Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2022/1532 E. 2022/1702 K. 23.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/1532
KARAR NO : 2022/1702

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 29.06.2022
NUMARASI : 2022/363 E.
TALEBİN KONUSU : İhtiyati Tedbir
KARAR TARİHİ : 23.11.2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 23.11.2022
İzmir 4.Asliye Ticaret Mahkemesinin 29.06.2022 tarih 2022/363 E. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi ihtiyati tedbir isteyen (davacılar) vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, üye … tarafından düzenlenen rapor dinlenip ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
TALEP : İhtiyati tedbir isteyen vekili, müvekkillerinden …’ın müteveffa …’ın eşi olduğunu, diğer davacıların ise çocukları olduğunu, davacıların murisi …’ın … şirketlerinin bir çoğunun hissedarı olduğunu ve 02/09/2021 tarihinde vefat ettiğini, … şirketlerinden müvekkillerine intikal eden hisse hak sahipliğinin tespiti ve geçişinin sağlanması, hak sahipliğinin şirket pay defterine işlenmesi, paydan kaynaklanan haklarının temini ile davalı şirket de dahil olmak üzere … Şirketleri’ne Karşıyaka 5. Noterliği’nin 20/10/2021 tarihli 31009 yevmiye numaralı ihtarnamesi ile başvurduklarını, bu ihtarname ile “müvekkillerinin oy kullanılması hususunda gerekli onayın verilmesi, genel kurulun gerçekleştirilmesi ve genel kurul tarihi konusunda yazılı bilgi verilmesi” hususlarının ihtar edildiğini, … Holding firmaları tarafından İzmir 27. Noterliği’nin 26/10/2021 tarihli cevabi ihtarnamesi ile “başvurunun hukuka ve kanuna uygun olmadığından ve hisse senetleri ibraz edilmediğinden başvurunun değerlendirilemeyeceğinin” bildirildiğini, davalı şirkete hisse senetleri ibraz edilmesine rağmen payların haksız ve sebepsiz olarak usulüne uygun tescil isteğinin yerine getirilmesinden imtina edildiğini, pay devri kabul edilmeyen ve genel kurula katılma ve oy kullanma hakkı kabul edilmeyen davalı şirketin doğrudan pay sahibi olunan dava dışı … Holding A.Ş.’nin en büyük hissedarı olduğunu, bu anlamda yapılan işlemin iyi niyet ilkesine ve eşit işlem ilkesine açıkça aykırı olduğunu, davalı şirket tarafından İzmir 27. Noterliği’nin 06/01/2022 tarihli 00293 yevmiye numaralı cevabi ihtarname ile “davacıların murisleri …’dan mirasen intikal eden … A.Ş.’deki mevcut paylarının deftere kaydedilmesi taleplerinin şirket yönetim kurulunca reddedildiğine, şirket ortakları ile müvekilleri arasındaki husumet, şirketi çalışmaz hale getirme potansiyelindeki mirasçının hukuk dışı yollara saptığı, mirasçılardan birinin 10 yaşında, diğerinin ise otizmli olduğu ve reşit olan mirasçının ise henüz 18 yaşında olduğu ve lise mezunu olduğu gerekçeleriyle mirasçılığın şirkete esaslı surette zarar vereceği sürdürülebilirliğin esaslı surette bozulcağının değerlendirildiği, hisse senetlerinin usulüne uygun şekilde ibrazı halinde genel kurula katılma ve oy kullanma konusundaki taleplerin reddi ile ibraz edilen hisse senetleri için pay defterine, genel kurula katılma ve oy kullanma haklarından yoksun olarak kayıt yapılmasına” karar verildiğinin bildirildiğini, davalı şirketin tutum ve davranışlarının yasal düzenlemelere açıkça aykırı olduğunu, söz konusu bu ihtarnamede belirtilen yönetim kurulu kararının iptali için İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2022/100 Esas sayılı davasının açıldığını; sonrasında davalı şirket tarafından bu defa müvekkillerine İzmir 27. Noterliği’nden 28/03/2022 tarihli ve 06013 yevmiye numaralı ihtarnamesinin gönderildiğini ve “şirket yönetim kurulu tarafından 24/03/2022 tarih ve 2022/14 numaralı oy birliğiyle alınan karar uyarınca; müvekkilleriin murisleri …’dan mirasen intikal eden …. A.Ş.’de mevcut 514.280.246,400 adet B grubu nama yazılı pay senedinin tamamının şirket adına alımı için yapılan değerlemeye göre 33.428.216,02-TL alım bedeli teklif edildiği” hususunun bildirildiğini, bu kararın taraflarınca kabulünün mümkün olmadığını, davalı şirketten müvekkili mirasçılara gerçek alım bedelinin tespit ve teklif edilmesi istemlerini içeren Karşıyaka 5.Noterliği’nin 05/04/2022 tarihli ve 10530 yevmiye numaralı ihtarnamesinin gönderildiğini, bu ihtarnameye cevap verilmediğini; müvekkili mirasçıların davalı şirket nezdindeki paylarının gerçek değerinin tespitinin gerektiğini; anonim şirketlerde nama yazılı payın serbestçe devredilebileceğini, bu ilkenin tek istisnasının bedellerinin tümü ödenmemiş nama yazılı paylar olduğunu, söz konusu payların, esas sözleşmede belirtilmemiş olsa bile ancak şirketin onayı ile devredilebileceğini, ayrıca devir, mirasın paylaşımı, eşler arasındaki mal rejimi hükümleri veya cebri icra yoluyla gerçekleşmişse, payların bedellerinin tümü ödenmemiş bile olsa şirketin onayına gerek olmadığını, değer tespiti istenen davalı şirketin … Holding gurubunun en büyük şirketi olduğunu, diğer grup şirketlerine göre kast sisteminin hâkim olduğu ve sadece … Holding’in kurucusu …, eşi … ve üç çocuğu olan müteveffa …, … ve …’ ın hissedarı olduğu bir şirket olduğunu, diğer bir anlatımla; bütün grup şirketlerindeki karın toplandığı aile içi kapalı bir şirket olduğunu, müvekkillerin gerçek değeri hesaplanmadan nominal değere yakın bir bedel ile paylarının ödenmeye çalışılmasının genel hayat tecrübelerine, hayatın olağan akışına ve dürüstlük kurallarına aykırı kötüniyetli bir davranış olacağını; davalı şirketin değer tespiti yapilirken sadece bilançolar ile yetinilmemesi, oluşturulacak bilirkişi heyetinin yerinde incelemeler yaparak taşınır, taşınmaz malları, marka ve patent hakları gibi iktisadi bütünlüğü oluşturan tüm değerlerin dikkate alınması ve şirketin dolaylı ve doğrudan hissedarı olduğu şirketlerin varlığı dikkate alındığında ve bu şirketlerin bazılarının borsaya kote edilmiş ve Sermaye Piyasası Kanununa tabi olması karşısında uluslararası …şirketlerinin birinin görevlendirilmesi suretiyle şirketin gerçek değerinin -uluslararası şirketler de olması sebebiyle- belirlenmesi gerektiğini belirterek, yapılan işlemler nedeniyle uğranılan zarara ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile öncelikli olarak yargılama sonuçlanıncaya kadar davalı şirketin hisselerinin, taşınır veya taşınmaz mallarının değerinin altında veya müvekkilinin onay vermeyeceği 3. kişilere ve/veya … Holding bünyesindeki ana şirket-yavru şirketlere müvekkillerini zararlandırıcı şekilde devri halinde şirketin içi boşaltılmış ve müvekkillerin mali hakları ellerinden alınmış olacağından davalı şirket adına kayıtlı taşınır ve taşınmaz mallar ile şirket hisselerinin 3. Kişilere devrinin önlenmesi için dava neticeleninceye kadar ihtiyati tedbir kararı verilmesine; davalı şirket tarafından müvekkillerine gönderilen İzmir 27. Noterliği’nin 28/03/2022 tarihli ve 06013 yevmiye numaralı ihtarnamesi ile alınan yönetim kurulu kararı ile müvekkili mirasçıların paylarının davalı şirket tarafından alınması adına davalı şirket tarafından çok cüzi bir miktarın teklif olunmasının taraflarınca kabulünün olanaksız olması nedenleriyle, müvekkillere mirasen intikal eden davalı şirket hisselerinin masrafları şirketten karşılanmak suretiyle gerçek değerinin belirlenmesine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin karşı yana yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece, dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, davacı tarafça 6102 sayılı TTK’nın 493/5 maddesi gereğince değer tespiti yapılmasını istenilmiş olmakla, davaya konu payların gerçek değerlerinin tüm belgeler toplandıktan sonra yaptırılacak bilirkişi incelemesi sonucu belirlenebileceğini, davalı tarafça önerilen ve davacı mirasçılarınca düşük bulunarak kabul edilmeyen payların değerinin gerçek değer olup olmadığı hususunun incelemeyi gerektirdiğinden, davacı tarafça bu payların teklif edilen değerlerinin düşük olduğu konusunda yaklaşık ispat kuralı çerçevesinde sunulmuş bir delil bulunmadığından, açılan davanın niteliği ve yasal dayanağı dikkate alındığında ciddi zarar tehlikesinin varlığı konusunda bir kanaate de ulaşılamadığından, diğer yandan verilecek ihtiyati tedbir kararı ile davalı şirketin faaliyetinin sekteye uğratılma ihtimali de söz konusu olabileceğinden, yerinde görülmeyen ihtiyati tedbir isteğinin reddine karar verilmiştir.
Karara karşı ihtiyati tedbir isteyen davacılar vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ : İhtiyati tedbir isteyen davacılar vekili, davacıların murisi ve sağlığında … Holding Grup Şirketleri’nin bir çoğunun hissedarı olan ve … Holding A.Ş yönetim kurulu başkanı …’ın 02.09.2021 tarihinde vefatı ile geriye eşi … ve müşterek çocuklarının mirasçı olarak kaldığını, kendilerince … Holding Grup Şirketlerinin noter kanalıyla yapılan müracaata rağmen hisse senetleri ibraz edilmeden başvurunun değerlendirilmeyeceği belirtilerek taleplerinin karşılıksız kaldığını, davalı şirketin hisse senetleri ibraz edilmesine rağmen diğer dört şirkete ait hisse senetleri kabul edilip pay defterine kayıt edilmesine rağmen davalı şirket paylarını tescilinden imtina edildiğini, pay devri kabul edilmeyen ve genel kurula katılma ve oy kullanma hakkı kabul edilmeyen davalı şirketin doğrudan pay sahibi olunan dava dışı bir diğer şirket olan … Holding A.Ş’nin en büyük hissedarı olduğunu, TTK 493.maddesi gereğince şirket payının değerlemesi yapılırken temel alınacak değer esası olarak gerçek değerin belirtildiğini, gerçek değerin, şirketin yalnızca bilançosu temel alınarak belirlenecek bir değer olmayıp şirketin öz değeri ve karlılığı da dahil olmak üzere şirketin tüm değerini yansıtması gerektiğini, bu bağlamda çok sayıda şirkette sermaye oranları dikkate alındığında müvekkillerine teklif edilen değerin çok düşük olduğunu, davalı şirketin birçok taşınır ve taşınmaz mal varlığının da bulunduğunu, davalı yanca şirket hisselerinin, taşınır veya taşınmaz malların değerinin altında veya davacıların onay vermeyeceği üçüncü kişilere ve/veya … Holding bünyesindeki ana şirket-yavru şirketlere, müvekkillerini zararlandırıcı şekilde devri halinde şirketin içinin boşaltılmış olacağını istinaf nedenleri olarak ileri sürmekle kararın kaldırılmasını istemiştir.
GEREKÇE: Talep TTK 493/5.maddesi kapsamında şirket paylarının gerçek değerinin belirlenmesi istemiyle açılan davada davalı şirket adına kayıtlı taşınır ve taşınmaz mallar ile şirket hisselerinin üçüncü kişilere devrinin önlenmesi için dava neticeleninceye kadar ihtiyati tedbir kararı verilmesi talebinin reddine ilişkin ara kararına itiraz istemine ilişkindir.
Dairemizce HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf sebepleriyle ve kamu düzenine ilişkin nedenlerle sınırlı olarak istinaf incelemesi yapılmıştır.Somut olayda, davacılar vekili, davacılara miras yolu ile intikal eden değer tespiti istenen davalı şirketin … Holding gurubunun en büyük şirketi olduğunu, diğer grup şirketlerine göre kast sisteminin hâkim olduğu ve sadece … Holding’in kurucusu …, eşi … ve üç çocuğu olan müteveffa …, … ve …’ ın hissedarı olduğu bir şirket olduğunu, diğer bir anlatımla; bütün grup şirketlerindeki karın toplandığı aile içi kapalı bir şirket olduğunu, müvekkillerin gerçek değeri hesaplanmadan nominal değere yakın bir bedel ile paylarının ödenmeye çalışılmasının genel hayat tecrübelerine, hayatın olağan akışına ve dürüstlük kurallarına aykırı kötüniyetli bir davranış olacağını; davalı şirketin değer tespiti yapılırken sadece bilançolar ile yetinilmemesi, oluşturulacak bilirkişi heyetinin yerinde incelemeler yaparak taşınır, taşınmaz malları, marka ve patent hakları gibi iktisadi bütünlüğü oluşturan tüm değerlerin dikkate alınması ve şirketin dolaylı ve doğrudan hissedarı olduğu şirketlerin varlığı dikkate alındığında ve bu şirketlerin bazılarının borsaya kote edilmiş ve Sermaye Piyasası Kanununa tabi olması karşısında uluslararası …şirketlerinin birinin görevlendirilmesi suretiyle şirketin gerçek değerinin -uluslararası şirketler de olması sebebiyle- belirlenmesi gerektiğini belirterek, yapılan işlemler nedeniyle uğranılan zarara ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile öncelikli olarak yargılama sonuçlanıncaya kadar davalı şirketin hisselerinin, taşınır veya taşınmaz mallarının değerinin altında veya müvekkilinin onay vermeyeceği 3. kişilere ve/veya … Holding bünyesindeki ana şirket-yavru şirketlere müvekkillerini zararlandırıcı şekilde devri halinde şirketin içi boşaltılmış ve müvekkillerin mali hakları ellerinden alınma ihtimali nedeniyle davalı şirket adına kayıtlı taşınır ve taşınmaz mallar ile şirket hisselerinin 3. Kişilere devrinin önlenmesi için dava neticeleninceye kadar ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir. Ancak davalı tarafça teklif edilen ve davacı mirasçılarca düşük bulunan pay değerlerinin gerçek değerler olup olmadığının yapılacak yargılama neticesinde açıklığa kavuşacağı, dolayısıyla somut olayda yaklaşık ispatın gerçekleşmediğinden bahisle HMK’nın 389. maddesindeki şartlar bulunmadığından ihtiyati tedbir talebinin reddine dair verilen kararda bir isabetsizlik görülmemiştir.
Bu durumda, istinaf kanun yoluna başvuranın dilekçesinde yer verdiği itirazların açıklanan gerekçe ışığında yerinde olmamasına, kararda kamu düzenine ilişkin bir aykırılık bulunmamasına, kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olmasına göre, duruşma açılmasına gerek görülmeyerek Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1-b-1 maddesi gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-İhtiyati tedbir isteyen davacılar vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-İhtiyati tedbir isteyen davacılar yönünden istinaf karar harcı olan 133,00 TL’den peşin alınan 80,70 TL’nin mahsubu ile bakiye 52,30 TL’nin ihtiyati tedbir isteyen davacılardan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-İstinaf başvurusu nedeniyle ihtiyati tedbir isteyen davacılar tarafından yapılan giderlerin kendi üzerlerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362/1-f maddesi gereğince kesin olmak üzere 23.11.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.