Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2022/1541 E. 2023/389 K. 09.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/1541
KARAR NO : 2023/389

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 24.05.2022
NUMARASI : 2020/595 E. – 2022/482 K.
DAVANIN KONUSU : Tazminat
KARAR TARİHİ : 09.03.2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 09.03.2023

İzmir 4.Asliye Ticaret Mahkemesinin 24.05.2022 tarih 2020/595 E. – 2022/482 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, üye … tarafından düzenlenen rapor dinlenip ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA :Davacı vekili, davalının zorunlu mali sorumluluk sigortacısı ve ihtiyari mali sorumluluk sigortacısı olduğu aracın davacıya ait araca tam kusurlu olarak çarpmasıyla davacının aracında hasar ve değer kaybı oluştuğunu, yapılan delil tespiti sonucu hazırlanan bilirkişi raporunda 63.283,40-TL hasar ve 2.000,00-TL değer kaybı belirlendiğini belirterek; fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak 35.000,00-TL’nin dava tarihinden işleyecek avans faiziyle davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili, delil tespiti dosyasında alınan bilirkişi raporundaki parça ve onarım rakamlarının fahiş olduğunu, davacının bu kaza haricinde başkaca hasar kaydı bulunduğunu, bu hususlar gözetilerek hasarın meydana gelen kaza ile uyumlu olup olmadığının belirlenmesi gerektiğini, belirterek; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK KALDIRMA KARARINDAN ÖNCEKİ İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : : Mahkemece iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davalı nezdinde sigortalı araç sürücüsünün U dönüşü yapmak istediği sırada karşı istikametten gelen davacının aracına çarptığı, çarpmanın etkisiyle davacının aracının hemen sağda bulunan kaldırım üzerindeki ağaca çarparak durduğu, kazanın davalının sigortacısı olduğu araç sürücüsünün % 100 kusuruyla gerçekleştiği, davalı sigortanın ZMMS poliçesi kapsamında 29.000,00-TL’den, İMMS kapsamında da 665,20-TL’den sorumlu olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile 29.665,20-TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle tahsiline karar verilmiştir.
Karara karşı davalı tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
DAİREMİZİN KALDIRMA KARARI ÖZETİ : Mahkemece Tramer’den davacıya ait araca ilişkin sorgulamada gözüken 11.06.2015 tarihli kazaya ait hasar bilgileri ile böyle bir kaza yok ise neden sorgulamada çıktığı hususları sorularak, varsa hasar dosyası getirtilip, ilk bilirkişi raporu ile ikinci bilirkişi raporu arasındaki çelişkiyi giderir şekilde hasar ile kazanın uyumlu olup olmadığı hususlarında yeniden rapor alınması ve ortaya çıkacak sonuca göre karar verilmesi gerektiği, belirtilerek; kararın kaldırılmasına karar verilmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KALDIRMA KARARI SONRASI VERDİĞİ KARARIN ÖZETİ: Mahkemece iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, dava konusu … Plaka sayılı araçta 08.07.2015 tarihli kaza nedeniyle 29.665,20-TL hasar meydana geldiği, dava konusu araçta 10.06.2015 tarihli kazada hasar gören aksamlar benzer olduğundan ayrıca değer kaybı meydana gelmeyeceği belirilerek; davanın kısmen kabulüne 29.665,20-TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
Karara karşı davalı sigorta şirketi tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ : Davalı vekili, istinaf sonrası hükme esas alınan raporun hüküm kurmaya elverişli olmadığını, raporlar arasındaki çelişkiyi giderecek şekilde yeniden rapor alınması gerektiğini, rapora yönelik itirazların dikkate alınmadığını, kaza ile hasarın uyumsuz olduğunu, hasarın tespitinde aracın daha önce karıştığı kazaların dikkate alınmadığını, belirterek, kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
GEREKÇE : Dava, ZMMS ve İMMS poliçesi kapsamında sigortalı aracın karıştığı trafik kazası nedeni ile maddi tazminat istemine ilişkin olup, ilk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçeyle davanın kısmen kabulüne fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
Dairemizce HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf nedenleriyle ve resen kamu düzenine ilişkin sebeplerle sınırlı olarak istinaf incelemesi yapılmıştır.
Motorlu aracın işletilmesi sırasında meydana gelen zararlardan dolayı sorumluluk zarar görenin uğradığı gerçek zarar ile sınırlıdır. BK’nun 42. (6102 sayılı Kanun 50. Md.) 6762 sayılı TTK’nın 1283. ( 6102 sayılı TTK’nın 1427 vd ) maddeleri gereğince sigortacı, sigorta ettiren veya sigortadan yararlananın uğradığı gerçek zararı tazminle yükümlü olup motorlu aracın neden olduğu zarar nedeniyle meydana gelen gerçek zarar giderilmelidir. Gerçek zarar, zarar gören şeyin eski hale getirilebilmesi için gereken onarım ve işçilik giderlerini kapsar. Davalı sigorta şirketi gerçek zarardan sorumlu olup araç hiç tamir edilmemiş olsaydı dahi zarar gören kişinin gerçek zararına göre tazminat miktarı hesaplanması gerekmektedir.
Rizikonun gerçekleştiğini ve gerçekleşen bu rizikonun teminat kapsamı içinde kaldığını sigortalı ispatlamak zorunda iken, TTK’nın 1409. maddesi hükmüne göre kural olarak rizikonun teminat dışında kaldığına ilişkin iddia ise sigortacı tarafından kanıtlanmalıdır. ( Yargıtay HGK’nun 05/03/2020 tarihli ve 2018/17-1083 E.- 2020/259 K. Sayılı ilamı ) Bir başka ifade ile zararın poliçe kapsamı dışında kaldığı hususunda ispat külfeti üzerinde davalı sigorta şirketindedir. Sigorta şirketinin, zararın poliçe kapsamı dışında kaldığını somut deliller ile ispat etmesi gerekir. Eldeki dava dosyasına konu somut olayda, aksi ispat edilinceye kadar geçerli resmi belge olan kaza tespit tutanağı içeriği, istinaf ilamı sonrası celp edilen SBG kayıtları, sigorta şirketi tarafından sunulan deliller, hasar dosyası ve bilirkişi raporu içeriğinden zararın poliçe kapsamı dışında kaldığı hususunun davalı sigorta şirketi tarafından ispat edilemediğinin anlaşılması karşısında, sigorta şirketinin davacının oluşan gerçek zararından sorumlu olduğu anlaşılmaktadır.
Açıklanan tüm bu hukuki ve maddi vakıalar karşısında; ilk derece mahkemesince hükme esas alınan bilirkişi raporunun hüküm kurmaya ve denetime elverişli olmasına, hasarın açıklanan ilke ve esaslar çerevesşnde olayın oluş şekli ve dosya kapsamına uygun olarak belirlenmesine, zararın poliçe limiti dahilinde hüküm altına alınmış olmasına, hasarın poliçe kapsamı dışında kaldığının davalı sigorta şirketi tarafından ispat edilememiş olmasına, hükmün dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayanağı maddî delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, ilk derece mahkemesince verilen kararda bir hukuka aykırılık bulunmamakla, davalının istinaf itirazları yerinde değildir.
Bu durumda, istinaf kanun yoluna başvuranın dilekçesinde yer verdiği itirazların açıklanan gerekçe ışığında yerinde olmamasına, kararda kamu düzenine ilişkin bir aykırılık bulunmamasına, kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olmasına göre, duruşma açılmasına gerek görülmeyerek Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalının istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-Davalı yönünden istinaf karar harcı olan 2.026,43-TL’den peşin alınan 506,60-TL’nin mahsubu ile bakiye 1.519,83-TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-İstinaf başvurusu nedeniyle davalı tarafından yapılan giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca miktar itibariyle kesin olmak üzere 09.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.