Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2022/1531 E. 2022/1711 K. 23.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/1531
KARAR NO : 2022/1711

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 24.06.2022
NUMARASI : 2020/46 E.
TALEBİN KONUSU : İhtiyati Tedbire İtiraz
KARAR TARİHİ : 23.11.2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 23.11.2022
İzmir 4.Asliye Ticaret Mahkemesinin 24.06.2022 tarih 2020/46 E. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, üye … tarafından düzenlenen rapor dinlenip, dosya içerisindeki tüm belgeler okunup, incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
TALEP : İhtiyati tedbir isteyen davacı vekili, davaya konu İzmir 12. İcra Müdürlüğünün 2019/15429 Esas sayılı takip dosyasına dayanak kambiyo senedinde belirtilen herhangi bir borç ilişkisi bulunmadığını, söz konusu 24.10.2019 ödeme, 18.05.2018 düzenleme tarihli 1.200.000,00 TL bedelli kambiyo senedinin imzasının müvekkiline ait olmakla birlikte imza haricinde doldurulan kısımların müvekkili tarafından doldurulmadığını, iş bu senet nedeniyle İzmir Cumhuriyet Başsavcılığının 2019/28153 soruşturma sayılı ve Menderes Cumhuriyet Başsavcılığının 2019/5783 soruşturma sayılı dosyalarının derdest olduğunu ileri sürerek, açmış oldukları menfi tespit davasında HMK 209/1 maddesi uyarınca senetlerin ve icranın ihtiyati tedbir yoluyla teminatsız olarak durdurulması ve ödeme emrine iptali ile aksi halde belirlenecek teminat bedelinin yatırılması halinde takibin durdurulması ve akabinde iptaline ilişkin olarak açılan davada ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep ve dava etmiş, mahkemece yapılan inceleme neticesinde son olarak 08.03.2022 tarihinde ihtiyati tedbir talebinin kabulü ile takip çıkışı olan 1.215.600,00 TL’nin takdiren %10’u olan 121.560,00 TL tutarında nakit teminat yatırılması veya geçerli bir banka teminat mektubu verilmesi durumunda İİK 72/3 maddesi gereğince icra veznesine gidecek paranın alacaklıya ödenmemesi yönünde talebin kabulüne karar verilmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece, 24.06.2022 tarihli oturumda davacı vekillerinin duruşma sırasında ileri sürdükleri ihtiyati tedbir istekleriyle ilgili olarak; davacı tarafın daha öncesinde de mahkememizden ihtiyati tedbir isteğinde bulunduğu ve mahkememizce buna ilişkin 08.03.2022 tarihli ara kararının oluşturulduğu, ihtiyati tedbir isteğinin değerlendirildiği, bu ara kararına karşı davacı tarafça istinaf yoluna gidilmediği anlaşıldığından ortada tedbir isteği ile ilgili olarak verilmiş bir karar bulunup, mevcut haliyle de henüz koşullarda bir değişiklik bulunmadığı gerekçesiyle yeniden ihtiyati tedbir kararı verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ : İhtiyati tedbire itiraz eden vekili, müvekkilinin icra dosyasına konu tüm taşınmazların Menderes İcra Müdürlüğü’nün 2020/258 tal. sayılı dosyası ile satışa çıkartılarak Av. … ve … tarafından ihaleden alındıklarını, soruşturma dosyasının bekletici mesele yapılması yönündeki taleplerinin Menderes İcra Hukuk Mahkemesinin 2021/63 Esas sayılı ihalenin feshi davasında reddedildiğini, adı geçen Av… yönünden son soruşturma açılmasına izin kararı verilerek dosyanın İzmir Ağır Ceza Mahkemesine gönderilmesi ile 2022/250 Esas sayılı dosyasında kovuşturmanın devam ettiğini, icra takibine dayanak senet yönünden özel belgede sahtecilik suçunu oluşturduğunu, bu nedenlerle yerel mahkemenin 24.06.2022 tarihli celsesinde teminatsız ihtiyati tedbir talebinin reddine ilişkin ara kararın kaldırılarak teminatsız ihtiyati tedbir kararı verilmesi gerektiğini istinaf nedenleri olarak ileri sürmüştür.
GEREKÇE : Talep ihtiyati tedbire itiraz istemine ilişkin olup ilk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçeyle yeniden ihtiyati tedbir kararı verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Dairemizce HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf sebepleriyle ve kamu düzenine ilişkin nedenlerle sınırlı olarak istinaf incelemesi yapılmıştır.
Somut olayda davacı vekilinin dava dilekçesi ile birlikte “davaya konu 24/10/2019 ödeme tarihli, 18/05/2018 düzenleme tarihli ve 1.200.000,00 TL bedelli senedin davalı tarafça izmir 12. icra müdürlüğü’nün 2019/15429 sayılı dosyasında icra takibine konu edildiğini, senetteki imza haricinde yazılan tüm yazıların davacı müvekkiline ait olmadığını” ileri sürerek 6100 sayılı HMK’nın 209/1 maddesi uyarınca senetlerin ve icranın ihtiyati tedbir yoluyla teminatsız olarak durdurulmasına, bu kabul görmez ise İİK’nın 72/3 maddesi gereğince teminat karşılığında takibin durdurulmasına karar verilmesini istediği, mahkemece “dava konusu senedin anlaşmaya aykırı olarak doldurulup doldurulmadığı yönündeki iddianın yargılamayı gerektirdiği, sunulan delil ve belgelerden yaklaşık ispat kuralı çerçevesinde ihtiyati tedbir kararı verilmesi yönünde yeterli derecede kanaat oluşmadığı” gerekçesiyle 21/10/2020 tarihli ara kararı ile “ihtiyati tedbir isteğinin reddine” karar verildiği; davacı vekilinin 25/12/2020 tarihli duruşmada da “müvekkilinin tek mal varlığının taşınmazları olduğunu ancak icra dosyasında satışı için gün belirlendiğini” belirterek, satışın durdurulması yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesini istediği; yerel mahkemece “davanın, icra takibine girişildikten sonra açılmış bir dava olduğu, koşulları var ise İİK’nın 72. maddesinin 3. fıkrası gereğince icra veznesindeki paranın alacaklıya ödenmemesi şeklinde ihtiyati tedbir kararı verilebileceği, davacı tarafın isteğinin taşınmaz satışının durdurulması yönünde olup, İİK’nın 72/3 maddesi kapsamında ileri sürülmüş bir ihtiyati tedbir isteğinin bulunmadığı” gerekçesiyle satışın durdurulması yönündeki isteğin reddine ilişkin 01/02/2021 tarihli kararın verildiği, davacı vekilinin 02/04/2021 tarihli duruşmada “taşınmaz satışının durdurulması” yönünde ihtiyati tedbir isteğinde bulunduğu, bu isteğin mahkemece yeni bir istek olarak değerlendirildiği ve “mahkemenin 01/02/2021 tarihli kararından uzaklaştırılmasını gerektirecek şekilde koşullarda bir değişikliğin bulunmadığı” gerekçesiyle isteğin reddine ilişkin 06/04/2021 tarihli kararın verildiği, davacı vekilinin 09/04/2021 tarihli dilekçesi ile aynı gerekçelerle 6100 sayılı HMK’nın 209. maddesine göre takibin durdurulması yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesini istediği, mahkemece; “davacı tarafın, dava konusu senedin hile ile alındığı yönündeki iddiası ile ilgili olarak bu aşamada ihtiyati tedbir kararı verilmesini gerektiren yaklaşık ispat halinin varlığı yönünde kanaat oluşmadığı” gerekçesiyle ihtiyati tedbir isteğinin reddine ilişkin 19/04/2021 tarihli kararın verildiği, davacı vekilinin 02/07/2021 tarihli duruşmada “müvekkilinin taşınmazının satıldığını, daha önceki tedbir isteklerinin satışın durdurulması yönünde olduğunu, taşınmazın satılmış olması nedeniyle artık tedbir isteklerinin konusunun kalmadığını, 19/04/2021 tarihli ara kararına karşı istinaf yoluna gitmeyeceklerini, İİK’nın 72/3 maddesi gereğince icra veznesine girecek paranın alacaklıya ödenmemesi yönünde tedbir kararı verilmesini istediklerini” belirttiği, mahkemece davacı isteğinin yerinde görülerek kabulüne, davaya konu senetle ilgili olarak İzmir 12. İcra Müdürlüğü’nün 2019/15429 sayılı dosyasında başlatılan icra takibinde icra takip çıkışı olan 1.215.600,00 TL’nin takdiren % 20’si oranında ‭243.120‬,00 tl tutarında nakit teminat yatırılması veya geçerli bir banka teminat mektubu verilmesi durumunda, HMK’nın 389 ve devamı maddeleri ile İİK’nın 72/3 maddesi gereğince icra veznesine girecek paranın alacaklıya ödenmemesi yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesine” ilişkin 05/07/2021 tarihli kararın verildiği, davacı vekilinin bu sefer 05/11/2021 tarihli duruşmada; “15/07/2021 tarihli dilekçeleri ile 05/07/2021 tarihli ihtiyati tedbir kararının teminat bedeline ilişkin kısmına itiraz ederek teminatsız olarak ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep ettiği, mahkemece 16/07/2021 tarihinde isteklerinin reddine karar verildiğini, müvekkilin teminat miktarını yatırma gücü bulunmadığından 15/07/2021 tarihli dilekçelerindeki isteklerinin yeniden değerlendirilmesini istediklerini” iddia ettiği, İDM’ce “İİK’nın 72/3 maddesi kapsamındaki 05/07/2021 tarihli ihtiyati tedbir kararı üzerine davacı tarafça mahkemece verilen bu ihtiyati tedbir kararına teminat bedeline ilişkin kısmına itiraz ederek teminatsız olarak ihtiyati tedbir kararı verilmesinin istendiği, 15/07/2021 tarihli bu istek üzerine mahkemece verilen 16/07/2021 tarihli karar ile isteğin reddine karar verildiği, bu karara karşı ve 05/07/2021 tarihli ihtiyati tedbir kararına karşı istinaf yoluna gidilmediği, davacı vekillerinin görülmekte olan 05/11/2021 tarihli bu duruşma sırasında ileri sürdükleri isteklerinin 15/07/2021 tarihli dilekçelerindeki isteklerinin değerlendirilmesi yönünde olması karşısında yeni bir istek olarak değerlendirilmediği ve ayrıca 15/07/2021 tarihli dilekçedeki isteklerinin de zaten 16/07/2021 tarihli karar ile birlikte değerlendirilmiş olduğu” gerekçesiyle ileri sürülen istekle ilgili olarak “yeniden bir karar verilmesine yer olmadığına” karar verildiği , menfi tespit istemli açılan iş bu davada ilk derece mahkemesinin takip konusu senet yönünden ihtiyati tedbir isteğinin kabulü ile, davaya konu senetle ilgili olarak İzmir 12. İcra Müdürlüğü’nün 2019/15429 sayılı dosyasında başlatılan icra takibinde icra takip çıkışı olan 1.215.600,00 TL’nin takdiren % 10’u oranında 121.560,00 tl tutarında nakit teminat yatırılması veya geçerli bir banka teminat mektubu verilmesi durumunda; HMK’nın 389 ve devamı maddeleri ile iik’nın 72/3 maddesi gereğince icra veznesine girecek paranın alacaklıya ödenmemesi yönünde ihtiyati tedbir kararı verildiği görülmüştür.
İhtiyati tedbire itiraz eden davacı taraf, mahkemece belirlenen teminat oranının çok olduğunu ileri sürerek, teminatsız tedbir kararı verilmesini istemiştir. İİK 72/3 maddesi gereğince takipten sonra açılan menfi tespit davalarında borçlu, gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın %15′ inden aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyla icra veznesindeki kararın alacaklıya verilmemesini isteyebilir. Dosya kapsamı ve delil durumuna göre ve yargılama aşamasında delillerin toplanmasından sonraki duruma göre teminat oranın belirlendiği, davacı vekilinin teminatsız tedbir isteminin yerinde bulunmadığı, bu durumda istinaf kanun yoluna başvuranın dilekçesinde yer verdiği itirazların, açıklanan gerekçe ışığında yerinde olmamasına, kararda kamu düzenine ilişkin bir aykırılık bulunmamasına, kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olmasına göre, duruşma açılmasına gerek görülmeyerek Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1-b-1 maddesi gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-Davacı yönünden istinaf karar harcı olan 133,00 TL’den peşin alınan 80,70 TL’nin mahsubu ile bakiye 52,30 TL’nin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-İstinaf başvurusu nedeniyle davacı tarafından yapılan giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362/1-f maddesi gereğince kesin olmak üzere 23.11.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.