Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2022/1526 E. 2022/1570 K. 01.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/1526
KARAR NO : 2022/1570

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KARŞIYAKA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 09.09.2022
NUMARASI : 2022/308 Esas
TALEBİN KONUSU : İhtiyati Tedbire İtiraz
KARAR TARİHİ : 01.11.2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 01.11.2022
Karşıyaka Asliye Ticaret Mahkemesinin 09.09.2022 tarih 2022/308 Esas sayılı kararın Dairemizce incelenmesi ihtiyati tedbire itiraz eden davalı vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, başkan … tarafından düzenlenen rapor dinlenip, dosya içerisindeki tüm belgeler okunup, incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
TALEP : İhtiyati tedbir talep eden davacı vekili, davalı tarafın müvekkilleri hakkında Aliağa İcra Müdürlüğünün 2021/2666 Esas ve 2022/699 Esas sayılı takip dosyaları ile kambiyo takibi başlattığını, takibe konu bu senetlerin müvekkillerine karşı tarafın hata ile ve ikra nedeniyle senet olduğu bilinmeden imzalattırıldığını, sonradan doldurulmuş olup geçerliliğinin bulunmadığını ileri sürerek açmış olduğu menfi tespit davasında takiplerin durdurulmasına karar verilmesini talep etmiş, mahkemece gerekçeli ara karar alınarak İİK 72/3 maddesi uyarınca takip çıkışı alacağın %15’i oranında teminat karşılığında icra veznesindeki paranın alacaklıya ödenmemesi yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmiştir.
İTİRAZ: İhtiyati tedbire itiraz eden davalı vekili, mahkemenin kararından önce Aliağa 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2022/78 esas sayılı dosyasında tensiben ihtiyati tedbir kararı verildiğini, davacının süresi içinde teminat yatırmadığını ve ihtiyati tedbir kararının uygulanmasını talep etmediğin için kararın kendiliğinden kalktığını, yeniden tedbir verilmesine hukuken olanak bulunmadığını, davacının iddiasını ve haklılığını yaklaşık olarak ispat edemediğini, teminat oranın ölçülülük ilkesine uygun olmadığını, müvekkilinin uğrayacağı zararını karşılamayacak olması sebebiyle ihtiyati tedbire itiraz etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece, duruşma açılarak alınan 09.09.2022 tarihli ek karar ile, davacı aleyhine Aliağa İcra Müdürlüğünün 2021/2666 E. ve 2022/699 E. sayılı icra dosyaları ile icra takibi başlatığını, icra takibi açıldıktan sonra davacı tarafından menfi tespit davasının açıldığını, İİK’nun 72/3 maddesi ve HMK’nın 395. ve 396. maddelerine göre verilen ihtiyati tedbir kararının usul ve yasaya uygun olduğunu belirterek ihtiyati tedbir kararına itirazın reddine karar vermiştir.
Karara karşı ihtiyati tedbire itiraz eden davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ :İhtiyati tedbire itiraz eden davalı vekili, mahkemenin kararından önce Aliağa 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2022/78 Esas sayılı dosyasında tensiben ihtiyati tedbir kararı verildiğini, davacının süresi içinde teminat yatırmadığını ve ihtiyati tedbir kararının uygulanmasını talep etmediğin için kararın kendiliğinden kalktığını, yeniden tedbir verilmesine hukuken olanak bulunmadığını, davacının iddiasını ve haklılığını yaklaşık olarak ispat edemediğini, teminat oranın ölçülülük ilkesine uygun olmadığını, müvekkilinin uğrayacağı zararını karşılamayacak olmasını ileri sürerek tedbir kararının kaldırılmasını istemiştir.
GEREKÇE :Talep ihtiyati tedbire itiraz istemine ilişkin olup ilk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçeyle istemin reddine karar verilmiştir.
Dairemizce HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf sebepleriyle ve kamu düzenine ilişkin nedenlerle sınırlı olarak istinaf incelemesi yapılmıştır.
Davacı tarafın kötü niyetli hareket ettiğine dair somut deliller bulunmadığı kanaatine varılarak yeniden ihtiyati tedbir kararı verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Nitekim yasada kendiliğinden kalkan tedbir kararı sonrası aynı konuda tekrar tedbir istenmeyeceğine dair açık bir hüküm bulunmamaktadır.
İhtiyati tedbire itiraz eden davalı taraf, mahkemece belirlenen teminat oranının az olduğunu ileri sürmüştür. İİK 72/3 maddesi gereğince takipten sonra açılan menfi tespit davalarında borçlu, gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın %15′ inden aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyla icra veznesindeki kararın alacaklıya verilmemesini isteyebilir. Yasada açıklandığı üzere teminat miktarının %15’den aşağı olmadığı açıkça düzenlenmiş olup, alınacak teminat oranının bu alt sınırdan uzaklaşması konusunda bir düzenleme bulunmamaktadır.Dosya kapsamı ve delil durumuna göre ve yargılama aşamasında delillerin toplanmasından sonraki duruma göre teminat oranı bu orandan daha aşağı olmamak üzere mahkemece değerlendirilmesi hakimin takdir hakkına ilişkin olup mahkemece takdir edilen teminat oranında usul ve yasağa aykırı bir durum görülmemiştir.
Bu durumda istinaf kanun yoluna başvuranın dilekçesinde yer verdiği itirazların, açıklanan gerekçe ışığında yerinde olmamasına, kararda kamu düzenine ilişkin bir aykırılık bulunmamasına, kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olmasına göre, duruşma açılmasına gerek görülmeyerek Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1-b-1 maddesi gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-İhtiyati tedbire itiraz eden davalı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-İhtiyati tedbire itiraz eden davalı yönünden istinaf karar harcı olan 133,00 TL’den peşin alınan 80,70 TL’nin mahsubu ile eksik kalan 52,30 TL’nin ihtiyati tedbire itiraz eden davalıdan tahsiline,
3-İstinaf başvurusu nedeni ile ihtiyati tedbire itiraz eden davalının yaptığı giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362/1-f maddesi gereğince kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 01.11.2022