Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/1569
KARAR NO : 2022/1516

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KARŞIYAKA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 16.09.2022
NUMARASI : 2022/276 Esas 2022/593 Karar
DAVANIN KONUSU : Zayi Belgesi Verilmesi
KARAR TARİHİ : 21.10.2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 21.10.2022

Karşıyaka Asliye Ticaret Mahkemesinin 16.09.2022 tarih 2022/276 Esas 2022/593 Karar sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, raportör başkan … tarafından düzenlenen rapor dinlenip ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA: Davacı vekili, müvekkili şirketin iş yerinde karar defterinin çalınmış olduğunu, olay yeri tutanağı tutulduğunu, bu konuda gazete ilanı verildiğini ileri sürerek ziyaına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince iddia ve toplanan tüm delillerin değerlendirilmesi sonucunda; talep edilen karar defterinin 1993 yılına ait olduğu, dilekçe ekindeki tutanakta davacı defterlerinin iş yerinin depo olarak tutulduğu yerde bulunduğu, satış ürünü yapılan yerde herhangi bir hırsızlık olayı olmadığı, olayın olduğu yerin mutat saklama yeri olmamasına göre davacının basiretli davranmadığı, sonuç ve kanaatine varılarak davanın reddine karar verilmiştir.
Karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ : Davacı vekili, dava dilekçesi içeriğini tekrar ederek kararın eksik incelenmeye dayalı olarak verildiğini, depo olarak geçen alanın akaryakıt istasyonu binası içinde arka bölümde olduğunu, keşif yapılmış olsa idi bunun görülebileceğini, yanıcı malzeme olması sebebiyle koruma amaçlı olarak iç kesime alındığını ileri sürerek kararın kaldırılmasını istemiştir.
GEREKÇE : Dava, davacı şirkete ait karar defterinin zayi olduğuna dair belge verilmesi istemine ilişkin olup mahkemece yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmiştir.
HMK’nın 355. maddesi gereği istinaf incelemesi istinafa başvuran davacı vekilinin istinaf başvuru dilekçesinde bildirdiği sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine ilişkin hususlar re’sen gözetilerek yapılmıştır.
Davacı taraf bir şirket olup, basiretli bir tacir gibi davranma yükümlülüğü bulunmaktadır. Somut olayda davacı taraf müvekkili şirkete ait karar defterinin çalındığını ileri sürerek, zayi belgesi verilmesini istemiştir. Dava dilekçesi ekinde delil olarak sunulan tutanakta olayın petrol istasyonunda iş yerinin depo olarak kullanılan bölümünde gerçekleştiği yönünde zabıtaca tutanak tutulduğu anlaşılmıştır. Dosya kapsamı ve delil durumuna göre basiretli davranmakla yükümlü olan davacı şirketin kendisine ait karar defterini uygun koşullarda ve yerde muhafaza etme yükümlülüğünü yerine getirmeyerek tutanağa göre depo vasıflı yerde muhafaza ettiğini ve buna göre bunun muhafazası için gerekli özen yükümlülüğünü yerine getirmeyip basiretli davranmadığı anlaşılmaktadır. Açıklanan bu sebeplerle ilk derece mahkemesi kararı usul ve yasaya uygun bulunmuştur.
Dosya üzerinde yapılan incelemede istinaf kanun yoluna başvuranın dilekçesinde yer verdiği itirazların açıklanan gerekçe ışığında yerinde olmamasına, kararda kamu düzenine ilişkin bir aykırılık bulunmamasına, kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olmasına göre, duruşma açılmasına gerek görülmeyerek Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-Davacı yönünden istinaf karar harcı olan 80,70 TL peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
3-İstinaf başvurusu nedeniyle davacının yaptığı giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca miktar itibariyle kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 21.10.2022