Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2022/1560 E. 2022/1679 K. 11.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/1560
KARAR NO : 2022/1679

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 09.09.2022
NUMARASI : 2021/674 Esas
TALEP KONUSU : İhtiyati Haciz
KARAR TARİHİ : 11.11.2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 11.11.2022
Taraflar arasındaki davadan dolayı İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 09.09.2022 gün ve 2021/674 Esas sayılı hükmün istinaf yoluyla Dairemizce incelenmesi ihtiyati haciz isteyen davacı vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için üye… tarafından düzenlenen rapor dinlenip ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
TALEP : İhtiyati haciz isteyen(davacı) vekili, müvekkili banka ile borçlu …. Şti. arasında genel nakdi gayrınakdi kredi sözleşmesi imzalandığını ve şirkete bazı ticari krediler kullandırıldığını, davalıların anılan sözleşmeyi müşterek borçlu ve mütselsil kefil sıfatıyla imzaladığını, kredi borcunun ödenmemesi üzerine ihtarname keşide edildiğini, buna rağmen ödeme yapılmayınca borçlu şirket ve davalılra hakkında İzmir 20. İcra Müdürüğünün 2021/5729E sayılı dosyasında yasal takibe geçildiğini, davalıların borca itiraz ettiklerini, arabuluculuk başvurulusunun sonuçsuz kaldığını ileri sürerek, İzmir 20. İcra Müdürlüğünün 2021/5729 E sayılı dosyasıyla ilgili olarak şimdilik 60.000,00 TL yönünden takibe itirazın iptali ve takibin devamı istemiyle açtığı davada, 08.09.2022 tarihli dilekçesiyle 60.000,00 TL yönünden ihtiyati haciz talep etmiştir.
CEVAP : Davalı … için geçerli bir kefaleti olmadığını, eş muvaffakatinin alınmadığını, yazıların banka çalışanları tarafından doldurulduğunu, müvekkiline kat ihtarı tebliğ edilmediğini, dava dışı kredi borçlusu olan şirket hakkında konkordato talebinin tasdik edildiğini savunarak davnın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece, dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, uyuşmazlığın yargılamayı gerektirdiği, dava sonunda ulaşılmak istenen sonuca tedbir ile ulaşmasının mümkün olmadığı gerekçesiyle ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmiştir.
Karara karşı ihtiyati haciz isteyen davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ : İhtiyati haciz isteyen davacı vekili, ihtiyati haciz talebinde bulunabilmek için alacak açısından aranan şartalırın para alacağının olması, alacağın rehinle temin edilmemiş olması ve alacağın vadesinin gelmesi olduğunu, alacağın vadesini geldiğinin bilirkişi raporuyla tespit edildiğin, borçlulara keşide edilen ihtarnameler ile alacağın muaccel hale getirildiğini istinaf nedenleri olarak ileri sürmekle kararın kaldırılarak ihtiyati hacze karar verilmesini istemiştir.

GEREKÇE : Talep, ihtiyati hacze ilişkin olup ilk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçeyle talebin reddine karar verilmiştir.
Dairemizce HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf nedenleriyle ve resen kamu düzenine ilişkin sebeplerle sınırlı alarak istinaf incelemesi yapılmıştır.
İİK’nın 257/1. maddesi gereğince rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklarıyla diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir. Buradaki ispat, esas davadaki gibi tam bir ispat değildir.
Yargıtay 11. H.D’nin 05.12.2006 tarih 2016/13792 E, 2016/9336K sayılı kararında belirtildiği üzere hesabın kat edilmesi, kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın muacceliyeti için yeterlidir, ayrıca ihtarın tebliği şartı aranmaz. Alacaklının müteselsil kefillere başvurma koşullarının düzenlendiği 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 586. maddesine göre, kefil, müteselsil kefil sıfatıyla veya bu anlama gelen herhangi bir ifadeyle yükümlülük altına girmeyi kabul etmişse alacaklı, borçluyu takip etmeden veya taşınmaz rehnini paraya çevirmeden kefili takip edebilir. Ancak, bunun için borçlunun, ifada gecikmesi ile ihtarın sonuçsuz kalması veya açıkça ödeme güçsüzlüğü içinde olması gerekir. (Uygur, Turgut; 6098 Türk Borçlar Kanunu Şerhi, Ankara, Nisan 2012, Cilt II. s. 2541). Madde metninden de anlaşılacağı üzere, TBK’nın yürürlüğe girmesinden önce asıl borçluya başvurulmadan müteselsil kefile gidilebilmesi mümkün iken, TBK’nın anılan düzenlemesi ile bu artık mümkün olmamaktadır. Bu itibarla, müteselsil kefil yönünden talepte bulunabilmek için öncelikle asıl borçluya kat ihtarının tebliği gerekmektedir. (Yargıtay 11. H.D’nin 2016/11919E, 2016/8568K).
Mahkemece, genel kredi sözleşmesi kefilleri hakkındaki ihtiyati haciz talebinin yargılamayı gerektirdiği, nihai kararla elde edilecek sonucun tedbir yoluyla istenemeyeceği gerekçesiyle ihtiyati haciz talebi reddedilmiştir. Oysa ki, geçici koruma tedbirinin özel bir türü olan ihtiyati haciz talebinin İİK’nın 257/1. maddesindeki şartların bulunup bulunmadığı ve yaklaşık ispat şartlarının yerine getirilip getirilmediği yönünden incelenmesi gerekli ve yeterlidir. Mahkemece yukarıda yapılan açıklamalar doğrultusunda genel kredi sözlemesi ve asıl borçluya yapılan kat ihtarı tebligatı incelenerek ortaya çıkacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken İİK’nın 257. maddesindeki şartları değerlendirmeden ihtiyati haciz talebinin reddedilmesi doğru değildir.
Bu durumda, ilk derece mahkemesince ihtiyati haciz şartları değerlendirilmemiş olması nedeniyle istinaf istemine konu karara yönelik denetim yapılması mümkün değildir. O halde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-a-6 maddesi uyarınca istinaf başvurusunun esasa ilişkin hususlar incelenmeksizin kabulüne ve ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenenlerle;
1-İhtiyati haciz isteyen davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-a-6 maddesi uyarınca ESASA İLİŞKİN SEBEPLER İNCELENMEKSİZİN KABULÜNE,
2-İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 09.09.2022 tarih 2021/674 Esas sayılı kararının KALDIRILMASINA,
3-Dairemizin kararına uygun şekilde yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın mahal mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
4-İstinaf yoluna başvuran tarafından yatırılan istinaf karar harcının istek halinde istinaf yoluna başvurana iadesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-a-6 maddesi gereğince kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 11.11.2022