Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2022/1403 E. 2022/1529 K. 25.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/1403
KARAR NO : 2022/1529

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 29.03.2022
NUMARASI : 2022/60 E.
TALEBİN KONUSU : İhtiyati Tedbir
KARAR TARİHİ : 25.10.2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 25.10.2022

İzmir Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin 29.03.2022 tarih 2022/60 E. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi ihtiyati tedbir isteyen davacı vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, üye … tarafından düzenlenen rapor dinlenip, dosya içerisindeki tüm belgeler okunup, incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
TALEP : İhtiyati tedbir isteyen davacı vekili, müvekkilinin 2017/1113398 sayılı “…+Şekil” markası bulunduğunu, davalının müvekkilinin markasıyla neredeyse bire bir aynı olan “….+Şekil” ibaresini müvekkilinin izni olmaksızın kendi mal ve hizmetlerinde kulandığını, davalının “https:// www…..com.tr/tr/” uzantılı web sitesini açarak bu internet sitesinde “…” ibaresi ile “….” ibaresini yan yana kullandığını, davalı şirketin 07.06.2016 tarihinde … Şti ile birleşse de davalının markasal hakkı bulunmadığını, eyleminin markaya tecavüz oluşturduğunu ileri sürerek, markaya tecavüzün tespiti, men’i, durdurulması istemli açtığı davada dava dilekçesiyle “https:www…..com. tr/tr/” alan adlı web sitesi adresinin erişiminin engellenmesine dair ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece, dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, davacının marka tescil başvurusunun 12.12.2017 olduğu, ancak tedbir istenen internet sitesinin 09.02.2015 tarihinde açıldığı, davacının kullanımlarının bu tarihten daha önceye dayalı olup olmadığının tespitinin yargılamayı gerektirdiği, mevcut delil durumu itibariyle SMK’nın 159. maddesinde aranan şartların henüz gerçekleşmediği gerekçesiyle ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiştir.
Karara karşı ihtiyati tedbir isteyen davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ : İhtiyati tedbir isteyen davacı vekili, mahkemenin tedbir kararını sadece internet sitesi açısından değerlendirdiğini, halbuki web sitesi iki şirketin birleşmesinden sonra davalı şirketin kullanımına geçtiğini, taleplerinin bu devri tedbiren veya nihai olarak engelemek olmadığını, alan adı site içeriğine bakıldığında müvekkili şirkete ait marka kullanımının görüleceğini, bununla ilgili adli mutalaa talep ettiklerini, mütalanın hazırlanması durumunda hukuka aykırılığın kaldırılacağını, davalı tarafından açılan web adresi ile zararın dava sonuna kadar telafi edilemeyeceğini, davalı şirketin markası bulunmadığını, davalının internet sitesi üzerinden ”…” markasının Yunanistan kökenli olduğunu, teknelerin … fabrikasında Türk ve Dünya pazarı için üretildiği ilan ettiğini, … esas unsurunu içeren ve 7, 12, 37, 39 sınıflarını kapsayan tek markanın müvekkili markası olduğunu, müvekkilinin, davalının karıştırılmaya yol açan web adresi yüzünden kendi markasını alan adı olarak kullanamadığını, bu suretle müvekkilinin internet üzerinden tanıtım, pazarlama ve satış yapamadığından mali kayıplarla karşılaştığını, tedbirin gecikmesi halinde markanın zarar göreceğini, somut olayda yaklaşık ispat koşulunun oluşmadığını, davalı tarafından müvekkilin marka başvurusuna da hiçbir itirazda bulunulmadığını, davalının müvekkiline ait marka ile faaliyet göstermek konusunda yasal anlamda korunabilecek üstün bir hakkı veya sözleşmeden kaynaklanabilecek bir hakkı söz konusu olmadığını, davalı şirketin 2015’te kurulan web adresinin adı ve içeriğinde kullandığı ”…” markası ile tek bağlantısı müvekkilin babası tarafından kurulan ve 2016’da birleşme sonucu davalıya devronulan… Şirketi olduğunu, …. Şirketi’nin 01.03.2016 yılında başvurmuş olduğu ”…” markası da müddet olarak sonuçlandığından kullanımlara ilişkin davalının hiçbir markasal hakkı bulunmadığını istinaf nedeni olarak ileri sürmüştür.
GEREKÇE: Talep, ihtiyati tedbir istemine ilişkin olup ilk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçeyle talebin reddine karar verilmiştir.
Dairemizce HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf nedenleriyle ve resen kamu düzenine ilişkin sebeplerle sınırlı olarak istinaf incelemesi yapılmıştır.
6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu’nun 159. maddesinde öngörülen ispat şartı tam bir ispat değildir. Delillerin değerlendirilmesi sonucu ulaşılacak ön ispat tedbir kararı verilmesi için yeterlidir. Mahkeme tarafından ön ispatın tespiti, yargılama aşamasında Kanun gereği yapılması gereken bir tespit olup, ihsası rey olarak değerlendirilmesi mümkün değildir. Yine, ileride verilecek olan hükmün etkinliğini temin etmek üzere verilen ihtiyati tedbir kararının dava konusu ile aynı sonucu doğuracak bir ihtiyati tedbir kararı olduğunu iddia etmek mümkün değildir.
Yasal düzenlemeler ışığında somut uyuşmazlığa gelince; davacının açtığı, markaya tecavüzün tespiti, meni istemli davada davalının internet adresine erişimin engellenmesine dair ihtiyati tedbir talep edilmiş olup, dilekçeler teatisi aşamasında olan eldeki davada yaklaşık ispat koşulunun henüz yerine getirilmediği anlaşılmakla ihtiyati tedbir isteminin reddine dair kararda bir isabetsizlik görüşmemiştir.
Bu durumda istinaf kanun yoluna başvuranın dilekçesinde yer verdiği itirazların, açıklanan gerekçe ışığında yerinde olmamasına, kararda kamu düzenine ilişkin bir aykırılık bulunmamasına, kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olmasına göre, duruşma açılmasına gerek görülmeyerek Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1-b-1 maddesi gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenenlerle;
1-İhtiyati tedbir isteyen davacı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-İhtiyati tedbir isteyen davacı yönünden istinaf karar harcı olan 133,00 TL peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
3-İstinaf başvurusu nedeniyle ihtiyati tedbir isteyen davacı tarafından yapılan giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362/1-f maddesi gereğince kesin olmak üzere 25.10.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

.