Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2022/1487 E. 2022/1623 K. 08.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/1487
KARAR NO : 2022/1623

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : AYDIN ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 20.04.2022
NUMARASI : 2021/1404 2022/322
DAVANIN KONUSU : Şirketin İhyası
KARAR TARİHİ : 08.11.2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 08.11.2022
Aydın Asliye Ticaret Mahkemesinin 20.04.2022 tarih 2021/1404 E. 2022/322 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davalı … vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, üye … tarafından düzenlenen rapor dinlenip ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA : Davacı vekili, müvekkilinin … Kooperatifine karşı Ankara 3. Asliye icaret Mahkemesine açtıkları 2019/76 E saylı munzam zarar davasının yargılaması sırasında kooperatifin ticaret sicilinden silindiğini öğrendiklerini, mahkemece ihya davası açmak üzere süre verildiğini, 2010 yılından itibaren derdest olan davaya rağmen kooaperatif yetkililerinin terkin işlemini tamamlamadan kısa bir süre önce yangından mal kaçırırcasına kooperatif üzerindeki taşınmazları üyeleri üzerlerine geçirerek terkin işlemi yaptığını ileri sürerek kooperatifin ihyasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı … Müdürlüğü vekili, tevdi edilen evraklar incelenerek tasfiye sürecinin tamamlandığını, yönetim kurulu tarafından müvekkiline devam eden davalar yazılı olarak beyan edilmediğini, kooperatifin 25.10.2019 tarihinde sicilden silindiğini savunmuştur.
Davalı …, davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, Davacının ihyası istenen kooperatife karşı Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2019/76 E sayılı dosyasında alacak davası açtığı, dava tarihinin 05/11/2013 olduğu, ihyası istenen kooperatif hakkında dava bulunduğu halde kooperatifin tasfiye sonucu kayıtlı olduğu … kaydının 25/10/2019 tarihinde terkin edildiği, tasfiye işlemlerinin sağlanabilmesi ve ek tasfiye işlemleri yönünden sınırlı olmak üzere kooperatifin ihyasına karar vermek gerektiği gerekçesiyle davanın kabulü ile kooperatifin ihyasına, ihya işlemlerinin gerçekeştirilmesi için bu işlem ile sınırlı olarak …’ün atanmasına karar verilmiştir.
Karara karşı davalı … vekili, tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ : Davalı … vekili, yıllarca devam eden dava nedeniyle mali yüklerin üyelere yükletilmesinin doğru olmadığını, kooperatifin bulunduğu taşınmazlarda site kat maliklerinin bulunduğunu, site kat malikleri ile yönetilen sitede eğer davacı tarafın alacağı sabit olması halinde kat malikleri bahse konu bedeli ödeyeceğini, yargılama giderlerinin tamamamından müvekkili ve tasfiye yönetim kurlunun sorumlu olmasının adalete uygun olmadığını, müvekkilinin davanın açılmasına sebebiyet vermediğini, üyeleri korumak için alınan genel kurulda onaylanan tasfiye kararından sadece müvekkilinin sorumlu olmadığını istinaf nedenleri olarak ileri sürmekle kararın kaldırılmasını istemiştir.
GEREKÇE : Dava, kooperatifin ihyası istemine ilişkin olup, ilk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçeyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Dairemizce HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf nedenleriyle ve resen kamu düzenine ilişkin sebeplerle sınırlı olarak istinaf incelemesi yapılmıştır.
Ticaret ortaklıkları gibi kooperatifin de tüzel kişiliği bulunmaktadır. Kooperatifin tüzel kişiliği ticaret sicilinden silinmesi (terkini) ile sona erer. Tüzel kişiliğin sona ermesi için de tasfiye işlemlerinin eksiksiz tamamlanması gerekir. Şayet, tasfiye işlemleri gerektiği gibi tamamlanmamış ve tasfiyesi gereken hususlar eksik bırakılmışsa, tüzel kişilik ticaret sicilinden silinse bile, kooperatifin tüzel kişiliğinin sona erdiğinin kabulü olanaksızdır. İşte bu gibi durumlarda, menfaati olanlar tarafından, kooperatif tüzel kişiliğinin ihyası için dava açılabilir. İhya davası açmakta hukuki yarar bulunmalı, bunun için tam olmasa da, kanaat uyandırıcı bazı delillerin varlığı aranmalıdır. Hiç bir neden ve açıklama gösterilmeden, bir kanıt sunulmadan, soyut, içi boş nedenlere dayalı ya da terkinden uzunca bir süre geçtikten sonra, kötüniyetle, salt kooperatifi zarara uğratmak amcıyla ihya isteminde bulunulması halinde hukuki yararın bulunmadığının kabulü de gerekir. İhya, masraf ve zaman gerektirdiğinden, ihya davasının, gerçek amacına uygun, inandırıcı nedenlere ve delillere dayalı olarak açılması gerekir. Bu noktada, sınır, TMK’nın 2. maddesinde yazılı dürüstlük kuralları ile çizilmelidir. (Yargıtay 23. H.D’nin 28.01.2014 tarih 2013/7232 E, 2014/509K sayılı kararı).
Somut olayda, davalı … müdürlüğü cevabi yazısı ve dosyadaki belgelere göre ihyası istenen kooperatifin 16.10.2019 tarihli genel kurulunda alınan fesih kararıyla tasfiye sonucu sicilden terkin olunduğu, davacının ihyası istenen kooperatife karşı munzam zarar istemli açtığı Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2019/76 E sayılı (bozma öncesi 2014/824-2016/90 K) davasının derdest olması nedeniyle taraf teşkilinin sağlanması amacıyla tasfiye sonucu sicilden terkin olunan kooperatifin ihyasını istemekte hukuki yararı bulunduğu anlaşılmaktadır. Davalı tasfiye memurları, derdest dava olmasına rağmen fesih işlemini gerçekleştirmekle usulünce tasfiye yapmadıkları için eldeki ihya davasında yargılama gideri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulmaları doğrudur. Terkine dayanak son genel kurul toplantısında sadece fesih kararı alınmış, yapı kooperatifinin site işletme kooperatifine dönüştürülmesine dair bir karar alınmadığından fesih sonucu sicilden terkin olunan kooperatifin ihyasına karar verilmesi yerindedir.
Bu durumda, istinaf kanun yoluna başvuranın dilekçesinde yer verdiği itirazların açıklanan gerekçe ışığında yerinde olmamasına, kararda kamu düzenine ilişkin bir aykırılık bulunmamasına, kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olmasına göre, duruşma açılmasına gerek görülmeyerek Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı … vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-Davalı yönünden istinaf karar harcı olan 80,70 TL harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
3-İstinaf başvurusu nedeni ile davalının yaptığı giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde Yargıtay ilgili Hukuk Dairesinde temyiz yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.08.11.2022