olduğunu ileri sürmüştür. Dosya kapsamı ve delil durumuna göre ve yargılama aşamasında delillerin toplanmasından sonraki duruma göre teminat oranı bu orandan daha aşağı olmamak üzere mahkemece değerlendirilmesi takdir hakkına ilişkin olup mahkemece davacının hisse oranı göz önüne alınarak takdir edilen teminat miktarında usul ve yasaya aykırı bir durum görülmemiştir.
Somut olayda, dava konusu taşınmaz kooperatif adına kayıtlı olup davanın konusunu oluşturmaktadır. Taşınmazın yargılama sırasında devri halinde mahkemece verilecek karar infaz kabiliyetinden yoksun olacağı ve davanın konusuz kalacağı aşikar olup davacının dava konusu hakkı elde etmesi güç yada imkansız hale geleceği açıktır.Ayrıca davacının üyelik kayıtları ve daha önce kendisi adına tescil edilen taşınmaz hisseleri dikkate alındığında davacının ihtiyati tedbir istemekte yaklaşık ispat koşulunu yerine getirdiği kanaatine varılarak verilen kararda bir isabetsizlik görülmemiştir.
Bu durumda istinaf kanun yoluna başvuranın dilekçesinde yer verdiği itirazların, açıklanan gerekçe ışığında yerinde olmamasına, kararda kamu düzenine ilişkin bir aykırılık bulunmamasına, kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olmasına göre, duruşma açılmasına gerek görülmeyerek Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1-b-1 maddesi gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-İhtiyati tedbire itiraz eden davalı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-İhtiyati tedbire itiraz eden davalı yönünden istinaf karar harcı olan 133,00 TL’den peşin alınan 80,70 TL’nin mahsubu ile eksik kalan 52,30 TL’nin ihtiyati tedbire itiraz eden davalıdan tahsiline,
3-İstinaf başvurusu nedeni ile ihtiyati tedbire itiraz eden davalının yaptığı giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362/1-f maddesi gereğince kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.01.11.2022